Ankara'da lityum fabrikasında gaz sızıntısı: 2 işçi öldü, 3 işçi yaralandı!-Birgün-
Ankara'nın Polatlı ilçesinde bir fabrikada boru tamiri yapmak için odaya giren 5 işçi, sızan gaz nedeniyle zehirlendi. İki işçi hayatını kaybederken, 3 işçi tedavi altına alındı.Ankara''nın Polatlı ilçesinde Polatlı Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan lityum fabrikasında meydana gelen gaz sızıntısı nedeniyle 2 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi gaz sızıntısı ile hastanede tedaviye alındı. Olaya ilişkin Ankara Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Nuh gemisine aldı - Hammurabi korudu - AKP katlediyor/Erdoğan Süzer-
AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana sık sık Meclis’e taşıdığı zeytin katliamı yasa tasarılarına bir yenisi daha eklendi. Komisyonda köylüler ve muhalefet milletvekilleri darbedilerek direnirken, tasarı AKP’nin oy çokluğuyla kabul edildi.(https://www.sozcu.com.tr/nuh-gemisine-aldi-hammurabi-korudu-akp-katlediyor-p186179)
***
Bakan Bey incikten vazgeçti -Deniz Ayhan-
Vatandaş eti bayramdan bayrama bile göremezken, geçmiş yıllarda yemekhanesine kuzu gerdan, kuzu incik gibi etler alarak gündeme gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da bu etlerden vazgeçti.(https://www.sozcu.com.tr/bakan-bey-incikten-vazgecti-p186183)
***
Dekanlar iyi yemiş!-İsmail Arı/Birgün-
AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, kentte toplantı yapan rektör ve dekanlara 775 bin TL’lik yemek ısmarladı. Belediye ayrıca sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin 780 bin TL’lik konaklama bedelini de ödedi.(https://www.birgun.net/haber/dekanlar-iyi-yemis-632198)
***
Likya Yolu tehdit altında -Ebru Çelik/Birgün-
Antalya’’nın Kaş, Demre, Finike ve Kalkan ilçelerini kapsayan duble yol projesi için verilen ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) olumlu kararına açılan davalar sürerken, uzmanlar bölgede keşif yaptı. Keşif sonrası yapılan açıklamada, projenin ekolojik ve kültürel açıdan ciddi tahribat riski taşıdığı vurgulandı. Proje toplamda 9 koruma alanı ve Myra, Sura, Hoyran, Kyaenai gibi 11 arkeolojik sit alanını etkiliyor. rotasını da tehdit ediyor. Finike’den tünelle başlayarak Demre’ye uzanan yol, Beymelek Lagünü’nü ve örtü altı tarım yapılan hassas tarım alanlarını da kapsıyor. ÇED raporunda 321 hektarlık tarım, orman ve makilik alanın yok olacağı, 66 binin üzerinde ağacın kesileceği belirtilirken Finike Portakalı üretim alanları da bu projeden doğrudan etkilenecekler listesinde. Keşfin ardından Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Murat Akoy, şöyle konuştu: “ÇED raporunda, kuyuların ‘sorunsuz taşınabileceği’ çelişkili ifadeler var. Bölge zaten mevcut yollarla ulaşılabilir durumda. Daha düşük maliyetlerle genişletilip modernize edilebilir. Ancak yeni yol projesi, yüksek maliyetli ve doğaya, arkeolojik mirasa, yerel halkın geçim kaynaklarına büyük zararlar verecek bir tahribat riski taşıyor.’’***
Antalya'daki duble yol projesi Likya Yolu'nu tehdit ediyor -Ebru Çelik/Birgün-
Kaş, Demre, Finike ve Kalkan ilçelerinden geçmesi planlanan duble yol projesine karşı açılan davalar sürerken, çevreciler ve uzmanlar bölgede keşif yaptı. Keşifte, projenin 9 koruma alanı, 11 arkeolojik sit ve dünyanın en önemli yürüyüş rotalarından Likya Yolu üzerinde büyük tahribata yol açacağı, tarım alanları, içme suyu kaynakları ve endemik bitki türlerinin ciddi risk altında olduğu belirtildi.
Antalya’’nın Kaş, Demre, Finike ve Kalkan ilçelerini kapsayan duble yol projesi için verilen ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) olumlu kararına karşı açılan davalar sürerken, Kaş Çevre ve Kültür Derneği ile uzmanlar bölgede keşif yaptı. Keşif sonrası yapılan açıklamada, projenin ekolojik ve kültürel açıdan ciddi tahribat riski taşıdığı vurgulandı.
Keşifte ortaya konan bulgulara göre, planlanan yol güzergâhı Kaş–Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi, Kaputaş ve Beymelek gibi birinci derece doğal sit alanlarının içinden geçiyor. Proje toplamda 9 koruma alanı ve Myra, Sura, Hoyran, Kyaenai gibi 11 arkeolojik sit alanını etkiliyor. Yol aynı zamanda Likya Yolu’nu birçok noktada keserek yürüyüş rotasını da tehdit ediyor.
Proje kapsamında 6 tünel, 11 köprü, 21 menfez, 8 tarımsal altgeçit dâhil olmak üzere çok sayıda yapı planlanırken, bu yapıların maliyete dâhil edilmediği belirtildi.
66 BİN AĞAÇ KESİLECEK
Finike’den tünelle başlayarak Demre’ye uzanan yol, Beymelek Lagünü’nü ve örtü altı tarım yapılan hassas tarım alanlarını da kapsıyor. ÇED raporunda 321 hektarlık tarım, orman ve makilik alanın yok olacağı, 66 binin üzerinde ağacın kesileceği belirtilirken Finike Portakalı üretim alanları da bu projeden doğrudan etkilenecekler listesinde.
Açıklamaya göre, bölgede 22’si endemik olmak üzere 454 bitki cinsi bulunuyor. Sadece bu bölgede yetişen Likya Orkidesi, Kaputaş Andızotu ve Sürmeli Çiğdemi gibi nadir türlerin yaşam alanları tehlikeye girecek. Eğilim nedeniyle yapılacak dolgular yolun bazı kesimlerinde 60 ila 120 metre genişliğe ulaşacak. Yol inşaatında ortaya çıkacak 19 milyon metreküplük hafriyatın, 12 milyon metreküpünün döküm sahası olmadığı için nerede depolanacağı belirsiz.
"BÜYÜK BİR İMAR PROJESİNİN PARÇASI"
Keşifin ardından BirGün’e konuşan Kaş Çevre ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Murat Akoy, “Finike, Demre, Kaş ve Kalkan hattında planlanan bölünmüş yol projesi kapsamında Demre’de çok sayıda yurttaş, su kooperatiflerinin başkanları ve sivil toplum örgütlerinden temsilciler alandaydı. Keşif heyeti çalışmasına Beymelek’te başladı. Burası birinci derece doğal sit alanı içinde yer alıyor ve örtü altı seracılığın yoğun olarak yapıldığı bir bölge.
Beymelek’ten sonra İsius Kalesi’ne çıktık. Bu alanlar yolun çevresindeki etkileşim bölgesinde yer alıyor. Ardından Köşkler mevkiine geçtik. Burası bölgedeki örtü altı tarımı besleyen yer altı su kaynaklarının bulunduğu yer. Yol güzergâhı bu su kuyularının tam üzerinden geçiyor. ÇED raporunda, bu kuyuların ‘sorunsuz taşınabileceği’ gibi teknik dayanağı zayıf ve çelişkili ifadeler yer alıyor. Sahada su kooperatifi başkanları, viyadük ayakları eğer 50 metrenin altına inerse tatlı suyun altında yer alan tuzlu su tabakasına ulaşılacağını anlattılar. Yanlış sondajlar nedeniyle son yıllarda Demre’deki suyun giderek tuzlandığını, bu durumun tarım takvimini geciktirdiğini ve verimi düşürdüğünü belirttiler. Tuz oranı her yıl artıyor” dedi.
Daha sonra Myra Antik Kenti’ni besleyen tarihi suyoluna geçerek keşif yaptıklarını söyleyen Akoy, “Burada tünel, bu antik su kemerinin yalnızca 27 metre altından patlatma yöntemiyle geçirilmeye çalışılıyor. Arkeologlar ve akademisyenler bu durumu dehşetle izledi. Ayrıca yakın çevrede antik mezarlar da tespit edildi.
Keşif devamında Sura Antik Kenti’ne geçildi. Yolun genişletilmesi durumunda 50 metre yakınındaki arkeolojik alanların ciddi biçimde etkileneceği görüldü. Kyaneai bölgesinde ise yol yapımına ait molozların, birinci derece arkeolojik sit alanı içine döküldüğü tespit edildi” diye konuştu.
"YENİ YOL PROJESİ, BÜYÜK ZARARLAR VERECEK BİR TAHRİBAT RİSKİ TAŞIYOR"
“Kaş tarafında, Çukurbağ’daki tarım alanlarından geçen yolun, yalnızca bu bölgede yetişen ve sayısı giderek azalan endemik bir tür olan Likya orkidesinin yaşam alanını doğrudan tehdit edildiğini belirten Akoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ayrıca tarihi su kuyularının ve doğal sit alanlarının üzerinden geçmesi planlanan yol güzergâhı, hem ekolojik hem de kültürel açıdan ciddi riskler barındırıyor.
Kaputaş’ta ise yolun, birinci derece doğal sit alanının üzerinden 80 ile 110 metre yüksekliğinde bir viyadükle geçirilmesi planlanıyor. Bu yapı sahilden de görünür olacak. Aynı zamanda bölgede yalnızca burada yetişen bir başka endemik tür olan Kaputaş andız otunun da yaşam alanı zarar görecek.
Keşif boyunca tüm bu hassas alanlar heyete gösterildi. Kamulaştırma riski taşıyan yerlerdeki köylülerle ve su kaynaklarını yöneten kooperatif başkanlarıyla heyet birebir görüştürüldü. Teknik ve bilimsel verilerle desteklenen, çok yönlü ve etkili bir keşif oldu.
Bölge zaten mevcut yollarla ulaşılabilir durumda. Bu yollar, daha düşük maliyetlerle genişletilip modernize edilebilir. Ancak yeni yol projesi, yüksek maliyetli ve doğaya, arkeolojik mirasa, yerel halkın geçim kaynaklarına büyük zararlar verecek bir tahribat riski taşıyor.
Projeye ait keşif sonunda bir kez daha gördük ki, bu güzergâh teknik, ekonomik ve çevresel açıdan rasyonel değil. Umuyoruz ki bu hatadan dönülür. Orta Likya coğrafyası daha fazla zarar görmeden bu proje iptal edilir. Çünkü bu yalnızca bir yol değil, bölgenin tüm doğal ve kültürel dokusunu tehdit eden büyük bir imar hamlesinin parçasıdır.”
***
Hazine arazisinde büyük vurgun -Aycan Karadağ/Birgün-
Özel bir şirket, Alaçatı’da 52 dönüm hazine arazisini metrekaresi 5-7 bin TL’den aldı. Piyasa değeri on katını aşan toprakta kamuya en az 10 milyar liralık zarar yazıldı. Çeşme Kent Konseyi itirazda bulundu.(https://www.birgun.net/haber/hazine-arazisinde-buyuk-vurgun-632410)
***
İzol Katliamı’nda karar bozuldu -İsmail Arı/Birgün-
Eski AKP Milletvekili Zülfikar İzol’un iki kardeşiyle bir yeğeninin 66’şar yıl hapis cezası aldığı davada karar bozuldu. Dört kişiyi öldüren ve bir kişiyi de yaralayan sanıklar yeniden yargılanacak, altı sanık ise yıllardır firari.
İstinaf Mahkenmesi, İzol Katliamı davasını bozdu. Müebbetle yargılanan ve 66’şar yıl hapis cezası aldıkları halde cezaevine gönderilmeyen eski AKP Milletvekili Zülfikar İzol'un iki kardeşiyle yeğeni yeniden yargılanacak. Urfa’nın Siverek ilçesi Çeltik Mahallesi’nde 15 Haziran 2019 tarihinde AKP eski Milletvekili Zülfükar İzol’un oğlu, kardeşi ve akrabalarının saldırısında aynı aileden Zozan, Hakkı, Meral ve Musa Serhat İzol isimli dört kişi öldürüldü.(VEKİLİN DOSYASI KAPATILDI) Olaydan sonra gözaltına alınan AKP eski Milletvekili Zülfükar İzol'un kardeşleri Bülent, Cihan ve Cemal İzol ile oğulları Bozan ile Ferman İzol tutuklandı. Ancak Bülent İzol 6 Ekim 2020’de, Cihan İzol 5 Ocak 2021’de, Cemal İzol 1 Haziran 2021’de, Serhat Ferman İzol ise 1 Haziran 2022’de salıverildi. Savcılık, “cinayeti azmettirmekle” suçlanan Zülfükar İzol hakkında ise “takipsizlik” kararı verdi. "Güvenlik gerekçesiyle" Aksaray 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 25 Ekim 2023’teki 16’ncı duruşmasında karar çıktı. Altı sanığın firari olduğu davada, Zülfükar İzol'un kardeşleri Cihan ve Cemal İzol ile yeğeni Serhat Ferman İzol’a “Kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından önce dörder kez müebbet hapis cezası verildi ardından yapılan indirimle cezaları 66 yıl 3’er aya düşürüldü. Ancak mahkeme tutuksuz yargılanan bu üç kişi için tutuklama kararı çıkarmadı, sanıklar için sadece yurtdışına çıkış yasağı koyuldu. “Kasten öldürme” suçundan yargılanan Bülent İzol ise beraat etti. Olaya katıldıkları iddia edilen altı kişi ise halen yakalanamadı.(BİR ÜYE ‘KAÇARLAR’ DEDİ) Mahkeme heyetinde yer alan üç hakimden biri karara karşı muhalefet şerhi hazırladı. Hakim itirazında “Sanıkların kaçma şüphesi bulunduğunu ve tutuklanmalarına karar verilmesi gerektiğini belirterek karara katılmadığını” ifade etti. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 28 Şubat 2025’te İzol Katliamı dosyası için bozma kararı verdi. Kararın gerekçesi şöyle açıklandı: “Bazı sanıklar kardeş ve baba oğul oldukları ve aynı avukatlar tarafından temsil edildikleri görülmüş olup, aynı olayda yargılanan sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet oluşturacağı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulünün gerektiği… Savunmalarının ayrı ayrı avukatlar yerine aynı avukata yaptırılarak hukuka aykırı olarak elde edilen savunmalar nedeniyle ve bazı müştekilerin dinlenmemesi nedeniyle oy birliğiyle bozma kararı verildi. (BAŞSAVCI’YI BİLE ARAMIŞTI) Katliamın ardından eski milletvekili AKP’li Zülfükar İzol’un mahkeme dosyasına giren HTS kayıtlarını da BirGün ortaya çıkarmıştı. Yapılan incelemelerde, ailesi bir katliama imza atan Zülfikar İzol’un onlarca kişiyi arayarak telefon trafiği yürüttüğü görülmüştü. İzol, günün erken saatlerinde gerçekleşen katliamın ardından, katliamın gerçekleştirildiği dönemde de milletvekili olan Urfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri ile dört defa görüştü. Siverek Başsavcısı’ndan ilçe jandarma komutanına, en az 12 eski milletvekilinden polis başmüfettişine kadar birçok önemli isimi arayan İzol’un olay günü aradığı tespit edilen bazı isimler şöyle: Adalet Bakanlığı Tetkik Hakimi Necmettin Aydın Dönemin Siverek Cumhuriyet Başsavcısı Ali Kemal Karataş Polis Başmüfettişi Yener Gül (KOMUTANI DA ARAMIŞ) Zülfükar İzol’un telefon trafiği bununla da sınırlı kalmadı. Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı, katliamın ardından İzol’un jandarma komutanlarını arayıp aramadığını sordu. İlçe Jandarma Komutanlığı’nın yanıtında ise “İzol’un ilçe jandarma komutanının kullandığı cep telefonunu aradığı” belirtildi. Ancak İzol’un jandarma komutanını akrabalarının nohut biçip biçemeyeceğini sormak için aradığı öne sürüldü.
***
1 milyar 805 milyon lira değerinde... Ticaret Bakanlığı dev operasyonu duyurdu: Ağrı-Gürbulak Gümrük Kapısı'nda 1 ton uyuşturucu ele geçirildi -Cumhuriyet-
Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat birimlerince yapılan operasyonlarda Ağrı-Gürbulak Gümrük Kapısı’nda 1 milyar 805 milyon Türk Lirası değerinde yaklaşık 1 ton uyuşturucu madde ile Edirne-Kapıkule Gümrük Kapısı’nda, 48 milyon 622 bin Türk Lirası değerinde 284 bin adet elektronik sigaranın ele geçirildiği bildirildi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/1-milyar-805-milyon-lira-degerinde-ticaret-bakanligi-dev-operasyonu-duyurdu-agri-gurbulak-gumruk-kapisi-nda-1-ton-uyusturucu-ele-gecirildi-2411254)
***
(derleyen: mstfkrc)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder