Şer ittifakı son numarasını yaptı!..
Erdoğan’ın açıkladığı erken seçim tarihine bakılırsa, şer ittifakı artık denizin bittiğini gördü.
İttifakın her iki kanadı için de ölüm kalım meselesine dönüşen 2019’a yaklaşılırken, aylardır süren abartılı gövde gösterilerinin yeterli olmadığı apaçık ortaya çıkmıştı zaten.
Erdoğan ve Bahçeli bu durumu gördü ve son hamlelerini yapmaya karar verdi.
• • •
CHP’nin desteğiyle 2003 yılında Siirt’te seçimlerin yenilenmesi sayesinde Başbakan olabilmiş olan Erdoğan, kendisini var eden demokrasiye ve seçimlere olan güvenini ve inancını(!) bir kere daha gösterdi.
İYİ Parti’nin seçimlere girememesi için mümkün olan en hızlı şekilde baskın seçim kararı almaya çalıştılar.
18 Nisan’da alınacak bir erken seçim kararında en erken 17 Haziran’da seçim yapılabiliyordu, ancak bu tarih Ramazan Bayramı’na denk geldiği için 24 Haziran tarihinde karar kılındı.
Böylece, 28 Haziran itibariyle yapılabilecek bir seçime girme haklarının olduğunu söyleyen İyi Parti’nin seçime girmesini önleyecek bir manevra yapılmış oldu.
Her zaman olduğu gibi tek adam, ne kadar demokrat olduğunu ortaya koydu!..
• • •
Bahçeli grup toplantısında ne demişti?..
“…Anlaşılacağı üzere önümüzde uzun bir süre, yorucu ve yıpratıcı bir süreç vardır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde fitne üreten, dedikodu imal eden, kriz ve kaosa gel gel yapan yerli ve yabancı mihrakların son dönemlerde faaliyetlerine hız verdikleri bellidir, belgelidir.
Bölgesel risk ve tehlikeler öngörülmesi, önüne geçilmesi, ön alınması gittikçe zorlaşan kaotik ve karmaşık bir yapıya bürünmüştür.
Terör saldırıları kesintisiz, ara ve mola vermeksizin sürmektedir.
Döviz, faiz, sıcak para üzerinden Türk milleti ambargoya alınmaktadır.
Türkiye yüksek risk ve tehditlerin yörüngesinde, çekim alanındadır.
Türkiye’nin bu ağırlığın altında daha fazla kalması, 3 Kasım 2019’a kadar sabırla dayanması, geldiğimiz bu aşamada mümkün, makul ve münasip değildir.
Türkiye’nin sistem tartışmalarıyla boğulmak istendiği bugünkü şartlar altında, 3 Kasım 2019’a kadar istikrar ve denge halinde ulaşması her geçen gün zorlaşmaktadır.
Önümüzde kontrol edilemeyen, beklenmedik birtakım olumsuz gelişmelerin ortaya çıkma ihtimali ise asla göz ardı edilmemelidir…”
• • •
Yukarıdaki tümcelere bakılınca Bahçeli, ortağı AKP’ye “Bu ülkeyi yönetemiyorsun” demeye getiriyor…
Yani; uluslararası platformda kayboldun.
Ülke var olma derdinde.
Ekonomi çöküyor.
Halk kızgın. Muhalefet güçleniyor!..
Bu durumda Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim riske giriyor!..
• • •
Bahçeli devamla bu sözlerin arkasında yatan gerçek düşüncesini dillendiriyor.
“… Mahalli İdareler seçimine 11 ay kalmıştır. 31 Mart 2019’daki Mahalli İdareler Seçimi’nden sonra Türkiye’nin hangi badirelere maruz kalacağını, neyle muhatap kalacağını tahmin etmek zor değildir.
Çünkü 3 Kasım üzerinde oynama ve kaos üretme çabaları şimdiden ortaya çıkmıştır.
Mahalli İdareler Seçimi’nde yaşanması muhtemel kutuplaşma ve anlaşmazlıkların 3 Kasım’a nasıl yansıyacağı, ne gibi olumsuzluklara kapı aralayacağı, Türkiye’yi nerelere sürükleyeceği az çok malumumuzdur.
Bu riski kaynağında kesmek, demokrasinin erdem ve ilkeleriyle ülkemizin ufkunu aydınlatmak başlıca amacımızdır…”
• • •
Bahçeli işte bu sözlerle ağızındaki baklayı çıkarmış, kafasının içindeki gerçek planı ortaya koymuştur!..
AKP, MHP ile yerel seçimlerde ittifak yapmayacağını açıklamıştı.
Yani MHP varlığını ancak AKP’ye Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek vermekle koruyabilecektir.
Oysa MHP’nin yerel seçimlerde en başarısız parti olacağı şimdiden bellidir!..
Sebebi sadece İYİ Parti’nin varlığı değil, MHP tabanının geçen seçimlerde Bahçeli tarafından rencide edilmesidir!..
Yıllardır AKP karşıtlığı üzerine kurduğu ve saldırgan bir politika ile tabanını AKP’ye karşı yönlendirdiği konumdan aniden vazgeçilmesi Bahçeli’ye olan güveni sarsmıştır.
Ve tam tersi bir üslupla AKP’ye yanaşması tabanını olağanüstü rahatsız etmektedir.
MHP’li belediyelerin başarısızlığı da eklenince MHP’nin yerel seçimlerde iddiası kalmamıştır…
• • •
Yerel seçimlerdeki oy oranı ortaya çıktığında MHP’nin AKP için cazibesi kalmayacaktır.
Bu nedenle yerel seçim sonucu ittifakla ile Meclis’e girmeye çalışan MHP için hüsran olacaktır.
Kısaca Bahçeli “partisinin yok olduğu” ortaya çıkmadan erken seçimle varlığınıkorumak istiyor.
• • •
Öte yandan AKP ise, İYİ Parti’nin seçime girmesi durumunda barajı geçmesi riskine karşı, önünü kesmek için bir önlem almış oldu.
Uzun süredir kamuoyunda, AKP’nin İYİ Parti’yi seçime sokmamak için nasıl bir hamle yapacağı tartışılıyordu.
Futboldaki tabirle “önceden çalışılmış bir pozisyon” sahneye koyularak Bahçeli, Erdoğan’a erken seçim pasını verdi. Erdoğan da erken seçim talebini “baskın seçim” şekline sokarak şer ittifakının ayakta kalmasını sağladı.
Ancak bunu yaparken Bahçeli, AKP iktidarının bu ülkeye verdiği zararları ve ülkenin içinde bulunduğu durumu da açıkça ortaya koymuş oldu.
• • •
Şer ittifakı kararını verdi: 24 Haziran 2018’de erken genel seçim olacak!..
Anlaşılan o ki; AKP’nin dayanacak hali kalmadı!..
2019 yılının Kasım ayına kadar bile gemiyi yüzdüremeyeceğinin farkında olan iktidar, halkın önüne çıkıp ülkeyi 5 yıl daha yönetmeye nasıl talip olacak, merak ediyorum!..
İzleyip göreceğiz ve 25 Haziran sabahı bambaşka bir Türkiye’ye uyanacağız…
Fikri Sağlar / BİRGÜN