8 Kasım 2022 Salı

BELLEK - 8 KASIM -

 


 OLAYLAR: 

  • 1520 - Danimarka Kralı, II. Christian'ın emriyle Stockholm Katliamı gerçekleşti.
  • Stockholm katliamı: Hükümdarlık dönemi 1513-23 tarihleri arasında olan Danimarka kralı 2. Christian'ın emri doğrultusunda İsveçli soylulara karşı 8-9 Kasım 1520 tarihinde girişimde bulunulan katliamdır. Danimarka egemenliğinde bulunan İsveç'in, Kalmar Birliği'nden ayrılması neticesinde savaşa yol açıldı. Kalmar Birliği'ne karşı olan kral Naibi Sten Sture'nin Danimarka'nın yanlısı olan Başpiskopos Gustaf Trolle'yi hapse attırdı. Bunun sonucunda 2. Christian papanın desteğini alarak İsveç'i işgal etti. Güçlü paralı askerleriyle Danimarka Kralı, Sture'yi yenilgiye uğrattı ve sonucunda Stockholm'e girdi. Trolle'nin yapmış olduğu kışkırtmalar sonucunda 8-9 Kasım 1520 tarihinde 80'i aşan İsveç Soylusu heretiklik suçlamasıyla idam ettirildi. Bunu diğer İsveç bölgeleri ve Finlandiya'daki idamlar takip etti. Bir süre için Kalmar Birliği'nin güvenliği sağlanmış olsa da katliam İsveç'te bulunan birliğe karşı karşı büyük tepkiler doğurdu. I. Gustaf Vasa Dalarna bölgesinde bulunan köylülerle Hansa Birliğininde desteğiyle Danimarkalılar İsveç'ten çıkarıldı. Onun tahta çıkmasının ardından Kalmar Birliği de dağıldı.
  • 1708 - Valide-i Cedid Camii'nin temeli atıldı.
  • 1793 - Paris'te Louvre Müzesi açıldı.
  • 1829 - Uzun Mehmet, Karadeniz Ereğlisi Kestaneci köyünde ilk maden kömürünü buldu.
  • 1887 - Gramofonun patenti, Alman kâşif Emile Berliner tarafından alındı.
  • 1889 - MontanaABD'nin 41. Eyaleti oldu.
  • 1895 - Alman fizikçi Wilhelm RöntgenX ışınını keşfetti.
  • 1899 - Bronx hayvanat bahçesi açıldı.
  • 1917- Rusya’da Kışlık Saray sabaha karşı 02:00’de tümüyle ele geçirildi, devrik Geçici Hükümet’in bakanları tutuklandı. İkinci Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi “Rusya’da tüm iktidarın İşçi, Köylü, Asker Temsilcileri Sovyetleri’ne devredildiğini” duyurdu. Kongre “Geçici İşçi-Köylü Hükümeti/ Halk Komiserleri Konseyi’nin (Sovnarkom) kuruluşunu da onayladı. Sovyetler Kongresi’nde adil ve demokratik bir barış için derhal görüşmelere başlanmasını, her türlü toprak ilhakından vazgeçilmesini savaşan devletlere öneren ve gizli diplomasinin kaldırıldığını açıklayan”Barış Kararnamesi”oylanarak kabul ve tüm dünyaya ilan edildi. 
  • 1922 - Lüleburgaz'ın düşman işgalinden kurtuluşu
  • 1923- Adolf Schicklgruber (Hitler), Münih’te ilk çıkışını yaptı. Nazi Partisi lideri A.Hitler Münih’te bir birahane toplantısını maniple edip Weimar Cumhuriyeti’ni devirmeye kalkıştı. 9 Kasım’da Hitler bir “hücum taburu”ile şehir merkezine yürürken polisle çatışmada 16 Nazi ve 3 polis öldü, tabur dağıtıldı. Başarısız “Birahane Darbesi” sonrası tutuklanan Hitler, duruşmaları propaganda fırsatı olarak ustaca kullandı. Hapiste ‘Kavgam’ı yazan Hitler, Şubat 1924’de 5 yıl ceza aldı, ancak 9 ay sonra sessizce salıverildi.  
  • 1928 - Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Millet Mektepleri'nin Genel Başkanlığını ve Başöğretmenliğini kabul etti.
  • 1932 - Nazi Partisi, Almanya seçimlerinde 196 milletvekilliyle yine birinci parti oldu.
  • 1933 - Afganistan Kralı Nadir Şah öldürüldü, yerine 18 yaşındaki oğlu Zahir Şah geçti.
  • 1938 - Atatürk, ikinci kez ağır komaya girdi.
  • 1938- Almanya’da Yahudilere karşı Kristal Gecesi olarak bilinen toplu saldırı başladı. Nazi polisi Yahudileri kendilerini savunamaz hale getirecek önlemleri aldı. 9-10 Kasım’da yağma başladı.
  • 1939 - George Elser, Hitler'e suikast düzenledi fakat suikast başarılı olmadı.
  • 1941 - Arnavutluk Komünist Partisi kuruldu. 1948'de Arnavutluk Emek Partisi adını aldı.
  • 1965 - Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne bağlı Basın ve Yayın Yüksek Okulu açıldı.
  • 1965- Sinematek Derneği ilk film gösterimini İstanbul Şişli Kervan Sineması’nda gerçekleştirdi.
  • 1968- Öğrenciler ABD Başkanlığı’nı Vietnam’da savaş yanlısı Nixon’un kazanmasını Beyaz Saray önünde protesto etti.
  • 1968- “Tam Bağımsızlık İçin Samsun-Ankara Mustafa Kemal Yürüyüşü” yapan gençlerin Elmadağ’da kaldığı otele gelen 27 Mayıs Milli Devrim Derneği Başkanı Kadri Kaplan ile TMGT Başkanı Kazım Kolcuoğlu, kafilenin Anıtkabir’e varışının ardından darbe yapılacağı söylentilerinin yayıldığını söyleyerek yürüyüşün Ankara’ya varmadan bitirilmesini telkin etti.
  • 1971 - İngiliz Rock topluluğu Led Zeppelin'in 4. albümleri çıktı. Albümde grubun en çok bilinen şarkısı "Stairway to Heaven" var.
  • 1974- ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi sabah erken saatlerde silahlı, demir çubuklu, sopalı ülkücülerce basıldı. Boykotçu devrimci öğrencilerin karşılık verdiği çatışmada 2’si ağır 28 öğrenci yaralandı.
  • 1976- AET Parlamento Komisyonu’nda Türkiye aleyhine karar Türk işçileri AET ülkelerinde serbest dolaşım hakkından yararlanamayacak.
  • 1979- TÖB-DER üyesi İstanbul Mecidiyeköy Lisesi Müdürü ve edebiyat öğretmeni Nazmi Gürbüz, ülkücülerin silahlı saldırısında hayatını kaybetti.
  • 1979- Nevşehir’de ülkücülerin silahlı saldırısına uğrayan, Devrimci Yol okuru Ahmet Özaslan (1948- Ürgüp) yaşamını yitirdi.
  • 1982- Anayasa’nın %91,3 oyla kabul edildiği halkoylamasında: En yüksek “Evet” Ağrı ve Bilecik, en yüksek “Hayır” Diyarbakır ve Bingöl’den. En düşük katılım (%70) Hakkari’den.
  • 1982- Cumhuriyet gazetesi yazarı Oktay Akbal ile Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Okay Gönensin hakkında Sıkıyönetim Askeri Savcılığı’nca bir dava daha açıldı. Bir yazıda “Anayasa Referandumu için halka telkinde bulunulduğu” gerekçesiyle 3 ay-1 yıl arası hapis cezası isteniyor
  • 1988 - Çin'de deprem: 1000 kişi öldü.
  • 1988- 3.500 Petkim işçisinin 17 gündür süren açlık grevlerine destek için Petrol-İş ve diğer sendikalardan yaklaşık 80 bin işçi 1 günlük yemek boykotu yaptı. YHK aracılığıyla yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamamıştı.
  • 1989- Doğu Alman hükümetinin iki Almanya arasında seyahati serbest bırakması üzerine, binlerce kişi Berlin Duvarı’nı aşarak Batıya geçmeye başladı. 13 Ağustos 1961’de yükselmeye başlayan Duvar’ın açılmasıyla Soğuk Savaş dönemi kapandı.
  • 1990-  DİE tarafından satın alma gücü paritesi esas alınarak yapılan hesaplanmaya göre Türkiye’de kişi başına milli gelir 5 bin doları geçti. DİE raporuna göre milli gelir son on yılda 2 kat arttı. DİE 1989 yılı içi kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılayı 1410 dolar olarak açıklarken, satın alma gücü paritesine göre bu rakam 4514 dolar olarak bulundu.
  • 1990- Diyarbakır eski Belediye Başkanı Mehdi Zana “Duruşmada Kürtçe savunma yaptığı” gerekçesiyle açılan davadan beraat etti. Zana’nın avukatı Sezgin Tanrıkulu: “2932 sayılı yasanın aksine, vatandaşların dilleri yasayla belirlenemez. Mahkemenin beraat kararı sevindiricidir.”
  • 1992- Berlin’de 350 bin kişi, ırkçı şiddete karşı gösteri yaptı.
  • 1994- Karabük’te demir-çelik fabrikalarının kapatılma kararına karşı “Şehir Meclisi” 10:00 – 14:00 arasında hayatı durdurdu: Esnaf kepenk, araçlar kontak kapattı, öğrenciler okula gitmedi, halk belediye meydanında toplandı.
  • 1995-  TÜYAP’ta “Maaile ve Şiirde Kara Mizah” başlıklı söyleşiye katılan Can Yücel: “Politikacılar sakat halde sahaya çıkan futbolculara benziyor, çok kötü oynuyorlar.”
  • 1996 - İçişleri Bakanı Mehmet Ağar istifa etti. Ağar Susurluk kazası bağlantılı "çete" iddialarıyla suçlanmıştı. Yerine, Meral Akşener İçişleri Bakanı oldu.
  • 1996- Şubat’ta Üniversite harçlarına yapılan zammı protesto için TBMM Genel Kurulu’na dinleyici olarak girerek ”Paralı Eğitime Hayır” pankartı açıp slogan atan 11 öğrenciden 8’i 1 yıl 3’er ay hapis, 3 milyon 750’şer bin TL para cezasına çarptırıldı, hapis cezaları ertelendi.
  • 2000 - Katılım Ortaklığı Belgesi açıklandı. Bu belge Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinde atması gereken adımları belirliyor. Türkiye, Kıbrıs konusunda son anda konulan değişikliğe çekince koydu.
  • 2001- Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ICFTU) tarafından 9 Kasım Emeğin Küresel Eylem Günü ilan edildi. Türkiye’de de DİSK, KESK, Türk-İş, Hak-İş ortaklaşa miting düzenledi. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen 30 bin işçi ve kamu çalışanı mitinge katıldı.
  • 2005- Fransa’da isyan, Paris’in banliyölerinden ülkeye yayıldı. 1955’deki Cezayir savaşı yıllarından sonra ilk kez olağanüstü hal ilan edildi. Hükümet, 12 gün olan olağanüstü hal ilan yetkisini uzatabilmek için yasa tasarısı hazırladı. Orleans ve Amiens kentlerinde 18 yaş altı gece sokağa çıkma yasağı kondu. 
  • 2009 - El Salvador'da sel 124 kişinin ölümüne yol açtı, 60 kişi kayboldu.
  • 2013- Haiyan Tayfunu’nun, Filipinler’de 5 binden fazla kişinin ölümüne yol açtığı açıklandı.
  • 2016- ABD’de düzenlenen başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi Partinin adayı iş adamı Donald Trump kazandı
  • 2020 - Azerbaycan'da Zafer Bayramı ilan edildi.


 DOĞUMLAR: 


 ÖLÜMLER: 

  • 1674 - John Milton, İngiliz şair (d. 1608)
  • 1856- Fransız düşünür ve ütopyacı sosyalist Etienne Cabet öldü.
  • 1887- Enternasyonal marşının yazarı şair Eugene Pottier öldü.
  • 1890 - César Franck, Fransız klasik batı müziği bestecisi (d. 1822)
  • 1903 - Vasili Dokuçayev, Rus Jeolog ve coğrafyacı (d. 1846)
  • 1917 - Adolph Wagner, Alman ekonomist ve politikacı (d. 1835)
  • 1953 - İvan Bunin, Rus yazar ve şair (d. 1870)
  • 1973- “Beş hececiler”den Şair Faruk Nafiz Çamlıbel (d. 1898) 75 yaşında öldü.

  • 1974 - Wolf Messing, Sovyet telepat (d. 1899)
  • Messing, Polonya'nın Rus İmparatorluğu'nun bir bölgesi olduğu bir zamanda, Varşova'nın 25 km güneydoğusundaki Góra Kalwaria köyünde doğdu Psişik yeteneklerinin erken yaşamında geliştiğini iddia etti.Gençliğinde halk için psişik bir şovmen olarak sahne alıyordu. Hayatının ilerleyen zamanlarında Stalin'in kişisel 'büyücüsü' oldu. Messing'e göre, insanların algılarını değiştirmek için zihinsel öneriler yayınlayabiliyordu. P. Oreshkin ile yaptığı röportajda Messing şunları söyledi: ... Akıl okumak değil, "kasları okumak" gibi... İnsan bir şey hakkında çok düşündüğünde, beyin hücreleri vücudun tüm kaslarına uyarılar iletir. Gözle görülmeyen hareketlerini kolayca hissedebiliyorum. ... Çoğu zaman, indüktörle doğrudan temas olmadan zihinsel görevleri yerine getiriyorum. Burada bana işaret eden, indüktörün nefes alma frekansı, kalbinin atışı, ses tınısı, yürüme doğası vb. 75. doğum gününden iki ay önce, 8 Kasım 1974'te hastanede öldü. Femoral ve iliak arterlerde başarılı bir ameliyat geçirdi , ancak bilinmeyen bir nedenle böbrek yetmezliği ve pulmoner ödemden birkaç gün sonra ölüm meydana geldi Moskova'daki "Vostryakovskoe" Yahudi mezarlığına gömüldü. Hayat hikayesi Wolf Messing: Who Saw Through Time TV Mini Dizisini (2009) anlatıyor.

  • 1978 - Norman Rockwell, Amerikalı ressam ve illüstratör (d. 1894)
  • 1979 - Nevzat Üstün, Türk şair ve yazar (d. 1924)
  • 1986 - Vyaçeslav Molotov, Rus siyasetçi ve Sovyetler Birliği Dış İşleri Bakanı (d. 1890)
  • 1998 - Jean Marais, Fransız oyuncu ve yönetmen (d. 1913)
  • 1998 - Erol Taş, Türk sinema oyuncusu (d. 1928)
  • 2005- Post modern romanın öncülerinden İngiliz yazar John Fowles, 79 yaşında öldü. “Koleksiyoncu”, “Fransız Teğmenin Kadını” romanlarıyla tanınıyordu.
  • 2005 - David Westheimer, Amerikalı roman yazarı (d. 1917)
  • 2010 - Emilio Eduardo Massera, Arjantinli asker (d. 1925)
  • Amiral Emilio Eduardo Massera (19 Ekim 1925 - 8 Kasım 2010), Arjantinli asker. 1976'da Arjantin'de gerçekleşen askeri darbede boy göstermiştir. Massera'nın, resmi kayıtlara göre 13.000 (insan hakları örgütlerine göre yaklaşık 30.000) ölü ve kayıpla sonuçlanan Kirli Savaş'ın örgütleyicileri arasında olduğu düşünülmektedir.
  • 2019 - Özdemir Nutku, Türk oyuncu, yazar, eleştirmen ve yönetmen (d. 1931)
  • 2020 - Joseph Altairac, Fransız edebiyat eleştirmeni ve deneme yazarı (d. 1957)
  • 2020 - Ali Dündar, Türk öğretmen ve yazar (d. 1924)
  • 2020 - Ahmet Uz, Türk oyuncu ve seslendirme sanatçısı (d. 1945)
  • 2020 - Alex Trebek, Kanadalı-Amerikalı komedyen ve sinema oyuncusu (d. 1940)


  •     (derleyen: mstfkrc)

Kokain rotasını onlar mı çizdi -Timur Soykan / BİRGÜN

 

İstanbul’daki Sırp uyuşturucu baronlarının, Türkiye’nin yeni kokain rotasına dönüştürülmesinde payı var mı? Kolombiya’dan Türkiye’ye gönderilmek üzereyken yakalanan 4.9 kokain ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Balkan Grubu’ dediğini hatırlıyor musunuz? Bu istihbarata rağmen nasıl Türkiye’de faaliyetlerini sürdürebildiler?

Türkiye’nin Balkan, Kafkas mafyasının arka bahçesine ve dünyanın mafya üssüne dönüştüğü 

gerçeği artık gizlenemiyor. Uyuşturucu ve kara para kanalizasyonu her gün başka bir 

noktasından patlıyor. Son iki aydır Balkan mafyasının İstanbul’daki aktörleri ve cinayetleriyle 

yüzleşiyoruz. Son olarak; Avrupa’da aranan en büyük uyuşturucu baronlarından Sırp Zeljko 

Bojanic (56) İstanbul Sarıyer’deki lüks sitede yakalandı. Bojanic’in Europol (Avrupa Polisi) 

tarafından Kırmızı Bülten ile aranırken 2014’ten beri, yani 8 yıldır İstanbul’da yaşadığı iddia 

ediliyor.
                                   
Zeljko Bojanic, Europol’ün en çok arananlar listesinde yer alıyor.


YANITLARI ÇOK ÖNEMLİ İKİ SORU

Zeljko Bojanic İstanbul’da nasıl gizlenebildi? Bu sorunun yanıtı Türkiye’nin nasıl mafya üssüne dönüştüğünün ipuçlarını verecek.

İkinci ve çok önemli diğer soru; Türkiye’nin bir kokain rotasına dönüştürülmesinde Bojanic ve diğer Balkan mafya liderlerinin rolü neydi? Onların bağlantıları aydınlatılırsa Türkiye’nin bir kokain rotası haline getirilmesiyle ilgili çok önemli bilgilere ulaşabiliriz.

İlk sorudan, yani Türkiye’ye yerleşen Balkan mafyasının şimdilik deşifre olan kısmından başlayalım.

KASABANIN SIRRI

Balkanların Adriyatik Denizi kıyısındaki turizm cenneti Karadağ’da başlıyor olaylar zinciri. Kotor, Karadağ’ın tarihi ve turistik bir sahil kasabası. Nüfusu sadece 13 bin 510. Kötü şöhretli Sırp uyuşturucu baronu Darko Sariç, 2015’te kasabaya milyonlarca avroluk yatırımlar yapınca dünyanın gözü Kotor’a çevrildi. Ama çok geçti. Büyük cruise gemilerinin binlerce turist taşıdığı Kotor, Latin Amerika’dan gelen kokainin Avrupa’ya dağıtımında önemli bir liman olmuştu. İstanbul Sarıyer’deki villasında yakalanan Bojaniç, uyuşturucu baronu Darko Sariç’in sağ koluydu. Yasal işi; cruise gemileriyle turist getirmekti. Büyük bir şirketi vardı.

2010’da Kotor’da silahlı saldırıya uğradı. Ortağı Dudic Fric öldü, Bojaniç yaralı kurtuldu. Ama karanlık işlerini devam ettirdi. 2014’te Hırvatistan’da Brezilya, Slovenya ve Avusturyalı uyuşturucu kaçakçılarıyla toplantısı tespit edildi. Tekneler satın alarak Avrupa’da sevkiyat yapmayı konuşmuşlardı. Bojanic, artık Europol’ün en çok arananlar listesindeki 45 kişi arasındaydı ancak izini kaybettirmişti.

13 bin 510 nüfuslu Kotor kasabasında Skaljari ve Kavac mahalleleri komşu. Bu küçük kasabanın suç örgütleri İstanbul’da dehşet saçtı.

Bu sırada uyuşturucunun büyük parasıyla küçük Kotor kasabasında Sırp asıllı insanların yaşadığı Skaljari ve Kavac mahallerinde suç örgütleri güçlenmiş, Avrupa uyuşturucu pazarında etkili olmuşlardı. Ama kara paranın çok ve gücün ölümcül olduğu yeraltı dünyasında herkesin parmağı tetiktedir. 2014’te İspanya’nın Valencia kentinde kaybolan 300 kilo kokain savaşı başlattı. Avrupa’nın pek çok şehrinde 50’den fazla cinayet işlendi. Bazı cesetlerin asit kuyularında yok edildiği biliniyor.

Skaljari Çetesi’nin lideri Jovan Vukotiç’ti. Defalarca suikastlardan kurtulmuştu. İki mafya grubu arasında savaş sürerken Vukotiç, izini kaybettirmişti.

                                  Jovan Vukotiç, Avrupa’nın en büyük suç örgütlerinden Skaljari’nin lideriydi.

‘DEVLETLER KORKAR’

Vukotiç, 2018’de Antalya’da sahte bir kimlikle yakalandı. Sedat Peker’in ifşalarından sonra TRT özel yayınına çıkan Süleyman SoyluVukotiç’i yakalamakla övünüp şöyle demişti:

“Balkanlarda Skaljari dediğiniz zaman bir numaradır. Suç örgütü, herkes korkar. 

Devletler korkar. Geldi, arkadaşlarımız paketledi.”

Ancak Vukotiç’in kısa süre sonra tekrar Türkiye’ye döndüğünü kimse bilmiyordu. Sırbistan ve Karadağ’da sadece 15 ay tutuklu kaldıktan sonra firar etmişti. 8 Eylül 2022 günü Vukotiç, İstanbul Ataköy’deki evinden sevgilisi, oğlu ve şoförüyle çıkmıştı. Zorlu Center’a gitmek için Mecidiyeköy’de trafikte beklerken otomobile bir motosiklet yaklaştı ve arkadaki tetikçi Vukotiç’e kurşun yağdırdı. İşin ilginç yanı; cinayeti azmettiren Kavac Çetesi’nin liderleri Türkiye’yi terk etmemişti. Herhalde yakalanmayacaklarından çok emindiler. Polisin çok başarılı operasyonuyla tetikçiler, takip ekibi ve Kavac Çetesi lideri Radoje Zivkovic ile Zdravko Perunovic yakalandı.

Kavac Çetesi’nin lideri Radoje Zivkovic ile Zdravko Perunovic cinayetten sonra yakalandı. Yakalandıkları evde çok sayıda sahte kimlik ve pasaport ele geçirildi.

TÜRK MAFYASIYLA İŞBİRLİĞİ

Bu cinayet, Sırp suç örgütüyle Türkiye’deki mafya gruplarının işbirliğini de ortaya koydu. Polisin tespitlerine göre; Vukotiç öldürüldüğünde otomobilin bagajı ve altında GPS takip cihazları vardı. İzmir merkezli Binali Camgöz’ün çetesinden iki kişi, Vukotiç’in otomobilini 2-3 dakika geriden takip ediyordu.

Motosikletli tetikçilerin ise İstanbul Beyoğlu merkezli Barış Boyun çetesinin adamları olduğu iddia edildi.

Cinayetten hemen sonra Vukotiç’in Türk şoförünün plakayı söküp bagaja koyduğu ve araçtaki cep telefonlarını attığı tespit edildi. Acaba Vukotiç ile bağlantılı kimleri korumaya çalışıyordu? Bu sorunun şimdilik yanıtı yok.

Skaljari Çetesi’nin lideri Vukotiç’in sağ kolu Risto Mijanovic, 2020 yılından beri kayıp.

KAYIP ÇETE LİDERİ

Ancak çok daha ilginç gelişmeler kapıdaydı. Bir avukat, Skaljari Çetesi’nin liderlerinden Risto Mijanovic’in Türkiye’de kaçırıldığını ve kayıp olduğunu belirterek İstanbul’da savcılığa başvurmuştu. Risto Mijanovic 2 yıldır kayıptı ve İstanbul’da kaçırılarak öldürüldüğü iddia ediliyordu. Risto Mijanovic daha önce Avrupa’daki mafya gruplarının şifreli haberleşme sisteminin çözülmesiyle gündeme gelmişti. Mesajlarda Karadağ’daki seçimler öncesinde Sırp gruplara 100 tane kalaşnikof temin ettiğini anlatıyordu.

Vukotiç cinayetinden sonra Risto Mijanovic’i arayan İstanbul polisi, Avrupa’nın en büyük uyuşturucu baronlarından Zeljko Bojanic’in İstanbul Sarıyer’deki Ormanada Sitesi’nde yaşadığını tespit etti. Sahte kimlik taşıyan ve kendisini ‘Boris’ olarak tanıtan Bojanic yakalandı ve villasının bahçesinde ceset araması yapıldı.

‘BARLARDA GEZİYORDU’

Bazı kaynaklardan öğrendiğime göre; Bojanic, Zekeriyaköy ve Sarıyer çevresindeki eğlence mekanları için tanıdık bir yüzdü. Sık sık barlarda vakit geçiriyor ancak onu herkes Boris adıyla tanıyordu.

Özetle…

Skaljari mafyası, Kavac mafyası, uyuşturucu baronu Bojanic, Türkiye’de çok rahat hareket ediyor, cinayetler planlıyordu.

Peki, neden Türkiye’ye geldiler?

Birincisi; Sedat Peker ifşalarından sonra gördük ki; devlette büyük bir yozlaşma var. Suç örgütleri, bürokrasi ve yargıda rüşvetle bir koruma kalkanı yaratabiliyor. İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu tarafından hapisten kurtarılması da bunun bir örneği. Bunu yabancı suç örgütleri de görüyor ve bu bir davete dönüşüyor. Zaten Türkiye’deki mafya gruplarıyla irtibat halindeler ve buradaki kirli iklime sığınabileceklerini öğreniyorlar.

İkincisi; Türkiye’de yaklaşık 10 yıldır süren Varlık Barışı uygulaması kara parayı çekiyor. Parayı getirene kaynağı sorulmuyor, hatta vergi bile alınmıyor. Suç örgütleri paralarıyla birlikte geliyor. Üstelik burası kara paradan kolay paraya geçebilecekleri bir sisteme sahip.

4.9 TON KOKAİNDEKİ BALKAN GRUBU

Tam bu noktada can alıcı bir soru doğuyor:

Son yıllarda Türkiye’nin bir kokain rotasına dönüştürülmesinde bu yabancı suç örgütlerinin payı var mı? Yani Bojanic, kokain kaçakçılığını Türkiye üzerinden organize etti mi?

Daha önce defalarca yazdık ve hatırlatalım.

Avrupa Polisi 2016’dan itibaren suç örgütlerinin şifreli haberleşme sistemlerini çözdü ve milyarlarca mesajı arşivledi. Bu mesajlar sayesinde suç örgütlerinin şeması ve kokain kaçakçılığı güzergahları çıkarıldı. 2018’den itibaren İspanya, Belçika ve Hollanda’daki limanlarda onlarca ton kokain yakalandı. Büyük zarara uğrayan uyuşturucu kaçakçıları yeni rota arayışlarına girdi.

Kolombiya’da Türkiye’ye gönderilmek istenirken yakalanan 4.9 ton kokainin ardındaki gerçekler halen karanlıkta.

Bu yeni rota hakkında ilk ipucu; Kolombiya’da bulundu. Kolombiya Savunma Bakanlığı, Haziran 2020’de Buenaventure Limanı’nda 4.9 ton kokaini Türkiye’ye gönderilmek üzereyken yakaladıklarını açıkladı. Yılda 1 ton kokain yakalanan Türkiye’ye bir seferde 4.9 ton kokainin gönderilmesi yeni rotayı gözler önüne seriyordu. Ancak dev sevkiyatı Türkiye’de kimin teslim alacağına dair bir bilgiye halen sahip değiliz. Kolombiya’da da bu olayla ilgili tek gözaltı yapılmadı.

KOKAİN YAKALAMA REKORLARI

Bu sırada Kocaeli Dilovası’nda yarım ton, Panama’da Türkiye’ye doğru yola çıkan gemide 616 paket kokain ele geçirildi. Haziran 2021’de ise Mersin Limanı’nda açık ara kokain yakalama rekoru kırıldı. Muz dolu iki konteynerde 1.7 ton kokain yakalandı. Ancak soruşturmalar ‘muz sipariş ettiğini ama konteynerden kokain çıktığını’ savunan şirketlerin sahipleriyle sınırlı kaldı. Hiçbir zaman baronlara doğru ilerlemedi.

Süleyman Soylu, Sedat Peker’in ifşalarından sonra 4.9 kokainin Kolombiya’da yakalanması hakkında konuştu

Kolombiya’daki 4.9 ton kokainle ilgili sorularımız bir yıl yanıtsız kaldı. Sedat Peker’in ifşalarıyla bu konuyu gündeme getirmesinden sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu TRT özel yayınında ilk kez konuştu.

Kolombiya makamlarını bilgi vermediği için eleştiren Süleyman Soylu, bugün büyük anlam ifade edebilecek cümleler kurdu:

“Bunlar bize herhangi bir yazılı belge vermediler. Büyükelçiliğimiz, Dışişleri 

Bakanlığımız, bizler… Ama VKS’de (Video Konferans Sistemi) bize söyledikleri şu: ‘Bu 

operasyonu gerçekleştiren Balkan Grubu.’… Kılıçdaroğlu 2020 tarihinde Balkanlarda 

kimin olduğuna bakarsa veya o arkadaşlarını göndersin biz ona gösterelim. 

FETÖ’cülerin, Amerika’dan desteklenenlerin, Birleşik Arap Emirliklerinin kucaklarına 

oturanların sözcülüğüne CHP gibi bir partiyi soyundurmasın.”

Yani Süleyman Soylu, Kolombiya’dan gönderilmek istenen 4.9 ton kokainin Balkan Grubu tarafından organize edildiğine dair bilgi aldıklarını açıkladı. Bu grup Türkiye’de öldürülen ya da yakalananlar olabilir mi? Bu bilgiye karşın Balkan Grubu’nun Türkiye’deki faaliyetleri ve elemanları nasıl tespit edilmedi? Bu vahim iddiaya karşın cinayetler işleyecek kadar nasıl rahat hareket edebildiler? Bu istihbarat bilgisinin İçişleri Bakanı tarafından açıklanmasına karşın Bojanic Türkiye’yi neden terk etmedi?

Bu sorunların yanıtları belki de ülkemizi kokain ve mafya bataklığı olmaktan kurtaracak.

Timur Soykan / BİRGÜN