14 Eylül 2024 Cumartesi

Soygun düzenindeki sazan sarmalı+Boğaz turunda yatırıma ikna etmiş+Yasa dışı bahis akademisi -Timur Soykan/Birgün

 

Soygun düzenindeki sazan sarmalı

Candan kardeşlerin de yargılandığı sazan sarmalı davasına telefon mesajlarının bilirkişi incelemesi sunuldu. Gizli işler çevirdiğini bildikleri Orhan Apaydın’dan pahalı hediyeler almayı hedefledikleri anlaşılıyor. Ancak konuşmalardan sazan sarmalında rol aldıkları sonucu çıkmıyor.

Türkiye’deki karapara ve soygun düzeninde gizli saklı kalmadı. Fenomenler ve magazin figürleriyle toplumun gözlerinin içine baka baka kirli işler çevriliyor. Fenomenler sosyal medyada para saçıp halkın suratına tükürüyor. Magazin karakterleri ise dolandırıcıların, mafyanın vitrin mankeni oluyor.

Bunun örneklerinden birini ortaya çıkarmış, ‘Candan Kardeşler Gizli Kasa İddiası’ başlıklı haberimizde duyurmuştuk. Televizyondaki absürt moda programlarına katılıp ‘aptal’ rolüyle fenomene dönüşen Bahar ve Nihal Candan kardeşlerin, Sazan Sarmalı dolandırıcısı çetenin gizli kasası olduğu öne sürülüyordu.

ESKİ POLİS, DOLANDIRICI

Çetenin lideri eski polis Orhan Apaydın’dı ve Nihal Candan diğer adıyla Gülnihal Çiçek ile sevgiliydi. Orhan Apaydın, ‘Kaan Hamzaoğlu’ adına düzenlenmiş sahte kimliği kullanıyordu. Çünkü bir sazan sarmalı vurgunu nedeniyle Küçükçekmece Savcılığı kararıyla aranıyordu. 2022 yılında hakkındaki arama kararına karşın İstanbul’un en lüks mekanlarında elini kolunu sallayarak geziyordu. TMSF’nin el koyduğu şirketlerdeki araçları ucuza satın aldığını söyleyerek yeni sazan sarmalını kurmuştu. Bu araçları piyasanın yüzde 30 altında fiyata sattığını anlatarak ağına yüzlerce kişiyi düşürmüştü. Önce araçları teslim etti. Yeterince güven verdikten sonra paraları toplayıp ortadan kaybolacaktı. Türkiye’nin dört bir yanından kişileri satış temsilcisi yapmak için İstanbul’a çağırıyor, Bebek ve Etiler’deki lüks mekanlarda ağırlıyordu. Burada kurulan masalarda Bahar ve Nihal Candan kardeşler de oturuyordu. Bu sayede sazan sarmalına çekilenlere güven veriliyordu.

‘KAAN OLARAK TANIYORDUK’

Candan kardeşler, Orhan Apaydın’ı ‘Kaan’ olarak tanıdıklarını ve sazan sarmalı vurgunu ile karaparadan haberlerinin olmadığını savundu. Nihal Candan, Kaan olarak tanıdığı Orhan Apaydın’ın eski sevgilisi olduğunu ve bu nedenle kardeşiyle birlikte lokantadaki yemeklere katıldıklarını söyledi. Cezaevinde aşırı kilo kaybı yaşayan Nihal Candan tahliye edilirken Bahar Candan halen tutuklu. Son duruşmada, Engin Polat’ın tahliye olduğunu belirten Nihal Candan, kardeşine “Sen de çıkacaksın” demişti.

Duruşmalar devam ederken Nihal Candan yani gerçek ismiyle Gülnihal Çiçek ve Onur Apaydın’ın cep telefonlarındaki mesajların bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Raporda Candan’ın özellikle annesi Umut Candan ile yazışmaları delil olarak gösterildi. Bir yazışmada Nihal Candan, telefonunda ‘Annecim’ diye kayıtlı Umut Candan’a Prada marka çanta, ayakkabı, pırlanta küpe ve cep telefonu kılıfının fotoğraflarını gönderiyor. Bir başka yazışmada ise Umut Candan, Onur Apaydın’dan Nihal Candan için özel araç istiyor. Onur Apaydın bu aracı gönderiyor.

İCRA GELMİŞ

Nihal Candan, ‘Annecim’ diye kayıtlı telefona gönderdiği mesajda kendisine icra geldiğini anlatıyor. Mesajda icraya dair SMS’in ekran görüntüsünü de eklemiş. ‘Annecim’ diye kayıtlı numaradan şu yanıt geliyor:

“Biraz kurnaz ol, gizlilik güçtür. Kağan yardımcı olacak ama sen onu gizleyeceksin, ortaya dökmeyeceksin.”

Bir başka yazışmada ise Nihal Candan, annesine bir arabaya ihtiyacı olduğunu anlatıyor. Umut Candan, telefonunda ‘NihalKağan’ şeklinde kayıtlı olan Onur Apaydın’a şu mesajı gönderiyor:

“Günaydın canım. Sen araba satıyorsun ya Kağan. Bizim arabayı boşanınca Nihal’in üzerine yaptık. Yani Hakan’ın bana verdiği arabasını ben de Nihal’e verdim. Diyorum ki o arabayı sana versek üzerine ben ayda on bin borçlansam sana ve Nihal’in üzerine güzel bir araba alsak olur mu? Yemin ediyorum hiç aksatmam. Her ay maaş günümde sana veririm.” Bu mesajlar da sazan sarmalından haberdar olmadıkları şeklinde yorumlanabilir.

Orhan Apaydın ise şu yanıtı veriyor:

“Her kötü anında yardımcı oldum. Karşılık da beklemedim. Eski günlerin hatırına, ekmek yedik yardımcı oldum.”

Bir başka mesajda ise Umut Candan kızı Nihal Candan’a “Tamam canım sen Kağan’la buluş para al, alışveriş yaptır” yazmıştı.

Bilirkişi raporunda yer alan bir başka mesajda ise Nihal Candan, telefonunda ‘BEKİR Sofor Back’ şeklinde kayıtlı numarayla mesajlaşıyor. Bekir isimli kişinin Nihal Candan’ın şoförü olduğu anlaşılıyor.

DOLANDIRICIDAN TEHDİT MESAJLARI

Bilirkişi incelemesinde Onur Apaydın’ın kullandığı bir telefondan 11 gün içinde Nihal Candan’a gönderilen mesajlar tespit edildi.  Bu mesajlarda Candan’ın Onur Apaydın’ı telefonlarında engellediği anlaşıldı. Onur Apaydın 18 Temmuz 2022’de Nihal Candan’a gönderdiği mesajda şöyle yazmıştı:

“Bu yıl param var geçen yıl koşmak gücüm yoktu. Şu engelimi kaldır, geçen yıla geri döndürme beni. Beni o çapulcularla da karıştırma.”

Nihal Candan “Param var’ mesajından sonra Onur Apaydın’a ‘Aşkım’ diye hitap etmeye başlıyor. 22 Temmuz 2022’de şu mesajı gönderiyor:

“Söylemedi aşkım süper keşke erken başlasa uydururuz ya hallederiz beraber benim de programım belli olsun.”

‘UZAKLAŞTIRMA ALMAK İSTİYORUM’

Bir başka mesaj serisinde Nihal Candan ve Orhan Apaydın arasındaki gerilimin büyüdüğü anlaşılıyor. Candan, kendisine ve annesine Orhan Apaydın’ın gönderdiği tehdit mesajlarının ekran görüntülerini avukatına gönderiyor. Şunları yazıyor: “Uzaklaştırma almak istiyorum Onur Apaydın ile ilgili. Yasal kayıt olsun onunla bir şey yapmadığıma dair.”

Bu yazışmalarda Nihal Candan ya da annesi Umut Candan’ın sazan sarmalı dolandırıcılığına katıldığına dair net tespitler yok. Hatta Orhan Apaydın’dan ‘Kaan’ diye bahsediyorlar. Ama bazı bölümlerde onunla WhatsApp üzerinden görüşmeye özen gösterdikleri anlaşılıyor. Anne Umut Candan’ın ‘Gizlilik’ vurgusu da dikkat çekiyor.

EKRAN GÖRÜNTÜSÜYLE MESAJ GELDİ

Geçen ay polise gelen bir ihbar mahkemeye iletildi. Bu ihbarda bir WhatsApp yazışmasının ekran görüntüsü yer alıyor. Henüz doğruluğu incelenen yazışmada ‘Kağan’ olarak kayıtlı bir numara var. Kağan isimli kullanıcı şöyle yazıyor:

“Anne Nihal’e 30 dk. 14 milyon param var. Adım Onur Apaydın. (Burada TC kimlik numarasını yazıyor.) 14 milyon verdim. 2 kızını yok etmeye. 30 dk sı var. Ben Nihal’i istemiyorum. Benim gururumu okşucakkkk. Azad etcemmm. 30 dk…”

Bu mesajın içeriği gerçek mi? Bilmiyoruz. Ancak Bahar Candan, sazan sarmalının devam ettiği günlerde sosyal medya hesabından “Bir uyandım, hayatımı çalmışlar” yazarak banka hesabını paylaşmıştı. 3 Şubat 2023 tarihli hesap özetinde hesabında 12 milyon 268 bin TL görünüyordu. Bu paylaşım sırasında sazan sarmalında mağdur olduklarını söyleyenler, ‘bu bizim paramız” diyerek şikayetçi olmuştu. Bu şikayetçiler, Orhan Apaydın ile lüks lokantada buluştuklarında Bahar Candan ve Nihal Candan’ın yemeğe katıldığını anlatmıştı. Şikayetçi olan bu kişiler de başka insanları sazan sarmalında dolandırdıkları iddiasıyla tutuklanmıştı.

‘KIZLARIM SUÇSUZ’

Telefon ile ulaştığım anne Umut Candan, kızlarının suçsuz olduğunu, Instagram’da takipçi toplamak için ‘soytarılık’ yapmak dışında bir hatalarının olmadığını söyledi. Bilirkişi raporu hakkında avukatı olmadan yorum yapmayacağını söyleyen Umut Candan, “Bir kişi sevgilisi ile hayatı paylaşır. Bu kişi ona hediyeler almış. Kızlarım bu kişinin dolandırıcı olduğunu bilmiyor. Bu suç mu? Kızlarım boşu boşuna hapis yattı. Bahar halen hapiste. Hesaplara gelmiş hiçbir para yok. Adaletin yerini bulmasını bekliyoruz” diye konuştu.

                                                          /././

Boğaz turunda yatırıma ikna etmiş

OmegaPro şirketiyle kripto-forex vurgununda mağdur olduğunu söyleyen Hollandalı doktor da şebeke yöneticisi çıktı. Boğaz turu düzenleyip katılanları yatırıma ikna etmiş.
                                             
Abdul Ghaffar Mohaghegh ve oğulları.

OmegaPro şirketiyle dünyanın en büyük kripto-forex vurgunlarından birini yaptığı iddia edilen Andreas Szakacs, İstanbul Beykoz’da yakalanmıştı.

İsveç vatandaşı olan Andreas Szakacs, 2019’da kurulan OmegaPro’nun CEO’suydu. Finans dünyasının tanıdık isimleri Alman uyruklu Dilawar Singh, ABD’li Mike Sims ise şirketin sahibiydi. Şirket Dubai merkezliydi.

OmegaPro, yatırım piyasalarında yüksek kazanç sağlayan bir algoritma geliştirdiğini iddia ediyordu. Yatırım yapanlara 16 ayda yüzde 300 kar vaat ediyorlardı.

4 MİLYAR DOLARLIK VURGUN YAPMIŞLAR

İddiaya göre; 3 milyon yatırımcıya ulaştıklarında 4 milyar dolarlık vurgunla ortadan kayboldular. Bu yeni nesil bir ponzi sistemiydi. Yani önce gelen yatırımcılara kar oranı daha sonra sisteme katılan yatırımcıların parasıyla ödeniyordu.

Ancak OmegaPro, Kasım 2020’de bilgisayar korsanlarının saldırısı nedeniyle sistemin çöktüğünü iddia etti.

Andreas Szakacs bu sırada Türkiye’ye yerleşmişti. Annesi İsveçli, babası Türk’tü. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu ve ‘Emre Avcı’ adını aldı. Beykoz’daki lüks Acarkent Sitesi’nde kiraladığı 4 katlı villada lüks bir hayat sürüyordu.

28 Haziran 2024 günü İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na gizemli bir ihbar geldi. Andreas Szakacs’ın ‘Emre Avcı’ adını aldığı ve Acarkent’teki villada kaldığı anlatılıyordu. Garip bir süreçti. Beykoz Savcılığı’nın soruşturmasında jandarma, Türkiye’deki mağdurları bulup ifadeler aldı. Ne hikmetse bu sırada Hollandalı bir mağdur Türkiye’deydi ve bir otelde kalıyordu. İhbardan sadece 10 gün sonra, Hollanda vatandaşı olan Afganistan asıllı doktor Abdul Ghaffar Mohaghegh jandarmaya gelerek ifade verdi.

Bir gün sonra Emre Avcı, villasına yapılan operasyonla gözaltına alındı ve  tutuklandı.

Mohaghegh ifadesinde OmegaPro’ya 7 milyon dolar kaptırdığını anlattı ve  “Yaklaşık 3 bin arkadaşım toplam 103 milyon dolar yatırım yaptı. Dolandırıldı, bu kişilerin vekaletnamesi bende” dedi.

Bu konudaki ilk yazımızda bu garip şikayetçiyi araştıracağımızı söylemiştik.

MAĞDUR DEĞİL DOLANDIRICI

Ancak Hollanda’daki yüzlerce mağdur, Monaghegh’in şikayetçi olduğunu görünce çok şaşırmış. Çünkü onlar, Mohaghegh’in kendilerini dolandırdığını ve OmegaPro yönetimi ile ortak olduğunu düşünüyor. Hollanda’da yaşayan Türk inşaat mühendisi Tufan R. de mağdurlar arasında.

Tufan R., “Çok sayıda kişiyi yüksek kar vaadiyle dolandırdılar. Bir algoritma geliştirildiğini ve yüksek kazanç sağladıklarını söylüyorlardı. Emre Avcı’yı ihbar eden kişinin de Mohaghegh olduğunu düşünüyoruz. Muhtemelen para bölüşümünde bir anlaşmazlık yaşadılar ve onun yaşadığı yeri biliyordu” diyor.

Tufan R., OmegaPro’nun Hollanda ayağındaki şebekenin İstanbul’da Boğaz turu düzenlediğini de anlatıyor: “Mohaghegh ve oğulları, Hollanda’dan 100 kişiyi İstanbul’a getirdi. Boğaz turu düzenlediler. OmegaPro’ya yatırım yapmaya ikna ettiler. Boğaz turunun videolarında insanlar dans edip eğlenirken görünüyor. Bu eğlencenin çok sayıda kişiye pahalıya patladığı anlaşılıyor.

Abdul Ghaffar Mohaghegh’ın Emre Avcı’ya operasyon yaptırmak için devlet içinde bazı bağlantılar kurduğu da iddia ediliyor. Bu iddiada bulunanlar “Beykoz polis bölgesi, neden operasyonu jandarma yaptı. Hollanda’da yaşayan mağdurun İstanbul’a geldiği dönemde operasyonun yapılması ve şikayetçi olarak ifadesinin alınması düşündürücü” diye konuşuyor. Biz araştırmaya devam edeceğiz.

                                                                 /././

Yasa dışı bahis akademisi 

Türkiye’deki yasa dışı bahis ve online kumar pazarı yıllık 80 milyar TL’yi buluyor. Ağustos başında yapılan operasyon suç örgütlerinin nasıl birer holdinge dönüştüğünü ortaya koydu. Çok sayıda departmanda yüzlerce kişi çalışıyor. Şebekedeki bilgisayar korsanları, yasa dışı bahis akademisi bile kurmuş. Eskiden FBI’ın peşine düştüğü ünlü bilgisayar korsanının da işin içinde olduğu iddia ediliyor.
                         
Bahis çetesine operasyonda 35 kişi yakalandı. (Fotoğraflar: BirGün)

Aydın Nazilli Cumhuriyet Savcılığı, Ağustos ayının başında yasa dışı bahis ve online kumar oynatanlara yönelik operasyon başlattı. 35 şüphelinin yakalanması için Aydın, İstanbul, Balıkesir, Antalya, Niğde, Aksaray Konya’nın arasında olduğu 13 ilde 42 adrese eş zamanlı baskın yapıldı. 35 şüpheliden 14’ü tutuklandı.

Tutuklananlardan biri: 1990 Mardin Midyat doğumlu Muhammed Nur Görgen’di. Aydın’da savcılık tarafından ifadesi alınırken çok sıradan görünüyordu. Lise mezunuydu, eczacı teknikeri olduğunu söyledi, aylık kazancını 50 bin TL olarak beyan etti. Resmi kayıtlarda ne evi ne arabası ne de başka bir mal varlığı görünüyordu, hatta kardeşinin evinde kaldığını anlatmıştı. Ancak gerçek çok farklıydı.

FBI PEŞLERİNE DÜŞMÜŞTÜ

Muhammed Nur Görgen, henüz 20 yaşındayken peşine FBI’ın (Amerikan Federal Soruşturma Bürosu) düştüğü bir bilgisayar korsanıydı.

2010 yılında ABD merkezli oyun sitesi Knight Online’a siber saldırı gerçekleştirilmişti. Milyonlarca kullanıcısı olan Knight Online kullanıma kapanmıştı. FBI ajanları The_Bekir ve Tontonq kod adlarını kullanan Türkiye’deki iki bilgisayar korsanının saldırıyı yaptığını tespit etmişti. Türk polisiyle iletişime geçtiler. The_Bekir; Bekir Kara, Tontonq ise Muhammed Nur Görgen isimli gençlerdi. The_Bekir, iki yıllık bilgisayar programcılığı bölümünü bitirmişti, Tontonq ise lise mezunuydu. İki bilgisayar korsanının geliştirdikleri ‘Zombi’ isimli virüsle 10 bin bilgisayara sızdığı ve bu bilgisayarları kullanarak internet sitelerine saldırılar yaptığı anlaşıldı. Hatta bazı şirketlerden siber saldırı tehdidiyle para istedikleri öne sürülmüştü. Tutuklandılar ve 9 yıl hapis istemiyle yargılandılar.

                              The_Bekir ve Tontonq kod adlı bilgisayar korsanları FBI’ın hedefi olmuştu.

KORSAN YENİDEN ORTAYA ÇIKTI

14 yıl sonra Tontonq yine takip altındaydı ve bu kez yasa dışı bahis ile online kumar şebekesinin şüphelisiydi. Jandarmalar, 6 Ağustos 2024 günü Antalya Konyaaltı’ndaki Golden Palm Rezidans’taki dairenin kapısını uzun süre çalmış ve açan olmamıştı.  Bu sırada Muhammed Nur Görgen’in kardeşi Ömer Görgen balkondan kaçmaya çalıştı. Yakalandığı sırada elinde iki tane dizüstü bilgisayar vardı. Antalya’da yakalanıp Aydın’a götürülen Muhammed Nur Görgen ve kardeşi bu bilgisayarların yanı sıra evinde bulunan diğer dijital materyallerin şifrelerini vermedi.

EĞİTİM AĞI KURMUŞLAR

Savcılık 4 ay süren soruşturmada yasa dışı bahis ve online kumar şebekesinin organizasyonunu ortaya sermişti. Buna göre; şebekenin büyük bir eğitim ağı vardı. Tontonq ve ‘Admin’ (site yöneticisi) ekibi, suç örgütüne yeni katılan kişilere online eğitim veriyordu. Bu kişilerin yasa dışı bahis ve online kumar organizasyonlarına adaptasyonu için özel programları vardı. Adminler ve örgüt üyelerinin katılımı ile belirli dönemlerde sanal ortamda kalabalık toplantılar yapılmıştı. Bu toplantılarda örgüt üyelerinin haftalık ve aylık performans değerlendiriliyordu. Başarılı olanlara ödül veriliyor, hedefin altında kalanların ise ücretlerinde kesinti yapılıyordu.

YASA DIŞI BAHİS SEYAHATLERİ

Tontong ve örgütteki diğer yöneticilerin İstanbul, İzmir, Ankara, Muğla, Antalya, Niğde gibi şehirlere birlikte gidip aynı otellerde kaldıkları da tespit edildi. İddiaya göre; bu şehirlerde yasa dışı bahis ve online kumar faaliyetlerini organize etmek için toplantılar yapmışlardı.

Teknik takip sırasında ‘Tontonq’ yani Muhammed Nur Görgen’in, ‘farkvar.com’ isimli online otobüs bileti satış şirketinin sahibi Çağlar Öztürk’ün Antalya Konyaaltı’ndaki villasına gittiği tespit edilmişti. Bu görüşmenin amacı sorgulandı. Görgen, sitelerin teknik sorunlarını çözen bir şirketi olduğunu ve ‘farkvar.com’ internet sitesindeki teknik sorunları çözmek için buluştuklarını söyledi.

Ayrıca soruşturmada Tontonq’un telefonları dinlenmişti. Konuşmalarından bir villadan başka bir villaya yüksek hızlı internet çektiği anlaşılıyordu. Bunun yasa dışı bahis faaliyeti için olduğu değerlendirilmişti. Muhammed Nur Görgen ise “Netflix izlemek için internet çektik” dedi.

HOLDİNG GİBİ SUÇ ÖRGÜTÜ

Savcılık tarafından şebekenin son derece profesyonel organizasyon şeması da çıkartıldı. Buna göre; birimler ve faaliyet alanları şöyleydi:

Yazılımcı birimi: Yazılım alanında uzman kişiler yasa dışı bahis ve online kumar siteleri hazırlanıyor.

Yönetim birimi: Bahis oranlarını belirliyor ve siteleri kullanıma açıyor.

Sosyal Medya/SMS-İnvite Marketing birimi: Sitelere oyuncu temin etmek bu birimin işi. Yasa dışı bahis oynayan kişi datalarına sahipler. Hazır ikna metinleri hazırlıyorlar. Tek tek arayarak yada toplu şekilde SMS/WhatsApp davet mesajları göndererek oyuncuları davet ediyorlar. Yeni oyuncu bulmak da bu birimin işi.

Call Center: Yeni oyuncular bulmak için 7/24 çalışan bir merkez bulunuyor.

Bonus ekibi: ‘Deneme Bonusu’, ‘Hoş geldin Bonusu’, ‘Yatırım Bonusu’, ‘Kayıp Bonusu’, ‘Slot Bonusu’, ‘Çekim Bonusu’, Casino Yatırım Bonusu’ gibi yeni oyuncuları cezbedecek yöntemleri kullanıyorlar. Sosyal medya ekibiyle birlikte ilgi çekici görseller hazırlayarak Telegram, Instagram ve X gibi uygulamalar üzerinden reklam yapıyorlar.

7/24 CANLI DESTEK HATLARI

Canlı Destek Birimi: Yasa dışı bahis ve kumar oynayanların soru ve problemleri için 7/24 çalışan telefon numaraları veriliyor. Bu telefonlarda özel eğitim verilmiş çete üyeleri var.

Admin Birimi: Suç faaliyetinin kontrol ve takibi bu birim tarafından yapılıyor. Çalışanların görevlerini aksatmamalarını denetliyorlar. Yasa dışı bahis ve online kumarda siteler üzerinden para yatırma/çekme işlemlerine yönelik onay ve ret yetkisi Admin Birimi’nde.

İç/Dış Finans Oyuncu Yatırım Takip Birimi: Oyuncuların bahislerini, kazanç ve kayıplarını analiz ediyorlar. Sitelerin genel gelir gider dengelerini denetliyorlar. Bonus oranlarını belirliyorlar.

Bonus Takip Birimi: Yönetim kademesinin belirlediği oranların takibi ve bonus verme faaliyetlerinin onay ve ret işlemlerini yürütüyorlar.

Risk Birimi: Tecrübeli suç örgütü üyeleri bu kilit noktada bulunuyor. Sistemi yanıltma riski bulunan oyuncuların işlemlerini takip ediyorlar. Kasa zararı oluşmaması için 7/24 oynanan bahisleri takip ediyorlar.

‘BİLGİSAYAR KORSANI’ TAHLİYE OLDU

Tontonq yani ‘Muhammed Nur Görgen’in bu devasa organizasyonun kalbinde yer aldığı iddia ediliyor. Bir iddiaya göre; elektronik para ve ödeme sistemlerini hackledi. Yasa dışı bahis ve online kumar sitelerinde elektronik hesaptan ödeme yapmak isteyenler bu seçeneği ‘tık’ladıklarında Tontonq’un korsan sistemi devreye giriyor. Elektronik para ve ödeme sistemi fark etmeden buradan ödeme yapılıyor. Tontonq’un sadece bu ödemelerden aldığı komisyon ile ayda on milyonlarca lira kazanç elde ettiği öne sürülüyor. Bu zenginliği sayesinde devlet içinde ilişkiler kurduğu ve kendisine koruma kalkanı oluşturduğu da iddialar arasındaydı. Muhammed Nur Görgen, suçlamaları kabul etmedi. Sade-ce internet sitelerinin teknik sorunlarını çözen ve arama motorlarında sitelerin öne çıkmasını sağlayan bir şirkete sahip olduğunu ve bu alanda çalıştığını anlattı. Yasa dışı bahis ve online kumar ile ilgili sorulara hep aynı yanıtı veriyordu: Bilgim yoktur…

Tontonq bir ay bile tutuklu kalmadı ve geçen hafta tahliye oldu.

Timur Soykan/Birgün 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder