7 Şubat 2021 Pazar

Avrupa Birliği'nin karanlık sırları (ÇEVİRİ)-ANDRE ERİC KELLER/SOL

 Avrupa Birliği projesi zamana yayılı bir projedir. Coudenhove-Kalergi'nin Panavrupa planları suya düşmek zorundaydı, çünkü bunun karşısında güçlü bir Nazi imparatorluğu duruyordu.


Bu doğrultudaki ilk hazırlıklar savaşın son yıllarında ve savaş sonrası gerçekleşti Avrupa Birliği'nin inşasından fayda uman kişi ve kuruluşlar, bunu Avrupalıların refahı için yapmadılar. İnsanların büyük bir kesimi, Avrupa'ya tekrar barış gelecek yalanına kandılar - ancak yalanın temelindeki en önemli sebep Avrupa'nın entegrasyonuydu. Oysa barış söylemi Avrupa'yı kontrol etme planının atık bir ürünüydü.

Tarih kitaplarına göre Avrupa Birliği'nin tarihini yazanlar, gerçek planı uygulayanların sadece kuklalarıydı. Gerçek mütahitler gizli kaldılar, çünkü şeytan'ın kutsanmış sudan korktuğu gibi ışıktan korkuyorlardı - çünkü geleceğin ''Avrupa Birleşik Devletleri'' adını taşıyacak şeytani planın demircisinin kim olduğu bilinmemeliydi. Bir şey unutulmamalı: Yeni dünya düzeni ve ''Avrupa Birleşik Devletleri'' ayrılmaz bir bütündür.

Avrupa zamana yayılı bir projedir. burada zaman yıllarla veya on yıllarla değil, yüzyıllarla ölçülmektedir. Avrupa'yı birleştirmek için ilk adımların atılmasından bu yana 90 yıl geçti bile. Coudenhove-Kalergis'in Panavrupa planları Nazi imparatorluğuna karşı olduğundan hezimete uğramak zorundaydı. Hiçbir zaman -bu bugün de böyle- insan düşünülmedi. Her zaman için göz önünde bulundurulan amaçtı. Konu Nazilerin devasa ekonomik imparatorluğunu savaş sonrası zamana transfer etmekti - ve ABD buna yardımcı oldu.

Ambrose Evans-Pritchard ingiliz günlük yayın organı The Daily Telegraph'ın uluslararası işdünyası editörüdür. 30 yıldan beri dünya politikaları ve dünya ekonomileri ile ilgilenir ve Avrupa'dan, Latin Amerika'dan ve Amerika Birleşik Devletleri’nden yazar. Evans-Pitchard 1991'den beri gazetenin önceleri Washington daha sonra da Avrupa muhabiri olarak Brüksel'de görev yapmaktadır. 2000 yılında bu gazetecinin bu günlük yayın organında, serbest bırakılan amerikan belgelerine dayanan ve Avrupa Birliği'nin (ve öncülleri olan “Kömür ve çelik için Avrupa Birlikteliği'nin” çeşitli amerikan kuruluşlarının bir maketi olduğunu belgeleyen bir makalesi yayınlanmıştı. Bu makale, bir çok okurun anımsadığı üzere Norbert Knobloch tarafından MMNews'ta almanca'ya çevrilmişti. 

Şimdi Norbert Knobloch'u dinleyelim:

27 Nisan 2016' da Ambrose Evans-Pritchard ın AB konusundaki makalesi benim tarafımdan almancaya çevirilmişti: Avrupa Birliği her zaman bir CIA projesi, yani bir amerikan projesiydi. Ama bitmedi. Avrupa Birliği bir anlamda da Nazi-projesiydi ve batmaya yüz tutmuş alman imparatorluğundan önce başlatılmıştı. Ama bu konuya daha sonra geçeceğim. Geç 1940'lı yıllarda Washington Avrupa'nın entegrasyonunu hızlandırıyor ve Truman, Eisenhower, Kennedy ve Nixon yönetimleri bunu gizlice finanse ediyorlardı. Bazen şaşırtıcı olsa da, ABD AB'ye NATO ile beraber Amerika’nın bölgesel çıkarları için bir çapa olduğundan hep güvenmekteydi. Hiç bir zaman böl-yönet stratejisi yoktu. Alman-Fransız barışının ve adım adım Avrupa Birliği’nin yolunu açan Schuman-deklarasyonu ABD dışişleri bakanı Dean Acheson tarafından Foggy Bottom da bir görüşmede hazırlanmıştı. “Her şey Washington’da başladı”, diyordu Robert Schumann'ın genel kurmay başkanı.

Savaş yıllarının sonunda Fransızları Almanlarla anlaşmaları için baskı altına alan Truman yönetimiydi. İnatçı Fransız liderliğiyle yapılan bir görüşmede, eylül 1950'de, Marshall-Planı'nı durdurma konusunda tehditde bile bulunuldu. Truman'ın motifleri açıktı. Sovyetler Birliği ile yapılan Yalta sözleşmesi bozulmalıydı. Stalin'in Çekoslavakya'yı koruma altına almasından sonra, Sovyetler Birliği'nin genişlemesini önlemek için Moskovadaki Kremlin'e karşı bir Birleşik Cephe kurulmasını hedefliyordu, Truman. Komünist Kuzey Kore’nin 38. enlemi aşıp güneye girmesinden sonra çifte bir caydırıcılık tabii ki. 

İngiliz Avrupa kaygıcıları için Jean Monnet uluslar ötesi alçaklığın esrarengiz hayaleti olarak, aşırı büyük olmaya başlamıştı. Yaşamının büyük bir bölümünü Amerika'da geçirdiğini ve savaş esnasında Roosvelt'in gözü kulağı olduğunu pek çok kişi bilmez. General Charles de Gaulle onu bir Amerikan ajanı sanıyordu ve bir başka tanımla da gerçekten öyleydi. Monnet'nin biyografisini yazan Eric Roussel'e göre de daha sonraki Amerikan hukümetleriyle nasıl el ele çalıştığı ortaya çıkmıştır. Özellikle açıklanan ABD dışışleri arşivlerindeki belgeler ABD-gizli servislerinin Avrupa hareketini onyıllarca finanse ettiğini ve kulislerin arkasında Büyük Britanya'yı bu projenin içine çekmek için hırçınca çalıştığını göstermektedir. Diğer dokümanlar da AB'nin kurucu babalarına nasıl yövmiyeci gibi davranıldığını ve Avrupa hareketinin alternatif finansmanını engellediğini ve Washington'da nasıl bir güven kaybına neden olduğunu göstermektedirler. Soğuk savaş bağlamında ABD akıllı davranıyordu. Avrupa’nın siyasi tekrar inşası başlıca bir başarıydı.

Daha 2009 yılında ingiliz “Daily Mail” gazetesinde bir makale yayınlandı, ancak ilginçtir ki Alman dilinin hakim olduğu çevrelerde pek dikkat çekmedi. Haberin başlığı: “Gizli rapor Naziler'in dördüncü imparatorluğunu nasıl planladıklarını belgeliyor” Adam Le Bor Amerikan Askeri Haberalma' nın “Red House Report”unu ifşa ediyor. Rapora göre Nazi ileri gelenleri çöküşlerinin farkındaydılar ve bu yüzden de 10 Ağustos 1944'de Strassburg'ta Maison Rouge otelinde gizlice toplanmışlardı. Planları ortak pazarı olan Avrupa ekonomik gücünü kurmaktı. Naziler bununla birlikte yeniden erke gelmeyi, daha güçlü bir İmparatorluk kurmayı hazırlamaktaydılar: Dördüncü Reich'ı...

Contra Magazin'de 'Die dunklen Geheimnisse der Europäischen Union' adıyla 19 Ocak'ta yayımlanan yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.

Çeviri: Ali San


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder