Diyanet bakanlıklara yolladığı genelgede açıkça ifade etti: Din ile kuşatacağız!
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bakanlıklara ilettiği genelgede kurum personelinin Mevlid-i Nebi etkinliklere katılması "tavsiye" edilirken genelgede "kuşatıcı din hizmeti" ifadesi yer alıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bakanlık personelin dini etkinliklere katılması için iletilen genelgede "Kuşatıcı bir din hizmeti" ibaresi yer alıyor
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın genelgesinde bakanlıklara bağlı personelinin Kutlu Doğum etkinlikleri olarak bilinen Mevlid-i Nebi etkinliklerine katılması tavsiye edilmişti. soL'un ulaştığı belgede davetin sadece Adalet Bakanlığı'na bağlı personele değil 8 bakanlığın personeline de iletildiği ortaya çıktı.
12 Eylül tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş imzasıyla iletilen genelgenin Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na iletildiği anlaşılıyor.
'Kuşatıcı bir din hizmeti'
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından iletilen ve birçok bakanlığa ait personelin Kutlu Doğum haftası olarak bilinen Mevlidi- Nebi etkinliklerine katılması "tavsiye" edilen genelgede geçen bir ibare dikkat çekiyor.
Genelgede yer alan "İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasalarıyla ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli Cumhurbaşkanlığına bağlı Anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı, toplumun her kesimini sahih dini bilgiyle buluşturma ve kuşatıcı bir din hizmeti sunma gayreti içindedir" ifadeleri ile kamu personelinin dini etkinliklere katılması tavsiye ediliyor. Bu tavsiye ise hem usule aykırı hem de laiklik ilkesiyle çelişkili bir durum olarak yorumlanıyor.
'Usule ve laiklik ilkesine aykırı'
Konuyla alakalı soL'a konuşan Eski Anayasa Raportörü ve soL yazarı Ali Rıza Aydın, "Normalde Cumhurbaşkanlığı'nın kimi açılış ya da etkinliklerinde kurum personelinin yer alması için gerçekleştirilen örnekler var. Bunlara rastlanıyor ancak Diyanet'in bir başka kurum personeline gerçekleştireceği dini etkinlikler için genelge iletmesi usule ve laiklik ilkesine uygun değil" diyor.
Etkinliklere katılmayan personele yaptırım olacak mı?
Konuya dair soL'a konuşan ilgili bakanlıklardan birinde çalışan bir kamu personeli "Bu tür etkinlikler 2016 öncesinde çok yaygındı. Hâlâ etkisi devam ediyor aslında, benzer etkinlikler oluyor ve 'katılın çağrısı' geliyor. Ama esas sorun şu. Şimdi nen bu etkinliğe katılmasam amirim tarafından bir yaptırıma uğrar mıyım? Mobbing yaparlar mı?: Bu düşüncelerle baş başayız. Şimdi diyelim ki ben bir talepte bulundum ve reddedildi. Aklıma önce 'Acaba etkinliklere katılın tavsiyesine uymadım diye mi oldu bu?' sorusu gelecek. Sonuçta bunlara katılmak zorunda değilim" diyor.
'Müdürlerin gözüne girmek için etkinliklere yer almak isteyenler olacaktır'
Konuya dair soL'a konuşan Ali Rıza Aydın meselenin farklı bir boyutuna dikkat çekiyor. Aydın, bu ve benzeri etkinliklere "katılın" tavsiyesinin, kurum personeli arasında da bir tür kıdem ya da mertebe kazanmak için yol, yöntem olarak algılanabileceği konusunda uyarıyor. Birçok kamu personelinin kendisini idare ile "ters düşmemek" adına bu tür etkinliklere katılmak zorunda hissedeceğini ifade eden Aydın, usule göre farklı birimlere ait personelin bu tür etkinliklere katılmasının mümkün olmadığını, genelgede de bu nedenle bir tür "tavsiye" niteliği bulunduğunu belirtiyor.
Kutlu Doğum haftası ya da etkinlikleri olarak bilinen Mevlid-i Nebi etkinlikleri, 2016 yılındaki 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir tür Fethullah Gülen projesi olarak yorumlanmış ve etkinliğe katılanlar ve düzenleyenler soruşturulmuştu. Diyanetin bir yıl sonra etkinliklerin adını değiştirerek benzer içeriği sürdürmesi tepkilere yol açmıştı.
/././
Diyanet, MEB'den sonra Adalet Bakanlığı'na da kanca attı: Personele dini etkinlik tavsiyesi
Milli Eğitim Bakanlığı'na ÇEDES ile dini etkinlikler dayatan Diyanet şimdi de Adalet Bakanlığı'na kancayı attı. Bakanlığa iletilen genelgede personele dini etkinliklere katılma tavsiyesi yer alıyor.
Gönderilen genelgenin İlgi C maddesi uyarınca tüm adliye personelinin dini etkinliğe katılması "tavsiye" ediliyor
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında yapılan protokolle ÇEDES Projesi kapsamında 842 okula "manevi danışman" adı altında din görevlileri atanmıştı.
"Manevi danışman" adı altında imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı görevlendirilmesine olanak sağlayan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın diğer bakanlıkları aracı kılarak toplumun dinselleştirilmesi için kullanması olarak yorumlanmıştı.
soL'un ulaştığı bir genelge Diyanet'in Milli Eğitim Bakanlığı'nın ardından Adalet Bakanlığı'na da "kanca attığını" gösteriyor.
Mevlid-i Nebi etkinliklerine katılım tavsiyesi
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Adalet Bakanlığı aracılığıyla ilettiği genelgede adliye personelinin dini etkinliklere katılması için "Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde Mevlid-i Nebi Haftası ve Din Görevlileri Haftasının bu yıl 27 Eylül - 7 Ekim 2023 tarihleri arasında kutlanacağı bildirilmiştir. Bu nedenle ilgili sayılı yazının bir örneği ekleriyle birlikte ilişikte gönderilmiş olup, yazımızın biriminizde görevli tüm personele duyurulması hususunda bilgilerini ve gereğini rica ederim" ifadelerine yer veriliyor.
Usule uygun değil
Konuya dair soL'a konuşan eski Anayasa Raportörü Ali Rıza Aydın iletilen genelgenin usule uygun olmadığını ve tarihte benzer örneklerine rastlanmadığını ifade etti:
"Normalde Cumhurbaşkanlığı'nın kimi açılış ya da etkinliklerinde kurum personellerinin yer alması için gerçekleştirilen örnekler var. Bunlara rastlanıyor ancak Diyanet'in bir başka kurum personellerine gerçekleştireceği dini etkinlikler için genelge iletmesi usule ve laiklik ilkesine uygun değil."
Bu da yargıdaki ÇEDES
Diyanet'in Adalet Bakanlığı'na ilettiği genelge ÇEDES'in Adalet Bakanlığı'ndaki örneği olarak yorumlanıyor.
Sadece öğrencileri değil velileri ve öğretmenleri de kapsayan ÇEDES projesi gibi, yargı personelinin Mevlid-i Nebi Haftası için etkinliklere katılmasının genelgeyle "tavsiye edilmesi" toplumun dinselleştirilmesinde kamu kaynaklarının kullanılması olarak görülüyor.
Etkinlikler Fethullah Gülen cemaatiyle anılıyordu
Mevlid-i Nebi Haftası aslında Kutlu Doğum Haftası olarak bilinen etkinliklerin devamı. 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminden sonra bu etkinlikler "FETÖ" ile anılmış ve Fethullah Gülen Cemaati'nin projesi olarak yorumlanmıştı.
Türkiye Gazetesi 2017 yılındaki manşetinde etkinlikler "FETÖ projesi neden hala kutlanıyor" demiştiAncak etkinliklerin adı değişse de içeriği aynı şekilde devam ediyor.
Yapılan etkinliklerin ilk kez 1989 yılında ortaya çıktığı belirtilirken konuya dair Türkiye Gazetesi de "Kutlu Doğum FETÖ projesi, Diyanet neden hâlâ sahip çıkıyor?" sorusunu manşete taşımıştı. Kutlu Doğum Haftası'nın "FETÖ’nün teklifiyle 1989’da ortaya çıktığını" yazan gazete, "Diyanet neden hâlâ sahip çıkıyor" diyerek "içerden" tepki veriyordu.
Diyanet İşleri Başkanılığı'nın başka kurumlara da aynı genelgeyi iletip iletmediği henüz bilinmiyor. Ancak Adalet Bakanlığı'na ait adliye personellerinin bu etkinliklere katılmaması durumunda baskıya uğrayıp uğramayacakları önümüzdeki günlerde belli olacak.
Özkan Öztaş-soL/Özel