20 Ağustos 2017 Pazar

16 yılda evrensel model de çöktü - ALİ SİRMEN

Geride bırakmaya hazırlandığımız hafta, AKP kuruluşunun 16. yılını kutladı. Bu vesileyle, AKP’nin adında simgeleşmiş vaatleri olan adalet ve kalkınma alanlarındaki performansıyla, bu 16 yılın iç ve dış güvenlik alanındaki olumsuz sonuçları ve bu ağır bilançonun Türkiye’nin önünü tıkadığını belirtmeye çalıştık.
Bütün bu gelişmeler olurken, bu arada AKP’nin timsali olduğu evrensel bir modelin de çöktüğünü görmezden gelirsek bu partinin geçmişten gelen çizgisini doğru okuyamaz, geleceği konusunda berrak bir fikir edinemeyiz.

16 yaşını, bunun 15’ini iktidarda geçirmiş olarak tamamlamış bulunan AKP’nin en büyük özelliklerinden biri de uluslararası bir ortak yapım olmasıdır.
Gerçekten de AKP Bush’un Körfez müdahalesi sırasında, Ecevit’in yerine geçmek üzere dizayn edilmiş bir Amerikan-Türk ortak yapımıydı.
Olayı yalnızca Körfez müdahalesi sırasında Türkiye’nin direksiyonunda Ecevit’e alternatif yaratmakla sınırlı olarak algılamak veya Bush dönemi ile Neo- Con’ların projesi olarak görmek de bütünü kavramayı engelleyecektir.
Olay Neo Con’ların iktidara tırmanmalarından daha önceki dönemde, CIA sosyal laboratuvarında hazırlanmış bir projeydi ve salt Ecevit’e alternaif yaratmanın ötesinde evrensel bir model oluşturma çabasıydı.
***

“Ilımlı İslam” (ılımlı yazılır, uyumlu okunur) etiketi altında piyasaya sunulan model, Erbakan’ın “Milli Görüş” gömleğini çıkarıp, kapitalist sistem, sınırlı da kalsa, onun aksaksız yürümesini sağlayacak nispeten demokratik bir üst yapıyla ve Batı (emperyalizmi de içerir) uzlaşıp, işleri uyumlu yürütecek dinci yanı da ağır basan bir uygulamayı amaçlamaktaydı.
Model, belirtildiği gibi, CIA tezgâhlarında, önce Türkiye için dizayn edilmişti.
Tayyip Erdoğan geniş kesimleri peşinden sürükleyen, başlangıçta uyumlu görünen politikasıyla, yeni uygulamanın evrensel liderliğine kuruldu.
Bu konumu ile Tayyip Erdoğan, içerde bütün dizginleri eline geçirirken sistemin gereksinim duyduğu dış kaynak akışı için zorunlu güven ortamını sağlıyor, Arap baharına bağlanan umutlara koşut olarak simgesi olduğu “ılımlı İslam”ın ne zamandır aranan ideal model olduğu düşünülüyordu. 

***
Şimdi, AKP’nin 16. yılında varılan yer, o noktanın çok uzağındadır.
AKP’nin kapitalizm ile, onun onsuz olmazı sınırlı demokratik sistem ile, Batı ve emperyalizmi ile uyumu sağlayamadığı, genel bir uyumsuzluğun egemen olduğu görülüyor.
AKP gerçi Türkiye’de bütün dizginleri ele geçirmiş görünüyor ama, ülkenin en üretken, en eğitimli, en donanımlı yarısının tepkisi bütün baskılara karşın dinmiyor, dinmek bir yana gittikçe büyüyor.
Tayyip Bey’in içerde ve dışarda, uyum ortamına ters düşen ihvancı politikaları, kişiliğine bağlanan beklentileri boşa çıkarırken, Mısır’da Tahrir ayaklanmasını kullanarak iktidara tırmanan İhvancı Mursi de aynı şekilde beklenen uzlaşmacı ılımlı ortamı sağlayamayacağını kanıtlıyor, CIA da bunun üzerine, çark ederek askeri vesayet ile İslami vesayet arasında tercihini yeniden Sisi’nin kişiliğinde somutlaşan askeri vesayetten yana kullanıyordu.
AKP’nin kuruluşunun 16., iktidarının 15. yılında, AKP modeli iç ve dış planda iflas etmekle kalmıyor, aynı zamanda simgesi olduğu ılımlı İslam modeli de çöküyordu.
Çöküş, yalnızca AKP ve onun politikaları ile de sınırlı değildir. Model bütün İslam dünyası için çökmüştür.
Bu çöküşten sonra, AKP’nin kuruluşunda sağladığı iç ve dış destekleri sağlaması ve artık aşikâre çıkmış olan gizli hedefine varması için zorunlu olan enstrümanlara hâlâ sahip olmayı sürdürebilmesi olanaksızdır.
Bu durumda değişim kaçınılmazdır. Ama çok acılı olacağı da açıktır.

Ali Sirmen / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder