4 Aralık 2021 Cumartesi

KISA KISA GÜNDEM (4 ARALIK 2021)


 1-AKP’li belediyenin 7 aracı kayıp (MÜSLÜM EVCİ-SÖZCÜ)


Sayıştay, AKP’li Niğde Belediyesi adına tescil edilmiş araçların listesi ile idarenin taşıtlarına ilişkin envanter kayıtlarının karşılaştırılması sonucunda; 7 adet taşıtın belediye adına tescilli olmasına rağmen idarenin kayıtlarında bulunmadığını tespit etti.

                             ***






2-Resmi Gazete'de yayımlandı: 'Made In Turkey' ibaresi kaldırıldı.(SOL)

Resmi Gazete'de yayımlanan genelge ile Türkiye'nin ihraç ettiği ürünlerde "Made In Turkey" yerine "Made In Türkiye" ibaresi kullanılacağı duyuruldu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı genelgede, devletler ve uluslararası kuruluşlarla olan her türlü faaliyet ve yazışmada da "Turkey", "Turkei", "Turquie" ibareleri yerine "Türkiye" ibaresi kullanılacağı ifade edildi.

                                                                        ***

3-Kargo ücretlerine zam geliyor, tarih verildi: Yüzde 40 artış (SOL)

Doğalgaz, akaryakıt ve gıda zamlarının ardından sıra kargoya geldi.

GKN Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akyürek, Türkiye’de 7-8 kargo şirketinin faaliyet gösterdiğini ve bu şirketlerin 15 Aralık itibariyle kargo ücretlerine yüzde 40 zam yapacağını söyledi.

Ekonomist'ten Özlem Yılmaz'ın haberine göre Akyürek, “Aralık 15’ten sonra kargo şirketlerinde yüzde 40 zam söz konusu olacak. Kargo ücretlerindeki artış tüketici tercihlerini değiştirecek. Pandemide yükelişe geçen e- ticaret, kargo ücretleri nedeniyle cazibesini kaybedecek. Tüketicilerin fiziki mağazalara kayışı olacak” ifadelerini kullandı.

                                                                  ***

4-Hekimlerden İzmir'de miting (Sibel Bahçetepe-Cumhuriyet)

“Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği”ne karşı sağlık emekçilerinin tepkileri sürüyor. Sağlıkçılar, Ankara ve İstanbul’un ardından bugün saat 13.30’da İzmir Gündoğdu Meydanı’nda miting düzenleyecek. Aile hekimleri, 1 Temmuz 2021’de yürürlüğe giren yönetmeliğe karşı hukuk mücadelesi başlatmış iş bırakma eylemleri ve mitingler yapmıştı.

                                                                          ***
5-Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın mezunu olduğu Boğaziçi Üniversitesi’ne girişi yasaklandı.(BİRGÜN)

Prof. Dr. Alp Erinç Yeldan, mezunu olduğu Boğaziçi Üniversitesi’ne girişinin Genel Sekreterlik emriyle yasaklandığını açıkladı. Yaşanan duruma itiraz edeceğini kaydeden Yeldan, "Bu keyfi ve hukuk dışı uygulamayı kabul etmiyorum",
“Bu keyfi ve hukuk dışı uygulamanın tam da Boğaziçi Üniversitesinin Rektörülüğüne yakışır olduğunu söyleyebilirim. Ülkem adına utanıyorum” ifadelerini kullandı.

                                                                       ***
6-Rüşvet soruşturması: Başsavcılık, Sağlık Bakanlığı'ndan belge istedi.(BİRGÜN)


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Alexion isimli ABD’li ilaç firmasının Türkiye’de sağlık bürokratlarına rüşvet verdiği iddiasıyla ilgili başlattığı soruşturmada, Sağlık Bakanlığı'nın da aralarında bulunduğu kurumlardan belge istedi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun hazırladığı raporu Ankara Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderen Başsavcılık, iddialar ve kişiler hakkında ayrıntılı araştırma yapılması, mal varlığı bilgilerinin de araştırılması istendi.

                            ***

7-Milli Eğitim Şurası: Komisyonda reddedilen okul öncesi dini eğitim Genel Kurul'da kabul edildi.(Evrensel)

20. Milli Eğitim Şûrası’nda 4-6 yaş grubu çocukların eğitimine din eğitimi eklenmesi kabul edildi. 
5 yaş okullaşma oranının yüzde 100’e ulaşması için okul öncesi eğitimin zorunlu ve ücretsiz olması önerisi ise kabul edilmedi. 

Diyanet İşleri Başkanlığının 4-6 yaş grubu Kuran kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılmasına ilişkin hazırlığı, Eğitim-Bir-Sen’in okul öncesi eğitime din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin eklenmesi önerileriyle tepkilere neden olan şûrayı protesto eden Eğitim Sen ve Eğitim-İş şûraya katılmadı.
                                                                       ***
8- 162. Yılımız Kutlu Olsun - Serdar Şahinkaya

Bizim yüreğimiz, 1897’de Mülkiye’ye gönderilen Abdülhamit’in şekerlerini yerlerde ezerek kabardı.

Sonra, Resneli Niyazi’nin gezdiği dağlarda hürriyete sevdalandı.

Sonra, dedi ki; Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet…

Sonra o hürriyetin rüzgârı ile Bandırma’nın güvertesinde bir çift mavi göz ve bir çatal yürek ile buluştu.

Sonra şahin olup Anadolu’ya uçtu: Havza, Amasya, Erzurum, Sivas hattından.

Sonra bir kış ayazında bozkırın Ankara’sında Seymenlerle kucaklaştı sevdamız.

Artık ustalaştı kanatları.

Sonra 1920’nin baharında o balkonda kurucu iradeye dönüştü .

Sonra da Haymana, Afyon tarikiyle İzmir’in derin lacivertinde fırtına kanatlı martılarla kucaklaştı.

Bizim sevdamız, kurtuluşla coştu, kuruluşla derinleşti ve 1923 Cumhuriyeti ile taçlandı…

Hâlâ, yakıtı 1789'un aydınlaması ve 1917'nin emek kardeşliği olan Bandırma'nın güvertesinde yüzümüzü yalayan rüzgâr, kırlaşmış saçlarımızı okşamakta…

Ve hâlâ, 23 Nisan 1920’de balkondaki kurucu irade, bizlerin yüreğinde, aklında…

Ve bugün yine haykırmaktayız ve haykıracağız:
KAHROLSUN İSTİBDAT, YAŞASIN HÜRRİYET…

Serdar Şahinkaya /19 Mayıs 2020. 22.00


3 Aralık 2021 Cuma

KISA, KISA GÜNDEM (3 ARALIK 2021)



 (1)-BU KIŞ ÇOK ZOR GEÇECEK /Doğalgazda sanayi abonelerine yüzde 20 zam geldi (YENİÇAĞ)

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) internet sitesinde aralık ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. Açıklamaya göre, büyük sanayi ve ticari kuruluş abone grupları ile elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz tarifesine yüzde 20 oranında zam geldi. Açıklamaya göre, konutlarda kullanılan doğalgaza zam yapılmadı ancak büyük sanayi ve ticari kuruluşlara sağlanan doğalgaza yüzde 20 zam geldi. Elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz tarifesi de yüzde 20 oranında arttı.

                                   ***



(2)-Cumhuriyet’te Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya görevden alındı.
(YENİÇAĞ)


Cumhuriyet Gazetesi'nin Türkiye Gazeteciler Sendikası ile yaptığı toplu sözleşmenin ardından işten çıkarılan 8 sendika üyesi gazeteciye destek veren Aykut Küçükkaya, genel yayın yönetmenliği görevinden alındı.

                                      ***










(3)-Orhan Uğuroğlu yeni Maliye Bakanının şirketlerini açıkladı.(Yeniçağ)

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirilen Nureddin Nebati'nin ticaretle uğraştığını ve yüzlerce mağazasının olduğu ortaya çıktı. 

"NUREDDİN NEBATİ DE TÜCCAR ÇIKTI" 

Gazeteci Orhan Uğuroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yeni bakana ilişkin "Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de TÜCCAR çıktı" ifadesini kullandı."Nebati ailesi 110 mağaza açtı" diyen Uğuroğlu, "Bu mağazaların 97’si yurt içinde, 13’ü ise yurt dışında faaliyet gösteriyor. BG Baby, Tyess, Nebbati, BG Store gibi işletmelerin de sahibidir Nebati ailesi" diye yazdı. Uğuroğlu son olarak, "Hayırlı işler Tüccar Bakan" dedi.

                                                                      ***
4)-Dün indirim yapılan benzine bugün zam geldi.(Sözcü)

Dün 58 kuruş indirim yapılan benzine bugün 44 kuruş zam geldi. Yarından itibaren pompaya yansıyacak olan bu zamlarla İstanbul'da benzinin litresi 9,55 TL'ye, Ankara'da 9,60 TL'ye ve İzmir'de 9,62 TL'ye çıkacak.

                            ***







(5)-Avrupa Birliği'nden Ukrayna'ya 31 milyon avro güvenlik yardımı(SOL)

AB onayladı, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba, 'güvenlik yardımı olarak' Silahlı Kuvvetler'e 31 milyon avro kaynak aktarma kararı aldığını söyledi.Sputnik’te yer alan habere göre, Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, AB’den alınacak alınacak kaynağın ilaç, mühendislik, mayın temizleme, lojistik ve siber güvenlik ihtiyaçları için kullanılacağını iddia etti.

Öte yandan Kuleba, Stockholm'deki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'le bir araya gelmiş ve görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada “Rusya'yı caydırma ve Moskova'nın Ukrayna'ya karşı yeni bir saldırganlık başlatmaya karar vermesi halinde Rus ekonomisini vurabilecek belirli ekonomik kısıtlamalar üzerindeki çalışmaları hızlandırma ihtiyacını görüştük” demişti.                          ***

(6)-Bakan Koca: Evlilik öncesinde SMA taramasını zorunlu hale getiriyoruz.(Cumhuriyet)   

SMA Bilim Kurulu toplantısı ardından açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca evlilik öncesi SMA taramasının zorunlu hale getirileceğini bildirdi. Ayrıca yeni doğan bebekler için, hastalıklar açısından yapılan genetik taramalara SMA hastalığı dâhil edilmiş durumdadır. Böylece, tedavinin etkili olduğu erken dönemde yakalama şansı ortaya çıkacaktır. Çalışma, ay sonuna dek uygulamaya konuyor.

                                       ***

(7)-Bakanlık, İzmir'de 12 araziyi 90 milyon 106 bin lira bedelle satışa çıkardı! (BİRGÜN)

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir'de 12 kamu arazisini toplam 90 milyon 106 bin TL fiyatla satışa çıkardı. 
Bakanlık tarafından Çeşme'de satışa çıkarılan araziler arasında 5 konut alanı, 2 turizm tesisi alanı ve 1 makilik alan yer alıyor. Gaziemir'de 3 konut alanı ve Bayındır'da ise 1 sanayi alanı satış listesinde. Satış fiyatları 1 milyon 614 bin TL ile 21 milyon 717 bin TL arasında değişen 12 araziden toplam 90 milyon 106 bin 889 TL gelir elde edilecek.Vadeli, KDV'den muaf ve açık artırma ile satılacak arazilerin satış toplantısı, 14 Aralık Salı günü saat 10:30'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Konferans Salonu ile TOKİ İstanbul Hizmet Binası Konferans Salonu'nda yapılacak. Araziler için yüzde 25'i peşin ve 24 ay vade ile ipotekli tapu verilecek.                                     ***

(8)-Hasta onaysız dini rehberlik (MUSTAFA BİLDİRCİN-BİRGÜN)


Diyanet’in manevi rehberlik uygulaması kapsamında Covid-19 hastalarını aradığı öğrenildi. Hasta bilgilerinin izinsiz şekilde paylaşıldığı öne sürüldü.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2015 yılında Sağlık Bakanlığı ile imzaladığı protokol kapsamında başlatılan Manevi Rehberlik Projesi’nin kapsadığı alan giderek genişledi. 2015 yılında pilot olarak seçilen altı kentteki hastanelerde uygulanmaya başlanılan proje, 2021 yılı itibarıyla Türkiye’nin geneline yayıldı. Çok sayıda hastanede Manevi Rehberlik Birimi oluşturulurken Diyanet, hastaların manevi destekle daha çabuk iyileştiğini iddia ederek projesinin arkasında durdu.




Hindistan’da çiftçi direnmesinin zaferi - Korkut Boratav / SOL

 Hindu faşizminin yenilgisinde örgütlü sınıf mücadelesi ön planda belirleyici oldu. 

Neredeyse iki hafta boyunca Saray’ın Türkiye’yi sürüklediği ekonomik şoku yaşıyoruz, izliyoruz, tartışıyoruz. Yaygın kötümserliğe karşı en azından dış dünyadan gelecek “iyi haberlere” hasret kaldık. 

“Müjde” Hindistan’dan geldi. Hindistan köylü ve çiftçileri, bir yıllık çetin bir direnme sonunda   Hindu faşizmini, bir boyutuyla da emperyalizmi yenilgiye uğrattı. Prabhat Patnaik tarafından da “köylülüğün emperyalizme karşı zaferi” olarak yorumlandı (IDEAS, 29 Kasım).

Bizler için de bir teselli, belki örnek olabilir. 

Çiftçi mücadelesinin aşamaları 

Hindistan’da “köylülük” (yani çiftçiler, köylüler) tarafından yürütülen, 12 aylık bir sınıf kavgasından söz ediyorum.  Bu mücadelenin başlayışını ve ilk aylarını Sol Haber’de iki yazıda (18 Aralık 2020 ve 5 Mart 2021 tarihli) aktarmış, tartışmıştım. Bu bilgileri güncelleştirelim.

“Köylü” veya “çiftçi” kavramlarını geçişli olarak kullanıyorum. Piyasa için üretim yapan; on dönüm civarındaki kendi toprağını aile emeği ile işleyen 110 milyonluk bir köylü nüfus söz konusudur. Bunlara, 40 milyon civarında orta/zengin çiftçi de eklenebilir. 

Köylülük, Hint toplumunun tüm sınıflarına damgasını vurmuştur.  Her yıl en az 500.000 emekçi tarımdan kopmakta; ama köyleriyle bağlarını korumaktadır. 120 milyon göçmen işçi vardır; büyük çoğunluğu hâlâ köylüdür.

Hindu faşisti Narendra Modi hükümeti, Ekim 2020’de üç yasadan oluşan bir tarımsal reform taslağını parlamentodan geçirdi. 26 Kasım’da “kıyamet koptu”. 40 çiftçi birliğinden oluşan Samyukta Kisan Morcha (SKM), yasaların iptali talebiyle ülke çapında direnme kararı aldı. Direnme, onbinlerce çiftçinin  başkent Yeni Delhi’yi kuşatması ile somutlaştı. 

Yasaların hedeflediği “tarımsal reform”, Türkiye’de 20 küsur yıl önce hayata geçirilen Dünya Bankası kaynaklı bir başka “reform”un benzeridir: Hükümetin belirlediği taban fiyatları üzerinden ürünlerin alımını güvenceye alan tarım satış birlikleri etkisizleşecektir. Tarımsal piyasalara ticaret sermayesinin sınırsız girişi sağlanacak; uluslararası şirketleri devreye sokan sözleşmeli tarım serbestleşecektir. 

Ana hedef Hindistan tarımını uluslararası işbölümüne yönlendirmektir: Hint çiftçisi ticarî-tropikal ürünlerin ağırlığını artıracak;  “ucuz” tahıl ürünleri, devlet destekleri sayesinde üretim fazlası veren ABD’den, AB’den ithal edilebilecektir.

Anayasa Mahkemesi, yasaların uygulanmasını 18 ay boyunca durdurdu. Modi çiftçi temsilcileri ile bir süre görüştü; sonunda uzlaşmayı reddetti.

Direnme, ekim, hasat mevsimlerini de kapsadı; kesintisiz on iki ay sürdü. Delhi kuşatmasına katılımda fiili bir “rotasyon” uygulandığını; direnişin çeşitli eyaletlerden desteklendiğini; oralara da yayıldığını öğrendik

Hindistan faşizminin halk muhalefetine karşı kullandığı yöntemler, bizlere de aşina gelecektir:  İktidar partisi BJP’nin trolleri, “havuz medyası”,  “ulusal bayrağa hakaret, anarşi, bölücülük, Mao’cu teröristler…” suçlamaları içeren kampanyalara geçecek; direniş kamplarına BJP destekçisi milisler saldıracaktır. 

Hastalık, trafik kazası gibi nedenlerle 700 civarında direnişçinin öldüğü tahmin ediliyor; çatışmalar sonunda hayatlarını kaybedenler de oldu 

Direnme yıldönümünden bir hafta önce, 19 Kasım 2021’de Başbakan Modi yenilgiyi kabul etti. Tarımsal reform yasalarının uygulanmasını duyurdu. 

Çiftçi örgütlerinden BKU lideri Tikait, “direnmeye son vermek için yasaların parlamento tarafından da iptal edilmesini, ayrıca taban fiyat düzenlemelerini de bekleyeceğiz” dedi. Ama, direnme kamplarında zaferlerini kutlayan çiftçilerin kısa zamanda köylerine dönmesi beklenir. (The Wire, 19 Kasım, MR Online, 20 Kasım, JACOBIN ve Counterpunch, 28 Kasım).

 

                            19 Kasım 2021: Direniş kamplarında çiftçiler zaferi kutluyor.

Neo-faşizm ve temsilî demokrasi

Modi çiftçiler karşısında niçin yenilgiye uğradı? 

“Güney” coğrafyasındaki neo-faşizmi ile temsilî demokrasinin bağdaşma sorunu akla geliyor. Bu rejimler belli bir “meşruiyet” sınırını korumak zorundadır ve bu engel klasik faşizme geçişi güçleştirmektedir.  Askerî darbeler, o sınırı aştığı için neo-faşizm dışında yer alır. 

Üç eyalette bu yıl yapılan ara-seçimlerde de BJP kötü sonuçlar aldı. Daha da önemlisi, direnişin kuşattığı Yeni Delhi’ye komşu olan Pencab, Uttarakhand ve Uttar Pradesh’te önümüzdeki yıl genel seçimler yapılacaktır. Bu üç eyalet köylülerinin seçmen ağırlığı göz ardı edilemez. Üstelik direnişe yaygın katıldıkları da açıklanıyor. 

Modi’yi geri çekilmeye zorlayan etkenlerden biri, böylece, seçim endişesi olarak ortaya çıkıyor. Brezilya ve Türkiye’deki neo-faşist iktidarlar da zayıfladıkça tuhaf tepkilere sürükleniyor.  Galiba “temsilî demokrasi tuzağı” karşısında bunaldıkları için… 

Marendra Modi’nin yenilgisinde de seçim endişelerinin etkili olduğu açıklanıyor. Partisi BJP, Batı Bengal’de iktidarı devralmakta iddialıydı. 2021 baharında bu eyaletin seçim kampanyasına Modi doğrudan doğruya katıldı; yenilgiye uğradı. Çiftçi direnmesinin etkili olduğu anlaşılıyor.  

Örgütlü mücadelenin belirleyici rolü 

Hindu faşizminin yenilgisinde örgütlü sınıf mücadelesi ön planda belirleyici oldu. 

Hindistan toplumunda halk sınıflarının örgütlenme düzeyleri etkileyici boyuttadır. Dünya Sosyal Forumu’nun 2004’teki Mumbai toplantısına katıldığımda bu durumu doğrudan doğruya gözledim: Bu büyük uluslararası protesto toplantısını Hindistan’ın çeşitli sendikaları, emekçi örgütleri, sol yelpazenin tüm hareketleri elbirliğiyle düzenledi; pürüzsüz sürdürdü.

Çiftçiler son eylemlerini, aylar boyunca köylerinden, bostanlarından, tarlalarından uzakta yürüttü. Şaşırtıcıdır ve dünya sınıf mücadeleleri tarihinde saygın bir yer alacaktır. 

Hindistan toplumunda köylülüğün, kentlere de taşan ağırlığına yukarıda değindim.  “Delhi kuşatması”nı sürdüren çiftçilerin kent varoşlarının sakinleri, yerel örgütler, “hemşeri dernekleri” tarafından da etkili biçimde desteklendiğini öğrendik.

Direnme, 40 çiftçi örgütünden oluşan Samyukta Kisan Morcha (SKM) tarafından yürütüldü. Aylarca süregelen çetin koşullarda SKM’nin bütünlüğünü koruması sonucu da belirledi.  

İzleyebildiğim kadarıyla, SKM içinde yer alan ve Hindistan Komünist (M) Partisi’nin etkili olduğu AIKS örgütü, direnmenin militan çizgisini oluşturmada, korumada öne çıktı.

Türkiye’de köylülük, 1970’li yıllarda sol örgütlerin yaygın, dinamik katılımı sayesinde sınıf mücadeleleri içinde yer almaya başlamıştı. Ecevit döneminin CHP’si de unutulmamalı. Sonraki “tarım reformu” 12 Eylül araya girdiği için sineye çekildi. Ülkeleri, 12 Eylül-benzeri bir şok yaşamadığı için Hindistan köylüleri talihlidir. 

Kıssada hisse: Örgütlü halk er veya geç her yerde muzaffer olur; Türkiye dahil… 

Korkut Boratav / SOL

2 Aralık 2021 Perşembe

Karınca duası gibi etiketlerden kurtuluyor muyuz? - Nazife YAŞAR / EVRENSEL

 Gıda hakkındaki bilgilerin yer aldığı etiketlerdeki yazılar karınca duası gibi olunca okunmuyor. Etiket yönetmeliğindeki değişiklik sorunu giderebilecek mi? Gıda Mühendisi Zafer Şenyurt’la konuştuk.


Hazır gıdalarla ilgili en önemli bilgiler ambalaj üzerindeki etikette saklıdır. Ama ambalajlı gıdaları satın alırken tüketicinin en çok dikkat ettiği şey tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT) ve son tüketim tarihidir (STT) sanırım. Tarihle ilgili bilgileri bulmak bile büyük çaba gerektirirken, tarihler dışındaki bilgiler karınca duası kadar küçük olduğu için isteseniz de okuyamazsınız. Bütün bu olumsuzluklar tüketicinin etiket okuryazarı olmasını engelliyor. Tüketicinin etiket okuryazarı olması gerekiyor çünkü satın aldığı ürünün muhafaza şartlarından, işletme kaydına,  E kodlara (Her bir gıda katkı maddesi için Avrupa Birliği tarafından belirlenen kod numaraları) kadar birçok bilgi içeriyor etiketler.

Tarım ve Orman Bakanlığı, “Gıda Etiket Yönetmeliğinde” değişikliğe gidiyor. Bir taslak hazırlandı ve bu taslak, ilgili bakanlıklar, üniversiteler, kitle örgütleri, sektör ve tüketici temsilcilerinin görüşüne sunuldu. Paydaşlar bir ay içinde görüşlerini bildirecekler. Görüşler alt komisyonda değerlendirilecek ve daha sonra Ulusal Gıda Kodeks Komisyonunda ele alınacak. Komisyonda son şekli verilecek olan yönetmelik, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin onayının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Hazırlanan taslakla ilgili sorularımızı Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zafer Şenyurt yanıtladı. 

‘TÜKETİCİ, ETİKETLİ ÜRÜNLERİ TERCİH ETMELİ’

*Değişikliğe geçmeden önce, etiket okuryazarlığı nedir?

‘Etiket okuryazarlığı’ kısaca, ürün etiketlerinde gerekli tüm bilgilerin okunur ve anlaşılır şekilde yazılması ve yazılan bilgilerin tüketiciler tarafından okunup anlaşılabilmesidir. Gıda etiketleri, marka ve ürün adının yanı sıra, besin ögeleri, alerjen uyarısı gibi beslenme bilgilerini, üreticiye ait bilgileri, işletme onay/kayıt numarası, tavsiye edilen son tüketim tarihi, gramaj bilgisi, saklama koşulları, ürün içerik bilgileri, kullanım şekli ve barkod gibi bilgileri içerir. Üreticilerin mevzuata uygun şekilde bilgileri düzenleme sorunluluğu ve zorunluluğu var. Ancak ürün içerikleri etiket bilgilerini doğruluyor mu, esas sorun burada aslında. Ürünün etiket bilgilerine uygun içeriğe sahip olup olmadığı, uygun koşullarda tüketiciye sunulup sunulmadığı gıda güvenliği açısından çok daha önemli. Bunun için etkin denetim şart. Tüketicilerin alışveriş yaparken etiketli ürünleri tercih etmeleri, etiket bilgilerini okumaları, anlamaları ve şüpheli ürünleri ilgili birimlere bildirmeleri güvenilir gıdaya erişimde büyük önem taşımaktadır.

‘DENETİM ARTIRILMALI’

Vatandaş olarak ne yediğimizi biliyor muyuz?

Son yıllarda bilinçli gıda tüketimi konusunda görece ilerleme olsa da, bilgi eksikliği ve etiket okuryazarlığı konusunda sıkıntıların olduğunu söyleyebiliriz. Tedarik zincirlerinde yaşanan değişimler ve farklı nedenlerle tüketici tercihlerinde yaşanan değişiklikler de etiket okuryazarlığının önemini artırmıştır. Ekonomik şartlar nedeniyle tüketici tercihlerinde yaşanan zorunlu değişiklikler ise, izinsiz ve gerekli koşulları sağlamayan görece daha düşük fiyatlı merdiven altı ürünlerin piyasaya sürülmesini körüklemiştir. Bu nedenle, zaten yetersiz olan denetimin nicelik ve nitelik açısından artırılması her zamankinden daha büyük önem arz etmektedir.

SIK DEĞİŞİKLİKLER EKSTRA ETİKET MALİYETİ GETİRİYOR

“Gıda Etiket Yönetmeliği’nde değişiklik” hakkında ne düşünüyorsunuz, gerekli miydi, ihtiyacı karşılayacak mı?

Gıda etiketlerinde tüketici açısından temelde iki sorun yaşanmaktadır. Bunlardan birincisi etiket bilgilerinin okunamayışı, diğeri ise okunan bilgilerin anlaşılamaması veya yanlış algıya yol açan bilgilerle tüketicilerin yanıltılmasıdır.

Taslağa göre, yapılmak istenen değişikliklerle bu sorunların giderilmesi amaçlanıyor. Etiketler daha iyi okunabilecek, etiketlerde yanıltıcı görseller, isimler ve ifadeler kullanılamayacak ve bu şekilde gıda okuryazarlığı desteklenecek. Gıdanın adı ve içerik bilgisi mevcut düzenlemeye göre, ambalajın boyutuna bağlı olarak 2.5 kat daha büyük yazılacak. Bu haliyle bakıldığında, bu değişikliklere ihtiyaç olduğu ve gıda okuryazarlığına katkı sağlayacağı söylenebilir. 

Burada iki önemli değişiklik göze çarpıyor: Birincisi, etiketin tüketiciler tarafından okunmasını kolaylaştıracak bazı yazım değişiklikleri, diğeri ise tüketiciyi yanıltıcı görsel isim ve ifadelerin yasaklanması. Şöyle ki; ürünün içinde sadece aroma olduğu halde, kullanılan görsel ve ifadelerle sanki aroma yerine ham maddenin doğal halinin kullanıldığı algısı oluşuyordu. Etiket yönetmeliğinde ihtiyaca ve değişen koşullara bağlı olarak zaman zaman değişiklikler yapılıyor zaten. Sık sık değişiklik yapılmasının üreticilere ekstra etiket maliyeti getirdiğini de belirtmek gerekir.












TASLAKTAKİ DÜZENLEMELER NELER?  

  • *Taslak düzenlemeye göre, gıda etiketlerinde yanıltıcı ifadeler, isimler, görseller kullanılamayacak.
  • *Gıdanın adı ve içindekiler bilgisi (bileşenler listesi) ambalajın boyutuna bağlı olarak, 2.5 kat daha büyük yazılacak.
  • *Bir ambalajın en geniş yüzeyinde markanın en büyük yazıldığı alan “temel görüş alanı” olarak belirlendi. Gıdanın adının temel görüş alanında da yazılması zorunlu olacak.
  • *Birbirine benzeyen ve tüketiciler tarafından benzer gıdalarla karıştırılabilecek gıdalarda yanıltıcı görsel, isim ve ifade kullanılmayacak.
  • *Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek, birbirine benzeyen gıdalarda gıdanın adı etiket üzerinde markanın geçtiği her yerde, gıdanın markasının hemen yanında veya altında gıdanın markası ile aynı punto büyüklüğünde yazılacak.
  •  *Üretiminde meyve veya sebze yerine sadece aroma verici kullanılan bir gıdanın etiketinde aroma verici ile ilgili görsel bulunamayacak. Gıdanın adında “… aromalı” ifadesi kullanılacak ve gıdanın adının geçtiği her yerde en az 3 milimetre olacak şekilde yer alacak.
  • *Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda, özelliklerini taşımadığı bir gıdanın adı kullanılarak, “… tadında”, “… lezzeti”, “… keyfi” gibi ifadeler kullanılamayacak.
  • *Bir gıda bileşeninin görselinin etikette veya ürün adında yer alması durumunda görselin olduğu her yerde veya ürün adının yanında veya altında o bileşenin miktarı en az 3 milimetre olacak şekilde yer alacak.
  • *Tatlandırıcı içeren gıdalarda “Tatlandırıcı içerir” veya “Tatlandırıcılı” ifadesi temel görüş alanında gıdanın adının yanında veya altında en az 3 milimetre olacak şekilde yazılacak.
  • Nazife YAŞAR / EVRENSEL


Tanzim Market’in iflasına karar verildi+Alın teri kamu zararıymış / BİRGÜN

 Tanzim Market’in iflasına karar verildi.(02/12/2021)

İşçilerin ücretlerini ödemeden konkordato ilan eden ucuzcu marketler zinciri Tanzim Market’in iflasına karar verildi.

Ucuzcu marketler zinciri Tanzim Market’in Yalova Adliyesi’nde dün görülen konkordato davasında iflas kararı çıktı. 

Mağaza Market-Sen, Tanzim Market’in aylarca ücretini ödemediği işçilerin alacaklarının Ücret Garanti Fonu’ndan ödenmesi gerektiği konusunda açıklama yaptı.

Mağaza Market-Sen Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Doğan Can Aras’ın, davaya ilişkin yaptığı açıklamada şöyle konuştu:“Biz Tanzim Market işçilerinin hakkını alabilmesi için konkordato davasına İstanbul'dan buraya kalkıp geldik. Hepimizin bildiği gibi bir Ücret Garanti Fonu var. İşçiler çalıştığı sürede maaşından kesinti yapılıp oluşturulan bir fon bu. Böylesi zor zamanlarda işçiler mağdur olmasın diye işçilerin yararlanabileceği bir fon ama ne yazık ki konkordato komiserleri Tanzim Market işçilerinin bu fondan yararlanmasını engelledi. Sadece idari personellerin bu fondan yararlanabileceğini söylediler. Biz bunu bütün kamuoyuna anlattık. Şimdi geldiğimiz nokta da şunu tekrar ediyoruz: İflasta da konkordatoda da işçilerin yanında olun.”

Tanzim Market işçisi Gizem Gül ise şöyle konuştu “Biz hakkımızı kesinlikle yerde bırakmayacağız. İşçiler burada bu kadar toplanabiliyorsa diğerleri de üstüne düşen görevleri yapsın artık. Sadece evimize ekmek götürmek istiyoruz. Başka bir amacımız yok. Patronlar rahatça kafelerinde otururken altında son model jeepler ile gezerken bizler iş yerine saatlerce yürüyerek gidiyorduk. Bunlar neden görülmüyor?” İşçi Hareketi Koordinasyonu adına konuşan Konkordato ilan etmek devlet garantisi altında. İflas ilan etmek devlet garantisi altında” dedi Tanzim Market yüzlerce işçiyi 2 ay maaş ödemeden çalıştırdıktan sonra 37 şubesini kapatarak merkezini İstanbul Yalova’ya taşımış hemen ardından da konkordato ilan etmişti. 2020 yılında kurulan Tanzim Market’la ilgili dün görülen davada iflas kararı verildi.

Alın teri kamu zararıymış (18/11/2021)

İşçilerin ücretlerini ödemeden konkordato ilan eden ucuzcu marketler zinciri Tanzim Marketlere karşı Mağaza Market-Sen’in yaptığı basın açıklamasında “Tanzim Market İşçilerinin alacakları ‘kamu kaynaklarını zarara uğratmamak’ adına ödenmiyor” dendi.

İlk mağazalarını 2020 yılında açan Dost Mağazacılık A.Ş. bünyesindeki Tanzim Market işçilerinin en az 2 aylık maaşları, fazla mesai, yol, yemek ücretleri Tanzim Market patronu tarafından ödenmedi. Bunun üzerine Tanzim Market İstanbul’daki tüm şubelerini kapatarak konkordato ilan etti, merkezini Yalova’ya taşıdı.

Mağaza Market-Sen konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“İşverenin konkordato ilan etmesi, aciz vesikası alması ve iflası durumlarında işçilerin ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacıyla oluşturulan bir Ücret Garanti Fonu var. Bu fondan yararlanmak Tanzim Market işçilerinin hakkı. Ancak geldiğimiz süreçte Tanzim Market’in konkordato süreci için atanan komiserler, bu hakkı fiilen ortadan kaldırıyor. Komiserler şirketin idari personelinin alacaklarının bu fon üzerinden ödeneceğini ancak işçi alacaklarının ‘kamu kaynaklarını zarara uğratmamak’ adına ödenmeyeceğini anlatıyor. Bu keyfi inisiyatif işçilerin hakkını yiyen patronlarla aynı tarafta durmaktır. Bu keyfi inisiyatif, işçi alacaklarının ‘hukuki boşluklarda’ buharlaştırılmasıdır. Buna izin vermeyeceğiz. Ücret Garanti Fonu İŞKUR çatısı altında işletiliyor. İŞKUR’un ödemesi gereken bu alacaklardan Çalışma Bakanlığı sorumludur. Tanzim Market işçilerinin hakkını alması için Çalışma Bakanlığı’nı harekete geçmeye çağırıyoruz.”

Mağaza Market-Sen yetkililere göreve davet etmek için 21 Kasım Pazar günü saat 15.00’de İstanbul Gaziosmanpaşa Meydanı’nda basın açıklaması yapacağını duyurdu. Ayrıca 1 Aralık Çarşamba, Tanzim Market’in Yalova Adliyesi’nde görülecek davasını da takip edeceklerini belirtti.(BİRGÜN)

KISA KISA GÜNDEM ( 2 ARALIK 2021)


 

(1) - Yeni Bakan Nureddin Nebati: Cumhurbaşkanımızın gösterdiği güvene layık olmayı Rabbim nasip etsin

Lütfi Elvan'ın 'görevden af' talebinin kabul edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın Hazine ve Maliye Bakanı olarak atadığı Nureddin Nebati'den ilk mesaj geldi. Nebati, "Rabbim, kolaylaştır, zorlaştırma... Cumhurbaşkanımızın gösterdiği güvene layık olmayı Rabbim nasip etsin..." dedi.
(YENİÇAĞ)

***
(2)-Yaşanan gelişme sonrası gece saatlerinde muhalefetten tepkiler gelmeye başladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, “Merkez Bankası kasasından döviz bozdurup doları dizginlemeye çalışırken, hop bir gece yarısı operasyonuyla bir bakan gidip, bir bakan geliyor. Söylediğiniz gibi her şey yolundaysa neden piyasayı tedirgin ediyorsunuz? Yok değilse sorumlusu kim?” ifadelerini kullandı.(YENİÇAĞ)






                                      ***

(3)-Eti çok sevilen bisküvisinin adını değiştirdi. Yeni ismi bakın ne oldu?

Eti, birçok dilde ırkçı-ayrımcı anlamda kullanılan bir kelime olan 'negro' isimli bisküvisinin adını değiştirdi. Bisküvinin yeni adı 'Nero' oldu.




                                ***

(4)-Erdoğan’dan profesörlere çağrı: Orta öğretimde müdür olun

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20'nci Milli Eğitim Şurası'nda sözleşmeli öğretmen-kadrolu öğretmen ayrımının kaldırılacağını açıkladı. Ayrıca profesörlere de çağrıda bulunarak, orta öğretimde müdür olarak görev almalarını istedi.
(BİRGÜN)

                                      ***

(5)-Üretici-market farkı 9 kata çıktı

Üretici ve market arasındaki fiyat değişimlerini açıklayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Kasım ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı 9 kata yaklaştı” dedi. 
Ayrıca kasımda markette 28, üreticide 19 üründe fiyat artışı, markette 10, üreticide 7 üründe fiyat düşüşü oldu. Markette fiyatı değişmeyen ürün olmazken, üreticide ise 4 üründe fiyat değişmedi. En fazla artan ürün markette ve üreticide patlıcan, fiyatı en fazla düşen ürün ise limon oldu.
                  
                                    ***
(6)-Balıkesir'de bir yunus, tüfekle vurularak öldürüldü.

Balıkesir'in Erdek ilçesinde tüfekle öldürülmüş bir yunus karaya vurdu.Balıkesir'in Erdek İlçesinde, Düzler Mahallesi sahilinde karaya vurmuş yunusu gören yurttaşlar, durumu Sahil Güvenlik ekiplerine bildirdi.Konunun iletilmesi üzerine Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı da bölgeye giderek incelemelerde bulundu. 
Yapılan çalışmalarda yunusun tüfekle vurulduğu tespit edildi.

                                                                      ***
(7)-Türkiye'de son 24 saatte 22 bin 556 yeni Kovid-19 vakası, 196 can kaybı (1 Aralık 2021)


1 Aralık 2021 Çarşamba

KISA KISA GÜNDEM ( 1 ARALIK 2021)

 


(1)-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diploması istinafa taşındı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasıyla ilgili açılan dava reddedilmişti. HKP, mahkemenin verdiği ret kararını istinaf mahkemesine taşıdı. ANKA’ya konuşan HKP MYK üyesi avukat Pınar Akbina ise dilekçenin detayına ilişkin, “İstinaf dilekçemizde, Türkiye’nin 81 ilinde 550 milletvekili adayıyla iki genel seçim, bir yerel seçime katılmış bir partinin ve 85 bin oy almış bir partinin güncel, meşru bir menfaatinin ihlal olduğunu ve tüm Türkiye’yi temsil ettiğini belirttik. Bu meselenin peşini bırakmayacağız” diye konuştu.(Yeniçağ)

(2)-Merkez Bankası Piyasalar Genel Müdürü Doruk Küçüksaraç, görevinden istifa etti.

Bloomberg HT'nin haberine göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasalar Genel Müdürü Doruk Küçüksaraç görevinden ayrıldı.

YERİNE HAKAN ER ATANDI

Küçüksaraç'ın yerineTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasalar Genel Müdür Yardımcısı Hakan Er atandı. Haberde Küçüksaraç'ın ayrılığının sebebine ilişkin bir detaya yer verilmedi.(Son dakika.com)







(3)-CHP Sözcüsü Faik Öztrak paylaştı: TRT tarihinin en pahalı prodüksiyonu

CHP Sözcüsü Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TRT'deki açıklamalarıyla doların uluslararası piyasada rekor kırarak 13,95'i görmesi üzerine "Erdoğan ile yapılan müsamere dış borç yükümüzü sadece 2 saatte 192 milyar lira artırdı" paylaşımı yaptı.(Yeniçağ)

(4)-CHP'li Yavuzyılmaz bu kez de Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Nadir Alpaslan'ın aylık maaşını ifşa etti

Yavuzyılmaz bu kez de Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Nadir Alpaslan'ın aylık maaşını ortaya çıkardı. Sosyal medya üzerinden Alpaslan'ın aylık maaşını nasıl hesapladığını da açıklayan Yavuzyılmaz, kaynak olarak da Kuveyt Türk 2021 Genel Kurul Tutanağını gösterdi.

Buna göre Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Nadir Alpaslan'ın bakan yardımcılığından aylık maaşı 27.717 TL, Kuveyt Türk Bank YK üye ücreti 64.454 TL (dolar endeksli) ve Kuveyt Türk Bank YK üye kar payı 84.556 olmak üzere toplam aylık geliri 176.727 TL oluyor.(Cumhuriyet)

(5)-Üniversite yemekhanelerinde fiyatlar arttı, kalite ve porsiyon azaldı

Üniversitelerin açılmasıyla birlikte öğrencilerin barınma sorununa yemek sorunu da eklendi. Öğrenciler, yemekhanelerdeki zamlara, kalite ve porsiyon düşüklüğüne isyan ediyor.

ÇANKAYA KAPILARINI AÇTI: CHP’li Çankaya Belediyesi ise belediye yemekhanesini 1 hafta önce üniversite öğrencilerine açtı. Böylece üniversite öğrencileri, belediyenin yemekhanesinden akşamları ücretsiz yararlanabiliyor.(Cumhuriyet)

(6)-Mansur Yavaş'tan Bahçeli'ye yanıt geldi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisini hedef almasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı.



















(7)-Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, KPDK toplantısında sendikaları dinlemedi

Bakanın masanın başına oturmak istemesine sendikaların itiraz etmesi nedeniyle ertelenen Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) dün toplandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bu kez de kendi konuşmasının ardından sendikaları dinlemeden çıktı.

KARAR YOK:Toplantıda herhangi bir karar alınmadı. 3600 ek göstergenin ocak ayında Meclis’e getirileceği belirtildi ancak kapsamı konusunda bilgi verilmedi. Konfederasyonlar sözleşmelilerin durumunun da 3600 ile birlikte ocakta gündeme getirilmesini istedi. Ancak bakanlık tarafı sözleşmelilerle ilgili çalışmanın gelecek yılın ortasında başlayacağını ve yıl sonuna kalacağını dile getirdi.(CUMHURİYET)