Bu tespitler, bence, Çin toplumunda yaygınlaşan, yerleşen kapitalist üretim ilişkilerinin üstyapıya yansımalarını; sızma, hatta 'fetih' çaba ve süreçlerini betimlemektedir.
Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP’nin) 20’nci Kongresi 16-22 Ekim 2022’de Beijing’te yapıldı. Kongre’de Çin’in önümüzdeki yıllarda izleyeceği politikalara, yönelişe ilişkin önemli kararlar alındı.
Kongre kararları ve sonrası
Kongre, Genel Sekreter Şi Jinping’in ÇKP Merkez Komitesi Raporu’nu sunan konuşması ile açıldı. Rapor, sonraki günlerde tartışıldı; son oturumda onaylandı.
Kongre, ayrıca, “ÇKP Anayasası” diye adlandırılan Parti programına Şi Jinping’in katkılarını içeren eklentileri tartıştı; onayladı.
Bu kongreler her seferinde ÇKP yönetimini de yeniler. Önümüzdeki beş yıl boyunca görev yapacak olan yeni Merkez Komitesi ve Merkezî Disiplin Komisyonu’nun aslî ve yedek üyeleri de Kongre tarafından seçildi.
200 üyeli yeni Merkez Komitesi ilk toplantısını, Kongre’nin bitimini izleyen 23 Ekim’de yaptı. 25 üyeli Politbüro ve 7 kişiden oluşan Yürütme Komitesi (“Standing Committee”) de bu toplantı sonunda belirlendi.
Devlet Başkanlığı’nı iki dönemle sınırlayan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Anayasası 2018’de değiştirilmiş; bu sınırlama kaldırılmıştı. Bu değişikliğin ÇKP Genel Sekreterliği için de geçerli olacağı biliniyordu. Deng döneminde üst düzey yöneticiler için yerleşen 68 yaş sınırlamasının da uygulanmayacağı ortaya çıktı. 69 yaşındaki Şi Jinping üçüncü kez ÇKP Genel Sekreterliği’ne getirildi. ÇKP’nin iç dünyasını bilen arkadaşlarımız yeni Politbüro’yu ve Yürütme Komitesi’ni değerlendirebilir. Ben bu konuya yabancıyım.
ÇKP’nin Çin toplumu ve devleti üzerindeki öncü rolü ÇHC Anayasası’nda yer alır. Devlet organları ve kamu yönetimi ayrıca örgütlenmiştir. 20’nci ÇKP Kongresi’ni izleyen yönetim değişikliği Mart 2023’te seçilecek olan Ulusal Halk Meclisi’nin (UHM’nin) ve hükümetin (Devlet Konseyi’nin) göreve başlaması ile gerçekleşecektir. Şi’nin üçüncü dönem Cumhurbaşkanlığı’nın da UHM tarafından kararlaştırılması bekleniyor.
Çin’in yakın geleceğine ilişkin bir ilk değerlendirme, yukarıda değindiğim Merkez Komitesi Raporu sınırları içinde yapılabilir. Rapor’un başlangıç kesimlerine göz atarak başlayalım.
Rapor’un ana gündemi
Merkez Komitesi Raporu, 20’nci Kongre’ye sunuluş tarihini (16 Ekim 2022) taşıyor; kısa bir Giriş sonrasında on beş bölümden ve çok sayıda alt-bölümden oluşuyor.
Rapor’un Giriş kesimi, Merkez Komitesi’nin önümüzdeki dönem için ÇKP’ye önerdiği ana gündemi içeriyor. Oradaki ana mesajı aktaralım:
“20’nci Kongre’nin konusu, Çin’e özgü sosyalizmin şanlı bayrağını yükseltmektir.
Yeni Dönem’de her bakımdan modern sosyalist bir ülke kurmak için elbirliğiyle çaba göstermektir ve böylece Çin ulusunun tüm boyutlarıyla gençleşmesini ileriye taşımaktır.”
Buradaki “Yeni Dönem” terimi bir önceki (19’ncu) ÇKP Kongresi’nde Parti Programı’na alınmıştır ve Şi Jinping’in Genel Sekreterliği devraldığı 2011’de başlamaktadır.
“Yeni Dönem”, 21’nci yüzyılda Çin için iki hedef belirlemişti: (1): ÇKP’nin 100’ncü kuruluş yıldönümü olan 2021’de Çin, “makul boyutlarda müreffeh bir toplum” olacaktır. (2): ÇHC’nin 100’ncü kuruluş yıldönümü olan 2049’da “her bakımdan modern bir sosyalist ülke” inşa edilmiş olacaktır.
2021’de Çin’de ağır yoksulluğun tümüyle yok edildiği belirlendi. Bu tespit, yüzyılın ilk hedefi olan “makul boyutlarda müreffeh bir toplum inşasının” da gerçekleştiği olarak yorumlandı.
Merkez Komitesi Raporu’nun Giriş kesiminden aktardığım ifade, Parti üyelerini yüzyılın ikinci hedefi olan “Çin’e özgü sosyalizm” inşasına katkı yapmaya davet ediyor. İnsanlığın tarihsel özlemine dönük bu hedef, milliyetçi bir özlem (“Çin ulusunun gençleşmesi”) ile de bütünleşiyor.
“Yeni Dönem” arifesindeki sorunlar
63 sayfalık Merkez Komitesi Raporu’nun en uzun (13 sayfalık) bölümü, “Son Beş Yılın Çalışmaları ve Yeni Dönemin ilk On Yılındaki Büyük Değişmeler” başlığını taşıyan Bölüm 1’dir.
Bu başlık, görevi son bulan Merkez Komitesi’nin Kongre’ye hesap vermesi ve (özellikle görevinin uzatılması söz konusu olan Genel Sekreter için) güvenoyu aranması olarak yorumlanabilir.
Bu bölüm, son beş yılın kuşbakışı bir bilançosunu çıkarmadan önce, ÇKP’nin tarihsel kazanımlarını özetliyor. Buradaki sentez, ÇKP Merkez Komitesi tarafından Ağustos 2021’de yayımlanan ÇKP: Görevleri ve Katkıları başlıklı bir belgede yer almış; sonuç bölümünde şu ifadelerle özetlenmişti: “Çin komünistleri, öncelikle Mao Zedong, Deng Şiaoping, Jiang Zemin, Hu Jintao ve Şi Jinping tarafından temsil edilerek Marksizmi Çin’in gerçeklerine ve geleneksel kültürüne uyarladılar ve ulusal gençleşme hedefine yürüdüler.”1
20’nci Kongre Raporu’nun ilk bölümünde bu pozitif bilanço “büyük başarılar” olarak tekrarlanıyor. Ama bir istisna da ekleniyor: “Yeni Dönem” öncesinde (yani Şi’nin Genel Sekreterliği arifesinde) birikmiş “acil sorunlar” sıralanıyor. Seçerek aktarıyorum:
“Parti hayatında yer yer savurganlık, ayrıcalık arayan bir zihniyet ve tiksindirici yolsuzluklar… Ekonomik modelin sürdürülemez dengesizliği… Çıkar gruplarından kaynaklanan köklü sorunlar… Sosyalist siyasal sisteme güvenin aşınması… Düşünce tarzlarında yaygınlaşan paraya tapınma, benmerkezcilik, tarihsel inkârcılık, hedonizm (hazcılık)…”
Bu tespitler, bence, Çin toplumunda yaygınlaşan, yerleşen kapitalist üretim ilişkilerinin üstyapıya (özellikle ideoloji ve siyasete) yansımalarını; sızma, hatta “fetih” çaba ve süreçlerini betimlemektedir.
Şi Jinping Yönetimi’nin bilançosu
Rapor, bu teşhisten hareket eden Şi Jinping yönetiminin tepkisini açıklıyor: “Bu vahim sorunlar ÇKP’nin uzun dönemli yönetim yeteneğini, ülkenin güvenlik ve istikrarını, halkın refahını baltalıyordu. ÇKP Merkez Komitesi olarak kollarımızı sıvadık. Günümüzü belirleyen büyük bir mücadeleye giriştik. Siyasal, ekonomik, ideolojik alanlarda riskleri göğüsledik. Çin’de her bakımdan modern sosyalist bir ülke inşa etme yolculuğuna böyle başladık.”
Bölüm 1’in sonraki sayfalarında ekonomi, halk refahı (“ortalama yaşam beklentisi 78,2 yıla çıktı”), çevre politikalarında; dış ekonomik ilişkiler (“kuşak ve yol girişimi”), diplomasi, iç ve dış güvenlik alanlarındaki uygulamalar, sonuçlar sıralanıyor. “Yolsuzluğa karşı tarihimiz boyunca benzeri olmayan mücadele” özellikle vurgulanıyor; ayrıntılarına giriliyor.
Genel Sekreter olduktan sonra Şi Jinping’in “Sovyetler Birliği niçin dağıldı? ÇHC bu akıbeti nasıl önleyebilir?” sorularını Parti içinde tartışmaya açtığı biliniyor. İkinci soruya temel yanıt, “her alanda Parti önceliğinin güçlendirilmesi ve ideoloji alanında Marksizmin rehberliği” olarak verilmişti.
Yeterli mi? Rapor bir eklenti öneriyor: “Tarihsel yükseliş ve çöküş çevriminden kaçınmak mümkün mü? Parti, yoğun çabalar sonunda ikinci bir yanıt buldu: Kendini düzeltmek (“self-reform”). Biz de Parti’nin kendini arıtma, yenileme yeteneklerini yükselttik. Parti-içi siyasal ortamı arındırdık… Parti kimliğinin asla bozulmayacağını böyle güvenceye aldık.”
Şi Jinping, Bölüm 1’e şu sözlerle son veriyor: “Yoldaşlar: Bilimsel sosyalizm 21’nci yüzyıl Çin’inde yepyeni bir hayatiyetle yeşeriyor. Çin’in modernleşmesi de insanlığa için yeni bir modernleşme seçeneği sunuyor.”
“Devrim ihracı” mı? Hegemonya arayışının ilanı mı? Başkalarına “örnek” mi gösteriliyor? Hiçbiri değil: Ne söylüyorsa o: Sadece bir seçenek…
***
Rapor’un sonraki bölümleri, önceki ÇKP Kongreleri’nde belirlenen ana hedef doğrultusunda önümüzdeki beş yılın programını ana çizgileriyle içeriyor. İleride o bölümleri de gözden geçirmek istiyorum.
Sol çevrelerde ÇKP değerlendirmeleri kutuplaşmıştır. Ben ciddiye alarak öğrenmeyi yeğliyorum. Herkese tavsiye ederim.
Korkut Boratav / SOL
- 1.O belgeyi “Batı’da Tedirginlik: Çin Sosyalizme mi Dönüyor?” başlıklı bir yazıda değerlendirmiştim (Sol Haber, 1 Ekim 2021).O
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder