“Ali Nesin, Nesin Vakfı’ndaki çocuklarla yatmaktadır.”
Yukarıdaki iğrenç cümle için en baştan herkesten özür dilerim.
Yazarken bile son derece rahatsız olduğum, tüylerimi diken diken eden
bu cümleyi gerçekten yazacak olsaydım, bu benim gözümde bir suç olurdu.
Ancak Ali Nesin’e göre bu suç değildir, olmamalıdır.
*
"Sadece hatıraya değil, kişiye hakaret de suç olmamalı. Biri babama
ya da anama küfrettiğinde benden bir şey eksilmiyor ki. Zaten Facebook
sayfamda küfürlerin âlâsını yazıyorlar. Umursamıyorum, engellemiyorum
bile. Bunlar ayıptır, günahtır, kötüdür, edepsizliktir, hadsizliktir
filan ama suç kapsamına girmemeli.(1)”
Ali Nesin’in, “Mustafa Kemal, evlatlığı Afet İnan ile yatıyordu”
dediği için tutuklanan ve ülkemizde eşi görülmemiş bir hızla 19 günde
iddianame yazılıp tahliye edilen kişi için görüşleri bunlardır.
Ali Nesin’e göre Atatürk için:
“38’de geberen şahıs”
“Selanik piçi”
“Annesi genelevde çalışıyordu” demek de suç değildir.
Ali Nesin’in
bu tutumuna bakınca onun ne kadar da çok “özgürlükçü” olduğunu
anlayabiliriz. Ancak Ali Nesin’in özgürlükçülüğü sadece yukarıdaki
küfürbaz yobazlar için geçerlidir. Konu başka alanlara kaydığında o çok
özgürlükçü kişi, herkesi susturan bir despot haline gelmektedir.
Son referandumdaki hukuksuzluklara itiraz edenler için Ali Nesin şu yorumları yapmıştır:
“Ama bu haksızlık diyenler geçmişte yaptıkları haksızlıkları gözden geçirsinler. 367 kararı mesela. Etme bulma dünyası.”
Hukuksuzluk mu dediniz? Evet hukuksuzluk. Peki ya o zaman neredeydiniz? O zaman ses çıkarmamışsanız şimdi de çıkarmayın”
“Seksen yıl hukuksuzluk ekersen, hukuksuzluk biçersin. 367 ne kadar
hukuksuzsa, 367’ye ses çıkarmayan, şimdi bu hukuksuzluğa ses
çıkarmasın.(2)”
*
Hile var ama itiraz etme!
Bir referandum yapılır. Seçim sürerken bir anda mühürsüz oyların da
geçerli olacağı kararı alınır. Bu referandumda tam 961 sandıkta katılım
%100 olup, katılanların tamamı evet oyu vermiştir (3).
Numune olsun diye bile bir tane hayır oyu yoktur. Datça’da
çalıştıkları için oy kullanamayan 200 tarım işçisinin sandıklarında bile
katılım ve evet oyu %100’dür (4).
Boş pusulaya evet oyu basan sandık görevlilerini gösteren birçok video vardır (5).
Ama bunun aksine hayır oyu lehine hiçbir video yoktur.
Ali Nesin’in muhtemelen güveneceği AGİT raporu referandumda açıkça hukuksuzluk yapıldığını yazmaktadır (6).
Ancak böylesine aleni bir tuhaflığa itiraz etme hakkınızın olması
için, sizle ilgili olsun-olmasın önce “80 yıllık hukuksuzluğun” “367
oylamasının” ve Ali Nesin’in elindeki uzun listenin hesabını vermek zorundasınız. Bunlarla sizin bir ilginizin olup olmaması önemli değildir. Ali Nesin’e göre böyle bir referandumu eleştirebilmeniz için sicilinizin temiz olması şarttır.
Diyelim ki bunlara gerçekten itiraz edecek yetkinlikte ve yaştaysanız
bunları nasıl kanıtlayacağınız da belli değildir. Ali Nesin, size
aslında kısaca “sus otur yerine” demektedir de çok özgürlükçü olduğu
için bunu diyememektedir. Ali Nesin referandumdaki haksızlığa itiraz
edebilmeniz için adeta önünüze bir şartname koymaktadır.
“EVET’in meşru olmadığı yönünde halkı galeyana getirmek” diye bir
suçla onlarca insanın gözaltına alındığı bir dönemde Ali Nesin’in
yazdıkları bunlardır.
*
Atatürk’e “piç”, “annesi fahişelik yapıyordu” vs denmesini, özgürlük
tanımına sığdıracak kadar özgürlükçü! Ali Nesin, referanduma itiraz
konusunda her nedense pek despottur.
*
“80 yıl boyunca hukuksuzluk eken, sonraki 20 yıl boyunca hukuksuzluk
biçer! Yahu Cumhuriyet'in ilk 80 yılında hukuk hüküm sürseydi, bugünkü
hukuksuzluklar olabilir miydi? Neden benzer sorunlar ABD'de ya da
Avrupa'da yaşanmıyor da bizde yaşanıyor? (7)”
Burada konuyu dağıtmamak için ABD ve Avrupa’nın 80 yıllık
geçmişindeki Nazi dönemini, McCarthy soruşturmalarını, siyahların
beyazlarla aynı okula gidememelerini ya da aynı otobüse binememeleri vs.
gibi konuları bir kenara bırakalım.
Tam “Ali Nesinlik mantık”
Ali Nesin’in
bu cümleleriyle, ülkede olan veya olabilecek her şeyi
meşrulaştırabilirsiniz. Şu andan itibaren bütün hayır diyenleri alıp
hapse atsalar, Ali Nesin’in bu cümlelerini bu duruma dayanak
oluşturabilirsiniz.
O “hukuksuzluğa ses çıkarmayan siz” kimdir? Buna karşı söylenebilecek
“O “siz” biz değildik.” savunması da bunun için yeterli olmaz. Seksen
yıllık tarihte yapıldığını söylediği hukuksuzluklar aynı kişi tarafından
mı yapılmaktadır? Cumhuriyet denilen şey sınıf ilişkilerinden ve
dönemlerden bağımsız, tarih dışı bir kurum mudur? Ali Nesin bunlarla ilgilenmez. Böyle bir bakışı da yoktur. Bu bakış, Siyasal İslamcılar’ın bakışıyla aynıdır.
İsrailli bir faşiste:“Niçin Filistinli sivillerin üstüne bomba atıyorsunuz” diye sorulsa,
“Ama onlar da bize bomba attı ya da Almanlar bizi toplama kampında
öldürdüler.” diye bir yanıt verebilir.
Bu toptancı ve son derece tehlikeli bir bakış açısıdır. Bu
mantıkla meşrulaştıramayacağınız terör, katliam, işkence ya da
hukuksuzluk yoktur.
Söylediklerinin ayrıntılarını hiç tartışmadan şunu söyleyebilirim: Ali Nesin’in mantığına göre örneğin Auschwitz’den sonra İsrail Devleti, dünyada istediği her türlü katliamı yapabilir.
Ali Nesin referandumdaki kararın hukuksuz olduğunu kendisi de kabul etmektedir, ama “susun ses çıkarmayın” demektedir.
Yarın Ali Nesin’in matematik köyünü alıp üzerine beş yıldızlı bir
otel yapsalar ya da Nesin Vakfı’na hukuksuzca el koysalar ve Ali Nesin
buna itiraz etse, bu sözleri söyleyen Ali Nesin, “mağdur Ali Nesin’e”
şunları söyleyecektir:
-“yapılan iş hukuksuzdur evet ama sen de referandumdaki hukuksuzluğa ses çıkarmadın, sus ve otur yerine!”
*
Ali Nesin’in bize önerdiği mantık, en ilkel kabile mantığından bile daha geridir.
Yapıldığı söylenen, kendinize yapıldığını söylediğiniz bir yanlış iş
ya da haksızlıktan yola çıkarak, dünya üzerinde her şeyi yapabilir ve
kendinizi, kendi meşruiyetinizi size yapılmış bu haksızlığa
dayandırabilirsiniz. “Böyle bir haksızlık gerçekten yapılmış mıdır” diye
bir sorgulamaya da gerek yoktur.
Eskiden toplumda görülen tuhaflıklar için “bu tam Aziz Nesin’lik
bir olay” diye bir deyim kullanılırdı. Bu deyimden esinle ve bu
mantıktan yola çıkarak yeni bir kategori icat etmemiz gerekir:
“Bu tam Ali Nesin’lik bir mantık!
*
“Tabii ki "Yetmez ama evet" diyecektim. Ben doğrusunu yaptığıma
inanıyorum. Bugün olsa bugün de aynısını derim. İnsan haklarını ayaklar
altına alan saçma sapan bir sistem vardı... Ülkeyi bir iç savaşa
sürükleyecek kadar saçma... 28 Şubat, 367 saçmalığı, "cumhurun başı
türbanlı olamaz" aşağılaması, siz sayın... Yetmez ama evet diyerek belki
de ülkeyi bir iç savaştan kurtardım! Sistem değişmeliydi. (8)”
Şaka değil, Ali Nesin, “yetmez ama evet” diyerek ülkeyi bir iç savaştan kurtarmış! Kurtarmasa kim bilir ne halde olurduk!
Ali Nesin, en ateşli “yetmez ama evet”çinin bile artık “kandırıldık”,
“hata yaptık”, “eksik değerlendirdik” diyerek özeleştiri yaptığı,
özeleştiri vermeyenlerin hiçbir şey yapmasalar bile artık savunamadığı
bir pozisyonu hala büyük bir iştahla savunmaktadır. Sanırım bu pozisyonu
bu kadar net savunan tek kişidir.
*
Ali Nesin’in, “İslamcıların gördüğü baskıyı vurgularken hala türbanı
örnek göstermeniz (başka mağduriyetleri olmadığı için) bence üzücü”
diyerek kendisini eleştiren takipçisine verdiği yanıt ibretliktir:
“Türkçe ezan rezaleti, yobaz karikatür tiplemesi, aydınlatma kendini
beğenmişliği, kızların baldırlarını açtığı 19 Mayıs gösterileri, Diyanet
İşleri Bakanlığı'nın varlığı, sen söyle...”
Dikkat edilirse soruda “dindar” diye değil “İslamcı” diye sorulmuştur ve Ali Nesin’in saydıkları da “İslamcı mağduriyetleri”dir.
Yobaz karikatür tiplemesiyle mağdur edilen İslamcılar
Saydıklarının içinde mağduriyet olarak “yobaz karikatür tiplemesi”
vardır. O karikatürü görmek için sokağa çıkmanız yeterlidir. İnsanlar, o
yobazın karikatürünü değil bizzat kendisini her gün görüyor ve yaşıyor
Ali Nesin.
Şort giydi diye kadın tekmeleyenler, Ramazanda lokanta basanlar “yobaz karikatür” değil de nedir?
Televizyonda “6 yaşında kız çocuğuyla evlenilir” diyenler, “kendine
helal” akrabalarının envanterini tutanlar, yobaz karikatür değil de
nedir?
“Organ bağışı haramdır, oğlunun cinsel organı babaya takılırsa o
organın işlediği günah kime yazılacak?” sorusunu sorana ne diyelim (9)?
Bunu lütfen siz adlandırın Ali Nesin.
100 kişi bir araya gelsek ve 100 yıl düşünsek aklımızın ucundan bile
geçemeyecek böyle bir soruyu kendine sorun eden kişi, yobaz karikatür
değil de nedir? O karikatürlerde bile böyle bir zihniyet çizilmemişti.
Yobaz karikatürlerine bugünden bakıldığında bunların “öngörü”
olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz, hemen hemen hepsi gerçek olmuştur
ama bunları “mağduriyet olarak sunan solcu tiplemesi” bir karikatürdür.
Yukarıda söyledikleriniz bir karikatürdür.
Bu söylediklerinizle de siz bir “sol karikatürü”sünüz Ali Nesin.
Baldır açarak mağdur edilen İslamcılar!
Evet evet, “kızların baldırlarını açtığı 19 Mayıs gösterileri”… “İslamcı mağduriyeti” olarak bunu bir siyasal İslamcı değil Ali Nesin yazmıştır.
“Kızların baldırlarını açtığı”…
Bunu Cübbeli Ahmet Hoca değil, bilmem hangi tarikatın şeyhi değil Ali Nesin söylemiştir. Ali Nesin’in dili budur.
Neyse ki 19 Mayıs ve diğer milli bayram kutlamaları artık yapılmadığı için bir “Kemalist zulüm” daha sona ermiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlığı İslamcıları nasıl mağdur
etmektedir; niye hiçbir İslamcı şu an bu kuruma karşı çıkmamaktadır?
İslamcılar mağdur olduysa bu kuruma niye şu an Aleviler veya solcular
karşı çıkmaktadır? Böyle “gereksiz” açıklamalar yapmaz Ali Nesin.
“Ali Nesin ’in İslamcıları” çok hassastır; her şey ama her şey onları mağdur eder.
Sayın Ali Nesin unutmuş olmalı: “kızlı erkekli aynı evde kalarak”
toplumun ahlakını bozan ve İslamcıları mağdur edenleri de hatırlatmak
isterim. Sonra “bi sürü laikçi Ramazanda yemek yiyerek” İslamcıları
mağdur ediyorlar, bunu da listeye eklemek gerek!
*
Asla leke tutmaz İslamcılar!
Bu yazı yazılırken liselerde zorunlu din derslerinin saatleri arttırılıp biyoloji derslerinin saati düşürülüyordu (10).
Bu yazı yazılırken evrim teorisi müfredattan çıkarılıyordu (11).
Bu yazı yazılırken okullarda mescit zorunluluğu getiriliyordu (12).
Bu yazı yazılırken İmam Hatip Lisesi açılması için gereken 50 bin nüfus koşulu 5 bine düşürülüyordu (13).
Ali Nesin bunları yazarken Ahmet Taner Kışlalı 18 yıldır ölüydü (14).
Akit gazetesinin manşetinde yazdığına göre o bir “zorba Kemalist”
idi, bu nedenle fotoğrafının üzerine çarpı atılmıştı, 5.5 ay sonra da
öldürüldü.
Ali Nesin bunları yazarken Uğur Mumcu 24 yıldır ölüydü.
Ali Nesin bunları yazarken Bahriye Üçok 27 yıldır ölüydü.
Ali Nesin bunları yazarken Muammer Aksoy 27 yıldır ölüydü.
Ali Nesin bunları yazarken Turan Dursun 27 yıldır ölüydü.
Ali Nesin bunları söylerken “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu Sivas’ta
yıkılacak” sloganıyla Madımak’ta öldürülen Koray Kaya 24 yıldır ölüydü.
Yakıldığında sadece 12 yaşındaydı.
Ama pardon, bunlar mağduriyetten sayılmıyordu değil mi! Alt tarafı
sadece öldürülmüşler! İslamcıların da asla kir tutmaz bir özellikleri
vardır. İslamcılar sadece mağdur olurlar.
*
Ali Nesin’de keramet aramak
Ali Nesin “iyi matematik bilen bir Baskın Oran'dır”,
“evrim cehaleti alınmış bir Nuray Mert”,
“atanamamış bir Ufuk Uras”’tır.
Ali Nesin’le bu isimler arasındaki düşünsel, kültürel ve felsefi
bağla karşılaştırıldığında, Aziz Nesin’le arasındaki biyolojik bağın
hiçbir önemi yoktur.
Ali Nesin’den
“Nesin” soyadını çıkarırsanız elinizde kalan, -matematikçi olmasını bir
kenara bırakırsak- Radikal 2’nin cesedi, Taraf gazetesi hayaleti,
Birikim posasıdır.
*
Türkiye’deki Cumhuriyetçi-ilerici-solcu-sosyalistlerin Ali Nesin’e
bakıp Aziz Nesin görme beklentisi artık bir komediye dönüşmüştür. Ali
Nesin’in ne olduğu ortadadır; bunu her hangi bir şekilde gizleme gereği
de duymamaktadır. Sorun hala ısrarla onda keramet arayıp bulamayınca
yakınanlardadır.
Ali Nesin’den Aziz Nesin çıkmaz, çıkamaz; ama Ali Nesin’den 3 tane Baskın Oran, 2 tane Ufuk Uras, sınırsız Nuray Mert çıkar.
Kişiler biyoloji akrabalarını seçemez ancak düşünsel
akrabalarını bizzat seçerler. Ali Nesin de seçmiştir ve seçimi budur.
Bu seçim karşısında söylenebilecek tek cümle şudur:
Aynılar aynı yerde, ayrılar ayrı yerde…
Taylan Kara / SOL
taylankara111@gmail.com
Kaynaklar:
1.
http://www.haberturk.com/gundem/haber/1518828-matematikci-ali-nesin-habe...
2.
http://i.hizliresim.com/dPDmOr.jpg
3.
https://www.aydinlik.com.tr/turkiye/2017-nisan/961-sandiktaki-muhursuz-o...
4.
http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/referandum-icin-skandal-iddia-muglad...
5.
https://www.youtube.com/watch?v=kcPNX7wF4vI
6.
http://www.birgun.net/haber-detay/agit-ten-referandum-raporu-kamu-gorevl...
7.
http://www.birgun.net/haber-detay/ali-nesin-in-ysk-kararina-iliskin-yoru...
8.
http://www.haberturk.com/gundem/haber/1518828-matematikci-ali-nesin-habe...
9.
https://www.youtube.com/watch?v=d9RiYVM5Xns
10.
http://www.sozcu.com.tr/2017/egitim/liselerde-din-kulturu-dersi-2-saate-...
11.
http://www.yeniakit.com.tr/haber/evrim-teorisi-yeni-mufredatta-yok-25911...
12.
http://www.hurriyet.com.tr/okullara-abdesthane-ve-mescit-zorunlulugu-405...
13.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/767852/MEB_sinir_tanimiyor.html
14.
http://odatv.com/iste-kislaliyi-olduren-o-manset...-2110121200.html