O alan Ata mirası: Anıtkabir’in yakınında cami yapılması planlanan alanı Atatürk tahsis etmiş (Cumhuriyet)
Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre Hacettepe Konservatuvarı ile Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi yıkılarak Diyanet’e devredilen alan Atatürk tarafından eğitim yapıları için verildi.
Beşevler’deki Hacettepe Konservatuvarı ile Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi yıkılarak yerine Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclis kararıyla “ibadet alanına” çevrilmesi planlanan ve Anıtkabir’e 300 metre mesafede bulunan alanda yeni bir gelişme ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre iki okul yıkıldıktan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilen alanın, Atatürk tarafından “eğitim alanı olarak kullanılmak üzere” kendi mülkünden tahsis edildiği tespit edildi.
Parseller 1925 yılında tahsis edildi. İnşaat süresince yönetim değişirken 1928’de bu belgeyle resmi tahsis yapıldı.
Arşivini Cumhuriyet ile paylaşan Prof. Dr. Ali Cengizkan, “5 Mayıs 1925 tarihinde üzerinde kurulduğu şimdiki adıyla Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) şehir içinde kalmış parselleri, Atatürk tarafından eğitim yapıları için tahsis edildi. 1926 yılında, alanda, Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Terbiye Enstitüsü’nün inşaatına başlanmış sonrasında ‘TEKNİKUM’ Teknik Okullar Bölgesi Projesi yaptırılmıştır. Gazi Üniversitesi Hastanesi’nin bölgede bulunmasının nedeni eğitim kurumunun parçası olmasındandır” dedi. Cengizkan, “Otobüsler ‘teknik okullar (poli teknik)’ durak ve servis adıyla onlarca yıl bu bölgeye hizmet götürmüştür. Anıtkabir’in yakın çevresi ve Ankara ile olan ilişkisi de dikkatli biçimde ele alınmış ve yıllarca korunmuştur. Görü ya da bakı koridorları, Anıtkabir’in Ankara’da her yerden algılanmasını garantiye alan, geleceğe verilmiş bir saygı sözüdür” ifadelerini kullandı.
‘KABUL EDİLEMEZ’
ABB Meclisi’nin kararına tepki gösteren ve ABB’ye itiraz dilekçesi de sunan Cengizkan şöyle konuştu: “Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir sınırına 300 metre mesafede yer alan alanın ibadet alanına dönüştürülmesi kararı laiklik ilkesini zedeleyen önemli bir husus. Anıtkabir yalnızca Anıt Blok’tan oluşmayan, Koruma Amaçlı İmar Planı sınırları dahil çevresi ile birlikte gözetilmesi gereken ülkenin en önemli mekânı. Buraya etkisi bulunacak her adımın bilimsel ve ideolojik çerçevesi düşünülerek atılması gerektiği açıkken hukukun defalarca iptal ettiği cami yapılması kararı kabul edilemez. Ayrıca dünyanın hiçbir yerinde, eğitime tahsis edilmiş alan, başka bir kuruma tahsis edilmez. Diyanet İşleri Başkanlığı bir eğitim kurumu değil. Bunlar, görgüsüz hükümetlerin elinde geliştirilmiş olan liyakatsiz kurumların varlığında olur. Daha 100 yıllık değerlerimizin farkında olmayan kurumlar, Ankara’ya yakışmıyor.” Beşevler’de Anıtkabir’e 300 metre mesafede olan “eğitim bölgesi”, “ibadet alanı” olarak oybirliği ile onaylanmıştı. Eski AKP’li başkanlar, Melih Gökçek ve Mustafa Tuna döneminde yapılan değişime mahkeme “dur” demişti.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, 35 bin metrekarelik alanın imar planının iptali için mahalleliler ve inisiyatifler tarafından ABB’ye yönelik itiraz dilekçeleri topladıklarını açıkladı. Candan, “Ankara dışından itiraz etmek isteyenler CİMER üzerinden itirazlarını Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni seçerek gönderebilir. 25 Ağustos saat 11.00’de imar planına itiraz için ABB önünde olacağız ve itiraz dilekçelerimizi vereceğiz” dedi.
İkizköylüler sanatçılara çağrıda bulunmuştu: Limak konserlerini iptal etti (soL)
Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı’nda binlerce ağacın katledilmesine direnen İkizköylülerin nöbeti sürüyor. Limak Holding'in kurduğu Limak Filarmoni Orkestrası ise yakın zamanda Muğla'nın Bodrum ilçesinde konser verecekti. Ancak Akbelen'de ağaç kıyımına karşı direnişi sürdüren İkizköylüler, Bodrum konseri öncesi Limak Filarmoni'nin Genel Sanat Yönetmeni opera sanatçısı Murat Karahan'a seslenerek, "Akbelen'de kızıl gerdan sustu. Akbelen'de alakarga sustu. Kuşlar sustu sen de sus" demişti. Gazeteci Cüneyt Özdemir, Murat Karahan'ın kendisine ulaştığını ve Limak Filarmoni'nin yıl sonuna kadar olan tüm konserlerinin Akbelen protestoları nedeniyle iptal edildiğini duyurdu.
En borçlu belediyeden türbe gezisine 1,3 milyon (Mustafa BİLDİRCİN -Birgün)
Gezip tozup faturayı belediyeye ödetiyorlar (İsmail Arı-Birgün)
Türkiye genelinde, belediyelerin, son bir ayda satışa çıkardığı gayrimenkullerin değeri 10 milyar liraya yaklaştı. Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin 9 Temmuz - 13 Ağustos tarihleri arasında 633 taşınmazı satışa çıkardıkları ortaya çıktı. T24'ten Sevda Kurtoğlu ve Aleyna Ünal'ın haberine göre; gayrimenkul satışında ilk sırayı 2 milyar liraya yaklaşan değerle 119 gayrimenkule satış ihalesi açan Ankara Büyükşehir Belediyesi aldı.
10'u büyükşehir, 83 belediye ilan verdi
Belediyeler, Resmi Gazete’ye verdikleri ilanlarla sahip oldukları gayrimenkulleri açık artırmaya çıkarmaya başladı. Resmi Gazete’de her gün yayımlanan “artırma, eksiltme ve ihale ilanları” bölümünden derlenen verilere göre; satışa çıkarılan taşınmazlar içinde en çok arsa ve konut yer aldı. 10’u büyükşehir belediyesi olmak üzere, toplam 83 belediye taşınmaz satışı hakkında özel ilan yayımladı. Belediyeler, ülke genelinde toplamda 260 arsa, 89 konut, 47 konut alanı, 34 parsel, 27 mesken, 25 ticaret alanı, 23 sanayi alanı, 19 zeytinlik ve tarlayı, 17 tarla, 16 dükkan, 12 bağımsız bölüm, 9 iş yeri, 6 mağaza, 5 pansiyon, 3 konut dışı kentsel çalışma alanı, 2 ticaret binası, 2 fırın, 2 küçük sanayi alanı, 2 asma katlı mağaza, 2 küçük sanayi tesisleri alanı, 2 merkezi iş alanı ve bir bina, sağlık ve sosyal tesis alanı, ticari depo, toplu iş yeri, kargir ev, bahçe, akaryakıt ve servis istasyonunu satışa koydu.
İlk sırada Ankara Büyükşehir Belediyesi var
Gayrimenkul satışında CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), ilk sırayı aldı. ABB, toplamda 1 milyar 872 milyon 61 bin 810 liralık değer tespiti yapılan 52 arsa, 16 konut, 7 konut alanı, 29 sanayi alanı, 9 mesken ve 6 dükkan ile mağaza için ihaleye çıktı. Verilere göre, ikinci sırayı büyükşehir belediyesi statüsü konumunda olmamakla birlikte toplamda 616 milyon liralık gayrimenkul satışı için ilana çıkan MHP’li Kütahya Belediyesi aldı. Kütahya Belediyesi’nin ilanlarına göre, hepsinden birer tane olmak üzere arsa, ticaret alanı, toplu işyeri, küçük sanayi tesisleri alanı, konut ve ticaret alanı satış listesine konuldu. CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi ise, toplam değeri 486 milyon 785 bin lira olarak belirlenen 8 arsa ve 2 ham toprak arazi ile üçüncü sırada yer alırken; dördüncü sırada yer alan AKP’li Aksaray Belediyesi, yaklaşık 464 milyon lira değerindeki bir iş yeri, 4 mağaza ve 9 arsa için ihaleye çıktı. Listenin beşinci sırasında ise, yine AKP’li Konya Büyükşehir Belediyesi yer aldı. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, 475 milyon 190 bin lira değerinde sadece bir arsa için ihaleye çıkması dikkati çekti.
‘Açım’ diyen yurttaşa kelepçe! (İsmail Arı-Birgün)
Saray'ın ihale tutarı bir yılda 24 kat arttı (BİRGÜN)
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Twitter (X) hesabından açıklama yaparak Kamu İhale Kurumu'nun yayınladığı istatistikleri değerlendirdi. Başarır, Saray'ın bu yılın ilk 6 ayında yaptığı ihale tutarının geçen yılın ilk 6 ayına göre 24 kat arttığını vurgularken "Neden bu ihalelere herkes giremiyor?” diye sordu. Başarır, Saray'ın 2022 yılında 45 milyon TL’lik ihale yaptığını ancak 2023 yılında şu ana kadar 1 milyar 80 milyon TL’lik ihale yaptığını ifade etti.
"İLK 6 AYDA İHALELERİN MALİYETİ 892 MİLYAR TL"
İhale tutarlarındaki artışa dikkat çeken CHP’li Başarır, şunları söyledi:
“2023’ün ilk 6 ayında 39 bin 811 ihale yapılmış. Bu ihalelerin devlete maliyeti 892 milyar TL olmuş. Peki geçen sene 2022’nin ilk 6 ayında ne kadar yapılmış? 230 milyar TL’lik ihale yapılmış yani arada 4 kat fark var. Şimdi ihaleler nasıl yapılmış ona bakalım. Yine ihalelerin %50’si bitmeyen bir hastalık olan ve istisnai yöntem olan 21/b ile yapılmış. Neden açık ihale değil? Neden bu ihalelere herkes giremiyor?
'ÖĞRENCİ YURT BULAMIYORKEN BU ARTIŞ NEDEN?'
Saray 2022 yılında toplam 241 ihale yapmıştı ve 45 milyon TL ödemişti ama 2023 yılında beyefendi ve arkadaşları 306 ihale yapmış ve toplam 1 milyar 80 milyon TL ödemiş. Yani sarayın ballı ihaleleri için 20 katından fazla bir ödeme var geçen seneye göre. Bu açıklanmalıdır. Eğer ki enflasyon diyorsan sarayına yapmış olduğun gider artışı oranında emekliye, işçiye, memura da zam yapacaksın. Eğer ek giderler diyorsan ülke bu haldeyken öğrenciler yurt bulamıyorken, emekli, memur ve işçi ev kirası ödeyemeyip sokaktayken sen neden bu kadar artış yaptın açıklayacaksın. Gerçekten ülkenin geldiği nokta çok vahim. Ülke bu insanlar tarafından yönetiliyor. Bizim paramız sarayın ya da adrese teslim ihalelerin bir anlamda kurbanı oluyor.”
İmamoğlu'ndan metro açılışına gelmeyen AKP'li Başkan'a tepki: Hesabını millete verirler (Birgün)
Erdoğan ekonomik kriz için 'siyasi oyun' dedi, 'milli birlik' istedi (Birgün)
Ciğerlerimiz yanıyor... Çanakkale'deki yangının boyutu gün ağarınca ortaya çıktı!(Cumhuriyet)
Çanakkale’de orman yangınında hasarın boyutu gün ağarınca ortaya çıktı. Yanan alanlar havadan görüntülendi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/cigerlerimiz-yaniyor-canakkaledeki-yanginin-boyutu-gun-agarinca-ortaya-cikti-2111526)
22 demokratik kitle örgütü tek çatı altında toplandı: ÇEDES’e hayır (Figen Atalay-Cumhuriyet)
Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu çatısı altında bir araya gelen kurumların ilk eylemi 25 Ağustos’ta Eskişehir’de “ÇEDES’e hayır” adı altında yapılacak.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/22-demokratik-kitle-orgutu-tek-cati-altinda-toplandi-cedese-hayir-2111500)
Prof. Dr. Adem Sözüer mütalaa hazırladı: Barış Pehlivan'ın özgürlüğünün önünde engel yok (Evrensel)
Prof. Dr. Adem Sözüer, Barış Pehlivan’ın hapsedilmesi üzerine hukuki mütalaa yazdı. Sözüer, yeni çıkan infaz yasasından Pehlivan’ın yararlanmasının önünde bir engel bulunmadığını söyledi.(https://www.evrensel.net/haber/497541)
Cep telefonu uygulamalarında Kur Korumalı Mevduat (KKM) başvurularını kapatan birçok banka, konuyu sormak için kendilerini arayan müşterilerini bankaya davet ederek, paralarını TL mevduat hesabına yatırmaya ikna etmeye çalışıyor. Merkez Bankası'nın Kur Korumalı Mevduatı dizginlemek için hafta sonu aldığı kararların ardından daha geçen hafta sonuna kadar müşterilerini KKM hesabı açmaya ikna etmeye çalışan bankalar, 2 gündür tam tersi yönde adım atmaya başladı. 10haber'de yer alan habere göre, müşteri temsilcileri, 2 günde yıllık yüzde 25'ten 30'a çıkan mevduat faizini övüyorlar. Son gelişmeler üzerine birçok bankanın müşteri temsilcilerini teknik detaylar hakkında bilgilendirmek için sık sık e-posta göndermenin yanı sıra ardı ardına toplantı düzenlediği de iddialar arasında.
Getir 2 bin 500 kişiyi işten çıkartacak (soL)
Hızlı teslimat şirketi Getir, bugün yaptığı açıklamayla küçülme kararı aldığını ve 2 bin 500 çalışanını işten çıkartacağını duyurdu. Getir tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "global organizasyonlarını yeniden yapılandırma kararı aldıkları" belirtildi. Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi: "Getir ekosisteminde, kuryeler, depo görevlileri ve ofis çalışanları dahil olmak üzere 5 ülkede yaklaşık 23 bin çalışan bulunuyor. Ancak, üzülerek aldığımız kararla, ekibimizi küçülterek operasyonlarımızı sürdürdüğümüz pazarlarda yaklaşık 2 bin 500 çalışanımızla yollarımızı ayırıyoruz." Şirket bu yılın başında Fransa, İtalya, Portekiz ve İspanya pazarlarından çekilme kararı almıştı.
HDP'de ittifak tartışması: 'Keşke AKP ile ortak zeminde buluşulabilse' (soL)
Kongre sürecinin devam ettiği HDP'de ittifak tartışmalarını ele alan Yeni Yaşam yazarı, 'şartlara' uyum sağlaması halinde 'iktidar partisine de açık olabilmeli' değerlendirmesinde bulundu.
Parlamento seçimlerinden oy oranı ve milletvekili sayısında kayıplar vererek çıkan HDP ile Yeşil Sol Parti, ''sahici bir özeleştiri'' sürecinin kapısını açtıklarını duyurmuştu. Eylül ayında gerçekleştirilmesi planlanan olağanüstü kongre öncesinde yaklaşan yerel seçimlere ilişkin farklı değerlendirmeler dile getirilmeye başlandı. HDP ve Yeşil Sol Parti'nin kendi siyasetini görünür kılmasında ortaklaşan görüşlerin ayrıştığı noktaysa ittifaklara ve işbirliklerine yönelik tutum oldu. Medyada dile getirilen eleştirilerin bir kısmı muhalefet odaklarıyla ''eşit'' ilişki kurulmasını önerirken, bazı kalemler AKP ile ortak zeminde buluşmayı önerdi.
'AKP'yle ortak zeminde buluşulsa, sol ile en geniş ittifak kurulsa'
Yeni Yaşam'da Herdem Fırat imzasıyla yayınlanan yazıda ''Yerel seçimde ne yapmalı'' sorusuna verilen ilk yanıt ''(HDP) yapacağı tüm ittifakları şartlarını ortaya koyarak yapar. Bu şartlara iktidar partisi uyuyorsa ona da açık olabilmeli'' oldu. Önümüzdeki seçimlerde dağınık hareket edilmemesi ve toplum mühendisliği yöntemlerinin bırakılması gerektiğini kaydeden yazar, HDP'nin Millet İttifakı ve AKP'yle masaya oturmamasını savunanlara şu sözlerle seslendi: ''Bu tartışmaların -ülkenin devasa sorunları düşünüldüğünde- siyaseten ne kadar sığ oldukları görülüyor. Keşke yeni bir çözüm süreci başlasa, keşke ülkenin sorunlarının çözümünde HDP ve AKP ortak bir zeminde buluşabilse, keşke HDP’nin sol ile ittifakı en geniş çerçevede gerçekleşebilse.'' Sorunların çözümü için partiler arasında diyalog kanalının açık tutulmasının tavsiye edildiği yazıda, ''Ancak ilke ve mücadelede kendilerine güvenmeyenler görüşmeden uzak durur, karşıtlık siyaseti yaparlar'' denildi.
'İlkeler ortaya konulacak'
''Yeni bir ittifak'' ihtimali olarak yorumlanan yazının ardından HDP'li isimlerle konuşan T24 yazarı Murat Sabuncu, kaynaklarının "Şimdiden ittifak konuşmak için erken. Ancak şurası kesin bir ittifak olacaksa da şeffaf ve ilkelerin ortaya konduğu/yazılı bir ittifak olacak'' dediğini aktardı. Sabuncu, fikrini almak için aradığı partiye yakın isimlerin tamamının yazıyı okumuş olduğuna da dikkat çekti.
AKP'nin planı ne olacak?
Son yerel seçimlerin ardından kazandığı 50'ye yakın belediyeye kayyum atanan HDP'de, benzer bir hamle karşısında atılacak adımlar tartışılırken, iktidarın da yeni bir plan hazırlığı içerisinde olduğu kulislere yansıyan bilgiler arasında. İktidarın pazarlık gücünü artırmak istediğini belirten Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, AKP'nin HDP’de karşılığı olan aracılarla görüştüğünü ve CHP ile ittifak yapılmaması durumunda seçilecek belediyelere kayyum atanmayacağı sözü verildiğini öne sürdü.
(derleyen: mstfkrc)