4 Mart 2022 Cuma

SAVAŞA YANIT (I-II) - BURÇAK ÖZOĞLU / SOL

 

Savaşa yanıt(I)-25/02/2022

Geçtiğimiz yüzyılın başında olduğu gibi bu yüzyılda da “sömürü ve katliamlarla beslenen sermaye düzenine, işçi sınıfının barış ve kardeşlik düzeniyle” yanıt verilecek.

Bu hafta size Dünya’dan bildirecektim. Niyetim, farklı ülkelerden ve sektörlerden işçi eylemleri haberlerini derlemek ve bizde son iki aydır yaşanan hareketlenmelerle ortaklıklarını göstermekti.

Ancak, durduğu yerde durmuyor şu dünya, savaş çığırtkanlığı fiili saldırganlığa dönüştü günler içerisinde ve ekmek kavgası, yaşam kavgasına dönüşüverdi.

Halihazırda yürüyen mücadelelerde, eylemlerde, grev gündemlerinde bir duraksama olmayacaktır, ancak biliyoruz ki çelişkiler daha da derinleşecek, pazarlıklar kızışacak anlaşmalar zorlaşacak.

Yazıya, dünya ölçeğinde eşitsizlik göstergeleriyle başlayacaktım, emek sermaye çelişkisinin, sınıflar çatışmasının temeline işaret edecektim, vazgeçtim. 

Savaş bu, ötesinde söz yok. Onun yerine dün Kemal Okuyan’ın soL portaldan bize hatırlattığı “büyük insanlığa” yer vermek istedim.

1912 yılının Kasım ayında Basel’de dokuzuncu toplantısını olağanüstü gündemle gerçekleştiren sosyalist ve işçi partilerinin uluslararası birliği, nam-ı diğer İkinci Enternasyonal, bir sonuç bildirisi yayınlar. Dönem, emperyalist paylaşım hedeflerinin savaş çığırtkanlığına başladığı dönemdir. Bildiride kendi ülkelerinde hükümetlerinin savaş planlarına direnen, halkı burjuvazinin paylaşım hevesleriyle güdülenen savaş kışkırtıcılığı konusunda aydınlatan işçi sınıfından söz edilir, birleşmiş ve elele vermiş işçi sınıfının barışın güvencesi olduğu vurgulanır. 

İkinci Enternasyonalin son toplantısı olacak Basel kongresi sonuç bildirisi şöyle sonlanır:

“Tüm ülkelerin proleterleri ve sosyalistleri, kongremizin çağrısı sizleredir, bu kritik karar aşamasında sesinizi duyurmanız içindir. Taleplerinizi her biçimde ve her mekanda haykırınız; parlamentolarda protestolarınızı tüm gücünüzle sürdürünüz; kitlesel eylemlerde biraraya geliniz; işçi sınıfının örgütlü gücünü kullanacağınız her olanağı sonuna kadar değerlendiriniz! Bunları yapınız ki, hükümetleriniz işçi sınıfının barış talebinin ne denli tutkulu ve kararlı olduğunu anlasın. Sömürü ve katliamlarla beslenen sermaye düzenine, işçi sınıfının barış ve kardeşlik düzeniyle karşı çıkınız!”

Bu çağrı, belki sonrasında ardı ardına gelen paylaşım savaşlarını ve emperyalist saldırganlığı durdurmaya, hainleri ve işbirlikçileri tümden caydırmaya yetmedi, ama insanlığa işçi sınıfının barışçıl ideolojisini kazandırdı, eşitlikçi ve adil bir geleceğin umudunu tanıttı.

Yüz on yıl sonra bugün, tam da o umudu kırıp dağıttıkları topraklarda yeniden emperyalist paylaşım için bir savaş başlatılıyor.  

Ve bugün yine, insanlık barış için güvenceyi ve umudu tüm ülkelerin işçi sınıflarında ve enternasyonalist dayanışmada görüyor.

Yunanistan ve Türkiye, bugün yaşadığımız çatışmada açıktan taraf yapılmaya çalışılan, ABD’nin ve NATO’nun ateşe sürdüğü, halklarını gözlerinden alevler saçan Rusya saldırganlığına hedef haline getirdiği iki komşu. 

Dün NATO, AB ve Rusya’nın karşılıklı restleştiği, tehditler savurduğu, çatışma tetiklediği saatlerde, Yunanistan ve Türkiye Komünist Partileri bir ortak açıklama yaptılar.

Dediler ki: 

“Bugün NATO’ya ve her türden emperyalist birliğe karşı yürüttüğümüz mücadele aynı zamanda barış için; halkların kardeşliği için; sömürüye ve kapitalist barbarlığa karşı; geleceğin sosyalist-komünist toplumu için mücadeledir.”

Yine benzer saatlerde, Yunanistan’da Tüm İşçilerin İlerici Birliği- PAME, üç yüze yakın sendikanın ortak kararı ile 26 Şubat günü savaşa karşı işçi sınıfının sokağa çıkacağını açıkladı.

Türkiye’de, haftalardır hakları için direnişte olan işçiler emperyalist savaşa hayır, sınıf mücadelesine devam açıklamaları yapıyorlar.
 
Sonra yine dün, Türkiye Komünist Partisi, Yunanistan Komünist Partisi, İspanya İşçileri Komünist Partisi ve Meksika Komünist Partisi "Ukrayna'da emperyalist savaşa hayır!"  başlıklı bir açıklama daha yayınladılar. Ve “tekellere ve burjuva sınıflarına karşı, kapitalizmin yıkılması için, emperyalist savaşa karşı sınıf mücadelesinin güçlendirilmesi için, sosyalizm için bağımsız bir mücadele” çağrısı yaptılar. Ben bu yazıyı hazırlarken, ilk imzacı partilere, Azerbaycan Komünist Partisi, Bangladeş Komünist Partisi, El Salvador Komünist Partisi, Letonya Sosyalist Partisi, Filipinler Komünist Partisi, ve İtalya’dan Komünist Cephe de eklenmişti. 

Arkası da gelecek, ve tıpkı geçtiğimiz yüzyılın başında olduğu gibi bu yüzyılda da “sömürü ve katliamlarla beslenen sermaye düzenine, işçi sınıfının barış ve kardeşlik düzeniyle” yanıt verilecek.

Savaşa yanıt II: 'Nankörler' - 04/03/2022

Tüm dünyada ayaklanan platform emekçileri birleşirlerse, sınıf mücadelesinde yerlerini alıp, bir de enternasyonalist dayanışmanın gücünü keşfederlerse… İşte o zaman görün siz nankörlüğü!

Savaş ikinci haftasında, kanla, zorbalıkla, yalanla, dolanla, çarpıtmayla sürüyor. Savaşın ateşi sadece düştüğü yeri de yakmıyor üstelik, dalga dalga insanlığın üzerine koru düşüyor dokunduğunu eritiyor.

Biz de, bu zorbalıkta taraf olmadığımızı, emperyalizmin ve sermaye düzeninin savaşına yanıtı emekçi halkların örgütlü ve enternasyonalist birliği ile vereceğimizi söylemeye devam ediyoruz. 

İşte tam da bu dayanışma ve mücadele birliğini oluşturmaya aday emek süreçlerinden bir tanesi, daha önce bir kaç yazıda daha değindiğim “platform işleri/çalışması”.

İnternet üzerinden, web siteleri, çevrimiçi platformlar ya da mobil uygulamalar aracılığıyla gelir getiren işler yapılmasına genel bir tanımlamayla platform çalışması deniyor. Bu alan birden fazla imalat ve hizmet sektörünün de kesişmesi ile karşımıza çıkıyor. Hem bu çoklu sektörel niteliği hem de geleneksel diye tanımlayabileceğimiz emek süreçlerinden farklı yapısı sebebiyle de bu platform çalışması meselesi epey kafa karıştırıyor.

Oysa, bizim temel kavramlarımızla baktığımızda ortada çok da karmaşık bir durum yok. Aksine, bildiğimiz kurgu: iletişim ve yazılım teknolojileri aracılığıyla kurulan bu platformların, bu platformların ortaya çıkarılmasında kullanılan her tür üretim aracının (donanım ve yazılımlar, ürün imalatlarında kullanılan makineler, hizmetlerde kullanılan mekanlar, araç gereçler vb.)  ve üzerlerinde bir araya getirilmiş ürün ve hizmetlerin kendilerinin sahipleri patronlar ve sözü edilen her bir hizmet ve ürünün yaratıcıları emekçiler var.

Biraz daha sadeleştirip simgeleştirirsek, bu platform işlerinde, bir yanda Maldivler’de ada kapatıp düğün yapan YemekSepeti girişimcisi Nevzat Aydın’lar, diğer tarafta bir aya yaklaşan süredir ücretlerini sadece asgari düzeye çıkarabilmek, güvenceli ve örgütlü çalışma olanakları elde edebilmek için kontak kapatan Banabi moto-kuryeleri var.

Geçtiğimiz hafta yeni damat Nevzat Aydın, şirketindeki emekçilerin grevleri sürerken Maldivler’de düğün yapmasını eleştirenlere, ben artık işin başında değilim, çoktan sattım o şirketi diyerek açıklama yapmaya çalışırken kendini tutamamış üstüne “bana kalsaydı ilk işim, o işi yavaşlatan nankörlerin tamamını göndermek olurdu” diyerek tüy dikmiş. 

Bu açıklaması için teşekkür etmek gerek kendisine, böylesine duru bir emek-sermaye çatışması örneği, bu denli dobra bir sınıfsal aidiyet dışavurumu az bulunur. Emeğinin karşılığı ve hakları için direnen emekçilere, bundan sonra nankör denecekse, varsın densin, önemli olan bu yaşanan sürecin tarihe nasıl geçeceği. Tüm bunları ders materyali olarak bir köşede arşivlemek gerek.

Herneyse, biz bu platform çalışması alanının ortaya koyduğu küresel dayanışma ve ortak mücadele konusuna geri dönelim.

Ama ben yine kendimi tutamayıp, şu “nankörler” adlandırmasından devam edeceğim. Nevzat Aydın’ın bu açıklamasının üzerine sosyal medyada beliren yorumlardan birinde, bizim pembe montlu kuryelerin etkileyici fotoğraflarının birinin altında Komünist Manifesto’ya atfen “bütün ülkelerin nankörleri birleşin!" yorumunu gördüm, pek beğendim. 

Nitekim bütün ülkelerin platform emekçileri bir süredir ayaktalar, mücadele ediyorlar ve dünya bu kadar hızla karanlığa sürüklenirken birleşmelerinin gerekliliği de giderek belirginleşiyor.

Avrupa Sendika Enstitüsü- ETUI bünyesinde, İngiltere’deki Leeds Üniversitesinden bir grup araştırmacı, 2020 yılında “ Küresel bir mücadele: Platform ekonomisindeki işçi eylemleri”1 başlığında bir rapor yayınladı.

Raporda, bir çevrimiçi platform ya da uygulama aracılığıyla gerçekleştirilen her türden ücretli emek biçimi platform çalışması kapsamına alınarak, küresel ölçekte gerçekleşen eylemlerin bilgi belge ve verilerinden derlenen analizlere ver veriliyor. Araştırmacılar, 65 ayrı dilden derlenen bu verileri kendi geliştirdikleri bir endeks ile birleştirerek raporlaştırmışlar. Geniş bir coğrafyaya yayılan ve çeşitlilik barındıran platform çalışmasında, Uber şirketinin çalıştırma modeli prototip olarak tanımlanmıştı. Yani, istihdam statüsündeki belirsizlik (esnaf işçilik vs. bordrolu çalışma), düşük ücret, güvencesizlik, esnek/ağır çalışma koşulları ve örgütsüzlük Uber şoförleri vakaları ile örneklenmişti. 

Özel araç sağlayan ulaşım platformlarının ardından raporda öne çıkan ikinci sektör de tahmin edeceğiniz gibi kuryelerdi. Küresel ölçekte, coğrafi, kültürel farklılıklara, ülkelerin internet ve kentsel altyapısına, dijital platformların iş modellerindeki çeşitliliğe bağlı olarak platform işlerindeki kuryeler farklılaşıyor. Moto-kuryeler, bisikletli kuryeler, nakliye araçları ile dağıtım yapanlar gibi farklı emek süreçleri karşımıza çıkıyor. Kuryeler ayrıca, yemek siparişi ve “paket” siparişi dağıtım işleri olarak da ayrışıyorlar.

Ayrımlar var ancak rapor yukarıda bahsettiğim bütünleştirme yöntemi ile farklı alanlardaki ortaklaşmayı ve eğilimleri bize sunuyordu.

Bir kere, 2015-2019 yılları arasından derlenen verilere göre gerçekleşen eylemlerde sürekli ve istikrarlı bir artış var. Raporda toplamda 300’ün üzerinde farklı ölçeklerde eylemin verisi derlenmiş.

Eylemler, bu yıllar arasında Batı Avrupa ağırlıklı gerçekleşse de, dünyanın dört bir köşesine uzanan bir yayılma eğiliminin olduğu da belgeleniyor. Aşağıdaki grafik Ocak 2015- Temmuz 2019 arasında gerçekleşen platform çalışması eylemlerinin küresel dağılımını gösteriyor. (Kaynak: Leeds Index)

Bu haritanın 2022 yılı ilk iki ayı itibariyle çok daha yaygınlaşmış ve yoğunlaşmış bir görünümde olduğunu tahmin edebiliriz. Dolayısıyla geçmiş dönemli bu grafik bize bugünden yakın geçmişe bakıldığında, doğru öngörüler tanımlandığını gösteriyor.

Rapor edilen dönemde gerçekleşen eylemlerin nedenleri bölgesel farklar gösterse de küresel olarak eylem gerekçelerinde ilk üç sırayı düşük ücret, istihdam statüsü tanımsızlığı ve ağır çalışma koşulları almış.

Eylem yöntemlerinde ise ilk üç sırada yasal yollarla itiraz, iş bırakma ve gösteri düzenleme var. Yine tahmin edileceği gibi, yıllar içerisinde yasal yollara başvurma eylemlerinin azaldığı grev ve gösterilerin arttığı gözleniyor.

Eylemlerde yer alan ve/veya öncülük yapan örgütlü yapılara gelince, esnek ve geçici istihdam yaygınlığı ile paralel olacak biçimde, resmi ya da kayıtlı olmayan sendikaların ya da birlik, ağ, oluşum gibi yapıların yaygın olduğunu görüyoruz.

Bu verilere ve gidişata bundan iki buçuk yıl öncesinden bakmak gerek. O iki buçuk yıla koskoca bir pandemi, enerji krizleri ve şimdi de bir emperyalist savaş sığdı. Ve bunların bedeli büyük oranda platform çalışmasını yürüten emekçilerin üstüne yüklendi, yükleniyor.

Demem o ki, bu ağır yük altındaki “nankörler,” pek değerliler. İnsanlığın ücretli sömürü düzenine de, eşitsizliğe de, yoksulluğa da, savaşa da vereceğimiz yanıtta payları büyük olacak.

Tüm dünyada direnen, ayaklanan, platform emekçileri, örgütlenip birleşirlerse, sınıf mücadelesinde yerlerini alıp, bir de enternasyonalist dayanışmanın gücünü keşfederlerse…

İşte o zaman görün siz nankörlüğü!

BURÇAK ÖZOĞLU / SOL


KISA KISA GÜNDEM (4 MART 2022)

 


1- ABD’li dev ilaç firması 6 milyar dolar tazminat ödeyecek (Yeniçağ)

ABD’li dev ilaç firması Purdue Pharma’nın ürettiği güçlü ağrı kesici OcyContin'in yan etkileri nedeniyle açılan tazminat davasında 6 milyar dolar tazminat ödemesine hükmedildi. 
Anlaşmanın, Sackler ailesinin daha önce ödeyeceği rakamın düşük olmasına itiraz eden 8 eyalet yönetiminin temyize gitmesi sonucu yapıldığı ve toplamda 10 milyar doları bulabilecek tazminat bedelinde ailenin payının 6 milyar dolara yükseltildiği belirtildi. Purdue Pharma firması ve Sackler ailesinden alınacak tazminatın çoğunun, ABD'de son 20 yılda yaklaşık 500 bin kişinin ölümüne yol açan ağrı kesici ilacın açtığı hasarlara karşı mücadele için davacı eyalet ve yerel yönetimlere, Kızılderili kabilelerine ve bazı hastanelere aktarılacağı kaydedildi.(BAĞIMLILIK YAPAN AFYON KATKILI AĞRI KESİCİLER)  ABD'de afyon katkılı, bağımlılığa yola açan ağrı kesicilerin yarattığı toplumsal kriz bu ilaçları üreten Purdue Pharma, Johnson and Johnson gibi şirketlere ve satışlarda rol oynayan McKinsey’e yönelik tepkilere neden olmuş, söz konusu şirketler hakkında binlerce dava açılmıştı. New Jersey merkezli ilaç şirketi Johnson and Johnson ile üç ana dağıtıcı firma da 25 Şubat'ta, opiyat bağımlılığı nedeniyle ülke genelinde haklarında açılan davalarda 26 milyar dolar tazminat ödemeyi kabul etmişti. Purdue Pharma, afyon katkılı ağrı kesici ilacı OxyContin ile ilgili suçlamaları kabul ederek geçen yıl 21 Ekim 2020'de Adalet Bakanlığı ile anlaşmaya varmış, 2007'de de benzer suçlamaları kabul eden ve 630 milyon dolardan fazla ceza ödeyen firma, tazminat ödemeleri için iflas başvurusunda bulunmuştu. McKinsey de bağımlılık risklerinin belgelenmesine rağmen Purdue Pharma'nın ürettiği OxyContin satışlarını artırmasındaki rolünden dolayı 9 Aralık 2020’de özür dilemişti. ABD Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC), ülkede 2000 yılından bu yana opioid bağımlılığı ve aşırı doz kullanımının yaklaşık 500 kişinin hayatını mal olduğunu açıklamıştı.

2- Benzin ve motorine bu gece yarısı da kallavi zam geliyor (Yeniçağ)

Önceki akşam benzine 88 kuruş, motorine 1,51 TL zam gelmişti. Dün gece de benzin 53 kuruş, motorin 1 TL 33 kuruş zamlanmıştı. Bu gece yarısından sonra da  benzine 69, motorine de 84 kuruş zam geliyor. Böylece 72 saatte motorin ve benzin 3 kere zamlandı. 
Önceki gün EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, "19 liraya ulaşan motorinin içerisinde 2 lira 52 kuruş ÖTV ve 2 lira 89 kuruşa varan KDV ile birim maliyette 1 litrede toplamda devlet, 5 lira 41 kuruş vergi almaktadır. Bu verginin KDV olan kısmından 2 lirasının vatandaşa yansıyacak şekilde pompa satış fiyatlarından düşürülmesinin, kalan 89 kuruşun ise hızla kapanan akaryakıt bayileri ile dağıtım şirketlerinin toplam marjına yansıtılmasının hem vatandaş hem de iflasa sürüklenen istasyonlar için can suyu olacaktır." demişti.

3- Rusya Avrupa'ya gaz akışını resmen durdurdu (Yeniçağ)

Son dakika... İngiliz haber ajansı Reuters, Rusya'dan Avrupa'ya gaz akışı sağlayan Yamal-Avrupa hattının durdurulduğunu yazdı. 
Öte yandan, Gascade'in yayımladığı verilerde, Perşembe günü erken saatlerde, Rusya'nın Avrupa ve Türkiye'deki gaz arzının yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan boru hattında akışın durdurulduğu görüldü.








4- Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli istifa etti (SOL)

Resmi Gazete'de gece yarısı yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin 'görevden affını' istediği açıkladı. Pakdemirli yerine Tarım ve Orman Bakanlığı'na Vahit Kirişçi getirildi.
Ocak ayı sonlarında yayınlanan haberlerde, Bekir Pakdemirli'nin Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan alınacağı konuşulmuştu. Pakdemirli'nin istifasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 10 Temmuz 2018'de belirlenen ve 16 bakandan oluşan ilk kabinesinden şimdiye kadar 8 bakan değiştirilmiş oldu.

5- Türkiye ete erişimde Avrupa sonuncusu oldu(SOL)

Türkiye’de kırmızı et, beyaz et veya balık yemeye imkânı olmayanların oranı yüzde 37’yi buldu. 
Avrupa Birliği’nin (AB) istatistik kurumu EuroStat’a göre 37 Avrupa ülkesi arasında “iki günde bir gün et, tavuk, balık ya da bitkisel ikâmelerine parası yetmeyenlerin” nüfusa göre en yoğun olduğu ülke Türkiye oldu. AB Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 25 Şubat’ta yayınlanan istatistiklerine göre Türkiye nüfusunun 3’te 1’inden fazlasının etli yemek, tavuk veya balık yemeye mali gücü yetersiz kalıyor.

2020 yılı baz alınan verilerle, iki günde bir et ve diğer ürünleri yemeye mali imkânı olmayanlar listesinde Türkiye yüzde 37,3 oranıyla en kötü durumdaki ülke oldu. Bu oranın 27 ülkeli AB içindeki ortalaması yüzde 8,6. En kötü durumdaki ülke olan Türkiye’yi takiben yüzde 34,3’le Arnavutluk, onuysa yüzde 25,9’la Bulgaristan takip ediyor. Almanya, Sırbistan, Romanya ve Karadağ’daysa bu oran yüzde 14-15 civarında seyrediyor. Et, tavuk ve balığa erişememe oranının en düşük olduğu ülkelerse yüzde 1,1 ile Kıbrıs, yüzde 1,5 ile İrlanda ve yüzde 1,8 ile İsviçre oldu.

6- ‘Atatürkçü ve Alevi müdürü cezalandırdık’ mailini yanlışlıkla gruba attı (SOL)

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Teftiş Kurulu’ndaki bakanlık başmüfettişi, ‘Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Alevi’ okul müdürünü görevden almak için sicilini bozduklarını içeren yazışmayı, yanlışlıkla 20 kişilik müfettiş grubuna gönderdi. Savcılıksa bunun üzerine MEB’de, ‘terör’ soruşturması başlattı. Sözcü'den Sultan Uçar'ın haberine göre olay İstanbul Kadıköy Neriman İrfan Akça Mesleki Eğitim Merkezi Okul Müdürü Metin Bila hakkında görevden alma amaçlı soruşturma açılmasının ardından ortaya çıktı. MEB Başmüfettişi Mehmet Ali Özkaya'nın İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Maarif Müfettişleri Koordinatörü Ayşegül Ekizceli'ye iletilmek üzere Maarif Müfettişi Semra Erdem'e yazdığı ‘meb' uzantılı resmi e-posta, yanlışlıkla Teftiş Kurulu'ndaki 20 müfettişe gönderilince Atatürkçü Müdür Bila hakkında kurulan kumpas ortaya çıktı.(Mailde 'kendisi Aleviymiş bunu da gizleme gereği duymamış' diye yazdı) Başmüfettiş Özkaya'nın ‘meb.gov.tr' resmi uzantılı mailinden Müfettiş Erdem'e giden e-postada, “Metin (Bila) Bey'in idareciliğinin sonlandırılması için elimizden geleni yaptık. Zaten, kendisi Aleviymiş bunu da gizleme gereği duymamış. Camiamıza uygun olmadığı aşikâr. Müdür Yardımcısı Cemile (Samancı) Hanım için mecburen aylıktan kesme cezası teklif ettik. Özellikle eşinin ‘hizmete hareketine' katkılarından biz de haberdarız. Fakat bunu mevcut şartlar nedeniyle çok dillendirmemek lazım. Olası itirazlarda işin bundan sonraki kısmı sizde artık. Ayşe (İstanbul Maarif Müfettişleri Başkanı Ayşegül Ekizceli) Hanım'a iletirsiniz. Allah'a emanet olunuz” denildi. (E-postasına 'sızıldığını' iddia etti, reddetti) ‘meb' uzantılı resmi e-postayı gören müfettişler durumu Bakanlığa ve Müdür Metin Bila'ya iletti. Bila, “Konu: Bakanlık Başmüfettişi Mehmet Ali Özkaya ve Semra Erdem'in terörist olduğu iddiası” diyerek, resmi dilekçe yazdı. Kadıköy MEM'ne, İstanbul MEM'ne, CİMER'e başvurup, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu yaptı. Savcılık, Atatürkçü öğretmenlerin sicillerinin kasıtlı bozulduğuna ve Fetö'cü yapılanma iddialarına soruşturma açıp, Bila'nın da önceki gün bilgisine başvurdu. Başmüfettiş Özkaya ve Erdem ise e-posta adreslerine "Fetö ve PKK'nın sızdığını" ileri sürüp, müfettişlere ikinci bir e-posta gönderip, iddiaları reddetti. Bilgisayarlar ve e-postalar incelenecek. Öte yandan CİMER'e, MEM'e ve savcılığa suç duyurusunda bulunan Okul Müdürü Bila ifadesinde hakkında uydurulan suçlamaların yalan olduğunu belgelerle kanıtladığını kaydederek "Başmüfettiş Özkaya'nın attığı mail, ‘meb.gov.tr' veri tabanında, tarih saat bilgisi var. Kendisi silse de, bakanlık anında ulaşır. Müfettiş Erdem'in yanlışlıkla 20 müfettişe yollamasıyla bizim kumpastan haberimiz oldu" dedi.

7- 'Akrep Nalan' hayatını kaybetti (SOL)

Bodrum’da hayat arkadaşı Alişan Çiçek ile yaşayan Akrep Nalan lakaplı sanatçı Füsun Nalan Açın, geçen aylarda rahatsızlanarak hastaneye kaldırılıp tedavi altına alınmıştı. Nalan 67 yaşında hayatını kaybetti. 





8- AYM’den Ethem Sarısülük başvurusunda karar: 15 bin TL’lik ceza, olayın ‘neticesi’ ile orantılıymış! (UĞUR KOÇ-BİRGÜN)

Anayasa Mahkemesi, Gezi Direnişi sırasında polis memuru Ahmet Şahbaz’ın kurşunuyla yaşamını yitiren Ethem Sarısülük hakkındaki başvuruyu karara bağladı. Oy çokluğu ile usul yönünden yaşam hakkının ihlal edilmediği yönünde hüküm kuran AYM, polis Ahmet Şahbaz’a verilen 15 bin TL’lik skandal cezanın olayın ‘neticesi’ ile orantılı olduğunu savundu.
(https://www.birgun.net/haber/aym-den-ethem-sarisuluk-basvurusunda-karar-15-bin-tl-lik-ceza-olayin-neticesi-ile-orantiliymis-379250)

9- İçişleri Bakanlığı'ndan maske genelgesi(Cumhuriyet)

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu kararı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı tarafından Covid-19 tedbirleri kapsamında hazırlanan genelge valiliklere gönderildi. Genelgeye göre açık alanlarda maske takma zorunluluğu kaldırıldı. Okul, hastane ve toplu taşımada maske zorunluluğu devam ediyor. AVM, sinema ve ulaşımda HES kodu ve PCR zorunluluğu kalktı.
(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/son-dakika-icisleri-bakanligindan-maske-genelgesi-1912842)



10- Pakdemirli ‘görevinden af dilediğinden kendisinin de haberi yokmuş’(BİRGÜN)

Resmi Gazete’deki kararda ‘görevden affını istediği’ ifade edilen Bekir Pakdemirli’nin bugün için program yaptığı ortaya çıktı. CHP’li Taşçıer konu hakkında, “Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de görevden alındı, Saray lügatına göre ‘af diledi’. Ama Bekir beyin af dileyeceğinden kendisinin de haberi yokmuş” yorumu yaptı.
(https://www.birgun.net/haber/pakdemirli-gorevinden-af-dilediginden-kendisinin-de-haberi-yokmus-379281)





TARİHTE BUGÜN (4 MART)

 


1924    Halife Abdülmecit Efendi ve Osmanlı hanedanı mensupları yurtdışına sürgüne gönderildi.

1903     Beşiktaş Jimnastik Kulübü kuruldu.

1923     İktisat Kongresi sona erdi.17 Şubat-4 Mart arasında yapılan kongrede İktisat Bakanı Mahmut Esat Bey (Mahmut Esat Bozkurt) yaptığı konuşmada, " Yeni Türkiye muhtelit (karma) bir iktisat sistemi takip etmelidir İktisadi teşebbüs, kısmen devlet ve kısmen teşebbüsü şahsi (özel girişim) tarafından deruhte edilmelidir (üstlenilmelidir)."

1925    Hükümete olağanüstü yetkiler veren Takrir-i Sükun Kanunu TBMM'de kabul edildi. Kasım 1924 ortalarında dinsel gericilik tehlikesine karşı Başbakan İsmet İnönü sıkıyönetim ilan edilmesini istedi. Ancak Meclis'te bu isteğini kabul ettiremeyince istifa etti ve yerine yumuşak kişiliğiyle tanınan Fethi Bey (Okyar) başbakanlığa getirildi.1925 Şubat ortalarında Şeyh Sait Ayaklanması patlak verince, Doğu Anadolu'da hemen sıkıyönetim ilan edildi. Fethi Bey düşürüldü ve yeni hükümeti 3 Mart'ta İsmet Paşa kurdu. Yeni hükümet ilk iş olarak Takrir-i Sükun Kanunu'nu Meclis'ten geçirdi ve biri isyan bölgesinde, öteki "Ankara" adını taşımakla birlikte yurdun geri kalan bölgelerinde çalışmak üzere iki de İstiklal Mahkemesi kurulmasını kararlaştırdı. 3 maddeden oluşan Takrir-i Sükun Kanunu'nun1. maddesi şöyleydi: İrtica ve isyana ve memleketin nizam-ı içtimaisi (toplumsal düzen) ve huzur ve sükunu ve emniyet ve asayişini ihlale bais (bozmaya yönelik) bilumum teşkilat ve tahrikat ve teşvikat ve neşriyatı ( örgütlenmeleri, kışkırtmaları, yüreklendirmeleri ve yayınları), hükümet reisi cumhurun tasdikiyle ve re'sen ve idareten man'e mezundur (kndi başına yasaklamaya yetkilidir). İş bu ef'al erbabını (bu eylemleri işleyenleri) hükümet İstiklal Mahkemesi'ne tevdi edebilir. 

1929    Takrir-i Sükun Kanunu yürürlükten kalktı.

1962    CHP İzmir Milletvekili Osman Nuri Adal, Nihal Adsız'ın1945 yılında Almanya'da bulunan karısına gönderdiği mektupları Meclis'te okudu Adsız mektuplarda Atatürk'ü ahlaksızlık, İnönü'yü korkaklıkla suçladığı ortaya çıktı Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı Başkanı Mrtin Kumbasar, "Milliyetçi ve ırkçı geçinen bazı kişilerin en büyük Türk ve en büyük milliyetçi Atatürk'e nasıl küfrettiklerini bir defa daha öğrendik" diyerek açıklanan durumu protesto etti.

1987    Başbakan Turgut Özal Amerika'nın Houston kentindeki Methodist Hastanesi'nden uydu aracılığıyla Ankara'ya iletilen görüntüsüyle bakanlar kuruluna başkanlık etti.

1940    İstanbul'da yapılan Altıncı Balkan Güreş Şampiyonası'nda Türk takımı beş birincilik alarak altıncı kez şampiyon oldu.

1985    Başbakan Turgut Özal, Boğaziçi'nde yabancılara arsa satılması konusunda bir açıklama yaptı Kandilli sırtlarında arazi alan Suudi Arabistan Velihat Prensi Abdullah bin Abdülaziz saray değil1000 metre karelik ufak bir ev yaptıracak dedi.

1965     Suat Hayri Ürgüplü hükümeti 231 kabul, 200 ret ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun verdiği1 çekimser oy ile güvenoyu aldı.

1981    Türkiye'nin Paris Çalışma Ateşesi Reşat Moralı Ermeni örgütü Asala militanlarının saldırısı sonucu hayatını kaybetti Olayda ağır yaralanan din görevlisi Tecelli Arı'da bir gün sonra öldü.

1967    CHP Gençlik Kolları bildirisinde, başını Turhan Feyzioğlu'nun çektiği "Sekizler"in partiden çıkarılması istendi.

1983    Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan Dev-Sol davası sonuçlandı 9 sanık 6 ay -10 yıl arası hapis cezasına çarptırıldı,14 sanık beraat etti.

1986    Başbakan Turgut Özal, "1988 seçimlerinden sonra iki buçuk parti kalır, biri biz, biri sol, buçuğunu bilmem" dedi.

1970    Yüksek Denetleme Kurulu Hacı Ali Demirel'e satılan Devlet Demiryolu arsaları için soruşturma açtı üç gün sonra Yüksek Denetleme Kurulu'nun sekiz üyesi görevden alındı. Kurul üyeleri Danışyay'a başvurdu Kurul üyelerinden beşi Danıştay kararıyla görevlerine döndü.

1951    İnönü Ansiklopedisi'ndeki görevine son verilen eğitimci Ağah Sırrı Levent, bu haksız uygulamadan dolayı, Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'yi düelloya davet etti.

1967    Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay kendisine "baba", "beyefendi", "paşam" biçimlerinde hitap edilmesini yasakladı.Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Kemalettin Gökakın'ın imzasıyla yayımlanan genelgeyle, Cumhyrbaşkanı Cevdet Sunay'ın isteği kamuoyuna duyuruldu.

1991    Mardin'in İdil ilçesinde yürüyüş yapan kalabalığa ateş açılması sonucu 2 kişi öldü, 25 kişi yaralandı 3 gün sonra İdilde'ki olayları protesto etmek için Mardin'in Dargeçit ilçesinde yürüyüş yapan gruba ateş açıldı ;1 kişi öldü, 7 kişi yaralandı.

2000    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Kürt kökenli isimlere ilk kez vize verdi.

1992    Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal ve iki arkadaşı hakkında "güveni kötüye kullanmak ve resmi evrakta sahtecilik" iddiasıyla dava açıldı.

1950    Yeni Basın Kanunu tasarısı Meclis'e sevkedildi.

1986    Eski emniyet müdürü ve vali, SHP İstanbul Milletvekili İbrahim Ural, "Demirel bana işkence için talimat vermişti" dedi.

1994    Gazeteci Hıncal Uluç İstanbul Levent'teki bir benzincide uğradığı silahlı saldırıda bacağından yaralandı Asaldırganların kaçtığı otomobilin yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Alaattin Çakıcı'nın eşi Uğur Çakıcı'ya ait olduğu belirlendi.

1988    Kıbrıs'lı işadamı Asil Nadir, Titibank'ı (Türkiye İthalat İhracat Bankası) satın aldı.

1981    74 sanıklı Dev-Yol davası Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Mahkemesi'nde başladı.

1992    İspanya'dan Engizisyon baskısından kaçarak Osmanlı İmparatorluğuna sığınan Museviler,Türkiye'ye gelişlerinin 500 yılını kutladılar

1986    Eski İzmir Belediye Başkanı Osman Kibar İzmir'de öldü İzmir'de yaptığı yoğun asfalt çalışmaları nedeniyle "Asfalt Osman" adıyla ünlenen Kibar 1946'da Demokrat Parti kurucuları arasında yer almıştı.1963 yılında Adalet Partisi 'nden İzmir belediye başkanı seçildi ve10 yıl bu görevde kaldı Siyaset yaşamından çekildikten sonra Tercüman gazetesinde "Kibarca" başlığı altında haftada bir yayımlanan sohbet yazıları yazdı.

1994    Ressam ve mimar Cihat Burak öldü Toplumsal çelişkileri, yozlaşan değerleri eleştirel ve mizahi bir yaklaşımla yorumlayan fantastik resimleriyle tanınıyordu En önemli yapıtları arasında ölüm temasını işlediği "Kanaryam Güzel Kuşum Ben Sana Vurulmuşum" adlı çalışması, göğsüne bir demet çiçek saplanmış olarak Nazım Hikmet'i betimlediği "Şairin Ölümü" adlı yapıtsayılabilir Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü'nü, Plastik Sanatlar Derneği Onur Belgesi'ni kazandı Öykü de yazan Cihat Burak'ın "Yakutiler" adlı öyküsü Yunus Nadi Armağanı Yarışması'nda yayımlanmamış öykü dalında birincilik kazandı.

2012    Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi eski başkanlarından emekli emniyet müdürü Hasan Eryılmaz aracında ölü bulundu.

2012    Vladimir Putin, yapılan seçimler sonucunda 3. kez devlet başkanı seçildi.

1852     Realist Rus roman ve oyun yazarı Nikolay Gogol öldü.

2018    Rusya'nın Sochi kentinde düzenlenen Yıldızlar ve Gençler Avrupa Eskrim Şampiyonası'nda yıldız kadınlar kılıç kategorisinde Deniz Selin Ünlüdağ Avrupa Şampiyonu oldu. 95 yıllık eskrim tarihinde İbrahim Ahmed Acar'dan sonra bireysel kategoride Avrupa Şampiyonluğu kazanan ikinci isim.

2021    Bingöl'den Tatvan'a giden askeri helikopter, Bitlis'te kaza kırıma uğradı. Elazığ'daki 8'inci Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş ile birlikte 11 asker şehit oldu.

1934    Ankara Radyosu yayınına başladı. 

1934    İstanbul Üniversitesi'nde açılan ''İnkılap Tarihi Enstitüsü''nde ilk dersi Milli Eğitim Bakanı Hikmet Bayur verdi. 

1963    İstanbul İstinye'deki Kavel Kablo Fabrikası'ndaki grev bitti. Türk-İş'e bağlı Maden-İş Sendikası'na üye 170 işçi, fazla mesailerinin ve yıllık ikramiyelerinin tam olarak ödenmemesini, sendikadan ayrılmaları için baskı yapılmasını. ve Maden-İş Şişli şube başkanı ile işçi temsilcilerinin işten çıkarılmasını protesto etmek amacıyla 28 Ocak'ta iş bırakarak tezgah başında oturma eylemine başladı. İşveren bütün işçilerin işlerine son verdiğini açıklayınca işçiler eylemlerine fabrika önünde kurdukları çadırlarda sürdürmeye başladılar. Polislerin fabrika önündeki işçileri dağıtmak için yaptığı müdahele sırasında 9 işçi tabanca kabzası ve coplarla yaralandı. İşçilere İstinye halkıda polisleri protesto ederek destek verdi.Daha sonraki günlerde eyleme işçi eşleri de katıldı. Direniş sürerken işveren kablo yüklü kamyonları fabrika dışına çıkartmak istedi. Direnişteki işçilerin eşleri barikat kurdular. Ancak polis ekipleri kadınları dağıttılar. Kavel direnişi diğer fabrikalardaki işçilerden de destek gördü. Direnişin sona ermesinin ardından 12 işçi tutuklandı. Grevin yasak olduğu dönemde yapılan Kavel direnişi, Grev ve toplu sözleşme yasalarının biran önce çıkartılmasında önemli bir rol oynadı. Kavel direnişinden dört ay sonra yürürlüğe giren 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nda yer alan bir maddeyle, yasanın çıkışından önce grev nedeniyle haklarında takibat yapılan işçilerin davaları düştü. 

1964    BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs'a uluslararası güç gönderme kararı aldı. 

1994    Dokunulmazlıkları kaldırılan DEP milletvekilleri Leyla Zana, Sırrı Sakık, Ahmet Türk, Selim Sadak ve bağımsız milletvekili Mahmut Alınak gözaltına alındı. Mezarcı ve DEP Şırnak Milletvekili Selim Sadak serbest bırakıldı. 

2002    Ilımlı Arnavut lider İbrahim Rugova, Kosova'nın ilk devlet başkanı seçildi.

1774    Orion Nebulası, ilk kez William Herschel tarafından gözlemlendi.

1882     İngiltere'de ilk elektrikli tramvay hizmete girdi.

1954     Boston'da ilk başarılı böbrek nakli gerçekleştirildi.

1979     Voyager 1'in gönderdiği fotoğraflarda, Jüpiter'in halkaları görüldü





3 Mart 2022 Perşembe

TARİHTE BUGÜN (3 MART)



1924    Eğitim sisteminde laikliği ve öğrenim birliğini esas alan Tevhid-i Tedrisat Kanunu TBMM'de kabul edildi Mektep-medrese ikiliğini ortadan kaldıran bu yasayla eğitim laik ve parasız, ilköğretim tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için zorunlu hale getirildi Bilimsel ve eğitsel kurumların tümü, medreseyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. 

1924    429 sayılı kanunla Şeriye ve Evkaf Bakanlığı kaldırıldı Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Şeyhülislamlık ve Evkaf Nezareti'nin birleşmesiyle meydana gelmiş olan bu bakanlığın yerine Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü örgütleri kuruldu.

1924    Urfa Milletvekili Saffet Efendi ile 50 arkadaşının "Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı Hanedanı mensuplarının Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışına çıkarılmasına " dair verdikleri önerge görüşülüp kabul edildi Bu karar aynı gün İstanbul Valisi Haydar ve Polis Müdürü Sadettin Bey tarafından Halife'ye bildirildi

1925    Şeyh Sait isyanının büyümesini önlemek için, Takriri Sükun Kanunu kabul edildi; İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

1992    Zonguldak Kozlu'da grizu faciası;127 kişi öldü,136 kişiden umut kesildi. Toplam 263 Kişi hayatını kaybetti.

2009    Bir süredir hastanede tedavi görmekte olan şair Yusuf Hayaloğlu hayatını kaybetti.

1993    Cumhurbaşkanı Özal ile Başbakan Demirel arasında tırmanan gerginliğin devleti yorduğuna dikkati çeken TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Sıfatı olanlar, devlet hayatında üsluplarına dikkat etmelidir " dedi

2000    POAŞ, bir kalemde 1 milyar 260 milyon dolarlık özelleştirme hamlesiyle Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmesi olarak tarihe geçti.

1989    İstanbul'da Kadıköy Hal Binası dönüştürülen Haldun Taner Tiyatrosu açıldı.

1993    Tarihi Baruthane binası, "Ataköy Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi" adıyla hizmete açıldı.

1994    TBMM, eski RP'li milletvekili Hasan Mezarcı ile DEP milletvekili Selim Sadak'ın dokunulmazlıklarını kaldırdı.

1989    Süleymaniye Camii'nde bir grup, tekbir getirerek "Salman Rüşdi'ye ölüm" sloganlarıyla protesto gösterisi yaptı.

1931    İstanbul'da toplanan Berberler Kongresi'nde berber dükkanlarının cuma günleri tatil edilmesi kararlaştırıldı.

1989    4 Levent'te bir boya imalathanesinde patlama oldu 3 bina çöktü,12 kişi öldü, 40 kişi yaralandı.

1982    30 günden çok tutuklanan işçinin işine son verilebileceği kararlaştırıldı.

1954    İstanbul Belediyesi ile Hazine arasında ihtilaf konusu olan Çırağan Sarayı, bir kanunla İstanbul Belediyesi'ne devredildi Çırağan Sarayı enkazı,1955 yılı sonuna kadar otel haline getirilecek.

1977    Gazeteci , yazar Zekeriya Sertel, 25 yıl aradan sonra 1977'de Türkiye'ye geldi Uluslararası Gazete Sahipleri Federasyonu'nun cumhurbaşkanına ve başbakana gönderdikleri mektuplar olumlu sonuç verdi. Danıştay kararıyla Zekeriya Sertel1951 yılında ayrıldığı Türkiye'ye dönebildi.

1952    İslam Demokrat Partisi mahkeme kararıyla kapatıldı Genel Başkan Cevat Rifat Atilhan ve 15 kurucu üye hakkında soruşturma açıldı.

1939    Sultanhamam'daki Ata Atabek Hanında saat 00.05'te yangın çıktı.Yeterli su bulunmaması ve ters esen rüzgar nedeniyle kontrol altına alınamayan yangın, Tevfik Temel, Mercimekyan ve Kısmet hanlarının da yanmasına neden oldu Dilsizzade, Teudros ve Türk Ticaret hanlarına da sıçrayan yangında can kaybı olmadı Zarar12 milyon lira olarak saptandı.

1974    Türk Hava Yolları'nın DC-10 tipi Ankara yolcu uçağı, arka bagaj kapısının kopması sonucu Paris'te Orly Havaalanı yakınlarında ormana düştü O güne kadar dünya sivil havacılık tarihinde gerçekleşen en büyük kazada 346 yolcu ve mürettabat öldü Uçağın yapımcısı Amerikan Douglas firması hatayı kabul ederek, tüm DC-10 tipi uçaklarını kontrole aldı.

1951    Bütün Dünya dergisi sahibi Osman Nebioğlu, dergide yayımlanan 3 fotoğrafın müstehcen olduğu iddiasıyla mahkemeye verildi Duruşmada Nebioğlu, 3 fotoğrafın da ABD'de yapılan bir fotoğraf yarışmasında derece alarak ödüllendirildiğini açıkladı Bu durumda mahkeme, dergi sahibi Osman Nebioğlu'nun beraatine karar verdi.

1883    Mekteb-i Sanayi-i Nefise (Güzel Sanatlar Akademisi) törenle öğretime açıldı İstanbul'da Arkeoloji Müzesi karşısında, Mimar Valeri tarafından yapılmış bir binada öğrenime başlayan okul, birçok yer değiştirdikten sonra, Fındıklıdaki binaya yerleşti.1927 yılında okul, akademi haline getirildi.1982 tarihinde üniversiteye dönüştürüldü Halen Mimar Sinan Üniversitesi olarak faaliyetine devam etmektedir.

1983    Siyasi Partiler Kanunu tasarısı, Danışma Meclisi'nde kabul edilerek Milli Güvenlik Konseyi'ne gönderildi Tasarıya göre siyasi partilere devlet yardımı yapılacak Mecliste grup kurmak için gereken milletvekili sayısı10'dan 20'ye yükseltildi Partilerin kadın kolu, gençlik kolu gibi yan kuruluşları kaldırıldı Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu'nun hazırladığı büyük oranda değiştirdi Partilere üye olamayacaklarla ilgili hükümlerin kapsamı genişletildi Yasada eski siyasilere getirilen siyaset yasağına ilişkin hükümlere de yer verildi.

1971    Ankara'da 300 subaya hitaben bir konuşma yapan Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç, "Gereken, gerektiği zaman yapılacaktır" dedi.

1981    Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nca yürütülen MHP ve yan kuruluşlarıyla ilgili soruşturmalarda 36 cinayetin aydınlatıldığı açıklandı.

1962    Anayasa ve demokratik nizama karşı fiil ve davranışları önlemek amacıyla hazırlanan "Tedbirler Kanunu" Millet Meclisi'nde kabul edildi.Tasarı TBMM'de temsil edilen dört parti tarafından ortaklaşa getirilmişti CHP Manisa Milletvekili Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu bu kanunu protesto için partisinden ve milletvekilliğinden istifa etti Basına da ağır cezalar getiren kanuna karşı çeşitli basın kuruluşları harekete geçerek, konuyla ilgili ortak bir bildiri yayımladılar CHP Milletvekili Kasım Gülek "basının sesi kısılırsa demokrasi ağır tahribata uğrar" dedi Başbakan ve CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, kapalı bir rejime gidildiği yolundaki eleştirilere , "Bir Meclis'te temsil edilen bütün partilerin müştereken getirdiği bir kanunla kapalı rejim kurulur mu?" cevabını verdi.

1942    Türk Ressamlar Cemiyeti İstanbul'da kuruldu Güzel Sanatlar Birliği'nden İbrahim Çallı, d Grubu'ndan Halil Dikmen, Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği'nden Mahmut Cuda ve bağımsız sanatçılardan Hamit Görele tarafından kurulan cemiyet büyük ilgi gördü ve daha kuruluş evresinde üye sayısı 70'e ulaştı.

1929    İstanbul'da Rumca olarak yayımlanan Ta Hronika gazetesi, bir Yunan gazetesinden aktardığı tefrikada,"Biz kaçıyorduk, Türkler en vahşiyane intikam hisleri ile geliyorlardı" sözlerine yer vermesi nedeniyle bakanlar kurulu kararıyla kapatıldı Gazetenin sorumlu müdürü Eleni Mihailidi aleyhine Türklüğe hakaret iddiasıyla dava açıldı Dava sonucu Madam Mihailidi 3 yıl ağır hapis cezasına mahkum edildi Kararın Temyiz Mahkemesi tarafından bozulması üzerine davaya yeniden bakıldı Bilirkişi heyeti raporunda Yunanca agriyotera sözcüğünün metinde vahşi değil şiddetli anlamında kullanıldığını Türklüğe hakaret kastının olmadığını belirtti Böylece Madam Mihailidi beraat etti.

1980    Eski Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen İstanbul'da öldü.Tayfur Sökmen, İskenderun Sancağı'nın Fransızlar tarafından işgali üzerine ilk direniş hareketini örgütleyenler arasındaydı.1938'de kurulan Hatay Devleti'nin,1939 yılında Hatay Türkiye'ye katılıncaya kadar cumhurbaşkanlığını yaptı.1939-1950 yılları arasında Anytalya milletvekili,1950-1954 yılları arasındaysa Hatay milletvekili olarak TBMM'de bulundu.1969-1975 yılları arasında da kontenjan senatörü olarak görev yaptı.

1984    Başbakan Turgut Özal, yerel seçimlerle ilgili olarak muhalefet liderlerine sert yanıtlar vererek "Bu seçimin ardından erken seçim gelir diye bekleyenler hayal ediyorlar, avuçlarını yalasınlar" dedi.

1973    Milli Güven Partisi, Cumhuriyetçi Parti ve bağımsızlar Cumhuriyetçi Güven Partisi'ni kurdular Turhan Feyzioğlu genel başkan seçildi.

1952    Erzurum'un Pasinler İlçesi'nde meydana gelen Richter ölçeğiyle 5,6 şiddetindeki deprem can ve mal kaybına yol açtı.133 kişi öldü, 262 kişi yaralandı.

1950    ABD Alaska'yı 49 eyalet olarak kabul etti.

1949    Atina'da sahnelenen Madame Butterfly temsilinde başrolü oynayan soprano Ayhan Alnar büyük başarı kazandı Yunanlı seyirciler temsil bitiminde Ayhan Alnar'ı ayakta alkışladılar.

1981    İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'e işkence yapıldığı iddialarının asılsız olduğunu bildirdi.

2014    Yeşilçam'ın usta oyuncusu, Devlet sanatçısı Altay Günbay vefat etti.

2013    Sanatçı Müslüm Gürses hayatını kaybetti.

1986    İzmir eski belediye başkanı Politikacı Osman Kibar vefat etti. Bestekâr Melih Kibar'ın babasıdır.

2016     Ahmet Oktay Börtecene,yazar,şair, hayatını kaybetti.

1995     Mustafa Irgat, şair ve ressam (DY-1950) vefat etti.

1983    Georges Remi Herge, öldü. Çizgi roman Tenteni çizmiştir. (DY-1907)

2001    Ruhi Sarıalp, sporcu, atlet (DY-1924) vefat etti.

1993    Albert Sabin, Ağızdan uygulanan çocuk felci aşısını geliştiren bilim adamı (DY-1906) öldü.

1878   Osmanlı devleti ile Rusya arasında Ayastefanos Antlaşması imzalandı. Bulgaristan özerkliğini ilan etti.

1891    Futbolda penaltı atışı kuralı getirildi.

1875    Kapalı alanda ilk buz hokeyi, Montreal'de oynandı.

1982    Bağımsız Basın Ajansı (BBA) kuruldu.

1969    Sirhan SirhanRobert F. Kennedy'yi öldürdüğünü mahkemede itiraf etti.

2002   İsviçre'de yapılan ve ülkenin Birleşmiş Milletler'e girip girmeyeceğini belirleyecek olan halk oylaması olumlu sonuçlandı.




2 Mart 2022 Çarşamba

KISA KISA GÜNDEM ( 2 MART 2022)

 


1-AKP'li Belediye Başkanı odasını 429 bin 505 TL’ye yeniletti (Yeniçağ)

Afyonkarahisar’ın 13 bin nüfuslu İscehisar ilçesinin Belediye Başkanı Ahmet Şahin’in makam odasını 429 bin 505 TL’ye yenilettiği ortaya çıktı. Çok sayıda kişi duruma tepki gösterdi: "O paraya kaç ögrenciye burs verilirdi" 
Demokrat Parti’den AKP’ye geçmesi ile gündem olan İscehisar Belediye Başkanı Ahmet Şahin, şimdide makam odasına harcadığı para ile gündemde.  (BELEDİYE AÇIKLAMA YAPTI) İscehisar ilçesinde gündem başkanlık makamına harcanan tutar... İlçede makam odasının 1 Milyon 200 bin liraya yenilendiği dedikoduları konuşulmaya başlanmasının ardından belediye açıklama yapmak zorunda kaldı. Belediyenin sosyal medya hesaplarından akşam saatlerinde yapılan açıklamada makam odasına ne kadar para harcandığı belli oldu. Buna göre makam odasının yenilenmesi işi için 429.505,75 TL harcandığı kamuoyuna duyuruldu.  (https://www.yenicaggazetesi.com.tr/akpli-belediye-baskani-ahmet-sahin-odasini-429-bin-505-tlye-yeniletti-bir-de-belediyenin-resmi-hesabindan-duyurdular-515908h.htm)

2- Galatasaray'dan açıklama: Adalet yerini buldu(SOL)


Galatasaray Spor Kulübü, Galatasaray Adası davasının lehlerine sonlandığını duyurdu. Kulüpten yapılan açıklama şöyle: Galatasaray Adası işletmecisinin tahliyesi hususunda İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin lehimize vermiş olduğu tahliye kararı Yargıtay’ın 1 Mart 2022 tarihli kararı ile onanmıştır. Camiamıza hayırlı olmasını dileriz. Hukukun üstünlüğünü tescilleyen, haklının er ya da geç mutlaka üstün geleceğini bir kez daha kanıtlayan bu karar, Galatasaray camiasının zaferidir. Hukuki sürecin her aşamasında emek veren tüm paydaşlarımıza teşekkürü borç biliyoruz. 

3- İlber Ortaylı'dan zeytin düzenlemesine tepki: Mutlaka gözden geçirilmeli, yoksa çok geç olacak (SOL) 

Prof. Dr. İlber Ortaylı, zeytin alanlarına madencilik izni verilmesine tepki gösterdi. Ortaylı, "Türkiye zeytinlikleri hiç de küçümsenecek miktarda değil, daha doğrusu değildi. Çok ciddi tedbirler almazsak bırakın etrafa zeytin satmayı, kendi ihtiyacımızı bile karşılayamayacak duruma düşeceğiz. Bugün yayınlanan yönetmelik mutlaka gözden geçirilmeli, yoksa çok geç olacak" dedi.


4- 559 üründe taklit veya hile tespit edildi (SOL)

Tarım ve Orman Bakanlığı, 371 firmanın 559 ürününde taklit, tağşiş yapıldığının veya ilaç etken maddesi ilave edildiğinin tespit edildiğini açıkladı. Bakanlığın internet sitesinde yayınlanan 371 firma ve 559 ürünle birlikte, ilk kamuoyu duyurusunun yapıldığı 2012 yılından bu yana bin 887 firmaya ait 4 bin 164 parti ürünün kamuoyunun bilgisine arz edilmiş olduğu belirtildi. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın konuya dair gerçekleştirdiği açıklama şöyle: "5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve bu Kanun kapsamında hazırlanan Gıda ve Yemin Resmi Kontrollerine Dair Yönetmelik gereğince; laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdaları üreten/ithal eden; kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasını içeren bilgiler kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Tüketici sağlığının en üst düzeyde korunmasına yönelik yapılan Kanun düzenlemesi ile gıdada taklit veya tağşiş cezaları caydırıcı hale getirilmiştir. Bu kapsamda, taklit ve tağşiş yapan gıda işletmecilerine gayri safi gelirlerine bağlı olarak 50 Bin TL’den 2 milyon TL’ye kadar idari para cezası, hapis cezası, adli para cezası ve gıda sektörü faaliyetinden men cezası getirilmiştir. Daha önce 26 kez yapılan kamuoyu duyuruları ile gıdalarda taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam toplam 1.609 firmanın 3.605 ürünü kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bugün yapılan 27. kamuoyu duyurusu ile 371 firmaya ait 559 parti ürün Bakanlığımız internet sitesinde kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Böylece ilk kamuoyu duyurusunun yapıldığı 2012 yılından bu yana 1.887 firmaya ait 4.164 parti ürün kamuoyunun bilgisine arz edilmiştir"

5- Binali Yıldırım: 'Vesayetler, muhtıralar, darbeler, zayıf hükümetler nedeniyle ülke zaman kaybetti' (SOL)

Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşma yapan Genel Başkanvekili Binali Yıldrım, “80 yıldır yapılamayanların 10 katını 20 yıla sığdırdık. Çünkü neden yapılamıyordu; vesayetler, muhtıralar, darbeler, zayıf hükümetler nedeniyle ülke hep zaman kaybetti. 1960’tan bu yana kadar hükümetlerin ömrü tam 14 aydı. 39 hükümet, 14 ayda ne yapacaksınız, soruyorum size. 14 ayda sadece bakanlığı tanırsınız, brifingleri alırsınız. Sonra da eşyalarını toplarsınız. İstikrar çok önemli. Belli ki istikrarın önemini fark edemeyenler var. Eski istikrarsızlık dönemini özleyenler olduğunu görüyorum. Daha 15 Temmuz’un üzerinden 6 yıl geçti. Ülkeyi darbe heveslilerinin nereden nereye getirdiğini daha dün gibi hatırlıyoruz. Onlar zannettiler ki 28 Şubat, 12 Mart’ta olduğu gibi düşündüler. 27 Nisan’da darbe bildirisini geriye gönderen bir iktidar vardı, bir lider vardı, Recep Tayyip Erdoğan” ifadelerini kullandı.

6-Turfanda hasadı yapıldı: İlk bir kilogramı 500 TL'ye satıldı (Cumhuriyet)

Türkiye’nin yaz kış tarımda üretim merkezlerinin başında gelen illerden Mersin’de örtü altında turfanda kayısı çağlasının hasadı yapıldı. Sezonun birinci hasadı olması nedeniyle çiftçiye destek amaçlı ilk 1 kilogramı 500 TL’den alıcı buldu.
2 dekar alanda kayısı seralarının olduğunu belirten İlyas Kil, "Türkiye’de ilk turfanda kayısıyı bu bölgede yetiştiriyoruz. Çok şükür geçen sene de aynı tarihte çağlayı hasada sunduk, bu sene de aynı oldu. Kayısı çağlası erik ve bademden sonra rağbet görmeye başladı. Şu anda Türkiye pazarında 3 senedir rağbet görüyor. Geçen sene yurt dışına da gitti. Çok şükür memnunuz" dedi.  (VERİM İYİ, KATAR VE DUBAİ’YE GİDİYOR) Daha önce açıkta kayısı üretimi yaptıklarını 4 yıldır ise örtü altında sürdürdüklerini anımsatan Kil, "Bu sene verim de iyi. Geçen sene bu verimi yakalayamadık. Çünkü kayısının belli bir zamanda soğuklaması lazım. Bu sene çok iyi oldu, soğuklamasını iyi aldı, verimi güzel. Kayısı çağlası önce Katar, Dubai gibi Arap ülkelerine sonra Avrupa’ya gidiyor. Turfanda olunca fiyatlar hem alan satıcı için hem de bizim için memnun edici" diye konuştu. 

7- Tekmeci Yusuf Yerkel ödül gibi verilen görevine başladı: 6000 Euro maaş alacak!(Cumhuriyet)

Soma’da, 301 arkadaşını kaybetmenin acısını yaşayan yerdeki madenciyi tekmeleyen Yusuf Yerkel, Frankfurt’ta Ticaret Ataşesi koltuğuna oturdu. 28 Şubat’ta işe başlayan Yerkel, odasına yerleşti. Yerkel, 6000 Euro net maaş alacak, yan giderlerini ve masraflarını Türkiye ödeyecek.

8- Ferhan Şensoy'un son kitabı çıktı: 'Ferdeste' (Cumhuriyet)

Usta sanatçı Ferhan Şensoy’un hayattayken yazdığı son kitabı olan 'Ferdeste', doğum gününde Ortaoyuncular Yayınları’ndan çıktı. Şensoy’un 'Gündeste' ile başlayan biyografik şiir kitapları yolculuğu 'Gecedeste', 'Dündeste' ve 'Derdeste' ile devam etmişti.



9- Dövizle ihalelerde büyük usulsüzlük (Nurcan Gökdemir-BİRGÜN)

Sayıştay yargılama dairelerinde usulsüzlük iddiaları ile ilgili karara bağlanan dosyalardaki bilanço katlanarak arttı. 2020’de tespit edilen zararın büyüklüğü 303 bin dolar iken 2021’de 17.2 milyon avro ve 2.3 milyon dolar. Sayıştay yargılama dairelerine; önceki yıllardan devredenlerle birlikte 2020 yılında toplam 500 yargılamaya esas rapor geldi, bu raporlardan 261'inin yargılaması tamamlandı. Bu yargılamalar sonucunda kamu zararı olarak ileri sürülen tutarlardan, 177 milyon 212 bin 631 TL ve 303 bin 505 doların tazmin kararı verilirken 35 milyon 31 bin TL ve 291 bin 157 avronun ise sorgu üzerine yargılama öncesinde tahsili sağlandı. 2021 yılında yapılan yargılamalarda ise çok çarpıcı bir tablo ortaya çıktı. Sayıştay’a önceki yıllardan kalanlarla birlikte toplam 575 yargılamaya esas rapor geldi. Yargılama daireleri bir önceki yıla göre daha çok dosyayı karara bağladı. Salt 413 dosyanın karara bağlanmasıyla açıklanamayacak kadar büyük bir kamu zararı tespit edildi. Yargılanan raporlarda kamu zararı olarak ileri sürülen tutarlardan 410 milyon 706 bin TL ile 2 milyon 177 bin 745 dolar ve 16 milyon 918 bin 141 avronun tazminine karar verildi. Ayrıca 134 milyon 784 bin TL, 190 bin dolar ile 84 bin 840 avro ise yargılama öncesinde sorumlulardan tahsil edildi.
(https://www.birgun.net/haber/dovizle-ihalelerde-buyuk-usulsuzluk-378995)

10-Pahalılık boğuyor (BİRGÜN)

Temel gıda ürünlerindeki KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e düşürüldüğü şubat ayında İstanbul’un yıllık enflasyonu yüzde 55’in üzerine çıktı. Böylece fiyat artışı son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. (Deutsche Bank’tan yıl sonu tahmini) Deutsche Bank Türkiye’de bu hafta açıklanacak şubat ayı enflasyon verisine ilişkin tahminlerini paylaştı. Banka manşet enflasyonun yıllık yüzde 53,2’ye yükseleceğini aylık bazda da yüzde 4 artacağını öngördü. Banka enflasyona en büyük katkının dayanıklı mal grubundan geleceği tahminini yaptı. Yıllık gıda enflasyonunun da şubat ayında yükselişini sürdüreceğini belirten banka analistleri elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışa bağlı olarak restoran ve otel fiyatlarında da yükselişin devam edeceğini belirtti. Analistler manşet enflasyonun mayısta yüzde 60’a çıkmasını, Ekim ayına kadar da yüzde 55’in üzerinde seyretmesini bekliyor. Kurum 2022 yıl sonu enflasyon tahminini de yüzde 33’te yüzde 36’ya yükseltti. Enflasyon ocak ayında yıllık yüzde 48,6 olarak Nisan 2002’den beri en yüksek seviyeye çıkmıştı.(https://www.birgun.net/haber/pahalilik-boguyor-378986)