Meclis'te eller bir kez daha NATO'nun genişlemesi için kalktı. Meclis kapısından seslenen TKP "Bu ülkenin bağımsızlığı ve halkı satılık değil" dedi.
Rusya-Ukrayna savaşının ardından NATO'ya katılma talebinde bulunan İsveç'in, askeri ittifakta yer alabilmesi için gerekli onay Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde verildi.
Bir yılı aşan müzakerelerin ardından Meclis'e getirilen protokol, genel kurulda oylamaya sunuldu. AKP, CHP, MHP, DEVA ve Gelecek Partisi "evet" oyu verdi. DEM Parti, İYİP, Saadet Partisi, HÜDA PAR, Yeniden Refah Partisi, DSP, Demokrat Parti ve TİP'ten oylamaya katılan vekiller "hayır" dedi. DEM Parti'nin Genel Kurulda yer alan vekillerinden önemli bir bölümü oylamaya katılmamayı tercih etti.
Oylamaya katılan 346 milletvekilinden 287'si kabul, 55'i ret oyu verdi. 4 milletvekili de çekimser kaldı.
Böylece İsveç'in NATO üyeliğini onaylayan protokol oy çokluğuyla kabul edildi.
AKP: Somut adımlar atıldı
"Çözüm odaklı bir dış politika" yürüttüklerini belirten AKP'li Fuat Oktay, İsveç'in Türkiye'ye verdiği taahhütleri yerine getirdiğini ve somut adımlar attığını savundu.
İsveç'in NATO üyeliği sonrasında da "yakın takipte" olacağını kaydeden Oktay, "Ak Parti olarak söz konusu taahhütname teklifi çerçevesinde olumlu oy kullanacağımızı belirtiyorum" dedi.
MHP: İsveç beklentilere karşılık verdi
İsveç'in, Türkiye'nin "endişe ve beklentilerine karşılık verdiğini" kaydeden MHP'li Kamil Aydın, komisyondaki tutumlarını sürdüreceklerini belirterek, "İlgili protokolün onaylanmasına katkı sağlayacağız" dedi.
CHP: NATO'nun genişlemesinden yanayız
CHP adına konuşan Oğuz Kaan Salıcı, oylananın yalnızca İsveç'in üyeliği değil, NATO'nun genişleme stratejisi olduğunun altını çizdi; "NATO'nun caydırıcılığının" artmasını savundu. NATO'nun genişlemesinden yana olduklarını vurgulayan Salıcı, "CHP olarak İsveç'in NATO'ya katılımına evet diyeceğiz" dedi.
İsveç'i "müttefik" olarak tanımlayan Salıcı, buna gerekçe olarak İsveç'in Filistin'i ilk tanıyan ülkeler arasında yer almasını ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine yeşil ışık yakmasını gösterdi.
CHP'li Utku Çakırözer de "yerli savunma sanayinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini" belirterek İsveç'in teknolojilerin tedarikinde Türkiye'ye yönelik kısıtlamaları kaldırmasını "kazanım" olarak niteledi.
İYİP: NATO'ya evet, İsveç'e hayır
Erdoğan'ın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliklerine yönelik tutarsız açıklamalarını hatırlatan İYİP'li Koray Aydın, "Bunca sözden sonra hiçbir şey olmamış gibi davranılmasını kabul etmeyiz. İyi Parti çelişkili dış politikaya onay vermeyecektir" dedi.
"İyi Parti, ilkesel olarak NATO'nun genişlemesine karşı değildir" şerhini düşen Aydın, İsveç'in "karşılık güven esasında sınıfta kaldığını" belirterek ''hayır'' oyu kullanacaklarını duyurdu.
İsveç'in NATO üyeliğine ''evet'' demek için şerhlerini sıralayan İYİP'li Kürşad Yılmaz ise "Türkiye'nin F-16 talebine acilen onay verilmeli" dedi.
DEM Parti: İsveç'le diplomasi Kürtler olmadan yürütüldü
İsveç'le yürütülen NATO görüşmelerinde sürecin bir parçasının da Kürtler olduğunu vurgulayan DEM Parti'li Gülistan Kılıç Koçyiğit, müzakereleri "Kürtsüz 21. yüzyıl diplomasisi" olarak adlandırdı. İsveç'ten iadesi istenen isimler arasında Kürt asıllı İsveç milletvekili Aminah Kakabaveh'in de bulunduğunu hatırlatan Koçyiğit, "Ancak Kürdü düşman belleyen bir siyaset bu mertebeye erişebilir" dedi.
NATO'nun genişlemesinin dünya barışına katkı sunmayacağını vurgulayan Koçyiğit, "Putin saldırganlığının" neden olacağı NATO üyeliğinin, İsveç'te savunma harcamalarını ikiye katlayacağını kaydetti.
Yakın zamana kadar İsveç'te yaşadığını belirten DEM Parti'li Cengiz Çandar ise uluslararası alanda kaybedilen itibarın Filistin'de olumsuz sonuçlara neden olduğunu kaydederek, "Türkiye güçlü olsaydı İsrail şu soykırıma tevessül edebilir miydi" diye sordu. İsrail ile ticaretin hız kesmediğine dikkat çeken Çandar, ''Kim Türkiye'nin arabuluculuğunu, garantörlüğünü ister'' sorusunu yöneltti.
Gelecek Partisi: Yeni dostlar edinmeli
Gelecek Partisi adına İsa Mesih Şahin söz aldı. "Yeni bir dış politika stratejisine" ihtiyaç olduğunu söyleyen Şahin, ''çoklu güçler dengesine uyum'' gösterilmesini savundu. "Geleneksel ittifakları güncellerken yeni dostlar edinilmeli" diyen Gelecek Partisi Milletvekili, "İsveç'in NATO üyeliğine karşı çıkmadığımızı beyan ediyorum" sözleriyle ''evet'' oyu kullanacaklarını açıkladı.
Saadet: F-16'lar İsveç'e bağlandı
Saadet Partisi protokole ''hayır'' diyeceklerini oylama öncesi ilan etmişti.
Saadet Partisi adına söz alan Mustafa Kaya, Türkiye'nin dış politikayı ''pazarlık'' aracı haline dönüştürmesini eleştirerek, ''F-16'ların İsveç'e bağlanmasını sağlayan iktidar, gerçekleri değil algıları öne çıkarmıştır'' dedi.
1 Mart 2003'teki gibi Meclis'ten ''hayır" oyunun çıkması için milletvekillerine çağrıda bulunan Kaya, "NATO ve Rusya arasında çıkacak bir savaş herkesten önce Türkiye için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Onun için Türkiye, Batı'nın bu kuşatmasına hem kendi çıkarları hem de küresel barış için 'hayır' demelidir" diye konuştu.
TKP Meclis önünden seslendi: 'Bu ülkenin bağımsızlığı ve halkı satılık değil'
Oylama öncesi Türkiye Komünist Partisi, TBMM önündeydi.
“Terör örgütü NATO’ya geçit vermeyeceğiz” sloganıyla düzenlenen eylemde konuşan TKP MK Üyesi ve Ankara İl Başkanı Ali Ufuk Arikan, "NATO'yu defedecek, emekçilerin memleketini tekrardan ayağa kaldıracağız” dedi.
Meclis’ten çıkan olumlu karara karşı NATO’nun Türkiye’deki varlığına karşı mücadele edeceklerini vurgulayan Arikan, “Bu ülkenin bağımsızlığı ve halkı satılık değil” dedi.
Türkiye Komünist Partisi, kararın ardından yayımladığı açıklamadaysa NATO'nun genişlemesine verilen onayı "utanç" olarak niteledi.
Açıklamada AKP ve MHP'nin fikir değişikliğinin ardında emperyalizmle yürütülen çeşitli pazarlıkların yer aldığına işaret edildi.
'İktidar dizginleri emperyalistlere teslim etti'
Müzakere süreci boyunca “yerli ve milli” yalanıyla milyonların uyutulmaya çalışıldığını kaydeden metinde iktidarın "ülkenin dizginlerini bir kez daha emperyalistlere teslim ettiği" vurgulandı.
Finlandiya ve İsveç’in üyeliğinin savaş ortamı ve siyasi gerilimleri artıracağı ve süreklileştireceği belirtildi. Bu durumun Türkiye için de güvenlik tehdidi oluşturacağının altı çizildi.
"Acil olarak yapılması gereken, NATO’dan kurtulmaktır" denilen açıklamada, TKP'nin bu konudaki iddiasının arkasında durmaya devam edeceği belirtilerek, "Bu utanç verici karara imza atan TBMM’nin önünde haykırdığımız gibi söz veriyoruz, NATO’yu ülkemizden defedeceğiz" ifadeleri kullanıldı.
İsveç'in üyeliğini imzalamayan tek ülke kaldı
Türkiye’nin ardından Macaristan’ın da İsveç’in üyeliğine onay vermesi gerekiyor.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, İsveç'in NATO üyeliğini görüşmek üzere İsveçli mevkidaşı Ulf Kristersson'a davet mektubu gönderdiğini söyledi.
Öte yandan Orban hükümeti, İsveç’e onay verme konusunda sona kalmayacaklarını da söylemişti.
Fakat Macaristan Parlamentosu şu anda kış arasında. Meclisin Şubat ortası toplanması bekleniyor.
Diğer NATO üyelerine kıyasla Rusya ile daha iyi ilişkilere sahip Macaristan, Finlandiya’nın üyeliğine de Erdoğan’ın “Finlandiya NATO’ya üye olabilir” açıklamasından 10 gün sonra onay vermişti.
Finlandiya'nın üyeliğine 'hayır' diyen çıkmamıştı
Rusya-Ukrayna savaşının ardından İsveç ve Finlandiya NATO üyeliğine başvurmuş, Türkiye iki ülkenin PKK ve FETÖ’yü desteklediği gerekçesiyle başvuruları onaylamamıştı.
Yürütülen müzakerelerin ardından Erdoğan, Rusya ile sınırı olan Finlandiya’ya onay vermişti.
Mart 2023’te Finlandiya’nın katılımı için yapılan oylamada hiçbir siyasi parti grubu "hayır" oyu kullanmamıştı. AKP, CHP, İYİP ve MHP üyeliğe onay verirken HDP, TİP, BBP, DEVA, DP ve ZP oylamaya katılmamıştı.
Erdoğan, İsveç hükümetinin PKK’yle mücadelede yeterli adımı atmadığını belirterek bu ülkenin üyelik protokolünü TBMM’ye göndermemişti.
2023’te İsveç’in üyeliği karşılığında ABD’nin Türkiye’ye savaş uçağı satması ve Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin açılması gibi konuları gündeme getiren Erdoğan, yazın düzenlenen NATO Zirvesinde İsveç’in üyeliğine onay verdiğini açıklamış fakat bunun TBMM’de oylama süreci ağırdan alınmıştı.
(soL)