Hafta sonu başlayan Survivor 2018’le ilgili altı çizilebilecek bazı hususlar var. Bir kere Survivor artık kendin pişir kendin ye, daha açık deyişle “kendi ünlünü kendin yap” noktasına gelmiş görünüyor.
Acun Ilıcalı, 3 yıl önce de yaptığı gibi bir “All Star” kadrosu oluşturmuş Dominik adasında. Kimlerden mi? Önceki yıllarda Survivor bünyesinde yarışmış “ünlüler” ve “ünlenmiş gönüllüler”den...
Acun artık piyasadan “ünlü” devşirmeyi bıraktı, kendi ünlüsünü kendi üretiyor. Başta gelen örnek, iki sezon üst üste şampiyon olmuş bir “maşist başyapıt”, Turabi...
Sonra yine Survivor’la ünlenmiş bir başka şampiyon, önceki “All Star”da da yer almış, şimdi üçüncü kez karşımızdaki Hilmi Cem...
Ayrıca 2016 “Gönüllüler” takımı finalisti Damla...
Ve yine önceki sezonlarda “Gönüllüler” kategorisinde karşımıza çıkıp artık hasbelkader kendilerine “ünlü” kredisi açılmış Sahra ve Murat...
“Survivor ünlüleri” bunlardan ibaret değil. Ünlerini Survivor üzerinden “rektifiye”etmişler de var: Geçen sezonun ikincisi, milli boksör Adem.
Önceki sezonlarda göz doldurmuş kadın atletler, Sema, Merve, Nagihan...
Ve ilk (2011) Survivor “Ünlüler Gönüllüler”den, mesleki tanımlamaya oturtulamayacak “komple” bir isim, Nihat Doğan...
Ayrıca Galatasaray ve milli takım eski futbolcusu Ümit Karan; o da ikinci kez yarışmada.
Survivor, artık bir “fabrika”, daha doğrusu başlıbaşına bir “endüstri”. Buna en tipik örnek ise yıllarca yarışmacı olarak tanıdığımız ama şimdi “Survivor endüstrisi”nin sunucu-yorumcu pozisyonunda ayrılmaz parçası Hakan Hatipoğlu.
Tam bir “joker” Hakan ve bir “tecrübe abidesi” olarak kendisini önceki yıllarda hallaç pamuğuna çevirmiş maşist Turabi karşısında geniş, gevrek ve gevşek gülümsemelerle tekrar yarışmacı olarak karşımızda o da (kaçıncı kez adada olduğunu sayamıyorum!).
Yıllar önce Acun’un “Ünlüler” takımına uygun aday bulmakta zorlandığını, daha çok “düşmüş” (unutulmuş) ünlüleri çekebildiğini ya da kamuoyunda herkesin tanımadığı isimleri ünlü kategorisinden önümüze koyduğunu yazmıştım. Önce telefon gelmişti ondan, sonra da mektup; “Biz bellibranşlarda emek verip yükselmiş olanları kamuoyunda tanınmasalar da ‘Ünlüler’ takımına alarak bu sporlara ilginin önünü açmak istiyoruz” demeye getiren...
Voleybolcuları, atletleri, jokeyleri kastetmekteydi.
Şimdi bakıyorum Survivor 2018’in “All Star” dışı “Gönüllüler” takımına, tam da Acun’un bu tarif ettiği türden isimler var orada. Biri, milli atlet Nevin Yanıt: Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda, Akdeniz Oyunları’nda şampiyon, altın madalya sahibi, 100 metre engelli Türkiye rekortmeni... Birkaç yıl önce katılımı söz konusu olsaydı kesin “Ünlüler” takımında görebilirdik onu. Ama şimdi, “Survivor başarısı” dışında bir hiç olan “All Stars” kategorisindeki isimler karşısında onu “Gönüllüler”e yerleştirmiş Acun...
Demek ki mektubunda bir zamanlar “ünlü” kategorisinde lanse etmekten dem vurduğu isimlere bile artık “Gönüllü” kategorisinde ancak yer açabiliyor o.
O yüzden diyoruz ki Survivor artık kendi işini kendi gören bir “endüstri”; evet “MESH” (medya, eğlence, şov) endüstrisinin parçası değil, başlıbaşına endüstri...
Ayrıca son birkaç yıldır iyice netleşti ki TV 8 de artık ağırlıklı olarak bir “TV 8urvivor” durumunda.
Peki, neden bir “Survivor TV” yapmaz ki Acun?! Yıl boyu böyle bir kanalı besleyecek malzeme rahat çıkar: “Gönüllüler” için ön elemeler; “Ünlüler”in belirlenmesi için kulisler, görüşmeler; önceki sezonlara katılanların hayatlarının nasıl akıp gittiği, vs...
Son not, Nihat Doğan: 3 yıl önce tacize uğrayıp reddettiğinde katledilmiş Özgecan Aslan’la ilgili attığı tweet yüzünden o zamanki “Survivor All Star” kadrosundan çıkartılmasının sorumlusu saydığı iki gazeteciye açtığı davayı kaybettiği şu günlerde 2018 “All Star”da Nihat!..
O, Özgecan’ın katlini giydiği mini eteğe bağlayarak hem akıllara ziyan, hem de dehşet verici şu tweet’i atmıştı: “Mini eteği giyinip, soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın”.
Tabii bu tweet’in etkisi “popüler” mecrada da büyük rahatsızlık yarattığı için Acun, işini sağlama bağlayıp Nihat’ı 2015 “All Star” kadrosundan son anda çıkarmıştı.
Nihat bunun üzerine karşı tweet’leriyle şova gidememesinin sorumlusu saydığı iki kadın gazeteciye (herhalde şampiyon olacağı farzıyla!) “Onların yüzünden 600 bin TL’den mahrum kaldım” diyerek dava açmıştı. Bu dava sonuçlandı şimdi ve Nihat kaybetti.
Ama mahkemede kaybettiyse şovda kazandı! Acun onu kadroya aldı; bakalım 3 yıl önceki “mahrumiyet”i de (600 bin TL) telafi edebilecek mi?!
Sağ olsun pragmatizm: An itibarıyla yararlılığı olan her şey, ahlâken istendik-istenmedik hiç fark etmez, doğrudur onda...
2015’te Nihat’ın Survivor’dan men edilmesi de “ahlâki” (Özgecan’la bağlantılı) değil, pragmatik temelde, kâr-zarar hesabı yapılarak karara bağlanmıştı. Bugün Dominik’e buyur edilmesi de aynı şekilde ahlâki değil pragmatik değerlendirmenin sonucu.
Pragmatizm, kapitalizmin felsefesi...
E, elbette Survivor da kapitalizmin hasbahçesi...
Tayfun Atay / CUMHURİYET
Acun Ilıcalı, 3 yıl önce de yaptığı gibi bir “All Star” kadrosu oluşturmuş Dominik adasında. Kimlerden mi? Önceki yıllarda Survivor bünyesinde yarışmış “ünlüler” ve “ünlenmiş gönüllüler”den...
Acun artık piyasadan “ünlü” devşirmeyi bıraktı, kendi ünlüsünü kendi üretiyor. Başta gelen örnek, iki sezon üst üste şampiyon olmuş bir “maşist başyapıt”, Turabi...
Sonra yine Survivor’la ünlenmiş bir başka şampiyon, önceki “All Star”da da yer almış, şimdi üçüncü kez karşımızdaki Hilmi Cem...
Ayrıca 2016 “Gönüllüler” takımı finalisti Damla...
Ve yine önceki sezonlarda “Gönüllüler” kategorisinde karşımıza çıkıp artık hasbelkader kendilerine “ünlü” kredisi açılmış Sahra ve Murat...
“Survivor ünlüleri” bunlardan ibaret değil. Ünlerini Survivor üzerinden “rektifiye”etmişler de var: Geçen sezonun ikincisi, milli boksör Adem.
Önceki sezonlarda göz doldurmuş kadın atletler, Sema, Merve, Nagihan...
Ve ilk (2011) Survivor “Ünlüler Gönüllüler”den, mesleki tanımlamaya oturtulamayacak “komple” bir isim, Nihat Doğan...
Ayrıca Galatasaray ve milli takım eski futbolcusu Ümit Karan; o da ikinci kez yarışmada.
Survivor, artık bir “fabrika”, daha doğrusu başlıbaşına bir “endüstri”. Buna en tipik örnek ise yıllarca yarışmacı olarak tanıdığımız ama şimdi “Survivor endüstrisi”nin sunucu-yorumcu pozisyonunda ayrılmaz parçası Hakan Hatipoğlu.
Tam bir “joker” Hakan ve bir “tecrübe abidesi” olarak kendisini önceki yıllarda hallaç pamuğuna çevirmiş maşist Turabi karşısında geniş, gevrek ve gevşek gülümsemelerle tekrar yarışmacı olarak karşımızda o da (kaçıncı kez adada olduğunu sayamıyorum!).
Yıllar önce Acun’un “Ünlüler” takımına uygun aday bulmakta zorlandığını, daha çok “düşmüş” (unutulmuş) ünlüleri çekebildiğini ya da kamuoyunda herkesin tanımadığı isimleri ünlü kategorisinden önümüze koyduğunu yazmıştım. Önce telefon gelmişti ondan, sonra da mektup; “Biz bellibranşlarda emek verip yükselmiş olanları kamuoyunda tanınmasalar da ‘Ünlüler’ takımına alarak bu sporlara ilginin önünü açmak istiyoruz” demeye getiren...
Voleybolcuları, atletleri, jokeyleri kastetmekteydi.
Şimdi bakıyorum Survivor 2018’in “All Star” dışı “Gönüllüler” takımına, tam da Acun’un bu tarif ettiği türden isimler var orada. Biri, milli atlet Nevin Yanıt: Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda, Akdeniz Oyunları’nda şampiyon, altın madalya sahibi, 100 metre engelli Türkiye rekortmeni... Birkaç yıl önce katılımı söz konusu olsaydı kesin “Ünlüler” takımında görebilirdik onu. Ama şimdi, “Survivor başarısı” dışında bir hiç olan “All Stars” kategorisindeki isimler karşısında onu “Gönüllüler”e yerleştirmiş Acun...
Demek ki mektubunda bir zamanlar “ünlü” kategorisinde lanse etmekten dem vurduğu isimlere bile artık “Gönüllü” kategorisinde ancak yer açabiliyor o.
O yüzden diyoruz ki Survivor artık kendi işini kendi gören bir “endüstri”; evet “MESH” (medya, eğlence, şov) endüstrisinin parçası değil, başlıbaşına endüstri...
Ayrıca son birkaç yıldır iyice netleşti ki TV 8 de artık ağırlıklı olarak bir “TV 8urvivor” durumunda.
Peki, neden bir “Survivor TV” yapmaz ki Acun?! Yıl boyu böyle bir kanalı besleyecek malzeme rahat çıkar: “Gönüllüler” için ön elemeler; “Ünlüler”in belirlenmesi için kulisler, görüşmeler; önceki sezonlara katılanların hayatlarının nasıl akıp gittiği, vs...
Son not, Nihat Doğan: 3 yıl önce tacize uğrayıp reddettiğinde katledilmiş Özgecan Aslan’la ilgili attığı tweet yüzünden o zamanki “Survivor All Star” kadrosundan çıkartılmasının sorumlusu saydığı iki gazeteciye açtığı davayı kaybettiği şu günlerde 2018 “All Star”da Nihat!..
O, Özgecan’ın katlini giydiği mini eteğe bağlayarak hem akıllara ziyan, hem de dehşet verici şu tweet’i atmıştı: “Mini eteği giyinip, soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın”.
Tabii bu tweet’in etkisi “popüler” mecrada da büyük rahatsızlık yarattığı için Acun, işini sağlama bağlayıp Nihat’ı 2015 “All Star” kadrosundan son anda çıkarmıştı.
Nihat bunun üzerine karşı tweet’leriyle şova gidememesinin sorumlusu saydığı iki kadın gazeteciye (herhalde şampiyon olacağı farzıyla!) “Onların yüzünden 600 bin TL’den mahrum kaldım” diyerek dava açmıştı. Bu dava sonuçlandı şimdi ve Nihat kaybetti.
Ama mahkemede kaybettiyse şovda kazandı! Acun onu kadroya aldı; bakalım 3 yıl önceki “mahrumiyet”i de (600 bin TL) telafi edebilecek mi?!
Sağ olsun pragmatizm: An itibarıyla yararlılığı olan her şey, ahlâken istendik-istenmedik hiç fark etmez, doğrudur onda...
2015’te Nihat’ın Survivor’dan men edilmesi de “ahlâki” (Özgecan’la bağlantılı) değil, pragmatik temelde, kâr-zarar hesabı yapılarak karara bağlanmıştı. Bugün Dominik’e buyur edilmesi de aynı şekilde ahlâki değil pragmatik değerlendirmenin sonucu.
Pragmatizm, kapitalizmin felsefesi...
E, elbette Survivor da kapitalizmin hasbahçesi...
Tayfun Atay / CUMHURİYET