MKE roket fabrikasında patlama: 5 işçi yaşamını yitirdi (soL)
Milli Savunma Bakanlığı, Ankara Elmadağ'daki MKE fabrikasında 5 işçinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Ankara Elmadağ'da, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda patlama meydana gelmişti.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG Meclisi) sosyal medyadan yaptığı açıklamada ise "Bize gelen ilk bilgilere göre 5 işçi hayatını kaybetti" denildi.
MSB'den açıklama
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) da patlamada 5 işçinin yaşamını yitirdiğini doğruladı. Patlamada yaralılar olduğu da belirtildi.
Ambulanslarla çevredeki hastanelere sevk edilen yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu bildirildi.
Soruşturma başlatıldı
Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığı, Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda 5 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin soruşturma başlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"10 Haziran 2023 günü saat 08.50 sıralarında Elmadağ ilçemizde faaliyet gösteren MKE Barutsan Fabrikası içerisinde meydana gelen patlama ve 5 işçinin ölmesine ilişkin olayla ilgili olarak Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal iki Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiş olup bizzat olay yerinde inceleme ve tespitlere başlamışlardır. Olayın adli boyutu tüm yönleriyle araştırılmakla soruşturma titizlikle sürdürülmektedir."
Vali: Patlama kimyasal tepkime kaynaklı
Ankara Valisi Vasip Şahin de patlamaya ilişkin, "Patlamanın kimyasal tepkime neticesinde olduğuna dair ilk değerlendirmeler yapılıyor. Çalışan 5 işçimiz maalesef vefat etmiştir. Yaralı yok. Cumhuriyet savcılarımız çalışmalarını yürütüyor. Çalışanların tamamına ulaşıldı, göçük alında kalan işçimiz yok. Daha detaylı bir incelemeden sonra bir açıklama yapacağız" diye konuştu.
'Patlama olan yer çok küçük bir bina'
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Alpaslan Kavaklıoğlu da olaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Burası patlayıcı üretimiyle ilgili bir tesisimiz ve bu tip patlamalar göz önüne alınarak birbirlerini etkilemesin diye çok yayılmış. Patlama olan yer de çok küçük bir bina. Kamera kayıtlarından baktığımızda da patlama anına kadar hiç olağanüstü bir şey yok. İşçilerimiz normal faaliyetlerini yapıyorlar ve patlama aniden oluşuyor. Sayın Valimin de dediği gibi Cumhuriyet savcılarımız görevlerinin başında. Sayın Bakanımız Hatay'dalardı, onlar da geri geliyorlar" ifadelerini kullandı.
Hayatını kaybeden çalışanların deneyimsiz olduğu yönündeki iddiaya ilişkin bir soru üzerine Kavaklıoğlu, "Sürekli çalışan bir fabrika burası, birdenbire çalışan bir yer değil. Yeni işçi alınmış olabilir ama eskiden beri çalışan bir fabrikamız burası, öyle tecrübesiz insanların çalışacağı bir yer değil. Üretimin bir parçası burası" diye konuştu.
Diğer birimlerde çalışanların tedbir amaçlı tahliye edilip edilmediği sorusu üzerine Kavaklıoğlu, fabrikadaki birimlerin birbirinden mesafeli yerlerde olduğunu, patlamanın gerçekleştiği yerin de çok uzakta bulunduğunu söyledi.
Erdoğan bilgi aldı
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, patlamayla ilgili Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’i telefonla arayarak bilgi aldı.
İletişim Başkanlığı,yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Elmadağ ilçesinde faaliyet gösteren MKE Roket ve Patlayıcı Fabrikası’ndaki patlama ile ilgili Milli Savunma Bakanı Sayın Yaşar Güler’i telefonla arayarak bilgi almıştır. Görüşmede Cumhurbaşkanımız, patlamada şehit olan 5 işçi kardeşimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilemiştir."
Daha önce de patlama meydana gelmişti
Fabrika, Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın roket ve patlayıcı ihtiyaçlarını karşılamak için faaliyet gösteriyor. Fabrikada ayrıca roket yakıtı ve barutların patlatma, ısı ve dinamik atış testleri yapılıyor.
Fabrikada geçtiğimiz yıllarda da patlama meydana gelmişti.
/././
MKE'deki patlama sonrası gözler silah sanayisine çevrildi: Çalışma koşulları ne durumda?(soL)
AKP’nin başarı hikâyesi yaratmak istediğinde ilk öne çıkardığı sektörlerin başında silah sanayi geliyor. Peki, burada koşullar ne durumda, gidişat nereye?
Ankara Elmadağ'daki Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda bu sabah meydana gelen patlama sonucu 5 işçi yaşamını yitirdi.
Ankara Valisi Vasip Şahin, dinamit lokumu hazırlama bölümündeki patlamanın "ilk değerlendirmeye göre kimyasal tepkimeden kaynaklandığını" duyurdu.
Patlama sonrası gözler silah sanayindeki koşullara çevrilirken, sektörün stratejik önemi gereği pek çok iş kazası gizli tutuluyor. Sektörde kurum dışından AKP’ye yakın isimlerin atamaları da yıllar içinde arttı. soL'da daha önce konuyla ilgili hazırladığımız bir haberi okuyucularımızla tekrar paylaşıyoruz:
Silah sanayisinde çalışma koşulları
Türkiye’nin silah sanayi alanındaki iddialı pozisyonunun arkasındaki temel faktörler arasında AKP’nin yayılmacı misyonu, patronlara devlet eliyle doğrudan veya dolaylı ciddi kaynak aktarımı ve nitelikli iş gücü için alanın diğer sektörlerden daha cazip kılınması yer alıyor.
Ancak nitelikli iş gücü için sektör büyük oranda cazibesini yitirmiş durumda. Özellikle son yıllardaki alım gücündeki erime ve sektör içerisindeki bazı gelişmeler ile birlikte çalışanların hakları ve kurumlar içerisindeki iş barışı ciddi erozyona uğradı. Birkaç yıl öncesine kadar yurtdışına gitmeye oldukça soğuk yaklaşan sektör çalışanlarının bile ciddi bir bölümü ülkeyi terk etti, geriye kalanlar henüz gidememiş olsa bile planlarını büyük oranda gitmek üzere güncellediğini belirtmek gerek.
İşten çıkarmalar ve kadrolaşma
Silah sanayi çalışanları bir yandan ömür boyu çalıştıkları kurumlara hapsedilmeye çalışılırken bir yandan da işten çıkarmalarla tehdit ediliyor. Özellikle TAI’nin bu konuda sicili oldukça kabarık. AKP tarafından atanan Genel Müdür Temel Kotil, “Üzülerek belirtmeliyim ki son zamanlarda birçok çalışanımız kendini iyi hissetmiyor. Mobbing diye nitelendirdiğimiz psikolojik bezdirme taktikleri bütün şirketlerin sonunu getirir” diyerek kendi yönetimi altındaki uygulamaları itiraf etmek zorunda kalmıştı. İşe alım sonrası ciddi bir soruşturma sürecinden geçen sektör çalışanlarının, soruşturmayı geçse bile sonrasında açıklama yapılmaksızın iş akitleri feshedilebiliyor.
Kurum içerisinden gelen yönetici kadroların tasfiye haberleri de her sene medyada yer buluyor. Genellikle yüzlerle ifade edilen sayılarda yöneticilerin tasfiyesi ve yerine kurum dışından AKP’ye yakın isimlerin atanması sektör rutinine dönüşmüş durumda. Son dönemde AKP gençlik kolları üyesi Mert Gökduman’ın ve Temel Kotil’in kardeşi Yusuf Kotil’in ROKETSAN’da yönetici olarak atanması sektör içerisinde tartışma yaratan konular oldu.
İş kazaları: Pek çoğunun üzeri örtülüyor
Sektörden gelen iş kazası haberlerinin sayısında da ciddi artış var. 2018 yılında MKE’de gerçekleşen kazada 1 işçi hayatını kaybetmiş 4 işçi ise yaralanmıştı. 2020 yılında ise ROKETSAN patlayıcı malzeme üretim alt yapılarında meydana gelen ciddi patlama sonrası Ankara Valiliği can kaybının olmadığını ancak 3 çalışanın yaralandığını açıklamıştı. Sektörün stratejik önemi gereği pek çok iş kazasının kurumlar içerisinde kapatıldığını ve medyaya yansımadığını belirtmek gerek. Özellikle patlayıcı malzemeler ve insanlı-insansız saha testleri sektör içerisinde iş güvenliği riskinin öne çıktığı alanlar. Bu operasyonlarda çalışan işçiler cüzi miktarlarda tazminat ödeneği alsa da alınan risk karşısında söz konusu ödemelerin bir anlamının bulunmadığı belirtmek gerekiyor.
Bununla birlikte sektörün büyükleri ile birlikte ciddi sayıda firmayı içeren bir KOBİ havuzu mevcut. Büyüklerden savunma sanayine çalışan KOBİ’lere doğru ilerledikçe çalışma koşullarının çok daha kötüleştiğini ve denetimden uzaklaştığını not etmek gerek.
Enflasyon karşısında eriyen ücretler
Toplumun geneliyle birlikte sektörde istihdam edilen nitelikli iş gücünün de alım gücü ciddi oranda aşındığını belirtmek gerek. Beyin göçü dalgasını engellemek amacıyla yapıldığı iddia edilen resmi enflasyonun biraz üzerindeki zamlar gerçek enflasyon karşısında hızlı bir şekilde eridi. Sektör içerisindeki büyük firmalardan küçüklere doğru ilerledikçe enflasyon altında kalan zamlarla karşılaşmak olağan bir durum.
/././
Kulaklar yine uyarılara sağır oldu: 5 işçi göz göre göre yaşamını yitirdi (Birgün)
Elmadağ’ın Tatlıca Mahallesi’nde faaliyet gösteren fabrikanın üretimhane bölümünde 08.45 sıralarında bir patlama meydana geldi. Patlamanın ardından fabrikanın üzerinde dumanlar yükseldi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, fabrikada meydana gelen patlamaya ilişkin adli ve idari soruşturma başlatıldığını belirtti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca da patlama hakkında soruşturma başlatıldığı ve iki savcı görevlendirildiği açıklandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da konuyla ilgili Twitter hesabından müfettiş görevlendirildiğini açıkladı.
TECRÜBESİZ İŞÇİLER
Patlamanın ardından açıklama yapan Ankara Valisi Vasip şahin’in “tecrübesiz adamların çalışacağı bir yer değil” dediği fabrikada çalışanların 3’ünün işe yeni girdiği ortaya çıktı. Ölen kişilerden birinin 20 yıldan fazladır çalışan bir ustabaşı olduğu, bir işçinin iki yıldır, diğerlerinin ise henüz yaklaşık 2 aydır çalışan oldukları öğrenildi.
İLK PATLAMA DEĞİL
Patlama, MKE fabrikalarında gerçekleşen ilk olay değil. Yakın tarihte 2013, 2015, 2018 ve 2022’de patlamalar yaşanmıştı. Bu patlamalarda da can kaybı yaşanmıştı. 2013’te MKE’ye ait Kırıkkale’deki mühimmat deposunda patlama gerçekleşmiş, iki işçi hayatını kaybetmişti. İki yıl sonra hazırlanan bilirkişi raporunda ölen işçilerden Hakan Akbaş’ın patlamaya yol açmış olabileceği savunulmuştu. 2015’te Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası NGL Atölyesi'nde patlama meydana gelmiş, yaralananlar olmuştu. 2018’de ise 6 ayda tam 6 patlama yaşanmıştı. Yakıt işleme merkezinde meydana gelen kazada bir işçi hayatını kaybederken 4 işçi de yaralanmıştı. Dönemin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, patlamanın ardından yaptığı incelemede ürünlerin kaliteli olmasıyla övünmüştü. Geçen yıl eylül ayında ise Kırıkkale Barut Fabrikası’nda bir patlama daha meydana gelmiş ve 2 işçi yaralanmıştı.
UYARILAR YAPILMIŞTI
Patlamanın gerçekleştiği fabrikada örgütlü olan Petrol İş’in oluşabilecek kazalara ilişkin defalarca MKE’yi uyardığı ortaya çıktı. Örneğin 2012’de yapılan bir eylemde “Savunma sanayimizin en önemli kuruluşlarından biri olan MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası Müdürlüğü işyerindeki sorunlarımız, her yıl bir önceki dönemden daha ağır hale gelmektedir. Bu işyerindeki sorunlarımızın temelini işçi sağlığı ve güvenliği, ücret dengesizlikleri ve taşeronlaşma oluşturmaktadır” denilmişti.
2013’te gerçekleşen kazanın ardından müfettişlerin yaptığı incelemede fabrikada tam 52 ayrı eksiğin bulunduğu belirtilmişti. Petrol-İş'in mücadelesi sonucu, İSİG önlemlerinin alınması için üretim geçici olarak durdurulmuştu. 2018’de gerçekleşen patlamanın ardından ise Petrol İş Ankara Şubesi ise şu uyarıları yapmıştı: “MKEK Elmadağ Barut Fabrikası’nda artık sözün bittiği yerdeyiz. Üzüntümüzü ifade etmek için kelimeler kifayetsiz kalmaktadır. Cumhuriyetimizin gözbebeği kuruluşlarından MKEK'in bu fabrikasındaki sorunlar bir türlü çözülememiş ve savunma sanayimiz ile ilgili atılım yaptığımız iddia edilen bu dönemde büyük bir acziyet sergilenmiştir.”
SON OLMAYACAK
BirGün’e konuşan Petrol İş Genel Başkanı Süleyman Akyüz şunları söyledi: “Çalışma koşulları açısından baktığımızda, kendi iş güvenliği uzmanımızı birkaç sene önce oraya göndermiştik, raporladık, uyarılar yaptık. Çalışma ortamı açısından sıkıntılı bir yer. Bu ülkede her gün 5-6 can iş kazalarında gidiyor. Burası birçok kimyasalın kullanıldığı riskli bir yer. Cesetler parçalanmış. Temennimiz bunun son olması. Ama bu çalışma sistemi içerisinde korkarım ki son olmayacak.”
Canikli’nin 2018’deki “modernizasyonu tamamlayacağız” iddiasını sorduğumuz Akyüz şöyle devam etti: “Tamamen yapıldı diyemem. Kısmen de olsa yapılmıştır ama birçok bölümüne dokunulmamış. Orada iş biraz ağır ilerliyor. O yüzden her kaza felaket oluyor. Oranın riski sadece çalışan için değil bölge için de geçerli. Dolayısıyla çok daha emniyetli hale getirilmesi lazım.”
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Önceki Dönem Başkanı Dr. Ali Uğurlu da patlama hakkında açıklama yaptı. "Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi Ve Etkilerinin azaltılması Hakkında Yönetmelik"in (BEKRA) 2013’te yayımlanmasına rağmen 2020 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Uğurlu şunları aktardı: “Patlayıcı tesislerinde BEKRA’nın gerek ertelemelerden, gerekse istisnalardan ötürü yeterli önlemleri karşılamadığı görülmüştür. Patlayıcı tesislerinin periyodik denetiminde kullanılan formlara proses güvenliği kontrolü ile ilgili maddeler eklenmelidir.”
SORUMLUSU SİSTEM
KESK’ten yapılan açıklamada ise "Patlamanın her yönü ile titizlikle araştırılmasını, sorumluların açığa çıkarılmasını bekliyoruz. İşçileri aramızdan alan çalışma hayatını kuralsız hale getiren, çalışanları korumasız bırakan sistemdir" denildi.
TKP Ankara İl Örgütü’nden yapılan açıklamada ise şunlar denildi: "Patlamanın sebebi AKP iktidarının üretim baskısı, kâr hırsı, güvenli çalışma kültürünün terk edilmesidir."
***
Kaza ve ölümler sürecek
Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener ise konuya ilişkin şu tespitleri yaptı: “AKP’nin 2023 yılı Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yayımladığı Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar Seçim Beyannamesi 2023’e baktığımızda ‘iş sağlığı güvenliği’ alanında iktidarları döneminde yapılanlara sahip çıktıkları görülmektedir. Bu yaklaşım kaza ve ölümlerin aynı hızla süreceği anlamına gelmektedir. Tüm uygulamalarda işçilerin sağlık ve güvenliğini sağlamaya yönelik değil, işverenlerin kârlarını artırmaya ve önlem almayan işverenleri cezalandırmaya değil, neredeyse ödüllendirmeye yönelik olduğunu görüyoruz.”
Yener yapılması gerekenleri özetle şöyle sıraladı:
• Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmanın her çalışanın hakkı olduğu, İSİG’in sağlanmasının öncelikle devletin ve işverenin görevi olduğu benimsenmelidir.
• İSİG’e ilişkin düzenleme ve denetleme yetkisi, ÇSGB’nin yanında Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan, idari ve mali yönden bağımsız bir enstitüye verilmelidir.
• Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlar ile göz göre göre “geliyorum” demekte olan facialara son vermek mümkündür. Bunun için önce insan hayatına ve emeğe değer veren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir.
• Sendikalar, işyerlerinde İSİG konusunda denetim yapabilmelidir.
***
İki iş cinayeti daha
MKE fabrikası dışında da dün iki iş cinayeti daha meydana geldi. 18 yaşındaki Ahmet Kurt, Mardin Artuklu’da bina inşaatında üzerine demir pano düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Kurt’un çalışmak için Osmaniye Düziçi’nden gittiği ortaya çıktı. 61 yaşındaki Yakup Güçlü ise Konya Kulu’da inşaatın 4’üncü katında boya yaparken pencere korkuluk demirlerinin kırılması sonucu düşerek yaşamını yitirdi.
/././
MKE Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda patlama: 5 işçi yaşamını yitirdi (Birkan BULUT-EVRENSEL)
Makine ve Kimya Endüstrisine ait (MKE) Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda meydana gelen patlamada 5 işçi can verdi. Fabrikada çalışan deneyimli işçilerin askeri fabrikalara gönderildiği, fabrikada işçi sayısının azaltıldığı ve atölyedeki bakımın daha önce olduğu gibi her zaman aynı kişiler tarafından yapılmadığı, nerede iş yoğunluğu varsa işçilerin orada çalıştırıldığı öğrenildi. İşyerinde örgütlü olan Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Ali Haluk Koşar, artan iş yüküne dikkat çekerek MKE’yi eleştirdi.
MKE’ye ait Elmadağ fabrikasında meydana gelen patlamada 5 işçi hayatını kaybetti. Ambulans, itfaiye ve AFAD araçlarının geldiği MKE'nin önünde aileler toplandı. Aileler haber alamadıkları yakınlarına ulaşmaya çalışırken, hayatını kaybeden işçilerin yakınları cenazelerin çıkmasını uzun süre bekledi. Cenazelerin teşhisi için aileler içeri alındı.
DENEYİMSİZ İŞÇİLER RİSKLİ İŞTE ÇALIŞTIRILDI
İşçilerin birinin 25 yıldır çalışan bir usta olduğu, diğer işçilerin ise işe yeni girdiği ortaya çıktı. Bir işçinin iki yıldır, diğer 3 işçinin işe henüz 1.5-2 aydır çalıştığı öğrenildi. Bir işçi deneyimli personelin askeri fabrikalara gönderildiğini ve birkaç yıldır çalışan işçilerin bu işi yaptığını söyledi. Birçok işçi deneyimsiz personelin çalıştırılmasının tehlikesine dikkat çekti.
PATLAMA BAKIM SIRASINDA MEYDANA GELDİ
Enkaz başındayken gazetemize konuşan Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Ali Haluk Koşar, üretim hazırlığı sırasında, bakım yaparken patlamanın meydana geldiğini aktardı. Kamera kayıtlarına bakıldığı ve incelemenin sonucunda patlamanın sebebinin tam olarak netleşeceğini belirten Koşar, ağırlaşan çalışma koşulları nedeniyle kurum yönetimini eleştirdi.
"ATÖLYEDE BAKIM YAPAN İŞÇİ ARTIK SABİT DEĞİL"
Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Ali Haluk Koşar atölyedeki bakımın eskisi gibi her zaman aynı kişiler tarafından yapılmadığını, nerede yoğunluk varsa işçilerin orada çalıştırıldığını söyledi.
ANONİM ŞİRKET OLDU, İŞÇİLERİN KOŞULLARI AĞIRLAŞTI
Gazetemize konuşan işçiler ise çalışma koşullarına tepki gösterdi. Bir işçi patlamanın meydana geldiği atölyede, dinamit yapımı için nitrogliserin, nitroselüloz ve amonyum nitrat karışımının gerçekleştiğini ve bunun için mikser kullanıldığını söyledi.
Üretim hazırlığı yapıldıktan sonra işçilerin dışarı çıktığını ama patlamanın öncesinde bulunduğunu aktaran işçi, “Bakım, dikkat, temizlik! Bizim bu işteki kuralımız bu. Ancak bunun için de çalışma koşullarının iyi olması gerekiyor. Anonim şirket sistemi geldikten sonra çalışanlar değişti. Eskiden herkesin bakım yaptığı atölye belliydi ama artık birinde iş bitince diğerine geçiliyor. Orda çalıştın zehri aldın, yetmedi bir de diğerine geçiyorsun. Bu dikkati de temizliği de etkileyen şeyler” diye konuştu.
BAŞSAVCILIK: 2 SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise yaptığı açıklamada patlamaya ilişkin iki Cumhuriyet Savcısının görevlendirildiğini duyurdu.
Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"10 Haziran 2023 günü saat 08.50 sıralarında Elmadağ ilçemizde faaliyet gösteren MKE Barutsan fabrikası içerisinde meydana gelen patlama ve 5 işçinin ölmesine ilişkin olayla ilgili olarak Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal iki Cumhuriyet Savcısı görevlendirilmiş olup bizzat olay yerinde inceleme ve tespitlere başlamışlardır. Olayın adli boyutu tüm yönleriyle araştırılmakla, soruşturma titizlikle sürdürülmektedir."
HAYATINI KAYBEDEN İŞÇİLERİN İSİMLERİ BELLİ OLDU
Patlama hayatını kaybeden işçilerin kimlikleri belli oldu. Patlamada; işçilerden Mehmet Kutlu, İbrahim Özdemir, İhsan Küçükerdem, Ahmet Ünal ve Fırat Elverir, hayatını kaybetti. Patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri, yaşamını yitirenlerin vücut bütünlüğünün bozulması nedeniyle Elmadağ Devlet Hastanesi'ne giderek DNA örneği verdi. İşçilerin evlerinin önlerine ise taziye çadırları kuruldu.
BAKAN GÜLER, FABRİKADA İNCELEME YAPTI
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, patlama sonrası Hatay'daki programını yarıda keserek Ankara'ya döndü. Patlamanın meydana geldiği Elmadağ'daki fabrikaya giden Bakan Güler, burada patlamaya ilişkin incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı. Bakan Güler, aldığı brifingin ardından patlamaya ilişkin açıklama yaparak, kendisinin Hatay'da hudut denetlemesi sırasında patlama bilgisini aldığını ve denetleme faaliyetlerini yarıda keserek derhal Ankara’ya döndüğünü belirtti. Güler, "İlgili kurumlarımız ilk andan itibaren adli ve idari soruşturma için gerekli bütün faaliyetleri icra ettiler. Cumhuriyet Başsavcılığımız önce iki savcı arkadaşımızı tahsis etmişti, sonra iki savcı daha görevlendirerek bu çalışmalarını takviye ettiler. Bundan sonra elde edilen her türlü bilgi kamuoyuyla paylaşılacaktır. Başımız sağ olsun" dedi.
CHP'Lİ HEYET İNCELEMEDE BULUNDU
CHP Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal ile beraberindeki heyet de patlamanın ardından fabrikaya gelerek incelemede bulundu. İncelemelerinin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Köksal, "Bu sabah saatlerinde bir patlama meydana geldi ve 5 vatan evladını kaybettik. Geride gözü yaşlı eşler, anneler, babalar var. Bu konunun takipçisi olmak zorundayız. Arkadaşlarımız ile birlikte Kaymakam Bey ve genel müdürden bilgi almaya çalıştık. Patlamanın neden kaynaklandığı, bir ihmal olup olmadığı konusunda araştırmaların titizlikle yapılmasını istedik. Konunun takipçisi olacağız. Burada 5 can gitti, hiçbir şey gidenleri geri getirmiyor. Bu patlamanın meydana gelmesinde kusuru olan varsa en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini söylüyoruz. Ailelerin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız, patlama nasıl meydana geldiyse titizlikle araştırılıp kamuoyunun önüne sunulması gerekiyor. Sebebi olanlar varsa da cezalandırılması gerekiyor. Hepimiz çok üzgünüz" diye konuştu.
DAHA ÖNCE DE PATLAMALAR OLDU
MKE'de 1986, 1988, 1997, 2008, 2012, 2013, 2018'de de patlamalar meydana geldi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
/././
MKE’de 1986’dan beri işçi ölümü dur durak bilmiyor: AKP’li yıllarda arttı (Evrensel)
Ankara'daki MKE Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda 1986'dan beri patlamalar ve işçi ölümleri meydana geliyor.
1950’de kurulan devlet sermayeli MKE’de ilk patlama 1986’da yaşandı. 7 itfaiye eri feci şekilde can verdi. ‘88’deki patlamada şans eseri ölüm yaşanmadı. ‘97’de ise 1 işçi öldü. AKP’li yıllarda ölümler arttı. 2008’de 3 işçi öldü. 2012’deki patlamada 4 kişi hayatını kaybetti. 2013’teki patlamada ölen işçi “Telefonla kıvılcım çıkararak patlamaya neden olabileceği” iddiasıyla suçlandı. 2018’deki patlamanın ardından AKP’li Bakan Canikli, “Ürünlerin kalitesinde problem yok” dedi. Son patlama sadece 9 ay önce Kırıkkale’de meydana geldi ve 4 işçi yaralandı.
İLK PATLAMA 1986’DA
Yahşihan yakınlarındaki askeri mühimmat deposunda aşırı sıcaktan dolayı yaşanan patlamada 19 kişi yaralanmıştı. MKE’de yaşanan 2’nci patlama ise ilkinden 2 ay kadar sonra yaşanmış, bu patlamada 7 itfaiye eri yangını söndürmek isterken feci şekilde can vermişti. 350 işçinin çalıştığı TNT atölyesinde çıkan yangın, 2.5 ton TNT bulunan binada kuvvetli patlamalara neden olmuş ve halk, büyük korku yaşamıştı. Bu 2 patlamadan sonra 2 Şubat 1988’de yine mühimmat fabrikasında bir patlama yaşanmıştı. Bu patlamada can kaybı olmazken 500 librelik dolum atölyesinde maddi hasar oluşmuştu. 3 Temmuz 1997’de yaşanan patlama ise tüm dünyada yankı uyandırmıştı. Patlamada 1’i işçi 3 kişi hayatını kaybederken Kırıkkale, hayalet şehir olmuştu.
2008’DE ÇAY MOLASI FACİAYI ÖNLEMİŞTİ
Kırıkkale’deki bir diğer patlama ise 28 Ağustos 2008’de yaşanmıştı. MKE barut fabrikası peş peşe 2 patlamayla sarsılmıştı. Büyük bir yangının çıktığı patlama o kadar şiddetliydi ki 500 metre ileride çalışan 3 kişi hayatını kaybetmişti. O sırada işçilerin çay molasında olması ise büyük bir faciayı önlemişti. Olayda kulakları sağır eden 2’nci patlamayla birlikte tesislerde yangın çıkmıştı. Kırıkkale’de yürekleri ağızlara getiren son patlama ise 2 Ocak 2012’de meydana gelmişti. Yahşihan ilçesindeki Mühimmat Ana Depo Komutanlığı Ayırma ve Ayıklama Tesisideki patlamada 4 kişi hayatını kaybetmişti.
2013’TE ÖLEN İŞÇİ SUÇLANDI
Kırıkkale’de 21 Ağustos 2013’te MKE’ye ait barut deposunda büyük bir patlama meydana geldi. Fabrikaya yakın binaların camlarının kırıldığı patlama sonrası çıkan yangın ormanlık alana sıçradı. İki işçi hayatını kaybetti.
İki yıl sonra hazırlanan bilirkişi raporunda ölen işçilerden Hakan Akbaş’ın atölyeye cep telefonuyla girdiği ifade edilirken, hiçbir görüşme ya da mesajlaşma yapmadığı halde, bir varsayıma dayanarak, telefonu elinden yere düşürerek ya da sandalyeye ittirerek kıvılcım çıkarmış, böylece patlamaya yol açmış olabileceği savunuldu. İşçi Akbaş’ın birinci derece kusurlu olduğu ima edilirken, aralarında fabrika müdürünün de olduğu yedi sanığın ise tali kusurlu olduğu iddia edildi. Oysa davanın iddianamesinde bile işçilerin kusursuz olduğu vurgulanmıştı.
2018’DE PATLAMA OLDU, AKP’Lİ CANİKLİ ‘ÜRÜNLERİN KALİTESİNDE PROBLEM YOK’ DEDİ
Ankara Elmadağ’da Makina Kimya Endüstrisinin (MKE) yakıt işleme merkezinde 25 Mayıs 2018’de patlama meydana geldi. Bir işçi hayatını kaybederken 4 işçi de yaralandı. Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, roket yakıtı üretimi yapılan atölyede roket yakıtlarının karıştırılması ve üretimi sırasında büyük bir patlamanın meydana geldiğini açıkladı.
Bakan Canikli, şunları söyledi: “MKE’nin tüm üretim tesislerinin modernize edilmesine ilişkin kapsamlı çalışma başlattık. Kazaların önlenmesi için modernizasyon çalışmamızı hızlandıracağız. Patlama olan atölyede üretilen yakıtlar, dünyanın en kaliteli yakıtlarından biri.”
9 AY ÖNCE BİR PATLAMA DAHA OLMUŞTU
MKE Kırıkkale Barut Fabrikasında 19 Eylül 2022’de bir patlama daha meydana geldi. Patlamada 2 işçi yaralandı. Bir işçi, “Öğlen istirahatine gidiyorduk. MKE Barut Fabrikası içerisine itfaiye ve polisler geldi. Şimdi müdahale ettiler. Patlama pres binasının içerisinde oldu. Biz de oturuyorduk yemeği yedik. Bizi bayağı bir titretti. Bizi çıkarttılar. 2 tane yaralı var, onlar da zaten ayakta” dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
/././
DİSK: MKE'deki iş cinayetinin sorumluları yargılansın (Evrensel)
Ankara'da MKE roket ve patlayıcı fabrikasındaki patlamayla ilgili açıklama yapan DİSK İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Daire Başkanı Seyit Aslan, iş cinayetinin sorumlularının yargılanmasını talep etti.
DİSK İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Daire Başkanı Seyit Aslan, Ankara'da MKE roket ve patlayıcı fabrikasında meydana gelen patlama sonucu 5 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili açıklama yaptı
Ankara'da Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi'nin (MKE) roket ve patlayıcı fabrikasında sabah 08.45 civarlarında bir patlama meydana geldiğini, patlamada 5 işçinin hayatını kaybettiğini belirten Aslan yaşanan faciada ölenlerin yakınlarına baş sağlığı diledi.
“DENETLEMELERDE ORTAYA KONULAN ÖLÜMLERE YOL AÇACAK TEHLİKELER GİDERİLMİŞ MİDİR?”
Yapılan resmi açıklamalarda patlamanın kimyasal tepkime kaynaklı olduğu ifade edildiğini hatırlatana Aslan; “Geçmiş yıllarda da bu fabrikada patlamalardan kaynaklı ölümler yaşanmıştır. Aradan geçen zamanda ne tür önlemler alınmıştır? Değişik tarihlerde meydana gelen ölümlü iş kazalarının engellenmesi için işyerinde örgütlü sendikanın yaptığı önlemler alınsın çağrıları, girişimleri bir karşılığını bulmuş mudur? Eski teknolojiye sahip olan, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından risk oluşturan üretim yapısının ve kötü çalışma koşullarının yeni facialara yol açabileceği konusunda defalarca girişimde bulunulmasına rağmen 6631 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa uygun önlem ve değişiklikler yapılmış mıdır? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin yapmış olduğu denetlemelerde ortaya konulan ölümlere yol açacak tehlikeler giderilmiş midir? Yoksa eski teknolojiyle ve İSİG önlemleri alınmadan üretime devam mı edilmiştir?” sorularını sordu.
“İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ALANINI KURALSIZ HALE GETİREN SİYASAL İKTİDARIN BİZZAT KENDİSİDİR”
Yaşanan patlamadan da anlaşıldığı üzere, önleyici, tehlikeyi sınırlandıran, ortadan kaldıran, çalışanların sağlık ve güvenliğini öncelikli olarak ele alan bir anlayışın olmadığının anlaşıldığını vurgulayan Aslan şunları söyledi; “İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatının askeri mühimmat üreten fabrikalarda da yaşama geçirilmediğini açık bir şekilde görmekteyiz. Daha da genelden baktığımızda, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanını kuralsız hale getiren siyasal iktidarın bizzat kendisidir. 2012 yılından günümüze yapılan değişikliklere bakıldığında İSİG alanındaki düzenlemeler ya gevşetilmiş, ya belirsiz hale getirilmiş ya da sürekli ötelenmiştir. 8 yılda 6331 sayılı yasada yapılan küçük büyük değişiklik sayısı 40'ı bulmuştur.”
“PATLAMADAN KORUNMA DOKÜMANI FABRİKANIN GEREKLERİNE UYGUN OLARAK HAZIRLANMIŞ MIDIR?”
Mart 2019'da yayınlanan “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi Ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik”te, askeri kuruluş , tesis ve depoları kapsamdışı bırakmış olsa da, Nisan 2013 tarihli “Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik”te “Patlamadan Korunma Dokümanı” hazırlama görevinin işverende olduğunun belirtildiğinin altını çizen Aslan; “İşletme yaptığı işin yarattığı tehlike ve risklere uygun alınması gereken önlemler çerçevesinde “Patlamadan Korunma Dokümanı”nı fabrikanın gereklerine uygun olarak hazırlanmış mıdır? Bu önemli dokümana uygun tehlike ve risk değerlendirmelerini yapmış, çalışanlarını bu patlayıcı üretimine uygun eğitimden geçirmiş ve onlara patlayıcı ortamlarda alınması gereken önlemleri anlatmış ve özel kişisel koruyucu donanımı sağlamış mıdır? Her kazadan sonra bu hayati dokümanlar değiştirilmiş ve geliştirilmiş, buna uygun tedbirler alınmış mıdır? Anlaşılan, bu dokümanların hazırlanması söz konusudur ama gelişen durumlar doğrultusunda gerekli özen , dikkat ve yenilenmede eksikliklerin olduğu gözden kaçmıştır. Aksi takdirde zaten bu patlama olmazdı, bu katliam yaşanmazdı” dedi.
“ÖNLEM ALMAYAN SORUMLULARIN YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Yaşanan facianın gerek işletmeler düzeyinde ve o işletmelerin özgün tehlike ve risklerine göre, gerekse de genel olarak kamusal bir işçi sağlığı iş güvenliği anlayışı hızla yaşama geçirilmesinin zorunluluğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Aslan; “Bunun için sendikaların, meslek oda ve birliklerinin bu politikalarda etkin rol alması şarttır. Ve son olarak, ülkemizde bir İSİG sisteminin kurulması için sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversitelerin içinde olduğu özerk-demokratik bir kurumsal yapı oluşturulması konusunda etkili bir mücadele verilmesi kaçınılmazdır. DİSK olarak yaşanan bu faciada ölenlerin yakınlarına bir kez daha baş sağlığı diliyor, kaza nedenlerinin bir an önce raporlanmasını ve önlem almayan sorumluların yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.”
(derleyen: mstfkrc)