20 Ağustos 2023 Pazar

Unutulmaz büyük aktör Salih Tozan (I+II) - Mesut Kara / Evrensel

 

    

    (I)  Onlarca filmde büyük bir hayranlıkla izlediğim unutulmaz dev bir aktördü Salih Tozan. Her filminde, her izlediğimde hayranlığım, sevgim, saygım daha da artıyordu. Dostlarından anılarını yaşanmışlıkları dinlediğimde de karşıma muhteşem oyunculuğuyla bir güzel insan çıkıyordu. Ne yazık ki onu tiyatro sahnesinde izleyebilme olanağım olmadı fakat 2006 yılında Yeşilçam’ın fantastik yönetmenlerinden fantastik avantür filmlerin yaratıcı ustası Yılmaz Atadeniz’le birlikte asistan yönetmen olarak yer aldığım bir Salih Tozan Belgeseli yapma olanağı bulmuştum. Ayrıca o günlerde Yılmaz Atadeniz ustayla İzzet Günay belgeselinde senaryo yazarı, Sami Hazinses belgeselinde de danışman olarak birlikte çalışmıştık.

Salih Tozan benim için en çok “Üç Arkadaş”, “Kırık Çanaklar”, “Otobüs Yolcuları” demekti, en çok bu filmlerdeki muhteşem oyunculuğu ve canlandırdığı karakterlerle anımsarım. Her biri birer baş yapıt olan filmlerden1958 yapımı “Üç Arkadaş”ın Mösyö Artin Dartanyan’ı Salih Tozan 1950’de başladığı sinema serüveninin ilk önemli çıkışını yakalar. Memduh Ün’ün yönettiği, sonradan farklı versiyonları da çekilecek unutulmaz filmde Salih Tozan’ın rol arkadaşları Muhterem Nur (Gül/Gülperi), Fikret Hakan (Murat), Semih Sezerli’dir (Mıstık). Filmin 1971 yılında yine yönetmen Memduh Ün tarafından çekilen ikinci versiyonunda ise Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Halit Akçatepe ve Müşfik Kenter rol almışlardır.

Filmlerin ‘hüzün yüzlü oyuncusu, sinema artistinden çok mahalle komşumuz gibi gördüğümüz Salih Tozan’ın hayat verdiği karakterleri de hayatın içinden, yaşayan ve yine mahallemizden insanlarmış gibi bizden, sıcacık insanlardı.

Salih Tozan’ın ikinci önemli çıkışını yine Memduh Ün’ün yönettiği1960 yapımı bir başyapıt olan unutulmaz film “Kırık Çanaklar”la ve canlandırdığı Deve Hüseyin lakaplı Dede rolüyle yapar. Filmin içli, dokunaklı hikayesinde Salih Tozan’ın muhteşem oyunculuğu filme büyük değer katarak “unutulmazlar” arasında olmasına katkı sağlıyor. Filmin diğer rollerinde Lale Oraloğlu, Turgut Özatay, Rüya Gümüşata, Mualla Kaynak ve Reha Yurdakul yer alır.

Salih Tozan dendiğinde anımsadığım, unutamadığım bir başka başyapıt film de senaryosunu Vedat Türkali’nin yazdığı, Ertem Göreç’in yönettiği 1961 yapımı “Otobüs Yolcuları”dır. Ayhan Işık ve Türkan Şoray’la birlikte başlıca rolleri paylaşan Salih Tozan, o yılların belediye otobüslerinin içinde olan biletçiyi, biletçi Salih’i kendine özgü mimikleri, karakteristik yüzü, ses tonu ve sıcak oyunculuğuyla iz bırakan filmin, iz bırakan oyuncularından olmuştu. Yine 1961 yapımı “Tatlı Bela”, “Avare Mustafa” da Salih Tozan filmografisinde önemli ve ayrı yeri olan filmlerdir; Salih Tozan’ın iz bırakan oyunculuğuyla da belleklerimizde yer etmişlerdir.

REŞAT NURİ GÜNTEKİN SALİH TOZAN’I KEŞFEDER

Tiyatro ve sinemanın unutulmaz ismi Salih Tozan, 1914 yılında Balıkesir'de üç kardeşin ilki, en büyüğü olarak dünyaya gelir. Babası kasap kalfası Halil İbrahim Efendi, annesi ev kadını Fatma hanımdır. Küçük kardeşleri Ahmet arkadaşlarıyla oyun oynarken kaza sonucu hayatını kaybedince evlat acısına dayanamayan baba Halil İbrahim Efendi’nin gözlerine perde iner. Babası gözleriyle birlikte işini de kaybedince Salih Tozan’ın yükü ve sorumluluğu artar, çocuk yaşta çalışmak zorunda kalır. Bir süre pastanede, sonra lokantada çalışan Salih Tozan, lokantada yaptığı taklitlerle ilgi çeker ve bir süre sonra da Balıkesir Halkevi’nin tiyatro koluna girer. O kadar azimli ve başarılıdır ki oynadığı piyeslerde halkevi başkanı ona maaş vermeye başlar. İlkokul öğretmeni olursa kendine bir gelecek kuracağını düşünerek eğitime başlar fakat okulu bitiremez. Çünkü o yıllarda orada milli eğitim müfettişi olan edebiyatımızın önemli ismi Reşat Nuri Güntekin de Salih Tozan’ı sahnede izlemiş ve çok beğenmiştir.

Eğitimci ve sosyolog İsmail Hakkı Baltacıoğlu’yla birlikte karar verip ailesinin de iznini alarak tiyatro oyuncusu olarak hayatını sürdürmesi için Ankara’ya gönderirler. Salih Kozan Ankara’da ilk kez Raşit Rıza Topluluğu’nda sahneye çıkar, ardından Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kurduğu çocuk tiyatrosuna geçer. Avni Dilligil, Ercüment Behzat Lav gibi ustaların yönettiği bu tiyatroda ilk kez Avni Dilligil’in sahneye koyduğu Hintli yazar Tagor’un “Mektup” adlı piyesinde sahneye çıkar.

Daha sonra Muhlis Sabahattin Opereti’nde oynayarak adından söz ettirmeye başlayan Salih Tozan, İzmir’de belediyenin açtığı ve başına Avni Dilligil’i getirdiği tiyatroya davet edilen öncü sanatçılar arasında yer alır.

DEMOKRAT PARTİ’NİN KAPATTIĞI TİYATRO

İzmir Belediye Başkanı Reşat Leblebicioğlu’nun fuarda açtığı ve 1945-50 arasında faaliyet gösteren İzmir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun sonradan adını, yüzünü tiyatro ve sinemada yakından tanıdığımız iz bırakan, Salih Tozan’ın da içinde olduğu unutulmaz bir kadrosu vardır… Muharrem Gürses, Muazzez Arçay, Hayri Esen, Nezahat Dilligil (Belkıs Dilligil), Feridun Çölgeçen, Aliye Rona, Zihni Rona bu unutulmaz kadronun içindedir.

1950 seçimlerinden sonra belediyeyi alan Demokrat Parti’nin ilk işlerinden biri de bu tiyatroyu kapatmak olur.

Salih Tozan bunun üzerine birçok oyuncu gibi İstanbul’a gider.

İnce kıvrak, keskin zekasıyla, siyah-beyaz filmlerde belli olmayan mavi gözleriyle, iğneleyici ironik esprileriyle, yaptığı kusursuz şiveli Arnavut, Rum, Egeli taklitleriyle, başrollerinde olduğu oyunlardaki abartısız doğal oyunuyla seyircisinden arkadaşlarına dek herkesi etkilemeyi başarır ve çok sevilir aktör olarak da insan olarak da.

(II)   Tiyatrodaki yükselişini sürdürürken alkolle dostluğunu arttırır ve birbirinden ilginç komik anılar yaşar, yaşatır çevresine. Örneğin bir gecede üç ayrı tiyatroda sahneye çıkar oyunda kadroda yer almadığı halde. Muammer Karaca Tiyatrosu’ndayken Muammer Bey’le tartışır ve oyunu bırakıp çıkar, Ses Tiyatrosu’na gider “ben geldim sizde oynayacağım” der. Oyuna girer oynar. İçki etkisini göstermiştir ordan da çıkıp Tan Tiyatrosu’na gider yine “ben geldim tiyatroda oynayacağım” der, tuluat yapılıyordur, gir derler ve aynı gece üçüncü kez orada çıkar sahneye…

Yine o yıllarda Pangaltı’da Kulüp Meyhanesi vardır, ön tarafında olan Tan sineması tiyatroya dönüştürülmüştür, Salih Tozan da orada oynuyordur. Perde aralarında Kulüp Meyhanesi’ne gider, bardağı hazırdır ve rakısını içip oyuna geri döner.

Birgün yönetmen Sırrı Gültekin’le Ankara’ya gidiyorlardır, arabada Öztürk Serengil de vardır. Sırrı Bey Salih Tozan’dan içmemesini rica etmiştir fakat Salih Tozan çıkardığı şişeden ara ara içiyordur Sırrı Bey ne içtiğini sorar, su yanıtını alır, inanmaz ve şişeyi ister. Koklar ve birkaç yudum içer, gerçekten de sudur. Fakat gerçek sonradan anlaşılır, Salih Tozan aynı şişeden iki tane hazırlamıştı, birinde su diğerinde votka vardır.

SALİH TOZAN SİNEMADA

Bu kadar etkileyici büyük bir aktörün sinemada da olmaması olanaksızdır. Biraz da ekonomik nedenlerle sinemaya hayır diyemez Salih Tozan. 1950’lerin başlarında girdiği sinemada etkileyici, tipi sesi ve oyunculuğuyla kısa sürede sevilen ve aranan bir oyuncu olmayı başarır; karakter oyuncusu olarak yan rollerde yer edinir ve adını tiyatrodan sonra sinema tarihine de yazdırır.

Kimseyi üzemeyen, hayır diyemeyen Salih Tozan’ı evine ilk giden alır, sete götürür. Para konuşma, söyleneni, verileni alır. Bu da çoğu kez yapımcılar tarafından kullanılır, suistimal edilir. Setten sete koşan Salih Tozan 1960 yılında 13, 61’de 22, 62’de de 22 filmde yer alır.

1950-1963 yılları arasında 110 filmde oynayan Salih Tozan1962 yılında ilk ve son kez Oya Tarı’yla birlikte Sırrı Gültekin’in yönettiği “Damat Beyefendi” filminde başrolde oynar. Filmin diğer rollerinde Meral Sayın, Gazanfer Özcan, Suna Pekuysal, Birsen Kaplangı, Ersun Kazançel, Necdet Tosun ve Şevkiye May vardır.

1958’de oyuncuların da filmografilerinde ayrı ve önemli bir yeri olan başyapıt filmlerden “Üç Arkadaş’ta (1958) önerilen diğer isimler yerine Salih Tozan’ı da oynatan Yönetmen Memduh Ün Salih Tozan’ın çok başarılı olduğunu, sonraki filmlerinde de oynatarak ölene kadar birlikte çalıştıklarını söyler.

İnsanlar artık ne yazık ki “Üç Arkadaş” filminde izlediği, belki de çocukluğunda yaşadığı sevgi, dostluk ve dayanışma ruhunu, bugünün dünyasında bulamıyor. Film o gün de bugün de bu nedenle çok sevilmişti, seviliyor. Filmin unutulmaz başrol dörtlüsü (Muhterem Nur, Fikret Hakan, Salih Tozan, Semih Sezerli) ve yönetmen Memduh Ün artık hayatta değil. Memduh Ün bir başka bir başyapıt olan “Kırık Çanaklar”da da (1960) önemli bir rolde oynatır. Genç yaşında çok yaşlı bir dedeyi oynayan Salih Tozan yine çok etkileyici harika bir oyunculuk sergiler. Yine Memduh Ün’ün 1961 tarihli filmi “Avare Mustafa” filminde Ayhan Işık, Fatma Girik, Semih Sezerli, Mümtaz Enen, Suphi Kaner’le birlikte sinema oyuncusu değil de mahalle komşumuz Mehmet amca gibi izleriz. Yer aldığı bir başka başyapıt da senaryosunu Vedat Türkali’nin yazdığı Ertem Göreç’in yönettiği “Otobüs Yolcuları” (1961) filmidir.

4 kez evlenen Salih Tozan ilk evliliğini iki çocuğunun da annesi olan İzmir Şehir Tiyatrosu’ndayken oyuncu arkadaşı Nermin Çakar’la yapar. Ses Tiyatrosu’nda oynarken salonda gösteri yapan bir Alman revüsünde dans eden “revü kızları”ndan baş dansçı Salih Tozan’ın hayatı boyunca unutamadığı büyük aşkıdır.

Pangaltı Tiyatrosunda rol arkadaşlarından biri olan   Zafer Önen şunları söyler Salih Tozan için: “Perde arasında Kulüp Meyhanesine gidi içer, finale oyunu kapatmaya gelirdi. Birgün yetişemedi, o geldiğinde oyun bitmişti, saatine baktı özür dileyeceğine ‘keratalar 5 dakika erken bitirmişsiniz’ diye bize kızdı. Çok içerdi ama onun da bizim bilmediğimiz bir nedeni vardır. Çok yetenekli bir kardeşimizdi, her giydiği elbiseye uyabilen, her rolü kaldırabilen, komedisini. Dramını, trajedisini, müzikalini oynayabilen komple bir oyuncuydu.”

Salih Tozan Balık Pazarı’nın Çiçek Pasajı’nın müdavimlerindendir, gece yaşamayı ve içmeyi sever. Nevizade sokağındaki dönemin meşhur meyhaneci Lambo’nun mekânı parasız kaldığında veresiye içebileceği bir yerdir. Buralarda Sait Faik, Orhan Veli, Orhan Kemal, Abidin Dino, Settar Körmükçü, Metin Eloğlu gibi dönemin önemli sanatçılarıyla oturup içerlerdi.

“Bir hastalık nedeniyle gittiği Şişli Etfal Hastanesi’nde tanıştığı hemşire Samime Bozlar Salih Tozan’a büyük ilgi gösterir ve sonrasında evlenirler. Salih Tozan’a sahip çıkan Samime hemşire aktörün hayatına da düzen ve canlılık getirir. Hayatının sonuna kadar yanında olur, gözü gibi bakar.”

Tanıdığı, tanımadığı herkese “canım efendim, mirim” diye hitap eden, nüktedan çelebi biri olan, halktan biri görüntüsüyle, mütevazi yaklaşımlarıyla, babacan, sıcak tavırlarıyla herkesle kolay kaynaşıp arkadaşlık yapan, parayı elinde bile görmek istemeyecek kadar sevmeyen Salih Tozan, kitap okumayı, parası dahil elindekileri paylaşmayı seven, Çetin Altan’la Orhan Kemal’le birçok önemli yazarla, sanatçıyla dostlukları olan, Neyzen Tevfik’le arkadaşlık yapmış biridir.

Yakalandığı Siroz hastalığı sonrası 16 Şubat 1963 yılında aramızdan ayrıldığında

Şişli camiinde yapılan cenaze törenine inanılmaz bir kalabalık katılır. Hayatı boyunca celebi tavrıyla filmleriyle ve gerçek hayatta karşılaşıp dokunduğu simitçisinden esnafına, sanatçısına kadar tüm sevenlerinin katıldığı inanılmaz bir kalabalıkla uğurlanır son yolculuğuna.

Balıkesir'de Salih Tozan Kültür Merkezi, Türkiye'nin birçok cadde ve sokağı onun adını taşımaktadır.

Mesut Kara / Evrensel

Yararlandığım kaynak:
Salih Tozan belgeseli: Unutulmaz Aktör Salih Tozan. Yönetmen-senaryo: Yılmaz Atadeniz, Asistan yönetmen: Mesut Kara. Yapım: Atadeniz Film, 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder