“Evli, bir oğlu ve Tatanka adlı bir şiir kitabı var.” Muharrem İnce, yerel Yalova gazetelerindeki yazılarını derleyip 2005‘te yayımladığı “Bu Kaçıncı Kirlenişin Beyaz” kitabına yazdığı özgeçmişini bu cümleyle bitiriyor. RTE, İnce’nin kişiselleştirerek eşi ve çocuğu ile birlikte andığı kitabına dil uzatınca belki de hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.
RTE, sanata ve sanatçıya çok hakaret etti, hepsinden de hak ettiği yanıtı aldı. Fakat İnce’ninki, onun sanat ve sanatçıya yönelik tutumunun nedenini ortaya seren cinstendi: “O şiirleri ben yazdım ben, ben yazdım! … cahil adam ben yazdım! … cahil adam!..”
Muharrem İnce’nin ses tonuna yansıyan öfkesi, insanların namusu saydıkları yapıtları ile alay etmenin ne demek olduğunu anlamalarına vesile olur mu? Sanmıyorum, çünkü islamcılar için sanat içine tükürdükleri hokkadan başka bir şey değil. Onlar için insanı betimleyen, hayallerini dışa vuran etkinlikler özgürleştiricidir ve uzak durulmalıdır. Aşık olamamalarının, hayal kuramamalarının, türkü söyleyememelerinin, şiir yazamamalarının kısacası islamcıların soyutlama becerisinden yoksunluklarının nedenidir bu. Yoksa duygu ifadesinden bir insan nasıl erotizm çıkarabilir.
İnce’nin kitaplarında ISBN ve barkod yok, nedeni kendini yazar/şair olarak görmemesi ve kitaplarından telif talep etmemesidir. ISBN’li va barkodlu tek kitabı, yayıncılık yaptığım dönemde benim bastığım “Buyurun Sayın İnce”dir (Sobil, 2012). Satacağını bildiği halde telif talebinde bulunmadı; danışmanlarını kastederek “satarsa gidin afiyetle yiyin” dedi ve biz de dediğini yaptık!
Yazar emeğinin tadından mıdır nedir herkesin şiir yazıp şiir kitaplarına kimsenin dönüp bakmadığı bir dönemde, Muharrem İnce’ye Tatanka’yı, yayımlanmamış şiirlerini de dahil ederek yeniden kitaplaştırmayı teklif ettim. Şiirlerini derleyip toparlamaya çalıştığı bir sırada odasına Anadolu Ajansı muhabirlerinden biri gelir. Bir milletvekilinin masasında ancak kanun metinleri olacağını düşünen meraklı muhabirin sorusu üzerine İnce “Yakında yayınlanacak şiir kitabı” olduğunu söyler. Muhabirin ısrarını karşılıksız bırakmaz, birkaç sayfanın kopyasını verir. Sonraki gün CHP grup başkan vekili aşk şiirleri yazan “şair” olarak haberleştirildi. RTE, çaresizlikten olsa gerek, seçim meydanlarında 2012’nin işte bu haberini kullanıyor.
Sahne arkadaşı İbrahim Tatlıses olan RTE’nin ve Tatlıses’ten “tombul tombul memeler” türküsünü dinleyerek ilham alan havuz yazarlarının öpüşmeden erotizm çıkarmalarını çok görmemek gerek.
Bu ara kendisini şair olarak görmeyen İnce’ye “şair” payesini layık gören ilk kişinin TBMM başkanı Bülent Arınç olduğunu anımsatmam gerek: Arınç, AKP kurucularından ve üç dönem milletvekilliği yapmış Avni Doğan’ın katkısı ile hazırlattığı “Şair Milletvekilleri” kitabında, İnce’nin kitabına adını veren Tatanka dahil üç şiirine yer verdi. Şair Milletvekilierine teşekkürünü sunduğu Önsöz’ünde Arınç, kitabın kültür ve edebiyat dünyasına katkı sağlaması temen-
nisinde bulunuyor. Arınç sayesinde şiirleri ISBN’li bir kitaba giren İnce, böylece ilk kez “şair” olarak anılmış oluyordu.
Kitap projesine ne mi oldu; yazarın şiirlerini derleyip toparlanmasını bekliyor. Öyle görünüyor ki daha çok bekleyeceğiz. Bir cumhurbaşkanına elini çabuk tut diyemeyeceğimize göre…
•••
Şair Milletvekilleri kitabına şu adresten ulaşabilirsiniz. https://acikerisim.tbmm.gov.tr/xmlui/handle/11543/2254
Ünal Özmen / BİRGÜN
RTE, sanata ve sanatçıya çok hakaret etti, hepsinden de hak ettiği yanıtı aldı. Fakat İnce’ninki, onun sanat ve sanatçıya yönelik tutumunun nedenini ortaya seren cinstendi: “O şiirleri ben yazdım ben, ben yazdım! … cahil adam ben yazdım! … cahil adam!..”
Muharrem İnce’nin ses tonuna yansıyan öfkesi, insanların namusu saydıkları yapıtları ile alay etmenin ne demek olduğunu anlamalarına vesile olur mu? Sanmıyorum, çünkü islamcılar için sanat içine tükürdükleri hokkadan başka bir şey değil. Onlar için insanı betimleyen, hayallerini dışa vuran etkinlikler özgürleştiricidir ve uzak durulmalıdır. Aşık olamamalarının, hayal kuramamalarının, türkü söyleyememelerinin, şiir yazamamalarının kısacası islamcıların soyutlama becerisinden yoksunluklarının nedenidir bu. Yoksa duygu ifadesinden bir insan nasıl erotizm çıkarabilir.
İnce’nin kitaplarında ISBN ve barkod yok, nedeni kendini yazar/şair olarak görmemesi ve kitaplarından telif talep etmemesidir. ISBN’li va barkodlu tek kitabı, yayıncılık yaptığım dönemde benim bastığım “Buyurun Sayın İnce”dir (Sobil, 2012). Satacağını bildiği halde telif talebinde bulunmadı; danışmanlarını kastederek “satarsa gidin afiyetle yiyin” dedi ve biz de dediğini yaptık!
Yazar emeğinin tadından mıdır nedir herkesin şiir yazıp şiir kitaplarına kimsenin dönüp bakmadığı bir dönemde, Muharrem İnce’ye Tatanka’yı, yayımlanmamış şiirlerini de dahil ederek yeniden kitaplaştırmayı teklif ettim. Şiirlerini derleyip toparlamaya çalıştığı bir sırada odasına Anadolu Ajansı muhabirlerinden biri gelir. Bir milletvekilinin masasında ancak kanun metinleri olacağını düşünen meraklı muhabirin sorusu üzerine İnce “Yakında yayınlanacak şiir kitabı” olduğunu söyler. Muhabirin ısrarını karşılıksız bırakmaz, birkaç sayfanın kopyasını verir. Sonraki gün CHP grup başkan vekili aşk şiirleri yazan “şair” olarak haberleştirildi. RTE, çaresizlikten olsa gerek, seçim meydanlarında 2012’nin işte bu haberini kullanıyor.
Sahne arkadaşı İbrahim Tatlıses olan RTE’nin ve Tatlıses’ten “tombul tombul memeler” türküsünü dinleyerek ilham alan havuz yazarlarının öpüşmeden erotizm çıkarmalarını çok görmemek gerek.
Bu ara kendisini şair olarak görmeyen İnce’ye “şair” payesini layık gören ilk kişinin TBMM başkanı Bülent Arınç olduğunu anımsatmam gerek: Arınç, AKP kurucularından ve üç dönem milletvekilliği yapmış Avni Doğan’ın katkısı ile hazırlattığı “Şair Milletvekilleri” kitabında, İnce’nin kitabına adını veren Tatanka dahil üç şiirine yer verdi. Şair Milletvekilierine teşekkürünü sunduğu Önsöz’ünde Arınç, kitabın kültür ve edebiyat dünyasına katkı sağlaması temen-
nisinde bulunuyor. Arınç sayesinde şiirleri ISBN’li bir kitaba giren İnce, böylece ilk kez “şair” olarak anılmış oluyordu.
Kitap projesine ne mi oldu; yazarın şiirlerini derleyip toparlanmasını bekliyor. Öyle görünüyor ki daha çok bekleyeceğiz. Bir cumhurbaşkanına elini çabuk tut diyemeyeceğimize göre…
•••
Şair Milletvekilleri kitabına şu adresten ulaşabilirsiniz. https://acikerisim.tbmm.gov.tr/xmlui/handle/11543/2254
Ünal Özmen / BİRGÜN