10 Ocak 2023 Salı

BELLEK -10 OCAK -

 


OLAYLAR:

  • 1810 - Napolyon ile Josephine'in evlilikleri sona erdi.
  • 1861 - Amerikan İç SavaşıFloridaBirleşik Devletler'den ayrıldı.
  • 1863 - Dünyanın ilk metrosu olan Londra metrosunun Metropolitan adı verilen ilk hattı açıldı.
  • 1900 - Dünya Şampiyonu Pehlivan Kara AhmetParis'te "Şampiyonlar Şampiyonu" unvanını aldı.
  • 1903 – Makedonya’daki Osmanlı yönetimine karşı gelişen şiddet olayları nedeniyle Sadrazam Sait Paşa azledildi, yerine Rumeli Islahat Komisyonu Başkanı Mehmet Ferit Paşa getirildi.
  • 1919 - Medine müdafaası sona erdi. Medine'deki Osmanlı Garnizonu silah bırakan son muharip kuvvet oldu. I. Dünya Savaşı fiilen sona erdi.
  • 1919 - Britanyalılar, Bağdat'ı işgal etti.
  • 1920 - Ankara'da, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi'nin yayın organı olarak, "Hâkimiyet-i Milliye" gazetesinin yayımlanmaya başlaması.
  • 1920 - Milletler Cemiyeti kuruldu. ABD, Cemiyete katılmadı.
  • 1921 - I. İnönü MuharebesiAlbay İsmet Bey komutasındaki Türk Ordusu, Yunan Ordusu ile İnönü'de karşı karşıya geldi. Yunan Ordusu yenildi. Zaferin ardından, Albay İsmet Bey, 1 Mart 1921'de generalliğe terfi ettirildi; TBMM Hükûmetinin uluslararası itibarı da hızla yükseldi.
  • 1926 - Heyet-i Fesadiye davası sonuçlandı. Aslında üç ayrı dava söz konusuydu. Çerkes Ethem'in Kuvâ-yi Seyyâresi'nin Bolşevik Taburu Komutanı İsmail Hakkı Bey; boşandığı eşini öldürten Miralay Osman; Kürt isyanıyla birlikte Ankara muhitinde bir isyan hareketine giriştiği gerekçesiyle Kırşehir Milletvekili Rıza Bey, idama mahkûm oldu.
  • 1927 - Alman sinema yönetmeni Fritz Lang'ın Metropolis adlı filmi gösterime girdi.
  • 1929 - Tenten'in maceraları adlı karikatür kitabı ilk kez yayımlandı. İleride 40 ayrı dilde yayımlanıyor olacak.
  • 1933 - İspanya'da ayaklanmalar yaygınlaştı; sıkıyönetim ilan edildi.
  • 1940 - Pierre Louÿs'in Afrodit adlı kitabıyla ilgili davaya başlandı. Kitap müstehcenlikle suçlanıyordu.
  • 1943- Stalingrad’da Nazi ordularını tümüyle kuşatan Kızılordunun topyekün imha amaçlı “Koltsa” (yüzük) harekatı başladı. 5 bin topun 1 saat süren hazırlık ateşinin ardından Sovyet güçleri toplu taarruza geçti.
  • 1944 - Nuri Demirağ'ın fabrikasında üretilen Türk yolcu uçağının ilk uçuş denemesi, Yeşilköy'de yapıldı.
  • 1945 - Anayasa dilinde yeni Türkçe kelimelerin kullanılması kabul edildi.
  • 1945 - Teşrinevvel, Teşrinisani, Kânunuevvel ve Kânunusani aylarının adları, Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak olarak değiştirildi.
  • 1946 - Ankara Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.
  • 1946 - Birleşmiş Milletler'in ilk genel kurulu Londra'da toplandı. Bu kurulda 51 ülke temsil edildi.
  • 1947 - Demokrat Parti 1. Kongresi'nde, "Hürriyet Misakı" kabul edildi. Raporda Anayasa'ya aykırı yasaların kaldırılması, Anayasa'nın tam olarak uygulanması, yeni seçim yasası hazırlanması ve Cumhurbaşkanlığı ile parti genel başkanlığının birbirinden ayrılması isteniyordu.
  • 1951 - Hasankale-Horasan demiryolu ulaşıma açıldı.
  • 1957 - Harold Macmillan, Anthony Eden'in istifasının ardından Birleşik Krallık Başbakanı oldu.
  • 1961 – Basın çalışanlarıyla ilgili 212 sayılı kanunun yürürlüğe girdi. Bu yasayı protesto eden gazete sahipleri 3 gün süreyle gazete çıkarmama kararı aldılar. Yasa ile çalışma şartlarında iyileştirme ve sosyal haklarında güvenceye kavuşan gazete çalışanları, patronların 3 gün gazete çıkarmama kararına karşı TGS öncülüğünde 11-12-13 Ocak’ta ”Basın” gazetesini çıkardı, sessiz yürüyüş düzenledi. 10 Ocak 1961’den itibaren “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başlanan gün, 12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından çıkan yasalarla basın çalışanlarının hakları ve haber yapma özgürlüğünün de kısıtlanmasına tepki olarak “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başlandı
  • 1964 - Beatles grubunun, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk albümleri satışa sunuldu.
  • 1965- TİP’in Cağaloğlu MTTB’de yapılan Genel Yönetim Kurulu toplantısı İmam Hatip, Yüksek İslam Enstitüsü ve Adalet Partisi Gençlik Kolları’ndan 150 kadar ”milliyetçi-mukaddesatçı” tarafından basıldı. Binanın camlarını kıran ve içeri girmeye çalışan saldırganları polis önledi. Manisa’nın Karakurt köyü’nde ayaklanan gericiler okul öğretmenlerine saldırdı. 23 kişi tutuklandı.
  • 1967 - Cumhuriyetçi Edward W. BrookeAmerika Birleşik Devletleri Senatosu'nun ilk siyahi üyesi olarak görevine başladı.
  • 1968 - Ankara'da Dördüncü Sanayi Kongresi toplandı. Kongre'de "yabancı sermaye" konusu tartışıldı.
  • 1969- Büyükelçi Komer’in aracının yakılmasıyla ilgili olarak aranan 7 öğrencinin ODTÜ’de saklandıkları şüphesiyle jandarmalar ODTÜ arazisi içinde helikopter destekli baskınlar yaptı. 2 bin kadar ODTÜ öğrencisi rektörlük önünde “1 ay kapatma” kararını protesto etti ve ODTÜ bayrağını yarıya indirdi. İTÜ Öğrenci Birliği’nin Komer olayında ODTÜ’ye destek için düzenlediği forumda “Direniş Komitesi” kurma kararı alındı. Forum süresince ders yapılmadı.
  • 1969 - Singer'in Kartal Cevizli'deki Dikiş Makineleri Fabrikası, burada çalışmakta olan 450 işçi tarafından işgal edildi.
  • 1971 - 500'ü aşkın mülki amir Hükûmeti protesto için eylem kararı aldı. Başbakan Süleyman Demirel bu nedenle bir genelge yayımladı. "Direnişe geçen memurlar suç işliyor" dedi.


  • 1972 – 15 idam kararını bozan Askeri Yargıtay İkinci Dairesi, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkındaki idam kararlarını onayladı. İdam cezası kararına karşı Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi’nde aralarında Sevim Onursal ve Şirin Cemgil’in de bulunduğu 15 devrimci kadın tutuklu açlık grevine başladı.
  • 1975 - Yeni İmar Kanunu yürürlüğe girdi.
  • 1978 – Bülent Ecevit başkanlığında kurulan yeni hükümet, işçi ve memur maaşlarının arttırılmasını, asgari geçim indiriminin yükseltilmesini ve asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını kararlaştırdı. Ecevit “Ekonomide ve devlet yapısında bir enkaz devralmış durumdayız” dedi
  • 1978 - Sovyetler, Soyuz kapsülü içinde iki kozmonotuSalyut VI laboratuvarıyla buluşmak üzere uzaya yolladı.
  • 1979 - İran Şahı Rıza Pehlevi, ülkesini terk ederek ailesiyle Mısır'ın Assuan kentine gitti.
  • 1982 - Birleşik Krallık'de tarihin en düşük sıcaklığı: -27.2 °C. Bundan önce aynı sıcaklığa 11 Şubat 1895'te ulaşılmıştı.
  • 1984 - Alparslan Türkeş'in tahliye istemi 21. kez reddedildi.

  • 1985 - TRT "anı, devrim, özgürlük" gibi bazı kelimelerin kullanımına yasak getirdi.
  • 1988 - Yurt dışında basılan 440 yayının ülkeye girmesi yasaklandı.
  • 1989 - Küba askerleri, Angola'dan çekilmeye başladı.

  • 1990- 1 Mayıs 1977 katliamından yargılanan 98 sanık için 20 Ekim 1989’da verilen”beraat ve davanın ortadan kaldırılması” kararının gerekçesi açıklandı: ”Topluluğa karşı silah boşalttıkları konusunda kesin deliller elde edilemediği, toplum polislerinin şahadetinin kafi gelmediği…”
  • 1990 - Basın alanında faaliyet gösteren "Time" ve sinema alanında faaliyet gösteren "Warner" şirketleri birleşerek Time Warner adını aldı.
  • 1991-  SEKA’ya bağlı 9 işletmede Selülöz-İş üyesi 10.700 işçi greve başladı.
  • 1991 - Amerika Birleşik Devletleri, Irak'a hava akınları ve füze saldırısı başlattı.
  • 1992 - "32. Gün" programı, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Yönetim Kurulu tarafından yayından kaldırıldı. Yapımcı Mehmet Ali Birand'la anlaşma feshedildi.
  • 1995 - TBMM televizyonu kuruldu ve oturumlar canlı olarak TRT-3'ten yayımlanmaya başladı.
  • 1996- Yıldız Üniversitesi’nde harç zamlarının iptali, öğrenci kredilerinin arttırılması ve polisin üniversitelerden çıkması talepleriyle bir süredir açlık grevi yapan 15 öğrenci ve 3 ziyaretçi gözaltına alındı.
  • 1996 - Avrasya feribotu, 4 silahlı kişi tarafından Trabzon Limanı'nda kaçırıldı.
  • 1998 - Anayasa Mahkemesi, Refah Partisi'nin kapatılmasına karar verdi.
  • 1999 – Susurluk Davası’ndan da aranan ülkücü firari Haluk Kırcı, Romanya’dan Türkiye’ye girişinden 3 gün sonra 7 TİP’linin katlinden dolayı kendisiyle beraber yargılanıp beraat eden ülkücü Bünyamin Adanalı’nın İstanbul’daki evinde yakalandı. Ankara Bahçelievler’de 7 Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi gencin öldürülmesiyle ilgili davada 7 kez idam cezası cezasına çarptırılan Kırcı, infaz yasasından “hesaplama yanlışlığıyla” yararlandırılıp salıverildikten sonra 25 Ocak 1996’da İstanbul’da yakalanıp gözaltına alınmış, aynı gün “tuvalette abdest almaya gitme” bahanesiyle firar etmişti.
  • 2000 – Zapatistalar Meksika ordusu kamplarına havadan bildiri attı. Bildiride; “Asker kardeş, biliyoruz ki yoksulluk yüzünden hayatını pazarlamak zorunda kaldın. Sen Zedillo’yu ve bir avuç sömürücüyü koruyorsun. Kardeşim senin gibi bende yoksulum. Bizse kendi hayatlarımızı ve seninkini özgürleştirmek için onunla savaşıyoruz” yazıyordu.



  • 2001- 1992-95 Bosna savaşında Sırp liderliğinin üçüncü ismi olan, savaş sonrası Batı yanlısı görünüm çizip Bosna Sırp Devlet Başkanlığı yürüten Bilyana Plavsiç, Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne teslim oldu. Lahey’de yargılanan ilk Sırp yetkili olan Plavsiç soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekle itham ediliyor. Bir Müslüman cesedine basarak Sırp milis komutanı Arkan’ı öperken gösteren posteri hafızalarda.
  • ---------------------------------------
  • 2002 - İstanbul Milletvekili Rıdvan Budak hakkında, DSP Merkez Disiplin Kurulu tarafından partiden kesin ihraç kararı verildi.
  • 2002- ABD Afganistanda esir aldığı Taliban ve Kaide üyelerini Küba’daki ABD üssü Guantanamo’ya götürmeye başladı.
  • 2002 - Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel hakkında, dalgalı kura geçilmeden önce bazı kurumlara toplam 5 milyar 188 milyon 900 bin ABD doları satarak, 'görevini kötüye kullandığı' gerekçesiyle dava açıldı.
  • 2003 – Yayıncılar Birliği hazırladığı raporla, 2002’de 38 yayınevinden, 57 yazarın 77 kitabının yasaklandığını açıkladı.
  • 2003 – Üniversitelerin sorunlarının AKP ve YÖK tarafından çözülemeyeceğini savunan “Üniversitemi İstiyorum İnisiyatifi” üyesi öğrenciler İstanbul Üniversitesi ana kapısı önünde gösteri düzenledi.
  • 2004- BBC’de “Kilroy Show” adıyla program sunan Robert Kilroy-Silk, Araplarla ilgili ırkçı ifadeler içeren makalesi nedeniyle işten atıldı. “Araplar, medeniyete hiçbir katkıları olmayan intihar bombacısı, kol bacak kesen kadın düşmanı” yazmıştı.

  • 2005- Yavuz Turgul’un “Gönül Yarası” adlı filmi gösterime girdi.
  • 2006 - İran'ın nükleer programı uluslararası krize yol açtı. Tahran atom bombası sahibi olmak istediği iddialarını reddederken, nükleer programının sivil olduğunu ve programını geliştirmeye devam edeceğini açıkladı. 25 Ocak'ta FransaBirleşik Krallık ve Almanya ile ABD, İran'a ekonomik ve ticari yaptırımları kabul ettirmeye çalıştı, ama tasarı başlangıç aşamasında  Rusya tarafından reddedildi.
  • 2006- Kapatma kararı verilen Adana Tekel Sigara Fabrikası’nda işyerini terk etmeme eylemi yapan işçiler, aileleriyle birlikte AKP İl Binası’na yürüdü.
  • 2006- Mehmet Ali Ağca, askerlik işlemlerini yaptırmak üzere avukatı Mustafa Demirbağ ile GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesine gitti. Demirbağ, muayene sonucu Ağca’ya askerliğe elverişsiz raporu verildiğini bildirdi.
  • 2007- İzmir ve Adana’da Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Tasarısı sendikalar ve kitle örgütlerince protesto edildi. Adana’da AKP İl Örgütü binasına yapılmak istenen yürüyüş polisçe engellendi.
  • 2007- Avrupa Komisyonu küresel ısınmayı hafifletmek için Avrupa Birliği’ne, karbondioksit emiliminin 2020 yılına kadar %20, 2050 yılına kadar %60 oranında azaltılması yönünde bir öneride bulundu.
  • 2009- Nazım Hikmet’e Türk vatandaşlığının geri verilmesini sağlayan Bakanlar Kurulu kararı yürürlüğe girdi.
  • 2010- “G-9 Gazeteciler Platformu” yönetici ve üyeleri Ankara’da TEKEL direnişçilerini ziyaret etti.
  • 2012 - Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül askerî darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın "şüpheli" olarak yer aldığı iddianameyi kabul etti. İddianamede, Evren ve Şahinkaya için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
  • 2013- Uluslararası PEN Yazarlar Birliği Türkiye Yönetim Kurulu üyeleri, 3 Haziran 2012’de Fazıl Say’ın yargılandığı dava için destek mesajı yayınladıkları için TCK 301.madde kapsamında savcılıkta ifade verdi.
  • 2012 - Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, tutuksuz yargılandığı İkinci Ergenekon davası kapsamında tutuklandı.
  • 2016- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, resim öğretmeni Ayşe Çelik hakkında “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla soruşturma başlattı.


DOĞUMLAR:


ÖLÜMLER:




      (derleyen: mstfkrc)


9 Ocak 2023 Pazartesi

AKP’li başkanın aile boyu saadeti: 4 kardeşi de kamuda farklı makamda - EVRENSEL

 AKP Urfa İl Başkanı Abdurrahman Kırıkçı ile kentte çeşitli makamlarda görev alan dört kardeşinin "yükselişi" dikkat çekiyor.

           
Abdurrahman Kırıkçı (solda), 17 Şubat 2021’den beri il başkanlığı yapıyor. (Fotoğraf: AA)

Urfa’da Endülüs Peyzaj adındaki firmasıyla peyzaj işleri yapan AKP İl Başkanı Abdurrahman Kırıkçı’nın, başka firmalara ihale aldırarak bu firmalara taşeronluk yaptığı ve kamuda farklı makamlarda görev yapan dört kardeşinin önünü açtığı iddiaları Meclis gündemine taşındı. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Kırıkçı’ya yönelik millet bahçeleri ile ilgili ihale iddialarını Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının, Kırıkçı’nın kardeşlerinin kamudaki yükseliş iddialarını ise ilgili bakanların yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi sundu.

"DÖRT FARKLI KURUMDA KARDEŞİ VAR"

Kırıkçı’nın kardeşleri hakkında bilgi veren Emir “Kırıkçı’nın bir kardeşi Mehmet Arif Kırıkçı, kentte il milli eğitim müdür yardımcısı olarak görev yapıyor. Diğer kardeş Mustafa Kırıkçı da gençlik ve spor il müdür yardımcısı. Kardeşlerden diğeri de Harran Üniversitesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı ve bölüm başkanı olan Abdullah Cevdet Kırıkçı. Diğer kardeş de ağabeyinin il başkan yardımcılığından il başkanlığına getirilmesinin ardından Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi genel sekreterliğinden istifa eden Mahmut Kırıkçı” dedi.

BELEDİYEDE İŞE GİTMEDEN MAAŞ MI ALIYOR?

“Ancak, halen Kırıkçı’nın belediyede kadrosu bulunuyor. Bu durumda Mahmut Kırıkçı, belediyede ne iş yapıyor?” diyen Emir “Belediyede işe gitmeden maaş mı alıyor? Bu soruların da yanıtlanması gerekiyor. Öte yandan binlerce üniversite mezunu işsiz geziyorken, asgari ücretli işler için yüz binlerce üniversite mezunu gencimiz İŞKUR kapılarında kuyruk oluştururken, bu Kırıkçı ailesinin ne özelliği var da her bir kardeş ayrı makamlarda aynı anda yükselebiliyor?” ifadelerini kullandı.

İHALELERİ ALDIRIP TAŞERONLUK MU YAPIYOR?

İl Başkanı Kırıkçı’nın yapmış olduğu ticaretin de tartışma konusu olduğunu söyleyen Emir “Kırıkçı, Endülüs Peyzaj adındaki şirketiyle 2018 yılına kadar, Siverek, Eyyübiye ve Akçakale belediyelerinden ihale alıyordu. O yıllarda almış olduğu ihalelerin toplam bedeli bir milyon TL’ye yakın. Bu şirket ihalelerin neredeyse tamamına yakınında tek teklif veren şirket olmuş. Bu da ihalelerin adrese teslim olduğu şüphesini uyandırıyor. Daha sonra Kırıkçı’nın AKP il yönetimine girdiği tarihten bu yana da kağıt üzerinde ihale almış olmadığını görüyoruz. Ancak, çok ciddi bir şekilde Kırıkçı’nın başka firmalara ihale aldırdığı ve bu firmalara taşeronluk yaptığı iddialarını duyuyoruz. Son olarak Viranşehir ve Eyyubiye ilçelerinde TOKİ tarafından yaptırılan millet bahçeleri işinde de ihaleyi alan firmanın peyzaj işlerini yaptığı iddia ediliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu iddiaları mutlaka aydınlatması gerekiyor” dedi.(EVRENSEL)

İçişleri baronu devleti çürütüyor - Barış Terkoğlu / Cumhuriyet

 

Dilimize biz üretmişiz gibi yerleşti. “Baron” diyoruz. Devletin gücünün dağıtıldığı feodal rejimde, baronlar; şövalyenin üstünde, vikontların altında.

Günlerdir tartışıyoruz ya... İçişleri bakanı muhalefetin belediyelerinde çalışan binlerce insanı terörist ilan etti ya... İşe nasıl alınmalıydı, adli sicil kaydı mı arşiv araştırması mı diye uzmanı olduk ya...

İşte bunları konuşup, yazıp çizdiğimiz günlerde Emniyet’ten bakış açımı değiştiren bir bilgi aldım. Mesele, “İşte tam da bu” dedim.

Hep İstanbul’u konuşsak da hedefteki belediyelerden biri de Mersin. Hatırlayın, Mezitli’de polisevine yapılan saldırıdan iki gün sonra, 28 Eylül’de, sanki bu saldırıyla bağlantılıymış gibi, CHP’li Mersin Belediyesi’ne operasyon yapılmıştı. 18 belediye çalışanı terör suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

İşte Mersin Belediyesi’ni ilgilendiren hikâye tam da burada başlıyor.

ESKİ POLİS BELEDİYEYE GEÇERSE

Mersin Belediye Başkanlığı’nın zabıta müdürlüğü sayfasını açıyorum. Daire başkanı Fuat Tuğluoğlu olarak görünüyor.

Kimdir Tuğluoğlu anlamak için özgeçmişine bakıyorum.

Eski bir Emniyet müdürü. Hayır, FETÖ ile suçlanan polislerden değil. Poliste FETÖ tasfiyeleri yaşanırken, o terfi etti. Mersin’de, asayiş şube müdürlüğü ve Emniyet müdür yardımcılığına kadar yükseldi.

Derken...

2019’da CHP, belediye başkanlığını kazandı. Başkan Vahap Seçer, zabıta daire başkanlığını, halkın sevdiği Fuat Tuğluoğlu’na teklif etti. Tuğluoğlu, uzun yıllardır görev yaptığı şehri tanıyordu. Mersin’in asayişinden sorumlu polis müdürüydü. Doğal olarak bu göreve en uygun isimdi.

Öyle kolay olmadı. Görevlendirmeyle geçiş için dilekçe verdi. Ancak izin çıkmadı. Yukarıdakiler, “CHP’li belediyeye nasıl geçersin” diye tepki gösterdi. Sonunda emeklilik dilekçesi verip, polis memurluğundan vazgeçip yeni görevine başladı.

ÜÇ KARDEŞ BİRDEN SÜRGÜNDE

Eski çalışma arkadaşları belediyeye operasyon yapıyordu. Eski amiri olan içişleri bakanı, belediye başkanını terörle itham ediyordu. Haliyle işi zordu. Belediyedeki pek çok ismi suçlasalar da Mersin Emniyeti’ni yakın zamana kadar yöneten Tuğluoğlu’na, neyse ki terörist diyemediler.

Peki ne oldu diyeceksiniz...

Önümde İçişleri Bakanlığı’nın üç tane atama kararı duruyor. Altında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın da imzası var. Hani şu ağabeyinin FETÖ iltisaklı olması nedeniyle hedefte olan bakan yardımcısı.

Tayin edilen üç kişiden biri Pınar Tuğluoğlu. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nden 26 Aralık’ta Samsun’a gönderilmiş.

Diğeri Deniz Ünsal. 23 Aralık’ta Mersin’den Kastamonu’ya tayin edilmiş.

Sonuncusu Aliye Yeter. Yine 23 Aralık’ta, Mersin’den alınıp Bartın’da görevlendirilmiş. İsim benzerliği değil...

Pınar Tuğluoğlu, Mersin Zabıta Daire Başkanı’nın eşi. Diğer ikisi de Pınar Tuğluoğlu’nun kız kardeşleri.

ŞEHİT ÇOCUĞUNA EZİYET

Üç kız kardeşin de polis olmalarının bir sırrı var. O da babaları Niğde Ulukışlalı Ali Doğan. Devletin resmi kayıtları, 22089 sicil numaralı Ali Doğan’ın, 16 Nisan 1980’de şehit olduğunu yazıyor. Gaziantep’te, terör kaynaklı bir kuyumcu soygununu önlemeye çalışırken onlarca kurşunla şehit edilmiş. Hayatını kaybettiğinde en büyük çocuğu Pınar 7, kardeşi Deniz 2 yaşındaymış. En küçük çocuğu Aliye’yi görememiş bile. Annesinin karnındaymış. Babasının ölümünden üç ay sonra doğmuş.

Anneleri, babasız büyüyen üç kardeşi, zorluklar içinde okutmuş. Devletin şehit çocuklarına sağladığı destekle, üçünü de polis yapmış. Üçü de bugüne kadar Emniyet teşkilatında görev almış.

Gelgelelim, ne zaman ki abla Pınar Tuğluoğlu’nun eşi Fuat Tuğluoğlu, Mersin Belediyesi’nde göreve başlamış... O gün üç kız kardeşin de kaderi değişmiş.

İçişleri Bakanlığı kaynaklarına sorduğum ancak içeriğini öğrenemediğim soruşturmaların sonucunda, üç kız kardeş, üç gün içinde, üç ayrı şehre, kış günü, neden olduğunu bilmeden sürülmüş. Anlatılana göre müfettiş raporu gerekçe gösterilse de üçünün de ifadesi bile alınmamış. 76 yaşındaki bakıma muhtaç anneleri, “Kocam, çocuklarım, damadım yıllarca devlete hizmet etti, eşim şehit oldu, bunu hak edecek ne yaptık” diye soruyormuş.

BARONLAR DEVLETİ ÇÜRÜTÜYOR

Öte yandan...

Bütün bunlar yaşanırken ülke Mersin kaynaklı bir başka skandalla çalkalanıyordu. Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, Mersin’den başlayan bir hesaplaşmanın sonucunda, Ankara’nın ortasında öldürüldü. Cinayet ihalesini alan bir torbacıydı. Tetikçiyi İstanbul’dan Ankara’ya iki polis taşımıştı. Katilin peşine düşen güvenlik güçleri, cinayet zanlısının evini bastığında, içeriden MHP’nin Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz çıkmıştı. İçişleri bakanı ile içli dışlı olan Kılavuz, evindeki zanlıyı almaya gelen devlet görevlilerine, “Siz gidin sahibiniz gelsin” demişti. Torbacıların siyasi cinayet işlediği, polisin eskortluk yaptığı olayda, haliyle Kılavuz’a bakıp soruyorduk: Devletin sahibi kim?

Kırık ya da dökük. Eskiden bir “devlet” vardı. Kuşkusuz hep mağdur ettikleri oldu. Öte yandan kurumlarıyla kendisini “herkesin” diye tanıtıyordu. Şimdi aldılar, rozet gibi yakalarına taktılar. Kendileri gibi düşünmeyenleri yabancılaştırdılar. Terörle mücadeleyi kendi ikballerine meze yaptılar. Terörle mücadele diye çıktıkları yolda terörün mağduru polisleri bile harcadılar. Biz derdimizi kime anlatalım?

Devletin içinde devletçikler var. Kurumların çizgileri belirsizleştikçe baronlar, “Devlet biziz” diye ortaya dökülüyor. Kanunların yerine kendi kurallarını koyuyor. Ağacın içindeki kurtlar gibi... Baronlar devlet gibi görünürken devletin kökünü çürütüyor. Çürümeyi heybetine değil, ruhuna bakanlar görüyor.

Barış Terkoğlu / Cumhuriyet