16 Ekim 2024 Çarşamba

"GÜNDEM" + Küresel tekellerin eliyle yaratılan gerçek: Açlık orduları -16 Ekim 2024 -

 Malatya'da 5.9 büyüklüğünde deprem: 3 binada hasar meydana geldi -Birgün-

Malatya'nın Kale ilçesinde 5,9 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem birçok ilde de hissedildi. Malatya ve Elazığ'da okullar bir gün süreyle tatil edildi. İçişleri Bakanı Yerlikaya, can kaybı olmadığını; Malatya'da 1, Şanlıurfa'da 1, Elazığ'da 1 olmak üzere toplam 3 binada kısmi çökme meydana geldiğini açıkladı.(https://www.birgun.net/haber/malatya-da-5-9-buyuklugunde-deprem-3-binada-hasar-meydana-geldi-567828)                    
                                                    ***
AKP 'kredi kartı haracı'ndan geri adım attı, patronlara daha da az vergi ödetecek maddeyi korudu -soL-
AKP, yoğun tepkiler üzerine kredi kartlarından yıllık 750 lira savunma payı alınmasını öngören düzenlemeden geri adım atmak zorunda kaldı. Patronlara daha da az vergi ödetecek maddeyse korundu.(https://haber.sol.org.tr/haber/akp-kredi-karti-haracindan-geri-adim-atti-patronlara-daha-da-az-vergi-odetecek-maddeyi-korudu)
                                                               ***

Nebatilerin ışığı söndü -Mustafa Bildircin/Birgün-
Ekonominin iyiye gittiği iddiasını gözlerindeki ışıltı ile kanıtlamaya çalışan eski Bakan Nebati’nin ailesine ait BG Store Mağazacılık’ın 7 şubesinin kapısına kilit vurduğu öğrenildi.(Nebati Ailesi’ne ait olan şirketin kapanan şubelerinin isimleri ve kapanma tarihleri şöyle:)İzmir Şubesi (7 Mart 2024),* Maltepe Piazza Şubesi (6 Eylül 2023), *Hilltown Şubesi (17 Ekim 2023), * Nev Çarşı Şubesi (14 Kasım 2023), * Havalimanı Şubesi (3 Eylül 2024), * Ataköy Şubesi (3 Ekim 2024), * Meydan AVM Şubesi (4 Ekim 2024)

                                                       ***

36 kişi hayatını kaybetmişti... Güvenpark Katliamı davasında flaş karar!-Cumhuriyet-

Ankara’da 13 Mart 2016'da Kızılay'daki Güvenpark’ta 36 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin yeniden görülen davada tutuklu sanık Mehmet Veysi Dolaşan 5 bin 172 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

                                                               ***
Sağlık vurgununu araştıran savcı tehdit edilmişti: Konum paylaşan 3 Emniyet görevlisi gözaltına alındı -soL-
Savcının tehdit edildiği sağlık çetesi skandalının üzerinin kapatılması için yapılanlar ortaya saçıldı. Savcının konum bilgisini paylaştığı belirlenen 3 polis gözaltına alındı.(https://haber.sol.org.tr/haber/saglik-vurgununu-arastiran-savci-tehdit-edilmisti-konum-paylasan-3-emniyet-gorevlisi)
                                                              ***

Sistem değişikliği eczaneleri felç etti -Birgün-
SGK, Medula Sistemi’ne e-devlet üzerinden giriş zorunluluğu getirme kararı alarak eczanelerin günlük hizmet akışını durma noktasına getirdi. Nöbetçi eczanelerde yaşanan bu plansız değişiklik nedeniyle ilaç temini durdu, hastalar mağdur oldu.
                                                            ***

Diyanet bir günde 16 bin 244 asgari ücret tüketiyor -Mustafa Bildircin/Birgün-

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir günde kullandığı kaynak belli oldu. Ocak-Eylül 2024 döneminde 74,5 milyar TL’lik gidere imza atan başkanlığın günde, 16 bin 244 asgari ücrete karşılık gelen 276,1 milyon TL harcadığı belirlendi.(https://www.birgun.net/haber/diyanet-bir-gunde-16-bin-244-asgari-ucret-tuketiyor-567755)
                                                               ***

Saray harcadıkça yeni vergi arıyorlar -Havva Gümüşkaya/Birgün-
İktidar hoyrat harcamalarını eylülde de sürdürdü. Bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 110 arttı. Şimşek, açığın suçunu emeklilere yüklerken bütçe rakamları iktidarın israf harcamalarını ortaya çıkardı.(https://www.birgun.net/haber/saray-harcadikca-yeni-vergi-ariyorlar-567752)
                                                       ***
Inter Abrasiv'de iş cinayeti: Önce patron kârı, sonra belki 'iş güvenliği' -soL-
Sanayi sermayesinin giderek yoğunlaştığı Manisa’da iş cinayetleri süreklileşmeye başladı. Geçtiğimiz haftalarda Standart Profil fabrikasında ölümle sonuçlanan kazanın ardından Inter Abrasiv fabrikasında da bir işçi yaşamını yitirdi.14 Ekim akşamı fabrikanın zımpara bölümünde çalışan Halim E., fazla mesai yaptığı sırada kolunun makineye sıkışması sonucu hayatını kaybetti. Patronların Ensesindeyiz Ağı'nın aktardığı bilgilere göre, fabrika o gün 00.00–08.00 gece vardiyasını iptal etti. İşçiler sonraki sabah tekrar işbaşı yaptı.(Sicilinde işçi düşmanlığı var) Inter Abrasiv, Çiğli’de kurulduktan sonra 2009 senesinde Manisa'ya taşındı. Pandemi döneminde elde ettiği yüksek kârlarla büyümeyi sürdürdü.  Şirket, daha önce kapanan Schneider Elektrik fabrikasında sendikal mücadele yürüten işçileri bir süre çalıştırıp sonra çeşitli bahanelerle işten çıkarmasıyla gündeme gelmişti. İşçiler, asıl gerekçenin sendikal mücadeleleri olduğunu açıklamışlardı.Şirketin sitesinde “İş Sağlığı Güvenliği” metni “Tüm faaliyetlerinde insanı en değerli varlığı olarak kabul edip…” diyerek başlıyor. Yoğun çalışma mesaisi içinde, hızlı iş çıkarma baskısı altında ve düşük ücretlerle çalışırken hayatını kaybeden Halim ise şirketin "en değerli varlığı"nın insan olmadığını bir kez daha ispatlıyor.

                                                          ***
Dokuz Eylül Üniversitesi'nde nükleer sızıntı: 'İşçiler tedbirsiz temizlik yapmaya zorlandı'-soL-
DEÜ Hastanesi'ni nükleer atıkların karıştığı su bastı. Koruyucu tedbirler alınmadan işçilere temizlik yaptırıldı. İtiraz edenlere "yaygara yapma" dendi.(https://haber.sol.org.tr/haber/dokuz-eylul-universitesinde-nukleer-sizinti-isciler-tedbirsiz-temizlik-yapmaya-zorlandi)
                                                            ***
Küresel tekellerin eliyle yaratılan gerçek: Açlık orduları

Küresel tekellerin eliyle yaratılan gerçek: Açlık orduları

                                                                      Fotoğraflar: AA, WHO

Dünya Gıda Günü’ne yüz milyonlarca insan açlık tehlikesiyle girdi. Başta Afrika olmak üzere 2 milyarı aşkın kişi ise gıda güvenliğinden oldukça uzak. Türkiye küresel gıda tekellerinin eline bırakıldı. Tarımın bitme noktasına gelmesi aylardır gıda enflasyonunu artırdı ve en çok yoksulları etkiledi.

Bugün Dünya Gıda Günü ancak dünyada gıdaya erişim zorlaşıyor. 2023’te 733 milyon kişi aç kalırken, 2,33 milyar kişi de gıda güvenliğinden uzak beslendi. Türkiye’deki yüksek gıda enflasyonu yurttaşları taklit gıdalara mecbur bıraktı, kriz en çok yoksulları vurdu.

Araştırmalarda gıda güvencesizliği ve kötü beslenmeyle karşı karşıya kalanların sayısında endişe verici bir artış yaşandığı görülüyor.

Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu’na göre 2023’te yaklaşık 733 milyon kişi açlıkla karşı karşıya kaldı. 2030’da yarısı Afrika'da olmak üzere yaklaşık 582 milyon kişinin kronik olarak yetersiz beslenme sorunu yaşayacağı uyarısında bulunan rapordan öne çıkanlar şu şekilde:

• 713 ila 757 milyon kişi yetersiz beslendi

• 2,33 milyar kişi gıda güvencesizliği yaşadı

• 864 milyondan fazla kişi bir günü ya da daha uzun süreyi aç geçirdi

Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu Raporu’na göre 2022’de ise yaklaşık 691 ila 783 milyon kişi açlıkla karşı karşıya kaldı. Rapora göre 2022’de 600 milyon kişi yetersiz beslendi, 2,4 milyar kişi gıda güvencesizliği yaşadı.

Türkiye’de küresel şirketlerin gıda endüstrisini ele geçirmesi, tarımın yok edilmesi güvenli gıda üretiminin en temel sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Ülkedeki yüksek gıda enflasyonu nedeniyle alım gücü düşen yurttaşlar ucuz ürünlere yöneliyor. Böylece taklit ve tağşiş ürünlerle hem dolandırılıyor hem de sağlıklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.

Oysa Gıda Hakkı, 1948 tarihli Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nden beri en temel insan haklarından biri olarak tanımlanıyor. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye göre ise yeterli gıda hakkı, her erkek, kadın ve çocuğun her zaman yeterli gıdaya veya bu gıdayı temin edecek araçlara fiziksel ve ekonomik olarak erişebildiği zaman gerçekleşebiliyor. Okullarda öğrencilere ücretsiz öğün verilmesi için yürütülen mücadele Türkiye’de gelinen karanlık tabloyu gözler önüne seriyor.

EN YOKSULLAR GIDAYI EN PAHALIYA ALIYOR

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2024 döneminde gıda enflasyonunu yüzde 43,7 olarak açıkladı. Ancak bu enflasyon gerçek gıda enflasyonunu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran. DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 60,3’e yükseldi. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 48,8 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 61,1 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 77,7 olarak gerçekleşti. Yüksek gelir gruplarının daha düşük gıda enflasyonu hissettiği görülüyor. Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 42,7 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 30,8 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 78 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 31 düzeyinde kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor.

Dünya Gıda Günü’nde BirGün’e değerlendirme yapan uzmanlar hem gıda üretiminde hem de halkın sağlıklı, besleyici gıdaya ulaşabilmeleri için yeni politikalar üretilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO)Başkanı Baki Remzi Suiçmez de sağlıklı, yeterli ve ucuz gıdaya erişimin sorunlu olduğunu vurguladı. “Tarımda ve gıdada giderek artan sorunların kalıcı çözümü için üretimi ve üreticiyi koruyan kamucu tarım politikaları belirlenmelidir” diyen Suiçmez, “Gıda tedarik zincirleri üretici ve tüketici kooperatifleri üzerinden daraltılmalı, üreticinin kar ederken tüketicinin ucuz, yeterli, sağlıklı gıdaya erişmesi sağlanmalıdır. Bunlar gerçekleşirse ülkemiz tarımda ve gıdada hak ettiği yere gelebilir” ifadelerini kullandı.

                                                    ***

KÜRESEL KITLIK TEHDİDİ YÜKSELDİ

Küresel Gıda Krizi Raporu’na göre, "felaket/kıtlık" düzeyiyle karşı karşıya kalan ya da kalması beklenen insan sayısı 2023’te 705 bin iken, 2024’te 1,9 milyona ulaştı. İsrail saldırısı altındaki Gazze, Küresel Gıda Krizi Raporu tarihindeki "en şiddetli gıda krizi çeken yer" oldu. Ağustos 2024 itibarıyla 1 milyondan fazla insanı gıdaya erişimde "acil durum" düzeyinde olan ülkeler Sudan (8,5 milyon kişi) ve Afganistan (3,6 milyon kişi) olarak öne çıktı.

                                                          ***

AÇLIĞI BİTİRECEK POLİTİKALAR LAZIM

BirGün gazetesi yazarı, araştırmacı Özge Güneş, “Gıda temel bir insan hakkı olmasına karşın gıdaya erişim dünyadaki en acil sorunlardan biri” diye konuştu. Güneş, şunları kaydetti: “Özellikle toplumun yoksul kesimleri için gıdaya erişim ciddi bir sorun. Bugün gıdayı üreten çiftçilerin dahi yeterli beslenemediği bir düzen oluşmuş durumda. Bunun sebebi gıda sisteminin, tohumdan sofraya piyasa rasyoneline göre düzenleniyor olması. Üretimdeki piyasa hakimiyeti sonrasında da devam ediyor. Aracılar, tüccarlar, market zincirleri gibi birçok aktörün devreye girdiği bir tedarik süreci var. Tarımın neoliberal küreselleşmesi, dağıtımın büyük kısmını kontrol eden çok az sayıdaki çokuluslu şirkete aşırı bağımlılığa yol açıyor. Bu sorunlar toplumun güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya erişimini garanti altına alacak politikalar geliştirilmesiyle çözülebilir. Tarım politikaları, açlığı sonlandırmayı ve nüfusu beslemeyi hedeflemeli.”

                                                        ***

KÖYLÜ HAKLARI BİLDİRİSİ UYGULAMAYA GEÇİRİLMELİ

Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, küresel sermayenin aile tarımı yapan küçük çiftçileri istemediğini ifade ederek, “Gıda, üretim girdilerinin sağlanmasına, pazarlanmasına, üretimine kadar küresel tarım ve gıda şirketlerinin eline geçiyor. Gıdanın şirketlerin eline geçmesi demek aslında halkın elinden çıkması demek” dedi. Erdem, şöyle konuştu: “Gıda, küresel şirketlerin eline geçtiğinde bir tehdit aracına dönüşüyor. Rusya-Ukrayna ve Gazze savaşında gıdanın önemini gördük. İsrail’in Gazze’de tarım ve sulama alanlarının yüzde 70’ini bombaladığı belirtiliyor. Amerika, Irak’a girdiğinde Irak’ın yerel tohumlarına el koydu. Bunun sebebi, gıdayı ele geçirmenin yolunun tohumları ve tarımı ele geçirmek olması. Açlık korkusu yaşayan insanlara her şeyi yaptırırsınız. Küresel saldırılara karşı dünyadaki küçük çiftçiler kendi örgütlerini kurarak mücadele ediyor, halkın gıda sisteminde egemenliğini inşa etmeye çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen “Köylü Hakları” Türkiye’de iç hukuk düzenlenerek hayata geçirilmelidir. Güvenli gıdaya erişimin ilk adımı bu olabilir.”

                                                    ***

UCUZ İSE UZAKLAŞIN

Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü, son dönemde sıkça karşılaşılan taklit ve tağşiş ürünlerin önlenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı denetimlerinin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Üzümcü, “Taklit ve tağşiş gıdada en büyük darbe, yoksul kesimlere geliyor. Türkiye’deki gıda enflasyonu acilen düşürülmeli ve halkın pahalılık ortamında ucuz gıdaya yönelmesi engellenmelidir. Tüketiciler, hammaddesinden daha ucuz bir ürün gördüklerinde şüphe etmeliler ve uzak durmalılar” dedi.

(derleyen:mstfkrc)

                        



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder