22 Aralık 2022 Perşembe

BELLEK - 22 ARALIK -

 


 OLAYLAR 

  • 1453 - İstanbul Üniversitesi (Darülfünun) kuruldu.Darülfünun, 1933'te üniversiteye  dönüştürüldü.
  • 1829 - Yolcu taşıyan ilk Demiryolu hattı olan Baltimore-Ohio Demiryolu açıldı.
  • 1849 - Dostoyevski son anda idamdan döndü.
  • 1885 - Japonya'da modernleşmenin başladığı Meiji döneminde, kabine sistemine geçilmesiyle Itō Hirobumi, ilk Japonya Başbakanı olarak atandı.
  • 1894 - Yüzbaşı Alfred Dreyfus'un haksız yere casusluk suçuyla yargılandığı Dreyfus davası, Fransa'da başladı.
  • 1895 - Halka açık ilk sinema gösterimi, Paris'te Rennes Sokağı'nda yapıldı. 28 Aralık'tan itibaren de Capucines Bulvarı'ndaki Grand Cafe'nin bodrum katında düzenli gösterimler başladı. Sinemaya adını verenler, kaydında ve gösteriminde kullanılan makineyi icat edip ilk filmleri çekenler, Lyonlu Lumière kardeşlerdi.
  • 1914 - Harbiye Nazırı ve Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi Enver Paşa'nın, Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak ve Rusya içlerine ilerlemek amacıyla planladığı Sarıkamış Harekatı başladı. Harekat yaklaşık 90 bin askerin ölümüyle sonuçlandı.
  • 1919- Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Ankara’ya giderken yolda Nevşehir’in Hacıbektaş kasabasına uğrayarak, Hacı Bektaş Veli’nin dergahını ziyaret ettiler.
  • 1930 - Yerli Malı Haftası münasebetiyle İstanbul'da Vitrin Müsabakası yapıldı. Jüri, Beyoğlu'ndaki Oliyon mağazasını en iyi vitrin düzenlemesine sahip dükkân olarak seçti.
  • 1932 - Hindistan'daki İngiliz yönetimi, 28 bin mahkûmu serbest bıraktı. Mahkûmlar arasında Mahatma Gandhi de vardı.
  • 1933- III. Enternasyonal Genel Sekreteri Georgiy Dimitrof’un tutuklanmasına neden olan, Almanya’da Reichstag yangınını çıkardığı iddiasıyla yargılanan Hollanda asıllı komünist işçi Marinus van Der Lubbe’nin (24) idamına karar verildi. Lubbe 10 Ocak 1934’de idam edildi.
  • 1938 - Alman kimyacı Otto Hahn tarafından ilk atom çekirdeği patlatıldı.
  • 1944- Vietnam’da Japon işgaline karşı direnişi örgütleyen Vo Nguyen Giap Vietnam Halk Ordusu’nu kurdu
  • 1945- Tan ve Yeni Sabah gazeteleri dava edildiler. Gerekçe; hükümeti ve Meclis’i küçük düşürücü yayın yapmak.
  • 1956 - İlk kez bir goril doğal ortamı dışında, bir hayvanat bahçesinde doğum yaptı. Esaret altında doğan gorile 'Colo' adı verildi.
  • 1962- Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Türk-İş, Ankara’da “Komünizmi Tel’in*” mitingi düzenledi.(*tel'in:lanetlemek)
  • 1962 - Hâkimler ve Savcılar Kurulu kuruldu.
  • 1963 - Lakonia adlı yolcu gemisi, Madeira Adaları'nın (Portekiz) 270 km kuzeyinde yandı: 128 kişi öldü.
  • 1964 - Casus uçak Lockheed SR-71 Blackbird (kara kuş) ilk uçuşunu yaptı.
  • 1965- Keban Barajı inşaatı bir Fransız-İtalyan grubuna 697 milyon lira karşılığı ihale edildi. Baraj ve santral yapımına Nisan ayında başlanacak.
  • 1965 - Birleşik Krallık'ta tüm kara yollarında azami hız sınırı saatte 70 mil (112 km) olarak saptandı. Daha önce bu ülkede bir hız sınırı yoktu.
  • 1971- İkinci Nihat Erim Hükümeti, TBMM’de 45 red, 3 çekimser oya karşılık 301 oyla güvenoyu aldı. Oylamaya 91 milletvekili katılmadı.
  • 1973- Ankara 3 no’lu Askeri Mahkemesi, Askeri Yargıtay’ın Prof.Mümtaz Soysal hakkındaki mahkumiyet kararını “eksik soruşturma gerekçesiyle bozma” kararına uydu.
  • 1974- İDMMA önünde ülkücülerin bıçaklı saldırısında hayatını kaybeden Şahin Aydın’ın Sultanahmet’teki cenaze törenine 3 bin kişi katıldı.
  • 1974- Adana’da Ecevit’in 8 Aralık’taki mitinginden evine dönerken Ülkü Ocağı önünde dövülerek komaya sokulan Paktaş fabrikası işçisi Hüseyin Örek hayatını kaybetti.
  • 1974- Ankara’da yaklaşık 3 bin toplum polisi çalışma şartlarının ağırlığı, özlük haklarının yetersizliği vb. gerekçelerle göreve çıkmadı.
  • 1974 - Erzurum'da çığ altında kalan 6 kayakçı öldü.
  • 1978- Maraş’ta dünkü saldırıda ağır yaralanan öğretmen Mustafa Yüzbaşıoğlu da kurtarılamadı. Öğlen cenazelerle camiye yürüyen korteje dinci-ülkücü kalabalık cami yakınında taş ve sopalarla saldırdı. Dağılan kortejin alamadığı cenazeler askerlerce hastane morguna götürüldü. Cenaze kortejine saldırının ardından dinci-ülkücü kalabalık sokaklarda rastladığı Alevileri/ solcuları dövdü ve 100’e yakın işyerini tahrip etti. Ardından Alevilerin yaşadığı mahallelere de girmeye çalışan gruplarla çıkan çatışmalarda saldırganlardan 3’ü öldürüldü. Maraş Katliamı’nı protesto için İstanbul Vefa, Pertevniyal, Üsküdar, Şehremini, Okmeydanı, Bahçelievler, Fındıklı, Alibeyköy, Kuştepe ve Motor Meslek liselerinde öğrenciler derslere girmedi. İstanbul Erkek Lisesi’nde yapılan işgal, komandoların müdahalesiyle kırıldı. Maraş Katliamı’nı protesto için İÜ’nin tüm fakültelerinde 1 günlük boykot yapıldı, İÜ öğrencileri sabah yürüdü. Şişli Siyasal ve Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu işgal edildi. Ankara’daki 51 fakülte, yüksek okul, lise ve ortaokulda 1 günlük boykot yapıldı.
  • 1978- Gazi Mühendislik Fakültesi kantininde, “ülkücüler” tarafından gerçekleştirilen saldırıda ağır yaralanan Devrimci Yol militanı Fevzi Azırcı, hastahanede gerekli müdahele zamanında yapılmadığından yaşamını yitirdi. Cinayet, okulda yapılan forumlar ve Taksim’e doğru yapılan yürüyüşle protesto edildi.
  • 1978- İstanbul Pertevniyal Lisesi, Yeni Disiplin Yönetmeliği’ni ve okuldan uzaklaştırmaları protesto eden bir grup öğrenci tarafından 2.5 saat süreyle işgal edildi, 36 öğrenci gözaltına alındı.
  • 1979 - Paris'teki Türk Turizm ve Tanıtma Bürosu Müdürü Yılmaz Çolpan, uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü. Suikastı ASALA üstlendi.
  • 1982- Dev-Yol davasında sorgusuna başlanan Melih Pekdemir: “Bizim şahsımızda bir dönem yargılanmakta, kefareti bize yüklenmek istenmektedir.”
  • 1982- 12 Eylül öncesi İzmir’de yayınlanan “Savaş Yolu” dergisinin o dönemdeki Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Candemir Özler “yayın yoluyla komünizm propagandası yapmak”tan 14 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
  • 1984 - New York metrosunda, Bernhard Hugo Goetz adlı bir beyaz, kendisini gasp edeceklerini iddia ettiği 4 zenciyi öldürdü.
  • 1989- Romanya Sosyalist Cumhuriyeti’nde yönetime karşı silahlı ayaklanma bastırılamadı. Cumhurbaşkanı Nikolay Çavuşesku Bükreş’i terketti, “Ulusal Kurtuluş Cephesi” yönetime el koydu.
  • 1989 - Brandenburg Kapısı yeniden açıldı.
  • 1990 - Lech WalesaPolonya'nın ilk seçilmiş Başkanı sıfatıyla, parlamentoda yemin ederek görevine başladı.
  • 1991- İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar halka çağrı yaptı; şüpheli kişileri ihbar etmelerini istedi
  • 1992- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB Başkanı Yalım Erez Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nden (TÜSİAD) istifa etti. Yalım Erez TÜSİAD’ı “çok küçük bir sanayici azınlığın” çıkarlarını gözetmekle suçladı.
  • 1992 - Futbolcu Tanju Çolak, 9 yıl hapse mahkûm edildi. Çolak, yurda kaçak Mercedes sokmaktan yargılanmaktaydı.
  • 1994 - Yeni Demokrasi Hareketi aynı adla partileşti; Genel Başkanlığa Cem Boyner seçildi.
  • 1996- Kocaeli’de “Özgürlükçü Demokratik Türkiye için Miting” yapıldı. Bir biri ardına ortaya çıkan devlet içindeki çeteler, iktidarın desteğiyle artan gerici hareketler, emekçilerin haklarına yönelik baskılar, kirli ilişkiler üzerinde yükselen iktidarı protesto etmek amacıyla düzenlenen miting geniş yankı yarattı.
  • 1996- Peru’nun başkenti Lima’daki Japon Büyükelçiliği’ni basan Tupac Amaru Devrimci Hareketi (MRTA) gerillaları ellerindeki rehinelerden 225’ini serbest bıraktı; gerillaların sözcüsü kalan 140 rehinenin hapisteki arkadaşları salıverilmeden bırakılmayacağını bildirdi.
  • 1999 - Hükûmet EgebankYaşarbankYurtbankSümerbank ve Esbank'a el koydu.
  • 2000- Ümraniye Özel Tip Cezaevi’nde siyasi mahkumların barikat kurarak 83 saat direndikleri operasyon bitti; beş kişi öldü. 19 Aralık sabah 4.30’da 20 cezaevinde başlatılan ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ 16.30’da Ümraniye Cezaevi’ne girilmesiyle son buldu. İkisi asker 26 kişi hayatını kaybetti (Askerin, görev arkadaşlarına ait 2 farklı silahtan çıkan kurşunlarla öldüğü 24 Şubat 2016’da sona eren davada kesinleşti). Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, “Edirne F Tipi’ne 317, Sincan’a 308 ve Kocaeli’ye 19 kişi yollandı” dedi. Hayata Dönüş operasyonlarını protesto için İstiklal Caddesi’nde toplanan kitle adına Alper Taş yoğun polis müdahalesi altında basın açıklamasını yaptı. “Sanatçılar Girişimi” üyeleri de, Hayata Dönüş operasyonlarına karşı Ruhi Su Vakfı’nda basın açıklaması yaptı.
  • 2000- Karl Marx’ın 15 Nisan 1841’de -23 yaşında iken- Jena Üniversitesi’ne sunduğu “Demokritos İle Epikuros’un Doğa Felsefeleri Arasındaki Fark” başlıklı doktora tezi, Türkiye’de ilk kez Sol Yayınları tarafından Türkçe’ye çevirilerek yayınlandı.

  • 2000-  IMF’nin 3.Ek Niyet Mektubu IMF onayının ardından açıklandı. Mektupta Telekom’un, TEKEL’in ve en az 6 Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesi, tarım destekleme alımlarının 2002 sonuna kadar terkedilmesi, elektrik sektörünün piyasalaştırılması da yer alıyor. Sadece DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin değil, TBMM ve Cumhurbaşkanlığının da yok sayıldığı 3.Ek Niyet Mektubu’ndaki mali-idari düzenlemelerin çıkarılması şartıyla açacağı kredilerin serbest bırakılması için IMF 2001’in ilk çeyreğinde her ay, sonra 3’er ayda bir denetim yapacak.
  • 2000 - Madonna, film yönetmeni Guy Ritchie ile İskoçya'da evlendi.
  • 2000 - Türkiye'de Rahşan Affı çıkarıldı.
  • 2001 - Afganistan’da geçici hükümet yemin ederek göreve başladı. Bakanlık sayılarının siyasi dağılımı şöyle: 18 Kuzey İttifakı, 7 Roma Grubu (kral yanlıları), 4 Peşaver grubu (Paştun cephesi), 8 Tacik, 5 Şii Hazara, 3 Özbek ve 3 diğer etnik unsurlar. Hükümet başkanı Hamid Karzai, Paştun ve Roma grubundan.
  • --------------------------------------------------------------------------------
  • 2003- “İrticai faaliyetleri”nedeniyle soruşturma geçirmiş 52 kişinin (14’ü YAŞ kararıyla TSK’dan çıkarıldı) Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 17 Belediye iştirakinde istihdam edildiği Mülkiye Müfettişleri’nin raporlarında yer aldı.
  • 2003- Fansa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın başörtüsü dahil dini sembollerin yasaklanması çağrısını Fransa’daki Müslümanlar miting yaparak protesto ettiler. Anglikan kilisesi de yasağa karşı çıktı. Fransa’da 5 milyon Müslüman yaşıyor.
  • 2004- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Başbakanı Muhamed Naci Otri Şam’da Serbest Ticaret Anlaşması’nı imzaladı.
  • 2005- ABD’nin New York kentinde üç gündür hayatı felç eden, Ulaşım İşçileri Sendikası’nın toplu taşıma grevi bitti. Grevin sona ermesinde, hergün için sendikaya 1 milyon dolarlık ceza veren mahkeme kararı etkili oldu.
  • 2005- İsrail’de Filistinlilerle işbirliği yapmaktan yargılanan ilk Yahudi kadın Tali Fahima, üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. Fahima İsrail’in ölüm listesindeki El-Aksa Şehitleri Tugayı’nın Cenin lideri Zekeriya Zubeydi’yi korumak için evine gitmişti. Bu nedenle ‘savaş zamanında düşmanla işbirliği yapmaktan’ ömür boyu hapsi isteniyordu.
  • 2005- Hollanda’da Avrupa Birliği’ne üye ülkelerden olmayan göçmenlerin ülkeye girmeden önce uyum sınavını geçmelerini şart koşan tasarı, Senato’da kabul edilerek yasalaştı.
  • 2005- Fransa’da parlamento, toplu taşıma aracı, gar, alışveriş merkezi, ibadet yeri gibi kamuya açık yerlere güvenlik kameraları yerleştirilmesi ve zanlıların gözaltı sürelerinin uzatılmasını öngören yasayı kabul etti. Yasa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin eseri.
  • 2006- Danıştay 13. Dairesi TCDD’ye ait İskenderun Limanı’nın 36 yıl süreyle özelleştirilmesi amacıyla ihaleye çıkarılmasını iptal etti. İptal için Liman-İş Sendikası Danıştay’a dava açmıştı.
  • 2007- Cevizli Tekel Fabrikası’nın özelleştirilmesini protesto için kendilerini fabrikaya kilitleyen yaklaşık 200 işçi polis müdahalesiyle çıkarıldı.
  • 2007- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca Kaz Dağları’nın sıralandığı Çanakkale ve Balıkesir’de altın ve gümüş için 13 işletme ve 24 arama ruhsatı verildiği DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş’ın soru önergesine Bakanlıkça verilen yazılı cevapta yer aldı.
  • 2009- TEKEL direnişi 9.gününe girdi. Direnişçi işçiler memleketlerine gidip izinlerini ve raporlarını yeniliyor, eyleme geri dönüyor.
  • 2010- Pınar Sağ, bir konserinde İbrahim Kaypakkaya’dan söz etmek suretiyle “terör örgütü propagandası yapmak”tan yargılanmaya başlandı.
  • 2011- “1915 Ermeni soykırımı” iddialarını reddetmeyi suç sayan yasa teklifi Fransa meclisi genel kurulunda kabul edildi.
  • 2012- NATO, Almanya’nın Kahramanmaraş’a; Hollanda’nın Adana’ya; ABD’nin Gaziantep’e patriot füzesi yerleştirileceğini duyurdu.
  • 2012- Cumartesi Anneleri 404. buluşmalarında 1980’de Maraş Katliamı’nın yıldönümünde Maraş merkezde pankart asarken gözaltına alınıp işkencede ölen Mahmut Kaya’yı andı.
  • 2012- DİSK, KESK ve Halkevleri üyelerinin de aralarında bulunduğu bine yakın kişi Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda uygun görülen zammı Şişli AKP İlçe binasına yürüyüşle protesto etti.
  • 2013- Kadıköy’de “Yağmaya Karşı İstanbul’u Savunmaya” sloganıyla onbinlerin katıldığı “İstanbul Kent Mitingi” yapıldı.
  • 2015- Gece saatlerinde Gaziosmanpaşa’da bulundukları eve yapılan polis operasyonunda öldürülen MLKP üyesi Yeliz Erbay ve Şirin Öter’in cenazesi Gazi Mahallesinde toprağa verildi.
  • 2015- Balıkesir’de su borularının patlaması sonucu bodrum katlardaki evleri su bastı. 1 kişi boğularak öldü, 2 kişi ağır yaralandı.
  • 2016 - Irak ve Şam İslam Devleti tarafından Sefter Taş ve Fethi Şahin adlı iki Türkün yakılma videosu dünyaya servis edildi.
  • 2016- “Terör örgütlerinin açıklamalarını basmak ve yayımlamak” iddiasıyla hakkında dava açılan gazeteci Can Dündar hakkında yakalama kararı çıkarıldı
  • 2017- Filipinler’de etkili olan Tembin tayfununda 200’den fazla kişi yaşamını yitirdi.


 DOĞUMLAR 


 ÖLÜMLER 



      (düzenleyen:mstfkrc)

21 Aralık 2022 Çarşamba

En büyük servet transferi ‘KKM operasyonu’ - BİRGÜN

 


Ülkedeki en büyük servet transferinin yaşandığı ‘yeni ekonomik model’ adı altında halka sunulan uygulamaların başlamasının üzerinden bir yıl geçti. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl 20 Aralık’taki kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunarak yeni bir ekonomik model duyurmuştu. Açıklamaların ardından dolar kuru bir gecede 18 liradan sert düşüşle 12 liranın altına indi.

20 ARALIK’A GİDEN SÜREÇTE VE SONRASINDA NE OLMUŞTU?

1. TCMB faiz indirimlerine Eylül 2021'de başladı ve aynı yıl içinde politika faizini yüzde 19'dan yüzde 14'e indirdi. Bu tarihte 8,50 seviyelerinde bulunan dolar kuru üç ay içinde 18,36 seviyesine kadar yükseldi. Faiz indirimleri sırasında Hazine ve Maliye Bakanı olan Lütfi Elvan, 2 Aralık 2021’de istifa etti. Erdoğan, operasyondan birkaç gün önce 17 Aralık 2021 Cuma günü düşük faiz politikasından geri adım atılmayacağını duyurarak kurda istikrarın sağlanamayacağı mesajını verdi. Gelir ve tasarrufları eriyen halk kesimleri panik içinde döviz ve altına koşmaya devam etti.

2. 20 Aralık 2021 akşamında, kabine toplantısının ardından, piyasanın kapandığı saatlerde açıklama yapan Erdoğan'ın kur artışına karşı TL mevduatı koruyan finansal ürün olarak KKM'yi tanıtmasıyla kur birkaç saatte irtifa kaybetti ve hızla 12 liranın altına indi. Erdoğan bu yeni finansal aracı "Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz" diyerek açıkladı.

3. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 'Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat' modelinin açıklandığı 20 Aralık gecesi kamu bankalarındaki hareketlilik hakkında, “20 Aralık gecesi kura hiçbir müdahalede bulunulmadı. Bir süre sonra bunlar açıklanıyor zaten. 3 ay sonra ortaya çıkacak" demişti.

4. Başta Nebati olmak üzere iktidar yetkilileri kurdaki bu şok gerilemenin KKM'nin duyurulması sayesinde vatandaşların döviz satmasıyla yaşandığını söyledi. BDDK ve TCMB verilerinde 20 Aralık haftasında döviz mevduatlarında çözülme görülmüyordu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar ise katıldığı bir televizyon programında o gece 1 milyar dolar bozdurulduğunu belirtmişti. Ancak dövizi satan vatandaş değil TCMB’ydi. Söz konusu hafta içinde yaklaşık 9,5 milyar dolara yakın rezervin arka kapı yöntemleriyle piyasaya sürüldüğü ve kurun şok dalgasıyla baskılandığı resmi verilerde ortaya çıktı.

5. KKM'nin duyurulmasıyla büyük bir finansal vurgun gerçekleşeceğini bilen bir avuç sermayedar haricinde sade vatandaş Bakan Nebati'nin ifadelesiyle “çarpıldı”.

6. Erdoğan bu yeni politikaları ‘Çin Modeli’ olarak açıkladı. Ardından ‘Çekirdek enflasyon, Yeni Ekonomi Modeli, Türkiye Ekonomi Modeli’ şeklinde adlandırılmaya başlandı. Politikalarda amaç ise TL değer kaybedince ihracat artacak, ithalat azılacak, cari denge sağlanacak, döviz talebi duracak ve bu sayede enflasyon düşecekti. Ancak bunun tam tersi oldu.

7. 20 Aralık’tan bu yana çeşitli makroihtiyatı tedbirlerle döviz talebi kısıtlanmaya çalışıyor. Cazibesini yitiren KKM’ye bütçeden 91,6 milyar lira ödendi. Kurun bir süredir sabit bir noktada seyretmesi yüzünden kasımda bu hesaplar için ödeme yapılmadı. Fakat Merkez Bankası’nın dövizden dönenler için ne kadar ödeme yaptığı ise açıklanmıyor. Merkez Bankası’nın da eylül sonuna kadar 95 milyar lira civarında KKM için ödeme yaptığı tahmin ediliyor. Bu hesapla KKM’nin kamuya toplam maliyeti yaklaşık 190 milyar lira civarında. KKM hesapları ise 31 Aralık 2023’e kadar açılabilecek.

***

GERÇEK DOLARİZASYON %66,2

İktidara yakın medya organları KKM operasyonunu ‘2022 TL’nin yılı oldu’ şeklinde haberleştirdi. 2021’de bankalardaki mevduatın yüzde 62’si dövizdeyken bugün yüzde 50’nin altında olduğu iddia edildi. Ancak dövize endeksli olması nedeniyle, kur korumalı mevduatlar da döviz mevduatlarına dahil edilerek hesaplanan gerçek dolarizasyon oranı yüzde 66,2 seviyesinde. Başka bir ifadeyle 2021’e göre dolarizasyon 4,2 puan artmış durumda.(BİRGÜN)

Gizli tarikatlar raporunda karar çıktı - Barış Pehlivan / Cumhuriyet

 

Gülten Akın sitem etmişti dizelerinde: “Ah, kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri anlamaya...” 

Gündemin yoğunluğundan bir türlü yazamadım. Halbuki, 6 yaşındaki çocuğa istismarı tartıştığımız günlerde şu soru aklıma takıldı kaldı: Sahi, Diyanet’in Tarikatlar Raporu’nun akıbeti ne oldu?

Bilen bilir... 226 sayfalık, uzun adı “Türkiye’deki Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Akımlar” olan bir rapordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi dahilinde, 15 Temmuz’un ardından güvenlik bürokrasisi ile Diyanet’in ortak çalışmasıyla hazırlandı. Tarikatların Türkiye’de nasıl örgütlendiği isim isim anlatılıyordu. 

Gelin görün ki resmi olarak yayımlanmadan dışarıya sızdırıldı. İddia o ki raporlanan tarikatların “içerideki” mensupları “fişleniyoruz” mesajını vermek için bu hamleyi yaptı. 

Rapor Oktay Yıldırım tarafından Kaynak Yayınları etiketiyle okurla buluşunca da Diyanet İşleri Başkanlığı adliyenin yolunu tuttu. 

Kitabın toplatılmasını istiyorlardı. Gerekçelerini ise “Başkanlığımızın dini oluşumlarla ilgili kurumsal olarak yayımlanmış ve yayıma hazırlanması tamamlanmış herhangi bir raporu bulunmamaktadır” diye açıkladılar.

Aslına bakılırsa Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Cenksu Üçer’in “rapor hazırlandı” itirafına rağmen Diyanet lafı dolandırıyordu. “Kurumsal değil” diyerek topu taca atıyordu.

Tarikatlar Raporu’nu hazırlattığı iddia edilen dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise “İstihbari bir dille yazılan raporun bizimle alakası yoktu. Biz o dönem cemaat/tarikatları anlamak, aynı hatalara düşmemek için bir çaba içindeydik. O çabaları birileri bir rapora dönüştürmüşse onu bilemem” diyordu. 

Neyse... 

Gelmek istediğim konu şu: Kitap olarak basılan raporun toplatılması mahkeme tarafından reddedildi. Ancak Diyanet bununla da kalmamış, tazminat davası da açmıştı. 

Öğrendim ki işte üç yıl süren o dava da bir süre önce sonuçlandı.  

Dava dosyası Ankara Asliye, Bölge Adliye ve Ticaret mahkemeleri arasında gidip gelmişti... 

Sonunda, 27 Haziran 2022 tarihinde Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararını verdi. 

Ve özetle denildi ki: 

“Diyanet İşleri Başkanlığı dava açmadan önce arabulucuya başvurmalıydı. Bunu yapmadığı için davayı usulden reddediyoruz.” 

Demem o ki...

Diyanet kabul edemediği gizli raporun davasını bile kazanamadı. 

Bize kalansa raporun sonuç bölümündeki şu cümleler oldu: 

“Eğer kanuni denetim mekanizması kurulmazsa dinin kutsallarının ticaretini yapandan, din adına şantaj üretene veya menfi davranışlarını din adına meşrulaştırmak isteyene kadar birçok kişi veya grupların oluşması kaçınılmazdır. Bu durumda, asayiş sorunu olduktan sonra fark edilen yapılara karşı, vücudun kangren olmuş bir parçasının kesilip atılmasından farklı bir çözüm sunulamayacağı aşikârdır.”

MECLİS’TE HEYECAN YARATAN KİTAP

Seçimin ne zaman olacağına dair tahminlerin havada uçuştuğu şu günlerde, milletvekillerinin odalarında da bir garip heyecan vardı. Zira hepsi masasında bir kitapçık buldu: “Seçim Kanunları ve Siyasi Partiler Kanunu.” 

TBMM Genel Sekreterliği tüm milletvekillerine eşzamanlı şekilde dağıtmıştı. 

Peki, neden şimdi buna ihtiyaç duyuldu? 

Meclis Başkanlığı kaynaklarına sorduğumda şu yanıtı aldım: 

“Malum, seçim yaklaşıyor. Bize de sürekli kanunlara yönelik sorular geliyor. Yani gördük ki ihtiyaç var. Biz de güncellenmiş yasaları tek kitapçıkta toplayıp, dağıttık.” 

Özetle, dağıtılan seçim kitapçığı vekillere “Geliyor gelmekte olan” dedirtti.



Barış Pehlivan / Cumhuriyet


Süt fiyatları tutulamıyor, süte erişim zorlaşıyor - SOL / Özel

 Alım gücü zaten düşmekte olan yurttaşların, fiyatlardaki yükseliş nedeniyle temel besin maddelerinden olan süte erişmesi giderek zorlaşıyor.

2022 yılında enflasyonda hızlı artış sürecinde, birçok temel ihtiyaç ve tüketim maddesine zam üstüne zam geliyor. Gıda fiyatlarındaki yükseliş, ortalama fiyat artışlarının oldukça üzerinde seyrediyor. Bütçelerinde gıda harcamaları önemli pay tutan emekçi kesimler açısından bu durum sadece yoksullaşma değil yetersiz beslenme ve hatta açlık tehlikesi anlamına geliyor.

Güvenilirliği sorgulanan TÜİK verilerine göre dahi gıda fiyatlarındaki hızlı artışın özellikle bazı kalemlerde gizlenemediği görülüyor. Son açıklanan Kasım ayı enflasyon rakamlarına göre, gıda fiyatları yıllık ortalama yüzde 102,6 oranında arttı. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 84,4 idi.

Bazı gıda ürünlerinde fiyat artışları enflasyonun birkaç katına ulaştı. Pirinç yüzde 144,5, makarna çeşitleri yüzde 125,6, patates ve bazı yumrulu bitkiler yüzde 131,2 ve şeker yüzde 125,4 oranında arttı.

Ancak gıda ürünlerinde asıl yüksek artışlar süt ve süt ürünlerinde gözlendi. Yıllardır tarım ve hayvancılıkta izlenen yanlış politikaların faturasını, bu ürünlere ulaşmakta giderek zorlanan yurttaşlar ödüyor. Kazanan ise piyasa mekanizmalarına bırakılan tarım ve hayvancılık sektöründe belirleyici olan sermaye kesimleri ile aracılar oluyor.

Süt ve süt ürünleri fiyatlarında hızlı artış

Son açıklanan Kasım ayı enflasyon verilerine göre, taze (çiğ) sütte yıllık fiyat artış oranı yüzde 162,3’e ulaştı. Paralel olarak diğer süt ürünleri fiyatları ise yıllık yüzde 160,6 gibi yüksek bir oranda arttı. Tereyağındaki artış yüzde 137,2 olurken, peynir fiyatları yüzde 129,1 oranında arttı.

Süt ve süt ürünlerinde, diğer gıda ürünlerine oranla çok daha hızlı bir artış görüldü. Bu artış özellikle taze sütte rekor seviyelere çıktı. Son beş yılda TÜFE endeksi yaklaşık 2,4 kat artarken aynı dönemde taze süt fiyatında 5 katın üzerinde artış gözlenmesi sorunun ciddiyetini ortaya koymaya yetiyor. Taze süt fiyatındaki bu yükseliş, market raflarındaki süt ve süt ürünlerinde zincirleme fiyat artışlarını tetikliyor.

Taze süt fiyatlarında son aylardaki artışın zaten yüksek olan süt ürünleri fiyatlarını da daha da yukarıya çekmesi bekleniyor.


Fiyat artışlarının nedeni yanlış politikalar

AKP döneminde tarım ve hayvancılıkta uygulanan piyasacı politikalar, ilgili sektörlerde tekelleşmenin önünü açan uygulamalar, girdilerde ithalata bağımlılık ve piyasa anarşisinin hem iç pazar hem de dış ticarette tarımsal ve hayvansal gıdalarda arz-talep dengesini bozması bugün güncel fiyat artışlarının temel nedenleri olarak öne çıkıyor.

Süt hayvancılığında kullanılan yem, üretim maliyetlerinin yüzde 64’ünü oluşturuyor. Dolayısıyla yem fiyatlarındaki seyir, taze süt fiyatlarına doğrudan yansıyor. Ülkemizde yem üretiminde kullanılan hammaddelerin ise yaklaşık yarısı ithalatla karşılanıyor. Yem fiyatlarının bu nedenle döviz kuruna bağlı olarak son yıllardaki artışı, 2021 yılındaki kur şokundan itibaren daha da şiddetlendi.

Hayvan yemi, Eylül 2022 itibariyle yıllık yüzde 145,5 oranında arttı. Aynı dönemde elektrik fiyatları yüzde 128,7 ve tarımsal girdi fiyat endeksi ise yüzde 138,2’lik artış gösterdi. Öte yandan yıllar içerisinde bakıldığında, hayvan yemi fiyatlarının 2015 yılından bu yana yaklaşık 5,5 kat yükseldiği görülüyor.

Artan maliyetleri karşılayamayan çiftçilerin, süt ineklerini kesmek durumunda kalmaları süt üretimini olumsuz etkiliyor. TÜİK verilerine göre inek sütü üretim miktarı 2022 yılının ilk on ayında geçen yıla göre yüzde 3,3 oranında düştü. Aynı dönemde işlem görmüş içme sütü üretiminde düşüş yüzde 3,3 ve inek peynirinde yüzde 5,1 oldu.

Hükümet, yem üretiminde ithalata bağımlılığı azaltacak ve yem üretimini destekleyecek kapsamlı politikaları hayata geçiremediği için yem fiyatlarındaki artış engellenemiyor. Bununla birlikte artan maliyetlerinin taze (çiğ) süt fiyatlarındaki artışla karşılanamaması çiftçilerin süt hayvancılığını terk etmesine neden oluyor.

Hayvancılıkta piyasa koşullarına teslim olunması özellikle süt üretimi ve fiyatlarında büyük bir açmaza yol açıyor. Sektörde çiftçilerin desteklenmesi bununla birlikte temel besinlerin başında gelen süt ve süt ürünlerinin tüm yurttaşlar tarafından ihtiyaçları ölçüsünde tüketilebilmesinin sağlanması için kapsamlı bir devlet müdahalesine, tarım ve hayvancılıkta tekellerin hakimiyetinin ortadan kaldırıldığı bir planlamaya gerek duyuluyor. (SOL)