26 Kasım 2022 Cumartesi

BELLEK - 27 KASIM -

 


 OLAYLAR: 

  • 1526 - Kanuni Sultan SüleymanAvusturya seferine çıktı.
  • 1909 - Thomas Edison, ilk sesli film gösterisini yaptı.
  • 1919 - Bulgaristanİtilaf Devletleri ile Neuilly Antlaşması'nı imzaladı.
  • 1920- Çerkez Ethem isyanı ortaya çıktı.
  • 1923 - Şark Demiryolları grevi sona erdi.
  • 1924 - Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası  Başkanlığına Kâzım Karabekir Paşa seçildi.
  • 1933 - Belgrad'ta Türkiye - Yugoslavya Dostluk, Saldırmazlık, Yargısal Çözüm, Hakemlik ve Uzlaştırma Antlaşması imzalandı.
  • 1936 - Millet MeclisiHatay davasını Milletler Cemiyeti'ne götürmeye karar verdi.
  • 1942- 3 aydır Nazi ordularının kuşatması ve bombardımanı altındaki Stalingrad’da Kızılordu karşı saldırıya geçti. II. Dünya Savaşı’nın gidişinde Nazi askeri üstünlüğüne son verildi.
  • 1942 - Alman orduları, Toulon Limanı'na girerken; buradaki Fransız Donanması kendini yok etti.
  • 1943 - Amasya, Çorum, Tokat, Ordu ve Kastamonu'da deprem oldu; 4016 kişi öldü, 23.785 ev yıkıldı.
  • 1947 - İstanbul BJK İnönü Stadyumu açıldı.
  • 1948 - İstanbul'da 22 Kasım'da başlayan 1948 Türkiye İktisat Kongresi sona erdi. Kongrede, devletçilik politikası eleştirildi, özel girişimciliğin teşviki istendi.
  • 1950 - Kore'de Kunuri Savaşı başladı.
  • 1961 - İstanbul Polisi, bacağında "Moskova" yazılı kâğıt bulunan kargayı nezarete aldı.
  • 1963- Ankara’da çıkan Adalet gazetesi kapatıldı.
  • 1964- İstanbul Mimarsinan köyünde özel bir şahısa ait linyit ocağında göçük oluştu: 5 işçiden 2’si öldü, 2’si yaralandı, 1’i de göçük altında kaldı.
  • 1965- Ayasofya Müzesi’nin cami olmasına ilişkin fikri sorulan Diyanet İşleri Başkanı Tevfik Gerçeker’in görüşü: “4.Koalisyon Hükümeti’nin son günlerinde bu konu bize sorulduğunda incelettik ve Müze içinde ibadete mani bir durum olmadığı yolunda karar aldık.”
  • 1967 - ABD Başkanı Johnson'un Kıbrıs Özel Temsilcisi Cyrus Vance, üçüncü kez Ankara'ya gelerek Dış İşleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ile görüştükten sonra Türkiye'nin yeni önerilerini götürdü. Yunan Cuntasından kesin cevabını vermesi istendi.
  • 1967 - Fransa Başbakanı General Charles de Gaulle, İngiltere'nin Ortak Pazara girmesini veto etti.
  • 1968- Halk Oyuncuları’nın İstanbul Aksaray Küçük Sahne’de”Devr-i Süleyman” oyunu sırasında sahneye taş ve şişelerle saldıran 40 kişi 2 seyirci ve 2 oyuncuyu yaralayıp dekoru parçaladı. 
  • 1970- Taksim’deki ”Kültür Sarayı” (sonradan Atatürk Kültür Merkezi) A.Miller’in “Cadı Kazanı” adlı oyununun sahnelenmesi sırasında çıkan yangınla tümüyle tahrip oldu. 12 Mart 1971 askeri muhtırası sonrası dönemde, 1970’deki Kültür Sarayı yangını ve ardından 1972’de Marmara yolcu gemisi ile Eminönü arabalı vapurunun batması olaylarının tümü Kasım 1972’de açılan “Sabotajlar Davası” ile “anarşist ve komünistlere” yüklendi. Ağır ithamlarla tutuklanıp yoğun propaganda yöntemleriyle daha dava açılmadan peşinen mahkum edilen, sıkıyönetim askeri mahkemelerinde tamamına yakını idam istemiyle yargılanan 22 kişi 29 Ocak 1974’de beraat etti.
  • 1970- Ankara, Hacettepe ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğrencileri 4 günlük boykota başladı. Ankara’da 3 üniversiteden öğrenci grupları DTCF’deki forumun ardından 4 günlük “genel boykot” kararı aldı. Forum sonrası araçlarla Çankaya’ya çıkan 150 kadar öğrenci Amerikan Subay Kulübü binasına molotof atıp camlarını kırdı.
  • 1970- Ankara Turizm ve Ticaret Yüksek Okulu’nda solcu öğrencilerin okula girmesini engelleyen ülkücüler 3 öğrenciyi bıçakla yaraladı.
  • 1970-  Sağcı bir grup, İstanbul Cağaloğlu civarında sigara içen, uzun saçlı-favorili bazı gençleri “Ramazan’da oruç tutmadıkları, solcu ve dinsiz oldukları vb.” söylemlerle tartakladı.
  • 1975- CIA’nın 60’lı yıllarda Castro, Lumumba, Trujillo gibi liderlerin hayatlarını hedef alan komplolar düzenlediğine dair bir Senato raporunun açıklanmasının ardından ABD Başkanı Gerald Ford, yabancı liderlere suikast düzenlenmemesi için CIA’ya talimat verdiğini bildirdi.
  • 1976- DİSK’in “Genel Yas ve DGM’ye Hayır” eylemi nedeniyle Genel Başkan Kemal Türkler dahil 7 yönetici hakkında en az 6 ay hapis istemiyle kamu davası açıldı.
  • 1976-  24 Kasım’da meydana gelen ve ölü sayısının 3.700’ye ulaştığı Van/Çaldıran depreminde kurtarma çalışmalarının ve yardımların son derece yetersiz olduğu dile getiriliyor. Çaldıran ve Muradiye ilçelerinde konuşan Başbakan Demirel deprem için: ”Cenab-ı Allah’ın takdiri böyle imiş. Biz müslümanız, Allah beterinden, tekrarından saklasın” dedi.
  • 1976- CHP, Sosyalist Enternasyonal’e üye olacağını açıkladı.
  • 1976- Sultanahmet’teki Hürbaş Mağazası’nda TEKSİS üyesi 23 işçinin sürdürdüğü grev için yapılan “Dayanışma Gecesi”ne Selda Bağcan, Rahmi Saltuk ve İskender Doğan katılacak.
  • 1978-  Fransız okyanus bilimci, yönetmen Jacques Cousteau (Cumhuriyet röportajı): “Eşsiz güzellikte sahillere sahip olan ülkenizin denizlerini kirletenlere karşı sert önlemler alınmaması cinayettir”.
  • 1978 - PKK, Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kuruldu.
  • 1978 - 1981 yılı UNESCO tarafından Atatürk Yılı ilan edildi.
  • 1979- Prof.Ümit Doğanay’ın katil zanlısı 2 ülkücünün Adana’da 6 öğretmenin öldürülmesi olayından da arandıkları açıklandı.
  • 1981- Ankara’da çeşitli fakültelerden 901 öğretim üyesi Yükseköğretim Kanunu’na karşı çıktı. Öğretim üyeleri YÖK’e karşı Üniversitelerarası Kurul Başkanı Cem’i Demiroğlu’na telgraf çekti.
  • 1982- Fatsa Devrimci Yol davasında idamla yargılanan Mehmet Durmaz (1944/ Ordu- Çamaş), cezaevlerinde gördüğü ağır işkenceler nedeniyle hastalandı. İhmal ve engellemeler nedeniyle tedavisi uzun süre yapılmadı ve yaşamını yitirdi.
  • 1984- Askeri Mahkeme’de görülen 59 sanıklı “Aydınlar Dilekçesi” duruşmasında “imzacı tanıklar” dinlendi. Bunlardan Kartal Tibet ifadesinde “Demokratik bir ülkede dilekçenin suç olacağını düşünmedim.” derken, Fikret Hakan “Dilekçenin tamamını okumadan imzaladım”, Öztürk Serengil “Sosyal konut diye imzaladım”, Sami Hazinses “Okumadan imzaladım” biçiminde ifade verdiler. 
  • 1984- Nikaragua’da Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin adayı olarak seçimi kazanan Daniel Ortega (39) “Devlet Başkanı” ilan edildi.
  • 1985- SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, Erdal İnönü ile birlikte Bayrampaşa Cezaevi’ndeki Barış Derneği tutuklularını ziyaret etti.
  • 1986- Yayıncı İlhan Erdost’un dövülerek öldürülmesi davasında Mahkeme, Yargıtay’ın 2.kez bozma kararına uyarak daha önce “kasıt bulunmaksızın müessir fiil ile ölüme göz yummak”tan 10 yıl 8 ay ağır hapse mahkum ettiği astsubay Şükrü Bağ’ı bu kez “görevi ihmal”den 3 yıl hapis cezasına çarptırdı.
  • 1986- Mikis Theodorakis ve orkestrası, İstanbul Spor ve Sergi Sarayı’nda Zülfü Livaneli ile birlikte “Dostluk Konseri” verdi.
  • 1988- İHD İstanbul Şubesi Şişli Hürriyet-i Ebediye Meydanı’nda “Yaşam Hakkına Saygı” mitingi düzenledi. 1 Ağustos Genelgesi’nin iptali ve cezaevlerindeki açlık grevlerine çözüm taleplerinin öne çıktığı mitinge TAYAD, SHP ve kitle örgütleri destek verdi. Yaşar Kemal, M.Ali Aybar ve SHP İl Başkanı Ercan Karakaş konuşma yaptı
  • 1988- “Halk sağlığı ve hekim sorunlarına duyarsızlığı” protesto eden hekimler İzmir’de de “beyaz yürüyüş” yaptı.
  • 1989- Türkiye-Avrupa Ortak Komisyonu’nda”Türkiye’de Kürt sorunu var” dediği için 2 yıl süreyle SHP’den uzaklaştırılan Malatya Milletvekili İbrahim Aksoy dahil 8 Kürt Milletvekili için Ankara DGM’nin düzenlediği “dokunulmazlığın kaldırılması” fezlekeleri Adalet Bakanlığı’na gönderildi.
  • 1989- Aliağa’ya yapımı planlanan termik santral için Çevre Genel Müdürlüğü’nden hiç bir görüş alınmadığı ortaya çıktı. 
  • 1990 - Birleşik Krallık'ta yapılan seçimler sonucu, John Major Başbakan oldu.
  • 1990 - İki eşcinsel erkeğin evliliğinden ilk doğum gerçekleşti. Alternatif dünya eşcinseller günü olarak da kabul edilir.
  • 1991- Boşaltma kararı alınan Eskişehir Özel Tip Cezaevi’nden tutuklu ve hükümlülerin sevkleri sürüyor: 49’u Aydın, 34’ü Gaziantep Cezaevi’ne sevk edildi.
  • 1991- Gözaltında kaybedildiği belirtilen Hüseyin Toraman’ın annesi İHD’lilerle birlikte TBMM’de İçişleri Bakanı İsmet Sezgin ile görüştü.
  • 1992- İzmir Karataş Lisesi’nde Müdür Yardımcısı’nın bir kız öğrencinin burnunu kırmasına karşı öğrenciler pankartlar ve sloganlarla protesto gösterisi yaptı. Polis 2 öğrenciyi gözaltına alıp daha sonra serbest bıraktı.
  • 1993- Divriği Belediye Başkanı ve kitle örgütü temsilcileri Kağıthane Belediyesi’nden 11 ay önce çıkarılan 340 işçiyi ziyaret etti.
  • 1994 - Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kuruldu.
  • 1995- TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, RTÜK tarafından görevinden alındı.
  • 1996 - Diyarbakır, Bingöl, Tunceli, Bitlis, Hakkâri, Mardin ve Siirt'in kırsal kesimlerinde sürdürülen operasyonlarda 52 PKK'lı öldürüldü, 5'i sağ yakalandı. Çatışmalarda 7 güvenlik görevlisi öldü.
  • 1996- Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller, seçim propagandası sırasında Refah partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ı eroin kaçakçılığı yapmakla suçlamıştı. Çiller, Erbakan’a 4 milyar lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.
  • 1996- Petrol-İş’in, sendikalaşmanın engellenip toplu sözleşme yapma hakkını kaybettiği 3 petrol şirketine bağlı işyerleri için başlattığı “Shell, Mobil ve BP ürünlerini tüketmiyoruz” kampanyasında işçiler Topkapı’da minibüs şoförlerine bildiri dağıttı.
  • 1996- 6 Eylül 1995’de Eğitime Katkı Payı’nı protesto ederken “polise mukavemet”ten dava açılan Eğitim-Sen 1 ve 2 No’lu Şube Başkanları ile 1 öğrencinin yargılanmasına başlandı. 24 öğretmen, eylemlerden aldıkları cezaların kaldırılması için Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
  • 1996- CHP Ankara İl Yönetimi “yalan haberin ve tekelleşmenin önlenmesi ve devlet itibarının zedelenmemesi” vb. gerekçelerle basına ağır sansür getiren yasa tasarısını protesto etti.
  • 1997- İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, emeklilik yaşının yükseltilmesine yönelik tasarıyı Saraçhane’de protesto etti.
  • 1997- PETLAS fabrikasının bulunduğu Kırşehir’de şirketin özelleştirilmeyle satışına karşı miting yapıldı.
  • 1998 - Aydınlık Türkiye Partisi kuruldu.
  • 1998- İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe veren İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı R.Tayyip Erdoğan‘ın hakkındaki 10 aylık hapis cezasının infazı (4 ay 12 gün yatacak), 500 milyon TL tazminat karşılığı 67 gün süreyle ertelendi.
  • 1998- Londra’daki özel bir akıl ve ruh hastalıkları hastanesinde tutuklu bulunan Pinochet’in muayenesinde ”ruh sağlığının derin strese bağlı olarak bozulduğu, bu haliyle yargılama sürecine dayanamayacağı” yönünde rapor düzenlendi. Rapor İçişleri Bakanlığı’na gönderilecek.
  • 1998- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği 2.Din Şurası’nda “laikliğe bir tanım getirilmesi” ve “Kur’an dersinin ilköğretim 6.sınıfta başlatılması” kararları alındı.
  • 1999- Mor Çatı Kadın Sığınakları Vakfı’nın çağrısıyla düzenlenen 2. Kadın Sığınakları Kurultayı Mersin’de yapıldı.
  • 2000- Meclis’te Bayındırlık Bakanlığı bütçesi görüşülürken Enerji Yapı Yol-Sen üyeleri Türkiye genelinde protesto eylemleri yaptı.
  • 2000- KKTC’de muhalif çizgisiyle bilinen Avrupa gazetesi matbaası kundaklandı. Yayınları nedeniyle hakkında yüzlerce dava açılmıştı.  
  • 2000- Kanada’daki erken seçimde iktidardaki Jean Chretien liderliğindeki Liberal Parti, eskisinden daha da güçlü çoğunluk sağladı. Chretien, son elli yılda üçüncü kez seçilen ilk Kanadalı lider oldu. 
  • 2001- Afganistan’da Kunduz kentini ele geçiren Kuzey İttifakı katliam yaptı. Taliban askerleri, halkın katıldığı linç törenleriyle öldürüldü.  
  • 2001 - Hubble Uzay TeleskobuGüneş Sistemi dışındaki Osiris adlı bir gezegenin hidrojenden oluşmuş bir atmosfere sahip olduğunu keşfetti. Bu Güneş Sistemi dışında keşfedilmiş ilk atmosferdir.
  • ----------------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------------
  • 2002 - BM silah denetçileri, dört yıl aradan sonra Irak'ta yeniden denetimlerine başladılar.
  • 2002- KKTC’de “Ortak Vizyon” adlı oluşuma dahil 92 sivil toplum kuruluşu BM çözüm planına destek için büyük bir miting düzenledi. “Kıbrıs’ta Barış Engellenemez” sloganları atıldı. 
  • 2003- İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 15 Kasım günü Beyoğlu Neve Şalom Sinagoğu ile Şişli Beth İsrael Sinagogu ve 20 Kasım’da Beyoğlu İngiliz Konsolosluğu ile Levent’teki HSBC binasında bombalı saldırıları gerçekleştiren dört kişinin olay yerinde parçalanarak öldüğünü açıkladı.  
  • 2004- Mimar Han Tümertekin’in tasarladığı Assos’taki B2 adlı sayfiye köy evi, Ağa Han Mimarlık Ödülü kazandı. Ağa Han, İsmaili mezhebinin büyük servet ve etkinliğe sahip dini önderi.    
  • 2005 - İlk kez kısmi yüz nakli Fransa'nın Amiens kentinde gerçekleştirildi.
  • 2005- Ankara’da iki gün süren öğretmen “Büyük Eğitimci Yürüyüşü” sona erdi. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen öğretmenler jandarmanın sert müdahalesiyle kente sokulmamıştı. Gece, otobüsler teker teker Ankara’ya alındı. En sonunda yapılabilen mitingde “Öğretmen düşmanı Çelik istifa”, “Öğretmene değil, çetelere barikat” sloganları atıldı. “Büyük Eğitimci Yürüyüşü”ne izin verilmemesi ve uygulanan polis şiddeti Eğitim-Sen üyelerince Türkiye genelinde protesto edildi.
  • 2005- Dayanışma Evleri üyeleri, TÜSİAD’ın Tepebaşı’ndaki Merkezi önünde işsizliği protesto etti.
  • 2005- Yönetmen Uğur Yücel’in filmi Yazı-Tura, 54. Uluslararası Mannheim Heidelberg Film Festivali’nde Uluslararası Film Eleştiri Ödülü’nü kazandı.
  • 2008- Meclis’te görüşülecek olan Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasa Tasarısı Adana Devlet Hastanesi önünde sağlıkçılarca protesto edildi.
  • 2010- TKP’nin 90.kuruluş yıldönümü, Türkiye Komünist Partisi’nin Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlediği etkinlikle kutlandı.
  • 2011- Farklı illerden Ankara’ya gelen Sosyalist Kadın Meclisleri üyeleri, kadına yönelik şiddete karşı Yüksel Caddesi’nden Sakarya Meydanı’na yürüdü.
  • 2012- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda, belirli koşullarda öğrencilerin kılık kıyafetlerinin serbest olmasına ilişkin yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı.
  • 2012-  Gençlik Federasyonu üyeleri, paralı eğitim ve füze kalkanına karşı pankart astıkları ve basın açıklaması yaptıklarından dolayı tutuklanan arkadaşları için İstanbul Üniversitesi önünde gösteri yaptı.
  • 2013- Muğla’daki termik santrallerin özelleştirilmek istenmesine karşı enerji ve maden işçileri Milas AKP İlçe Binası’na yürüdü.
  • 2013-  SES üyeleri, ek ödemelerin maaş ve emekliliğe yansıtılması için Çapa, Cerrahpaşa ve Haseki’de iş bıraktı.
  • 2016- Uganda devlet güçleri ile Rwenzururu Krallığı’na mensup silahlı güçler arasında çıkan çatışmada 54 kişi hayatını kaybetti.
  • 2016- KCK’nın “Türkiye sorumlusu” olduğu iddia edilen Sara Aktaş, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yurt dışına çıkmak isterken gözaltına alındı.
  • 2017- “FETÖ”nün para kasası olduğu iddia edilen iş adamı Memduh Çıkmaz, MİT operasyonuyla Sudan’dan Türkiye’ye getirildi.

 DOĞUMLAR: 



 ÖLÜMLER: 

  • 1895 - Alexandre Dumas, Fransız romancı (d. 1824)

  • 1936 - Basil Zaharoff, Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı Rum iş insanı (d. 1849)
  • Basil Zaharoff (6 Ekim 1849 - 27 Kasım 1936) (asıl adı, Osmanlı Devleti nüfus kayıtlarına göre Vasil Zaharyas,  1913'te vatandaşlığına geçtiği  Fransa'da Basil Zaharoff  1918'de şövalyelik unvanı aldığı Büyük Britanya'da Sir Basil Zaharoff olarak tanınır.), aslen 1849 Muğla doğumlu ve Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı bir Rumdur. 1936'da Monte Carlo'da uluslararası silah ticareti ve finans yoluyla elde ettiği dev bir servetin başında ölmüştür. Basil Zaharoff'un ailesi İstanbul kökenli olup, 1821 Yunan ayaklanması esnasında bir süre iltica ettikleri Rusya'da isimlerinin sonuna -of sonekini almışlardır. 1840'larda Osmanlı İmparatorluğu'na dönerek geçici olarak Muğla'ya yerleşmişler ve Basil, Muğla'da doğmuştur. 1855'te ailesi tekrar İstanbul'a dönmüş ve Tatavla (bugünkü Kurtuluş) semtinin dar gelirli Rum ahalisi içinde yaşamışlardır. Basil Zaharoff çalışma hayatına, İstanbul'a gelmiş Avrupalı turistlere rehberlik yaparak başlamıştır (rehberliğini özellikle Galata genelevleri ile bağlantılı olarak yürüttüğü bilinmektedir). Ardından bir süre itfaiyecilik yapmıştır (o dönemde itfaiyeciliğin evleri yanan zenginlerin servetini komisyon karşılığı kurtarmaya dayalı kârlı bir faaliyet şeklini de alabildiği göz önünde bulundurulmalıdır). Basil Zaharoff bundan sonra döviz acenteliği ve tefecilik yapmıştır. İstanbul'dan ayrılmak üzere ellerindeki nakdi kendi para birimlerine çeviren turistlere sahte dövizler verdiği suçlamalarına maruz kalmıştır. 24 yaşında gittiği Londra'ya ayak basar basmaz, İstanbul'da iken gerçekleştirdiği bir ihracat işi ile ilgili olarak, usulsüz ticari faaliyette bulunma suçlaması ile hakkında açılmış bir dava ile karşılaşmıştır. Cemiyetleri mensuplarının bu tür konulardan dolayı yabancı mahkemeler önüne çıkmasına karşı tedbir alma geleneği olan İstanbul Rumları arasında toplanan 100 sterlinlik bir kefaletle serbest bırakılmıştır. Dava sonuçlanıncaya kadar mahkeme yetki alanı dahilinde ikamet etme zorunluluğu olmasına rağmen hemen gemiyle Atina'ya geçmiştir. Atina'da gazeteci Etyen Skuludis ile dostluk kurmuştur. Skuludis'in İsveçli bir kaptan arkadaşı silah taciri Thorsten Nordenfeldt'in Atina'daki acenteliği işinden ayrılmak üzere olduğundan, Basil Zaharof, Skuludis'in tavsiyesiyle 14 Ekim 1877'de bu işi devralarak silah ticaretinde göz kamaştırıcı bir kariyere ilk adımını atmıştır. Bu dönem 93 Harbi'ne denk geldiğinden, Zaharoff hem bu savaş esnasında, hem de sonrasında Osmanlı Devleti, Balkanlar ve Rusya'yı kapsayan çok karlı işler yapmıştır. Nitekim, Basil Zaharoff yaratıcılığını Nordenfeldt I denizaltısının satışında göstermiştir. Amerikalı papaz George W. Garrett tarafından bir hobi olarak tasarlanan ve Amerika Birleşik Devletleri Donanması'nın 'istikrarsız ve tehlikeli manevra yaptığı' gerekçesiyle reddettiği ve büyük güçlerin teknolojisinin gelişmesini beklemeyi tercih ettiği bu ilk denizaltı modellerinden, prestij arayışı içinde olan Yunanistan Deniz Kuvvetleri'ne bir adet satmıştır. Daha sonra Osmanlı Devleti yetkililerini bu yeni Yunan denizaltısının arzettiği tehdit konusunda ikna ederek, Osmanlı Donanması'na iki adet satmıştır. Hemen ardından, Rus yetkililerini bu yeni Türk denizaltısının arzettiği tehdit konusunda ikna ederek, Rus Deniz Kuvvetleri ne iki adet daha satmıştır. Bu denizaltılar hiçbir savaşta rol oynamamış, Osmanlı donanmasının bir torpil atma tatbikatı esnasında biri dengesini kaybederek pruvadan batmıştır. Basil Zaharoff, bir sonraki aşamada, Maxim otomatik makinalı tüfekleri işinde, Nordenfeldt'in acenteliğinden ortaklığına yükselmiştir. Öncelikle Amerikalı bir mühendis ve boksör olan Hiram Maxim'in makinalı tüfek modelini tanıtmak için yaptığı Avrupa turunun başarısızlıkla sonuçlanmasını sağlamıştır. Bu çerçevede, İtalya'da La Spezia'da yapılacak ilk gösteriden önce makinalı tüfeğin operatörlerine şehrin batakhanelerini gezdirmiş ve onları hiçbir tüfeği kullanamayacak hale getirmiş, Viyana'da makinalı tüfek Avusturya piyadesinin standart kartuşlarına uyumlu hale getirilmeye çalışılırken mekanizmayı sabote ettirmiş, Viyana'da makinalı tüfeğin mükemmel çalıştığı müteakip denemede de Avusturya yetkililerini bu silahın kitlesel üretime elverişli olmadığı konusunda ikna etmiştir. Maxim böylece, Nordenfeldt ve Zaharof ile ortaklığa gitmek zorunda kalmış, Zaharoff'un satışlardan yüksek komisyon alacağında anlaşılmıştır. Giderek zenginleşen Zaharoff'un adı, bir sonraki aşamada, Japon Amiral Fuji'nin donanmasının silah alımı karşılığında aldığı rüşvet skandalı ile gündeme gelmiştir. Belgelenebilen ve Amiral'in harakiri yapmasıyla sonuçlanan bu skandalın ötesinde başka rüşvet faaliyetlerinin de yattığı iddia edilmiştir. 1890'da Nordenfeldt-Zaharof ortaklığı sona ermiş, Zaharoff, Hiram Maxim ile ayrı bir ortaklık kurmuştur. Maxim'in şirketinin hisselerini peyderpey satınaralarak eşit şirket sahibine eşit güçte hissedar haline gelmiştir. 1897'de Maxim şirketinin büyümesi, dönemin silah sektörü devlerinden Vickers'ın bu şirketi satınalmak için teklifte bulunmasına yol açmıştır. Satıştan edindiği karın yanı sıra, Vickers bünyesinde de gücü hızla artan Zaharof 1911'de Vickers yönetim kuruluna girmiştir. Bu dönem bütün devletlerin silahlanma yarışına girdiği I. Dünya Savaşı arifesine denk gelmekteydi. Britanya ve Almanya donanmalarını güçlendirme yarışı ve Rusya'nın 1905 Rus-Japon Savaşı ertesinden donanmasını yeniden kurma ihtiyacı özellikle aciliyet arz etmekteydi. Rusya içinde 'yerli malı donanma'yı savunan güçlü bir lobi olduğundan, Zaharof, Vickers şirketine bağlı kuruluş olarak Tsaritsin şehrinde dev bir silah üretim kompleksinin inşa edilmesini sağladı. Vickers bu arada rakip Almanya'da örtülü üretime devam etmekte, Vickers'in Almanya'daki tesisleri mütemadiyen haberler sızdırarak Almanya'nın silahlanmasının Fransa açısından oluşturduğu tehdidi Fransız basınında işlemekte, Fransız basını kaynaklı haberler Alman parlamentosu Reichstag'da bu kez Almanya'nın daha fazla silahlanma çabası ve harcaması için yapılan oylamalara dayanak teşkil etmekteydi. Bu arada Zaharoff finans sektörüne de girdi. Ağır sanayi ile geleneksel bağlantıları bulunan Union Parisienne bankasını ve Excelsior gazetesini satın alarak, silah sanayiinin hem finansman hem de kamuoyu açısından desteklenmesini daha iyi kontrol eder duruma geldi. Artık unvanlara da ihtiyacı vardı. Fransız denizcileri için bir huzurevi kurarak Fransız Başbakanı (sonradan Cumhurbaşkanı)  Poincare'nin imzasıyla 31 Temmuz 1914'te (Jean Jaures'in suikasta kurban gittiği gün) yüksek Legion d'Honneur nişanını, Paris Üniversitesî'nde bir aerodinamik kürsüsünü, savaşın sonuna doğru da, Lloyd George ve Aristide Briand ile kurduğu dostluklar yoluyla, Britanya tarafından baron  unvanı verilerek isminde 'Sir' takısını kullanma hakkını elde etmiştir. I. Dünya Savaşı'nda Basil Zaharoff muazzam karlar gerçekleştirdi. Bu arada siyasi faaliyetler de yürütmüş, Yunanistan 'ın Britanya-Fransa-Rusya-İtalya yanında savaşa girmesi için çaba göstermiştir. Yunan Kralı I. Konstantin'in Hohenzollern  hanedanına mensup olması ve bizzat Kaiser II. Wilhelm'in eniştesi olması bunu imkânsız kılacak gibi görünse de, Basil Zaharof Yunanistan'da bir haber ajansı satınalarak Almanya aleyhinde haberlerin yayılması için elinden geleni yapmış, ve nitekim birkaç ay içinde Kral Konstantin tahttan indirilerek yerine Venizelos  geçmiştir. The Times gazetesi savaşın sonunda Basil Zaharoff'un Britanya'nın çıkarları için savaş boyunca 50 milyon sterlin harcamış bulunduğunu övgüyle yazmış, ancak Basil Zaharof'un silah satışlarından elde ettiği kara atıfta bulunmamıştır. Zaharoff I. Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde dikkatini Türkiye üzerinde toplamıştır. Savaştan çok zayıflayarak çıkmış Türkiye toprakları üzerinde Yunanistan'ın kazanç elde etmesi gerektiğine Venizelos'u ikna edenlerden biri olmuştur. 1920'de Yunanistan'nın Türklere karşı savaşı kazanabilmesi ve Megali Idea'nın gerçekleşebilmesi için yarım milyar altın frangı bağışlamıştı Yunan devletine. 1920 Yunanistan seçimlerinde Kral Konstantin taraftarlarının Venizelos'u alaşağı etmesi üzerine, bu kez de Kral nezdinde savaş çabasının sürdürülmesi gerektiği konusunda lobi yapmıştır. Ancak Mustafa Kemal Atatürk komutasında dirilen Türk ordusu Yunan ordusunu hezimete uğratınca bu planlar suya düşmüştür. Yunanistan'ın Küçük Asya Felaketi 'nden sonra Londra ve Paris'teki itibarı biraz azalan Basil Zaharoff dikkatini bu sefer büyük gelecek vadettiğine inandığı petrol işine çevirmiştir. Günümüzün BP (British Petroleum) petrol devinin temellerini atmıştır. Monte Carlo casinosunu satın alarak, Monako 'yu mesken edinmiş ve bu arada Fransa Başbakanı Clemenceau ile dostluğunu kullanarak Monako'nun özerk yapısını sağlama almıştır. 1924'te 75 yaşında hayatının aşkı, 30 yıl önce karşılaştığı ve kocasının ölümünü beklediği, Maria del Pilar ile evlenmiş, ancak Maria del Pilar nikâhlarından 18 ay sonra ölmüştür. Hayatını anılarını yazarak tamamlamış, bir uşağın çaldığı ve polisin geri getirdiği sırlarla dolu bu anıları sonra da ateşe atmıştır. Son yıllarını yalnızlık içinde geçirmiştir. Basil Zaharoff Tenten'in Kırık Kulak adlı macerasında Basil Bazarof adıyla karikatürize edilerek, hiçbir vicdani tereddüdü olmayan 'ölüm taciri'ni sembolize edecek şekilde rol almıştır.
  • 1953 - Eugene O'Neill, Amerikalı oyun yazarı ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1888)


  • 1977 - Cemal Yeşil, Türk bürokrat (d. 1900)
  • Cemal Yeşil (1900, Bağdat, Osmanlı İmparatorluğu - 27 Kasım 1977) 

    Aslen Diyarbakırlıdır. 1900 yılında babası Tabip Binbaşı İbrahim Ethem Bey'in Bağdat'ta görev yaptığı sırada doğdu. 1921 yılında Mülkiye'den mezun oldu. 20 Ekim 1923 tarihinde Maliye Müfettiş Muavinliği'ne tayin edildi. 1924 yılında staj için bir yıl süreyle Fransa'ya gönderildi. Birinci Sınıf Maliye Müfettişliğine kadar yükseldikten sonra, 1936 yılında Bütçe ve Mali Kontrol Umum Müdürlüğüne getirildi. Daha sonra; 1938-1942 yılları arasında Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı, 1942-1947 yılları arasında Başvekâlet Müsteşarlığı, 1947 yılında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, 1951-1956 yılları arasında Kâbil Büyükelçiliği, 1956-1960 yılları arasında Budapeşte Büyükelçiliği, 1960-1962 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği, 1962-1965 yılları arasında Varşova Büyükelçiliği görevlerinde bulundu. 1965 yılında emekli oldu. 27 Kasım 1977 tarihinde öldü. Mülkiye Marşı'nın güfte yazarıdır. Fransızca ve İngilizce bilmekte ve "Fahri Maliye Müfettişi" unvanına sahip bulunmakta idi.


       (derleyen: mstfkrc)

Suriye’de dengeler değişiyor mu? - Erhan Nalçacı / SOL

 

Güçlenen kapitalist ülkelerin dünyanın yeniden güce göre dağılımını talep etmesine dayalı emperyalist rekabet toplumun her hücresine sirayet etmiş durumda. Ancak bu rekabetin askeri boyut kazandığı ilk ülke Ukrayna’dan önce Suriye oldu.

2011’de Türkiye’yi de kapsayacak şekilde Batı emperyalizminin komplosu ile başlayan bu acı ve ibret verici hikâyeyi burada tekrarlamaya gerek yok.

2019’da “Barış Pınarı” adı altında Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yaptığı müdahale ve Rusya ile yapılan anlaşma sonrası Suriye’de az çok bir denge durumu oluştu. Aşağıdaki harita üç yıldır korunan ama herkesin geçici olduğunu bildiği denge durumunu özetliyor:


2019’da oluşan harita az çok günümüze kadar oluşan dengeyi yansıtıyor. Suriye Devleti Rusya’nın da desteği ile Suriye’nin batısındaki üçte ikilik alanı kontrol ediyor. İdlib’te Suriye tarafından sınırları kemirilip küçültülse de Cihatçı çetelerin varlığı sürüyor. Türkiye sermayesi ise ÖSO ile Fırat’ın batısını hegemonya alanı olarak elinde tutuyor. Fırat’ın doğusunda ise geniş bir alan ABD himayesinde esasını Kürt siyasetinin oluşturduğu SDG tarafından kontrol ediliyor. Gerçi bu alana geçen üç yıl içinde Suriye ordusu askerleri de Kürtlerle anlaşmalı olarak yer yer nüfuz etmiş durumda.

Dengenin çok boyutlu yüzeyleri bulunuyor, Rusya-Suriye Devleti, ABD-Kürt siyaseti, Türkiye-Rusya, Türkiye-ABD, Rusya-Kürt Siyaseti, ayrıca İran var bir siyasi aktör olarak.

Bu üç yıl boyunca dengenin korunmasının nedeni göreceli olarak yüksek eşikli olmasıydı, siyaseten aşılması zor engeller oluşmuştu. Ancak Ukrayna’daki paylaşım savaşı ve onun dünyaya yayılan etkileri, sermaye sınıflarının bölgesel gereksinimleri dengeleri zorlamaya başladı.

Eşiği geçmeyi sağlayacak bir olaya ihtiyaç vardı, o da kimin yaptığından bağımsız olarak İstiklal bombalı saldırısından geldi. Saldırıdan 6 gün kadar sonra muhtemelen ABD ve Rusya’dan kısmi izin alınarak ve Suriye ile zımni olarak anlaşılarak Türk Hava Kuvvetleri yasaklandığı Suriye hava sahasına girdi ve Fırat’ın batısındaki SDG kuvvetlerini ve ikmal istasyonları vurdu. Şimdi ise kapsamlı bir kara harekâtından bahsediliyor.

Ayrıntılarda boğulmadan bu çok yüzeyli prizmayı elimize alıp dengeleri nelerin değiştirdiğine bakmaya çalışalım.

Yeni-Osmanlıcılık oldukça tuttu ve Türkiye’nin son dönemde belirginleşen yayılmacılığını tanımlamak için çok kullanıldı. Öte yandan günümüzde olay Osmanlıdaki gibi salt fetihe, ganimete ve ranta el koymaya değil, emperyalist ilişkiler içinde sermaye ihracatına ve emek gücünün sömürüsüne dayanıyor.

İstiklal saldırısından sonra Devlet yetkilileri aslında hiçbir şey açıklamayan “terör”den bahsedip durdular, aslında ne olduğunu belki henüz devlet olmadığı için Kılıçdaroğlu açık etti. “Suriyeli göçmenler Suriye’deki fabrikalarımızda çalışacaklar” demeye getirdi.

Toprak ilhakı hala bir sermaye devleti için önemli, ama esas olanın sermaye ihracatı ile sağlanan ekonomik-siyasi hegemonya olduğunu aklımızda tutmalıyız.

Denge durumunu zorlayan esas unsurun bu olduğunu söyleyebiliriz. Suriye’de tekrar güçler ölçüsünde istikrar sağlanmalı, Türkiye sermayesine bağlı fabrikaların kapısına Kürt, Arap, Türkmen olduğuna bakmaksızın ucuz emek gücü çalışmak için yığılmalı, bütün Suriye, hatta Ortadoğu burada üretilen malların pazarı haline gelmeli.

Ekonomik açıdan köşeye sıkışmış olan Suriye sermayesi de Kürt sermaye sınıfı da bu konuda uzlaşabilir. Suriye ve Türkiye arasındaki henüz nasıl şekilleneceği belli olamayan ve büyük güçlükler barındıran uzlaşma eğilimini burada aramak gerekiyor.

Türkiye sermayesinin her grubun kendi rantını oluşturduğu ÖSO’yu düzenli ordu, yani bir devletçik haline getirme girişimini de böyle okumak gerekiyor. Her eli silah tutan çeteciğin kendi pazarı, kendi hapishanesi, kendi polisi, kendi eğitim kurumu olduğu bir yer daha çok feodal bir düzene benziyor çünkü.

İdlip’teki şeriatçıların da bir yerden sonra ipliği pazara çıkacaktır, sermaye araçsallaştırdığı bu çapulculardan bir yerden sonra kurtulmak isteyecektir.

Öte yandan süreci boyutlandıran önemli bir olay Ukrayna Savaşı etrafında Türkiye’nin ABD ve Rusya ile kurduğu pazarlık masaları. Her iki taraf da Türkiye sermayesini kendi yanına çekmeyi taktiksel olarak başa yazıyor. Burada pazarlık masası o kadar karmaşık ki bu yazının kapsamına girmesi mümkün değil. Doğu Akdeniz kaynaklarının paylaşımından F-16 satışına, Karadeniz’in askerileşmesinden Rusya gazı için Türkiye’nin ana istasyon olmasına kadar sayısız madde var. Kürtlerin Suriye’de ne kadar veya nerede özerk olabileceği bu yüzlerce başlıktan bir tanesi.

Birçok yazar haklı olarak Suriye’ye askerî harekâtın iç politikaya olan etkisini tartıştı. Olaylar iç içe, bu da önemli bir başlık, ama bağımsız ve tek başına değil. Eğer sermaye sınıfı bir milli mesele yakalamış ve bunu kanırtıyorsa bu başlı başına bir baskı konusu olur. Örneğin, İstiklal bombalamasının kaynağını tartışmak fiili olarak yasaklanmış oldu. Muhalefetin ise aynı sermaye sınıfının aparatçığı olduğu bir kez daha beyinlere sirayet etti.

Türkiye işçi sınıfı siyaseti ise olayı olduğu gibi anlamaya çalışıyor, hiçbir olayı sınıflar üstü görmüyor.

Ve her çürümenin, her kan dökücülüğün esas kaynağına yürüyor:

İnsanın insanı sömürüsüne son vermeye.

Erhan Nalçacı / SOL

BELLEK -26 KASIM -

 OLAYLAR: 

  • 1548 - Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu, Halep'e girdi.

  • 1812 - I. Napolyon komutasındaki Fransız Ordusu, büyük kayba uğrayarak Rusya topraklarını terk etmek zorunda kaldı.
  • 1842 - Notre Dame Üniversitesi (Indiana, ABD) kuruldu.
  • 1865 - Lewis Carroll'un yazdığı Alice Harikalar Diyarında ilk kez basıldı.

  • 1911- Osmanlı Devleti’nde Hürriyet ve İtilaf Partisi kuruldu.
  • Hürriyet ve İtilaf Fırkası ilk olarak 1911’de kuruldu ancak iki yıl içinde faaliyetlerine son verdi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İttihat Terakki’nin iktidardan düşmesiyle yeniden kuruldu ve kısa sürede Anadolu’nun birçok yerine yayıldılar. Cemiyet, Damat Ferit Paşa’nın iktidara geçmesiyle altın çağını yaşamıştır. En büyük amacı İttihat ve Terakkiyi ortadan kaldırmaktı. Milli Mücadele döneminde İngilizlerle yakın ilişkiler kurdular. Milli Mücadele’nin kazanılmasından üyeleri dağıldı ve ortadan kalktı.
  • 1922 - Gelibolu'nun kurtuluşu.
  • 1923 - Posta Kanunu kabul edildi.

  • 1926 - Türkiye'nin ilk şeker fabrikası olan Alpullu Şeker Fabrikası faaliyete geçti.
  • 1934 - Lakap ve unvanlar kaldırıldı. Kanunla Ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırılıyor; bütün yurttaşlar, kadın erkek, kanun karşısında ve resmi belgelerde yalnız adlarıyla anılır deniliyordu.

  • 1935 - Afyon-Isparta demiryolu açıldı.
  • (http://kentvedemiryolu.com/cumhuriyet-turkiyesinin-tamamlanmasi-gereken-projesi-afyon-antalya-demiryolu-hatti-insaati/)
  • 1942- Yugoslavya’da partizanların lideri Tito’nun çağrısıyla, Nazi işgaline karşı savaşan tüm komiteler Bihaç’ta toplanarak AVNOJ’u (Anti-Faşist Ulusal Kurtuluş Konseyi) kurdu.
  • 1942 - Sovyet Ordusu, Stalingrad'da Alman Ordusuna karşı saldırıya geçti.
  • 1943 - Tosya ve Ladik'te 7,2 büyüklüğündeki depremde 2824 kişi öldü.
  • 1950 - Türkiye, Kore Savaşı'na katıldı.
  • 1954 - Kapalıçarşı'daki yangında 1394 dükkân harap oldu. Çarşı yanındaki 3 han ve birkaç bina büyük hasar gördü.
  • 1962 - Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'deki füze üslerini kaldırmaya karar verdi.
  • 1968 - Günaydın Gazetesi yayın hayatına başladı.
  • 1971- THKP-C davası duruşmasında Mahir Çayan “Askeri yargıca edep dışı bir dille hakaret ettiği” gerekçesiyle salondan çıkarıldı. Reddi hakim talepleri kabul edilmeyen diğer sanıklar da savunma yapmadı.
  • 1973- Federal Almanya’nın enerji bunalımı nedeniyle dış ülkelerden işçi alımını durdurduğunu açıklamasından sonra İstanbul’da işçi yollama işlemleri durduruldu.
  • 1974 - İlk kremalı likör olduğu iddia edilen Baileys piyasaya sürüldü.
  • 1975- DİSK/T. Maden-İş’e üye olan Sungurlar işçileri, işverenin sendikayı tanımadığını açıklaması üzerine 11 Ağustos’ta direnişe geçti. İşveren fabrikada çalıştırdığı kimi MHP’lieri silahlandırarak işçilerin üzerine saldırttı. Demir çubuk ve tabancaların kullanıldığı saldırı sırasında üç işçi yaralandı. Üç ay süren direnişin sonunda işveren büyük bir dayanışma örneği gösteren işçilerin taleplerini kabul etti ve 26 Kasım’da bir protokol imzalandı Direniş sürecinde işçiler ve aileleri yaptıkları çeşitli gösteri ve toplantılarla etkili bir mücadele sergiledi.
  • 1975- Türk Philips Fabrikası’nda 6 aydan beri süren grev anlaşmayla sonuçlandı.
  • 1975-  Sümerbank’a ait Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nda çalışan 1800 işçi toplu sözleşme konusunda tarafsız arabulucuların teklifinin işverence kabul edilmemesi üzerine öğle saatlerinde greve başladı. Grevi, Deri-İş Sendikası yürütüyor.
  • 1975-  DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikası’nın İstanbul Şirinevler’de Kausan Lastik Fabrikası’nda sürdürdüğü ve 17 işçinin katıldığı bir yılı aşkın süren grev sona erdi.
  • 1975-  Sinematek Derneği’nce seçilen Ali Özgentürk’ün “Yasak” filmi 25-27 Kasım 1975’de Demokratik Almanya’nın Leipzig kentinde yapılacak uluslararası belgesel kısa film yarışmasında gösterilecek.
  • 1975-  “Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası” kuruldu. 
  • Kararname ile kurulan bankaya işçiler de ortak olabilecek. Bankanın sermayesi 1 milyar lira olacak. 1975 yılında 13 Sayılı KHK ile Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası A.Ş. (DESİYAB) adı altında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olarak kurulan bankanın adı 22 Haziran 1988 tarih ve 329 sayılı KHK ile şimdiki hâlini aldı. 1989'da Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bankası'nın tüm aktif ve pasifleriyle bankaya devredilmesi ile turizm sektöründe de hizmet vermeye başladı. 24 Ekim 2018'de bankaya yönelik yeniden yapılandırmanın TBMM'de onaylanarak yürürlüğe girmesinin ardından önceki adı olan Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş.  değiştirilerek Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. adını aldı.10 Ekim 1999 tarihinde 4456 sayılı "Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanun" ile son olarak yeniden kuruldu. 
  • 1976- TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) DİSK’in grev ve direnişler için işçi ücretlerinden “Dayanışma Fonu” kesilmesi talebini reddetti.

  • 1979- DİSK üyesi ve bağımsız yedi sendikanın katılımıyla yapılan toplantı sonucunda “Ortak Davranış Komitesi” kurulması kararı alındı.
  • 1979-  Bir gün önce, Ankara Keçiören Aktepe’de belediye otobüsünden inerken ülkücüler tarafından vurulan, Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisi ve Devrimci Yol militanı Recep Önemli, kaldırıldığı Dışkapı SSK Hastanesinde geçirdiği beyin ameliyatının ardından gelişen kanama nedeniyle yaşamını yitirdi.
  • 1979-  İstanbul’da Ergenekon İlkokulu öğretmeni TÖB-DER üyesi Ali Yılmaz, akşam üzeri Maltepe/ Esentepe’de eşiyle birlikte bir dükkanda otururken ülkücülerin silahlı saldırısında hayatını kaybetti.
  • 1979-  M.Ali Ağca’nın askeri cezaevinden kaçırılmasıyla ilgili olarak 2 subay, 1 astsubay ve 11 er tutuklandı.
  • 1980- 12 Eylül darbesi öncesi Aydınlık gazetesine MHP ve ÜGD ile ilgili “itiraflarda” bulunup yurt dışına çıkan eski ülkücü Ömer Tanlak Hollanda’dan getirtilerek Askeri Savcılıkça ifadesi alındı.
  • 1981- CHP Manisa İl Sekreteri Eczacı Neşe Gülersoy’un 27 Haziran 1979’da katledilmesi dahil Manisa’da işlenen 3 cinayetin katil zanlıları olarak sıkıyönetim askeri mahkemesinde yargılanan 5 ülkücü için toplam 192 yıl ağır hapis cezası istendi.
  • 1981-  Zeynel Abidin Ceylan’ın gözaltında işkenceyle ölümüne neden olmaktan yargılanan Ankara Emniyet Müdürlüğü 1.Şube’de görevli komiser muavini Mustafa Haskırış 14 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına mahkum oldu. Haskırış 22 Eylül’de tahliye edilmişti.
  • 1982- Prof Dr. Sadun Aren, İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesince Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, DİSK sanığı olarak tutuklandı. Aren, 2 gün önce “Makro Ekonomi Ders Notları” davasından beraat etmişti.  
  • 1982-  “Dev-Yol örgütünün Kahramanmaraş/ Andırın ilçe grubunu oluşturdukları” iddiasıyla en az 16’şar yıl hapis istemiyle Askeri Mahkeme’de yargılanan 9’u öğretmen 13 kişi beraat etti.
  • 1982-  Şair Ahmet Telli, 11.04.1978’de haftalık “Kurtuluş” gazetesinin “Devrimci Sanat” köşesindeki bir yazısında yayın yoluyla bölücülük yapmak suçundan Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce 1 yıl 3 ay hapse mahkum oldu.
  • 1982-  Kapatılan “Politika” gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Aydın Şenesen, 10 Eylül 1977 tarihli gazetede yayınlanan -yazarı belli olmayan- bir yazıdan dolayı “komünizmi övmek”ten 1.5 yıl hapse mahkum oldu.
  • 1983 - Stanislav Petrov adlı Rus yarbay, Sovyetler Birliği'ne ait füze erken uyarı sistemindeki bir hatayı fark ederek olası bir nükleer savaşı engelledi.
  • 1987- Yargıtay’ca bozulan TDKP (Türkiye Devrimci Komünist Partisi) davasında yargılanan 12 sanıktan Mustafa Yalçıner, Metin Güngörmüş ve Ömer Özsökmener tahliye oldu.
  • 1988- 1 Ağustos Genelgesi’nin iptali için açlık grevi yapan 829 mahkumdan 23 gündür Bayrampaşa Cezaevi’nde açlık grevini sürdürenler eylemlerine son verdi.
  • 1989- ANAP iktidarını destekleyen “Fettullah Hoca”nın İzmir Hisarönü Camii’ndeki vaazını 5 bini aşkın kişi izledi, vaaz 17 camiden naklen yayınlandı. Gülen türban yasağına karşı yapılan eylemlerin arkasında “din düşmanlarının bulunduğunu” söyleyerek uzak durulmasını önerdi.
  • 1991 - Michael Jackson, 4. profesyonel müzik albümü olan Dangerous'ı piyasaya sürdü. Albümdeki Black or White şarkısına çektiği klip, çığır açtı.
  • 1992- Başbakan Demirel: ”Dış dünyada ne zaman haklılığımızı ortaya koysak, ortaya ‘İnsan Hakları’ konusu konuyor. Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu’nu geçirmiş olmamız, bu lafı ağızlardan almıştır. ILO sözleşmeleri de çıktı. Türkiye’nin imajını düzeltmekte fevkalade önemli iki adım.
  • 1992- DİSK yöneticileri “sendikal hak ve özgürlükler üzerindeki yasakların kaldırılması” talebiyle Kızılay’da bildiri dağıttı.
  • 1993 - AlmanyaPKK'yı terör örgütü ilan ederek, bütün yan kuruluşlarıyla birlikte kapattı.
  • 1994- 1995 Bütçe Yasa tasarısındaki kimi maddelerle çalışanların haklarına getirilmek istenen kısıtlamalar karşısında ilgili maddelerin geri çekilmesi amacıyla yaklaşık 70 bin işçi başkent Ankara’da eylem yaptı. Türkiye’nin dört bir yanından otobüslerle Ankara’ya gelen, DİSK, Türk-İş, Hak-İş ve Kamu-Sen’den binlerce işçi, bütçe kanunu tasarısında bulunan, “İşçilerin memur statüsüne geçirilmesi” hükmünü protesto amacıyla Tandoğan Meydanında toplandıktan sonra Anıtkabir’e yürüdüler. Bu yürüyüş sırasında pankart taşınmadı, slogan atılmadı. Polis işçilere müdahale etmedi. İşçilerin Meclis’e yürümekteki kararlılığı, maddelerin geri çekildiği açıklamasına rağmen sürünce gergin saatler yaşandı. İşçiler hem Meclis’e hem de Türk-İş yönetimine tepki gösterdiler; Meclis yolundaki polis barikatına yüklenen işçiler, Türk-İş Başkanı Bayram Meral’i konuşturmayarak protesto etti, Meral bir dükkana sığındı.
  • 1995- Birleşik Sosyalist Parti ve Geleceği Birlikte Kuralım Parti Girişimi “kitlesel, çoğulcu yeni bir parti kurulması” kararı aldı.
  • 1995- Can Yücel ODTÜ Çağdaş Sanat Merkezi’nde öğrencilerin sorularını yanıtladı: ”Kadınlar devrimin önünü çekerse, ilk defa Türkiye’de kadınlı-erkekli büyük bir hayat kurulur”.
  • 1996- DYP grup toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Abdullah Çatlı için: “Bu millet uğruna, bu ülke uğruna, devlet uğruna kurşun atan da kurşun yiyen de bizim için her zaman saygıyla anılır, şereflidir”.
  • 1996- Cezaevinde bulunan gazeteci Işık Yurtçu, Uluslararası Gazetecileri Koruma Örgütü’nün (CPJ) 1996 yılı “Basın Özgürlüğü Ödülü”ne Meksikalı, Hindistanlı ve Filistinli 3 gazeteciyle birlikte layık görüldü. New York’taki ödül törenine Işık Yurtçu katılamadı.
  • 1996- ÖDP İstanbul İl Yönetimi, öğretim üyeleri ve öğrenci ailelerinden bir heyet İstanbul Ünv.Rektörü Bülent Berkarda’yı ziyaret ederek YÖK’ü protesto ederken gözaltına alınanlar dahil tüm öğrencilere sahip çıkılmasını istedi.
  • 1997- Refah-Yol koalisyonu iktidarda iken özelleştirilerek Kombassan Holding’e satılan PETLAS lastik fabrikasından 250’ye yakın sendikalı işçinin çıkarılmasına ve yeni işçi çıkarmalarının yapılacağı duyumlarına karşı Kırşehir’de protesto mitingi yapıldı.
  • 1998- 1 yıl hapis cezası alan öğretmen İlknur Birol’un Adliye’ye teslimi sırasında dövülerek gözaltına alınan eğitimciler suç duyurusunda bulundu.
  • 1998-  “Memleket Hikayeleri” adlı oyunu 47 il ve ilçede yasaklanan yazar Haluk Işık: “En karamsarların, Kafka’nın bile bir umut taşıdığını biliyorum”.
  • 2000- Britanya’nın BBC televizyonunun dünya haberleri servisinde çalışan gazeteciler, düşük ücretleri ve gece çalışma koşullarının elverişsizliği nedeniyle greve gitti.
  • 2000-  Romanya’da devlet başkanlığı ve parlamento seçimleri yapıldı. Pazar ekonomisine geçişe muhalefet eden eski komünist partiden gelen İon İliescu’nun Sosyal Demokrasi Partisi (PDSR) yüzde 37 oy ile kazandı.  
  • --------------------------------------------------------

  • --------------------------------------------------------
  • 2002- Nijerya’da Zamfara eyaleti hükümeti, Dünya Güzellik Yarışması dolayısıyla yazdığı ‘Hz. Muhammed sağ olsaydı kraliçeyle evlenirdi’ yazısı nedeniyle This Day gazetesi muhabiri İsioma Daniel hakkında ölüm fetvası çıkardı.
  • 2003- Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı İran’ı nükleer programı nedeniyle kınayan bir karar tasarısını kabul etti. Ancak, ABD’nin istediği gibi BM Güvenlik Konseyi’nin İran’a yaptırım uygulaması yer almadı.
  • 2003-  Concorde yolcu uçağı son uçuşunu gerçekleştirdi.
  • 2005- Eğitim-Sen’in “Büyük Eğitim Yürüyüşü”ne katılmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelen on bin öğretmen Ankara’ya sokulmadı. Başkentin girişine barikat kuran polis öğretmenlere, cop, tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti, 17 kişi yaralandı. Ankara içinde toplanıp Güvenpark’ta çembere alınan eğitimciler arasından Eğitim-Sen ve KESK başkanlarının da bulunduğu 11 kişilik heyet Başbakanlığa gitti, görüşme sağlanamayınca Başbakanlık binası önünde 1 saat oturma eylemi yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eylemciler için “bindirilmiş kıtalar” dedi.   
  • 2005-  İsrail’in beş defa müebbete mahkum ettiği 2. İntifada’nın lideri Mervan Barguti, 25 Ocak’ta yapılacak Yaser Arafat’ın halefi seçimi için El Fetih’in hazırladığı aday listesinde birinci sırayı kazandı.
  • 2006- Ekvator’da sosyalist iktisatçı Rafael Correa yüzde 68 oyla ülkenin en zengini muhafazakar muz kralı Alvaro Noboa’yı yenerek başkanlık seçimini kazandı.
  • 2008 - Ön ödemeli su sayacının abonelere takılması, Ankara 11. İdare Mahkemesi tarafından, yasaklandı.
  • 2012- Mayıs 2011’de İdil Kültür Merkezi baskınına direndikleri gerekçesiyle gözaltına alınıp dava açılan Grup Yorum üyeleri ilk kez hakim karşısına çıktı. Adliye önünde protesto vardı.


  • 2013- Mersin’de Gezi Direnişi’ne katılan 52 kişi yargılandı. “Yaptıkları müzikle Gezicileri dinamik tutmak” ile suçlanan Praksis grubundan Serdar Türkmen Adliye önünde saksafon çalarak davayı protesto etti.
  • 2013-“Taksim Meydanı” adlı oyunu sergileyen Talimhane Tiyatrosu oyuncuları, RedHack soruşturmasında gözaltına alınıp serbest bırakılan Barış Atay’a selam gönderdi.


  •  DOĞUMLAR: 


 ÖLÜMLER: 



(derleyen: mstfkrc)