2 Nisan 2024 Salı

İBB Meclisi'nde hangi parti kaç sandalye kazandı? - duvaR

 

Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'un paylaşımına göre CHP İBB Meclisi'nde 184 üye ile çoğunluğu elde etti.

31 Mart Yerel seçimlerinde CHP adayı Ekrem İmamoğlu, resmi olmayan sonuca göre oyların yüzde 51,14'ünü alarak (4 milyon 432 bin 862 oy) ikinci kez belediye başkanı seçildi. CHP ayrıca İstanbul'un 26 ilçesinde kazanırken 13 ilçe AK Parti'de  kaldı. Daha önce Cumhur İttifakı'nın ağırlıkta olduğu İBB Meclisi'nde de çoğunluk CHP'ye geçti. Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun, sosyal medya hesabından İBB Meclisi'ndeki dağılıma ilişkin bir paylaşım yaptı:    "31 Mart 2024 yerel seçimleri sonuçlarına göre İBB Meclisi üye sayısı şöyle şekillenmiştir:

CHP: 184

AKP: 130

MHP: 2

İstanbul’a hayırlı olsun."

(duvaR)

T24 KÖŞEBAŞI - 2 NİSAN 2024 -

 

Adıyaman'da 30 yıl sonra zaferin nasıl geldiğini başkan anlattı.(Gökçer Tahincioğlu)

“Kadınların ve gençlerin büyük desteğiyle kazandık”

31 Mart seçiminden zaferle ayrılan CHP, en dikkat çekici sonuçlardan birini, AKP’nin kalesi olarak gösterilen kentlerden Adıyaman’da kazandı. CHP adayı Abdurrahman Tutdere, 51 bin 299 oy alarak, 28 bin 283 oyda kalan AKP adayı Ziya Polat’ın önünde, açık farkla seçimi önde bitirdi. Yeniden Refah Partisi adayı Nazif Atalay’ın 14 bin 173 oy alması da AKP’nin oylarının düşük kalmasına yol açtı. Belediyeyi 47 yıl sonra CHP yönetecek. 20 yıldır belediyeyi yöneten AKP’nin önünde ipi göğüsleyerek Belediye Başkanı seçilen, aynı zamanda CHP Adıyaman Milletvekili olan Abdurrahman Tutdere, seçim zaferi için, “Gençlerin ve kadınların büyük desteğini aldım ben. Bütün parti tabanlarının büyük desteği var. Hiçbir odakla, hiçbir kesimle temasım da talebim de olmadı. Halkın en büyük güç olduğuna inandım. Bu felsefeyle gittik” dedi.

Gündeme Menzil Cemaati’nin kentteki etkinliği ile gelen, Maraş depremleri sonrasında unutulmaktan, yeterli ilgiyi görememekten şikâyet eden Adıyaman’da, CHP, sürpriz biçimde belediye başkanlığını kazandı.

2019’da kentte aday çıkarmayan ve Saadet Partisi adayını destekleyen CHP, bu kez seçime, ittifak olmadan, tek başına girdi. 2019’da CHP desteğiyle Saadet Partisi adayının 34 bin oy alabilmesine karşılık, CHP’li Tutdere, ittifaksız girdiği seçimde 51 bin 299 oy aldı. AKP ise 28 bin 283 oyda kaldı. Bir önceki seçimde 65 bin oy alan AKP’nin kentteki oyları yüzde 57 oranında eridi. Yeniden Refah Partisi’nin 14 bin 173 oy aldığı kentte DEM Parti 2 bin 742, HÜDA Par bin 292 oya ulaşabildi.

47 yıl sonra CHP

Böylece CHP, 1994’ten sonra ilk kez, 30 yılın ardından Adıyaman’ı yönetme hakkını elde etti. CHP, Belediye Meclisi’nde 19, AKP 10, YRP 2 kontenjan elde etti. İl Genel Meclisi de 4 CHP, 3 AKP şeklinde oluştu.

Belediye başkanlığını kazanan CHP’li Tutdere, T24’e şunları söyledi:

“Bu rakamlara ulaşmak için öncelikle çok çalıştık. Milletvekilliğim döneminde ayrımsız herkesin sesi olmaya çalıştım. Benim aday gösterilmemle gerçekten büyük ilgi gösterdiler. Biz de herkesi kucaklayan bir kampanya yürüttük. Meselenin bir memleket meselesi olduğunu söyledik. Kampanyada bu başarıyı getirdi. Cumhur ittifakı, AKP-MHP birlikte girdi Adıyaman’da. Diğer partilerin tamamı da aday çıkardı. Buna rağmen kenetlenme oldu ve biz kazandık.

Gençler ve kadınlar

Gençlerin ve kadınların büyük desteğini aldım ben. Bütün parti tabanlarının büyük desteği var. Hiçbir odakla, hiçbir kesimle temasım da talebim de olmadı. Halkın en büyük güç olduğuna inandım. Bu felsefeyle gittik.  Ev toplantıları yaparak, kılcal damarlara kadar inerek yaptık. 6 Şubat depremlerinde alanda yaptığım mücadelenin etkili olduğunu gördüm. Bizim yaptıklarımızla birlikte iktidar partisinin yapmadıkları da etkili oldu. Barınma sorunundan tutun sağlığa kadar her şeyi çözeceklerini söylemişlerdi.

Ekonomi de etkili oldu

Adıyaman, Türkiye’nin en yoksul kentleri arasında, işsizlik çok büyük. Ekonomik krizin de etkisi olmuştur. Adıyaman’da CHP’nin kalıcı hale gelmesi, bölge siyaseti açısından da büyük önem taşıyor. Adıyaman’ı iyi tanıyan birisiyim. Tüm Adıyaman halkıyla birlikte yöneteceğiz.”

                                                                   /././

CHP 47 yıl sonra ilk kez birinci, AKP 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti oldu; işte 31 Mart seçimlerinin kazananları ve kaybedenleri (Gökçer Tahincioğlu)

Yıllar sonra Türkiye’nin seçim haritasında renkler değişti. Ortaya çıkan tablo, ANAP’ın büyük hüsran yaşadığı 1989’daki yerel seçimi anımsattı. Seçimin en büyük sürprizi, Türkiye genelinde AKP’nin kurulduğu günden bu yana ilk kez bir seçimde ikinci parti olması ile yaşandı.

31 Mart yerel seçimleri, bir ilke sahne oldu ve kurulduğu günden bu yana girdiği tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkan AKP, ilk kez CHP’nin gerisine düştü. Saat 01.00 itibarıyla, kesin olmayan sonuçlara göre, CHP, ülke genelinde belediye başkanlığı seçimlerinde yüzde 37,1 oy alarak, Bülent Ecevit’in yüzde 41 oy aldığı, 1977’deki seçimlerden sonra ilk kez, 47 yıl sonra, en çok oyu alan parti oldu. AKP ise kesin olmayan sonuçlara göre yüzde 35,9’da kaldı. Sonucu merakla beklenen, AKP’nin kazanmak için tüm olanaklarını seferber ettiği İstanbul’daki seçimde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, herhangi bir parti ile ittifaka girmemesine rağmen, Cumhur İttifakı'nın adayı Murat Kurum’a 10 puan fark attı. Ankara’da da CHP’li mevcut belediye başkanı Mansur Yavaş, herhangi bir parti ile ittifaka girmeden, AKP-MHP ittifakının adayı Turgut Altınok’a yaklaşık 28 puan fark atarak, rekor bir oyla başkan seçildi. CHP, İstanbul’da AKP’den 10, MHP’den 1 belediyeyi alırken, Ankara’da da yıllar sonra ilçe belediye sayısını 3’ten 14’e çıkardı. AKP’nin kalesi olarak gösterilen Keçiören’de bile CHP adayı ipi göğüsledi. Yıllar sonra Türkiye’nin seçim haritasında renkler değişti. Sadece batı ve güney kıyısında varlık gösteren CHP, uzun yıllar sonra ilk kez orta Anadolu, Ege’nin tamamı ve Marmara’nın büyük bölümünde birinci parti oldu. Çok partili yaşama geçildiği günden bu yana Manisa ve Afyonkarahisar’da ilk kez CHP’li adaylar belediye başkanı seçildi. Ortaya çıkan tablo, ANAP’ın büyük hüsran yaşadığı 1989’daki yerel seçimi anımsattı.

Üç büyük kentte CHP kasırgası

2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimde, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan altılı masaya karşı büyük başarı elde eden Cumhur ittifakı, yerel seçime büyük moral üstünlüğü ile girdi. CHP’deki genel başkanlık tartışmaları, Altılı Masa'nın bütünüyle dağılması, İYİ Parti’nin CHP’ye kapıları kapatması, CHP’nin seçime tek başına girecek olması gibi parametreler nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere üç büyük kentte yerel seçimin kazanılmasını ilk hedef olarak gösterdi.

Uzman isimler, akademisyenler, sahadan muhabirler 31 Mart yerel seçim sonuçlarını T24'te değerlendirdi

Ancak İstanbul’da İmamoğlu, ittifaksız girdiği seçimde Cumhur ittifakının adayı Kurum’a 10 puan fark attı. İlçelerde de CHP büyük başarı kazandı. İstanbul’da AKP’nin 10, MHP’nin 1 belediyesi CHP’ye geçti. CHP toplamda 25 belediyeyi kazandı.

Ankara’da Mansur Yavaş da ittifaksız girdiği seçimde yüzde 58 gibi rekor bir oy oranına ulaşarak Cumhur ittifakının adayı Turgut Altınok’a 28 puan fark attı.

AKP, 19 belediyeden 9’unu CHP’ye kaybetti. MHP de 2 belediyeyi CHP’ye kaptırdı. CHP, üç olan belediye sayısını 14’e yükseltirken, Keçiören gibi 1989’dan bu yana kazanamadığı sembolik ilçelerde bile ipi göğüsledi.

Harita değişti

Seçimlere ilişkin Türkiye haritası, 22 yıllık AKP iktidarında ilk kez radikal biçimde değişti. CHP, elindeki belediyelerden Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, İzmir ve İstanbul'u yeniden kazandı. Büyükşehirlerden Balıkesir, Bursa, Manisa ve Denizli'de ipi göğüsledi ve büyükşehir belediyesi sayısını 11’den 15’e yükseltti. CHP, buna ek olarak Adıyaman, Afyonkarahisar, Amasya, Bartın, Giresun, Kastamonu, Kırıkkale, Kilis, Kütahya, Uşak ve Zonguldak'ı da kazandı. Ardahan, Artvin, Bilecik, Bolu, Burdur, Çanakkale, Edirne, Kırşehir, Sinop ve Yalova'yı da CHP kazandı.

Böylece Türkiye haritasında sadece kıyılarda görünen CHP’ye özgü “kırmızı renk” ilk kez ülkenin batı bölümünün neredeyse tamamına yayıldı.

TOLGA ŞARDAN'IN HABER ANALİZİ - CHP, üç büyük kentin ilçelerini de kazandı: Keçiören, Beyoğlu, Bergama

Çorum sürprizi

CHP, AKP’nin kalesi Çorum’da ve Kırklareli’nde de büyük oy oranına ulaştı. Resmi olmayan sonuçlara göre Çorum'da CHP yüzde 36 oy oranına ulaşırken; Kırklareli'nde ise yüzde 40'la kılpayı kaybetti.

61 yıllık zafer

1946’da çok partili yaşama geçilmesinin ardından ilk yerel seçim 1963’te yapıldı. CHP, Manisa ve Afyonkarahisar’da, ilk yerel seçimden bu yana ilk kez belediye başkanlıklarını kazandı ve 61 yıl sonra bu kentlerde zafer elde etti.

AKP’ye şok: İlk kez ikinci parti

Seçimin en büyük sürprizi, Türkiye genelinde AKP’nin kurulduğu günden bu yana ilk kez bir seçimde ikinci parti olması ile yaşandı. Kesin olmayan sonuçlara göre AKP yüzde 35,9 oy oranında kalırken, CHP yüzde 37,1 oy oranına ulaştı. AKP, geçen yıl yapılan genel seçimdeki yüzde 35 oy oranında kaldı ve CHP’nin ilk kez gerisine düştü.

TIKLAYIN - 31 Mart yerel seçim günlüğü: Dakika dakika tüm gelişmeler...

Türkiye genelinde eridi

AKP, 2019’da 15 büyükşehir, 24 il, 535 ilçe belediyesini kazanmıştı. CHP ise 11 büyükşehir, 10 il, 187 ilçe belediyesi kazanabilmişti. Bu iki partiyi 1 büyükşehir, 10 il, 145 ilçeyi kazanan MHP, 3 büyükşehir, 5 il, 50 ilçe kazanan HDP izlemişti. İYİ Parti, CHP ile ittifak yaptığı seçimde 19 ilçede seçimi kazanmıştı.

CHP, bu seçimde kazandığı büyükşehir sayısını 11’den 15’e yükseltti. 21 il, 329 ilçe kazanarak, önceki seçimde kazandığı il ve ilçeleri neredeyse iki katına yükseltti.

AKP’nin büyükşehir belediye sayısı 11 ile, il sayısı 13’e, ilçe sayısı 360’a düştü. DEM Parti 3 büyükşehir, 7 il, 63 ilçede başarı kazandı ve CHP’den sonra oylarını yükselten partiler arasına girdi.

MHP 8 il 108 ilçede belediye başkanlığını kazandı ancak hem elindeki bazı kentleri kaybetti hem de oy oranı ciddi oranda düştü.

Bu illerde kaybettiler

AKP 2019’da kazandığı Adıyaman, Ağrı, Afyonkarahisar, Balıkesir, Bursa, Denizli, Kilis, Kırıkkale, Muş, Nevşehir, Şanlıurfa, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak’ta geride kaldı. MHP de 2019’da kazandığı Amasya, Bartın, Karabük, Kastamonu, Kütahya ve Manisa’da belediyeleri kaybetti.

22 yılda ilk kez ikinci

AKP, 2019 yerel seçiminde Türkiye genelindeki oyların yüzde 44’ünü almıştı. MHP ile birlikte Cumhur İttifakı'nın oy oranı yüzde 51’i bulmuştu.

CHP ise bu seçimde yüzde 30’da kalmıştı. İttifak ortağı İYİ Parti ile oy oranı yüzde 37 olarak gerçekleşmişti. HDP de yüzde 4,2 oranında oy almıştı.

2014 seçiminde de AK Parti yüzde 45,43, MHP yüzde 20,71, CHP yüzde 16,87, belediye meclisi üyeliklerinde AK Parti yüzde 42,87, CHP yüzde 26,34, MHP yüzde 17,82 oy oranına ulaştı.

2009 yerel seçiminde AKP yüzde 38,39, CHP yüzde 23, MHP yüzde 15,9, DTP (HDP) yüzde 5,7

Saadet yüzde 5,2 oy aldı. Bu seçim, “AKP’ye uyarı” olarak nitelendirilmişti. 2004 yerel seçiminde ise AKP yüzde 41, CHP yüzde 18,2, MHP 10,4, DYP 9,9, SHP 5,1, Saadet yüzde 4 oy oranına ulaştı.

AKP; 2002’den bu yana ilk kez ikinci parti oldu ve yüzde 35 oy oranında kaldı.

HABER ANALİZ - 2019’a göre CHP 2,3 milyon oy kazandı, AKP 5 milyon oy kaybetti

Yeniden Refah rüzgârı

Seçimin en büyük sürprizlerinden birine Yeniden Refah Partisi imza attı. AKP’nin ittifak görüşmelerinde il belediye başkan adaylığı vermeyerek kapıları kapattığı Yeniden Refah Partisi, AKP’nin kalesi Yozgat ve Şanlıurfa’da seçimi kazandı. 39 ilçede belediye başkanlığını kazanan Yeniden Refah Partisi, yüzde 5,9 gibi yüksek bir oy oranına ulaşarak DEM Parti’nin de önüne geçti ve hemen hemen her kentte Cumhur ittifakının oylarını böldü.

Altılı Masa ve “kritik” partiler sınıfta kaldı

2023’teki seçimde Altılı Masa’yı oluşturan partilerden Gelecek Partisi yüzde 0,07, DEVA Partisi yüzde 0,21, Saadet Partisi yüzde 0,9, Demokrat Parti yüzde 0,15 oy oranında kaldı ve yüzde 1 oy oranına bile ulaşamadı. Bu partiler, 2023’teki genel seçime CHP listelerinden girmişlerdi. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu partilere yüksek sayıda milletvekili vermesi nedeniyle eleştirilmişti.

2023 seçiminin kritik partilerinden Muharrem İnce’nin liderliğini yaptığı Memleket Partisi yüzde 0,09 oy oranında kalırken, genel seçimde yüzde 4 oy oranına kadar ulaşan, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için protokol yaptığı, Ümit Özdağ’ın lideri olduğu Zafer Partisi yüzde 1,1’de kaldı.

HABER ANALİZ - AKP ve MHP kalelerinde kaybetti: AKP 16, MHP 6 kentte geride kaldı

Akşener de hayal kırıklığı yaşadı

Altılı masadan ayrılan ilk lider olan ve CHP ile ittifaka kapıyı kapatan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de büyük hayal kırıklığı yaşadı. 2023 genel seçiminde yüzde 9,9 oy oranına ulaşan İYİ Parti, bu seçimde yüzde 3,5 oy oranında kaldı ve Nevşehir dışında il belediyesi kazanamadı.

MHP’de büyük düşüş

Zafer Partisi ve İYİ Parti gibi, milliyetçi partilerden, Cumhur ittifakı ortağı MHP de oy kaybetti. Geçen seneki genel seçimde sürpriz yaparak yüzde 10,3 oy alan ve Cumhur ittifakının Meclis’te çoğunluk olmasını sağlayan MHP, bu kez yüzde 4,2 oy aldı. MHP, önceki yerel seçime göre de yüzde 3,5 oranında oy kaybetti.

HABER ANALİZ - CHP 47 yıl sonra en yüksek oyu yakalarken Altılı Masa'daki diğer beş parti çöktü

DEM, sayıyı arttırdı

DEM Parti, 2019’da kazandığı belediye sayısını yükselten partilerden oldu. 2019 seçimlerinde HDP, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde olmak üzere 65 belediye kazanmıştı. Ancak seçimler sonrası 59 belediyeye kayyım atandı. 31 Mart 2024 seçimlerinde kayyım atanan belediyelerin Kars hariç tamamına yakını yeniden DEM’e geçti. DEM yüzde 5.9 oy oranına ulaşarak, önceki yerel seçime oranla oyunu arttırdı.

HABER ANALİZ - Yeşil Sol’un kaybettiğini DEM geri aldı

Sandıkların yüzde 93’ünün açıldığı saat 01.38 itibarıyla partilerin oy oranları şöyle:

CHP yüzde 37,4
AKP yüzde 35,7
Yeniden Refah yüzde 6,07
DEM Parti yüzde 5,5
MHP yüzde 4,8
İYİ Parti yüzde 3,7
Zafer Partisi yüzde 1.5

İstanbul’da DEM etkisi

İstanbul’da yüzde 7-8 oranında oy potansiyeline sahip olan DEM Parti’nin iktidara yönelik İmamoğlu’na giden tepki oyları, seçim sonuçlarında etkili oldu. Yine genel seçimde Altılı Masa’ya yönelik tepki oylarını toplayan Zafer Partisi ile Memleket Partisi’nin düşük oy oranlarında kalması, seçmenin CHP’ye yöneldiğini gösterdi. İstanbul, Ankara gibi kentler başta olmak üzere, çok sayıda kentte AKP’yi destekleyen MHP, yüzde 4,8 oy oranıyla ancak beşinci parti olabildi. CHP ile bağlarını koparan ve CHP’li adayları sert biçimde eleştiren Meral Akşener’in lideri olduğu İYİ Parti’nin aldığı oy oranı da bu partiye verilen oyların da CHP ve bazı sağ partilere dağıldığını ortaya koydu.

HABER ANALİZ - Yeniden Refah Partisi, AKP’yi sarstı

HABER ANALİZ - Taşımalı seçmen Hakkari ve Şırnak’ta etkili oldu, küçük ilçe ve beldelerde sonucu değiştirdi

ANAP benzetmesi

AKP’nin aldığı sonuç, hem propaganda döneminde yaşananlar hem de seçim sonuçları nedeniyle 1989 yerel seçimine benzetildi.

6 Kasım 1983'te yapılan genel seçimlerde yüzde 45,14 oy oranıyla 400 üyeli TBMM'de 211 milletvekilliği kazanarak çoğunluğu sağlayan ANAP, 25 Mart 1984'te yapılan yerel seçimlerde yüzde 41,5 oy aldı.

29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde ANAP oylarını düşürmesine rağmen yüzde 36,31 oranıyla birinci parti oldu. 26 Mart 1989 yerel seçimlerindeyse, Başbakan Özal'ın merkezi yönetimle uyumlu çalışabilecek yerel yönetimlerin seçilmesi gerektiği sözleri propaganda dönemine damga vurdu. ANAP, yerel seçimde ağır bir yenilgiye uğradı. SHP’nin zafer elde ettiği seçimlerde ANAP, il genel meclisi seçimlerinde yüzde 21,8 oy toplayabildi ve Malatya, Bitlis ve Hakkâri dışında bütün il belediye başkanlıklarını kaybetti. Yerel seçimlerin hemen ardından muhalefet partileri ANAP'ın üçüncü sıraya gerilediği gerekçesiyle erken seçim istedi.

HABER ANALİZ - Sürprizlerin yaşandığı yerel seçimlerde kritik ilçelerde ne oldu?TIKLAYIN  - Seçim bitti, itiraz süreci başlıyor

                                                           /././

CHP, kendi göbeğini kendisi kesti!(Tolga Şardan)

                                                        Zonguldak

CHP yönetimi; partiyi, belki de bu kadarını beklemediği bir sonuçla, tam 47 yıl sonra ülke genelinde birincilik koltuğuna taşımayı başardı. Sırtındaki kamburlardan kurtulup, tek başına yüzde 37.74'e ulaşarak "Cumhuriyet'in kurucu partisi" olduğunu bir kez daha gösterdi.

Pazar akşamı ortaya çıkan seçim sonuçlarını, CHP açısından değerlendirmeyi sağlayacak en anlamlı tanım bu.

Eskilerin, "kimseden yardım almadan işini kendisinin yapması" ya da "kimseye minnet etmeden, gönül borcu olmaksızın işini halletmek" anlamında kullanılan bu deyim, CHP'nin 31 Mart seçimlerinden "birinci parti" çıkmasının temel felsefesine dönüştü.

Genel seçimlerdeki altılı masa hüsranı sonrasında, masadaki diğer hiçbir partiden istediği bulamayan CHP, biraz sancılı olsa da kendi göbeğini kesmeyi başardı. Tabii, Kürt oylarını yönlendiren DEM'in bilhassa İstanbul'daki yaklaşımı da bu felsefenin uygulanmasında etkili oldu kanımca.

Sonuçta CHP yönetimi; partiyi, belki de bu kadarını beklemediği bir sonuçla, tam 47 yıl sonra ülke genelinde birincilik koltuğuna taşımayı başardı. Sırtındaki kamburlardan kurtulup, tek başına yüzde 37.74'e ulaşarak "Cumhuriyet'in kurucu partisi" olduğunu bir kez daha gösterdi.

CHP'nin elde ettiği bu tablo, aynı zamanda aşırı sağın yükselişinin yaşandığı Avrupa'nın da dikkatini çekecek mutlaka. Birbiriyle koordineli projeler üretebilen CHP'li belediyeler, mülteci sorunu başta özellikle halkın geçim sıkıntısına bir nebze de olsa çare olabilirler.

2019'da başlattıkları toplumun refahının artırılması çalışmalarına hız vermeleri gerekecek.

Bir de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı yeniden hem de bu kez rakibine 12 puana yakın fark atarak kazanan Ekrem İmamoğlu, iktidar nezdinde rüştünü ispat etti. İktidarın yanı sıra, kendisine "oğlum" diyenlerin bile ağır eleştiri oklarının hedefindeki İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "en ciddi" rakibi olduğunu ispatladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra İmamoğlu'na randevu verirse kimseye sürpriz olmasın.

Ankara'da ise, CHP'nin adayı Mansur Yavaş, AKP'nin adayı Turgut Altınok'u perişan etti. Kampanyanın son aşamasında Altınok'un mal varlığının gündeme getirilmesi ve sonrasında yaşananlar, Altınok'un seçim hezimeti yaşamasıyla son buldu. Böylelikle, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na adaylıkta ısrarcı olan Altınok, ABB'yi kazanamadığı gibi elindeki Keçiören'i de kaptırdı. Siyasetten çekilme vaktinin geldiği günyüzüne çıktı böylece.

Ankara'daki ilginç bir seçim sonucu da Haymana'da yaşandı. Uzun yıllardır ilçenin belediye başkanlığını yürüten Özdemir Turgut seçimi kaybetti. Yerine CHP adayı Levent Koç, yüzde 8 dolayındaki oy farkıyla kazandı. Eski Başkan Turgut, Ankara'nın yeraltı dünyasında Kürt Ahmet ismiyle tanınan Ahmet Turgut'un oğlu. Yakın zamanda babasının adını ilçede bir parka verdi! Şimdi yeni başkanın parkın adını değiştirip değiştirmeyeceği merak konusu.

AKP tabanının sessiz çığlığı

Bu tabloya aynı zamanda AKP tabanının "sessiz çığlığı" demek mümkün kuşkusuz. Birazdan okuyacağız seçim sonuç örnekleriyle mütedeyyin AKP'nin tabanının, enflasyon, gelir dağılımı, yolsuzluk, rant konularından duyduğu rahatsızlığı sandığa gitmeyerek mesaj vermesi olarak değerlendirmek gerekir.

Zira seçime katılım, yüzde 78.38'le son yılların en düşük düzeyinde kalması dikkat çekici. Sandığa giden AKP seçmeni ise bu seçimde ittifak ortağı MHP yerine, "seçimin sağdaki yıldızı" olarak görülen ve yüzde 6.19 oy alan Yeniden Refah Partisi'ne yöneldi.

YRP'nin beklenmeyen çıkışı

Şimdi CHP'nin yakaladığı başarı kadar, yerel seçimler sürecinde AKP'nin yanına almak istediği ancak bir türlü başaramadığı Yeniden Refah Partisi'nin çizdiği tablodan örnekler vereyim.

Milli Görüş çizgisindeki babası Necmettin Erbakan'ın bayrağını teslim alan Fatih Erbakan'ın yönetimindeki YRP, sonuçlara bakıldığında Şanlıurfa ve Yozgat gibi AKP'nin iki kalesine bayrağını dikti.

Devam edeyim; Hakkari'nin korucu ailelerinin yoğunlukta yaşadığı ve AKP'nin elindeki Derecik ilçesini yüzde 14 farkla aldı. Bitlis'in Norşin adıyla bilinen Güroymak ilçesini, Trabzon'un Arsin ilçesini, Batman'ın Beşiri ilçesini, Erzurum'da Aziziye ve Köprüköy ilçelerini, Elazığ'da Sivrice, Alacakaya, Palu'yu, Ağrı'da Hamur'u, Bingöl'de Genç'i, Kahramanmaraş'ta Göksun, Dulkadiroğlu ve Türkoğlu ilçelerini, Gaziantep'te Yavuzeli ve Oğuzeli'nin belediye başkanlıklarını kazandı.

YRP, ayrıca Giresun'da Çaybaşı, Samsun'da Kavak, Ladik ve Ayvacık, Sinop'ta Boyabat, Sakarya'da Geyve, Karapürçek ve Kaynarca belediyelerini kazanarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile birlikte Karadeniz hattında kazanım elde etti.

Parti, Adana'nın Feke, Konya'da Doğanhisar, Çumra, Emirgazi, Altınekin ve Sarayönü ilçelerini bünyesine kattı.

CHP'nin ilginç kazanımları

Diğer yandan, seçimin galibi CHP'de Ankara ve İstanbul başta olmak üzere büyük kentler konuşulsa da Anadolu'da ilginç ve dikkat çekici kazanımlar yaşandı.

Mesela, yılların MHP kalesi Kütahya'da, AKP'li Bursa, Balıkesir, Kilis, Giresun, Zonguldak ve Kırıkkale'de CHP adayları kazanmayı bildi. Amasya ve Kastamonu'yu MHP'nin elinden alan CHP, Trabzon'da Beşikdüzü'nün yanına kentin en kalabalık ilçesi Ortahisar'ı AKP'den aldı.

Ayrıca, 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın memleketi Rize'de sadece Fındıklı Belediyesi'ni kazanan CHP, bu kez Pazar ve Ardeşen'i kazandı. Ordu'da da AKP'li Altınordu, Gürgentepe ve Kabataş, MHP'li Çamaş ilçelerinin yeni belediye başkanı CHP'li oldu.

Adıyaman'ı AKP'den alan CHP, Antalya'nın ünlü ilçesi Alanya'yı MHP'den aldı. Bilindiği üzere Adıyaman'da Menzil cemaatinin ağırlığı var. Buna karşın CHP'li aday, aynı zamanda kentin milletvekili Abdurrahman Tutdere, özellikle 6 Şubat depreminden sonra kente çok katkı verdi.

Bu satırların yazarı olarak 6 Şubat'ın yıldönümünde kentteydim. AKP tabanı mevcut belediye başkanı Süleyman Kılınç'ın yerine Ziya Polat'ın aday gösterilmesinden çok rahatsızdı. Üzerine bir de Tutdere'nin AKP tabanında karşılığının olması ve deprem konutlarının yapımı ve tesliminde iktidara duyulan güvensizliğin getirdiği sonuç bu oldu.

Alanya da, bilindiği gibi Eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun kalesiydi. MHP yönetimindeki ilçeyi CHP adayı Osman Tarık Özçelik, MHP'li adayın yaklaşık 20 puan önünde ipi göğüsledi. Alanya'da aynı zamanda Süleymancılar'ın önemli merkezlerinden olduğunu hatırlatayım.

Bu arada, Menzil cemaatinin Buhara kolunun etkin olduğu Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinin belediyesi de AKP'den CHP'ye geçti.

Cemaatlerin durumu

Cemaat konusuna girince meşhur İsmailağa Cemaati'ne değinmeden geçmek olmaz. İstanbul ve Anadolu sonuçlarına bakınca İsmailağa Cemaati'nin, yaşam alanları Fatih'in AKP tarafından kazanılması dışında bir fayda olmadığını söylemek yanlış olmaz.

Bu noktada bir de "Cübbeli" adıyla bilinen din adamı var. Seçimden önce dini siyasete alet eden açıklamaları halen zihinlerde. İsmiyle müsemma kişi, iktidarın iki ortağına oy vermenin caiz olduğunu belirten fetva aktardı kendince.

Seçim sonuçlarına bakınca söz konusu fetvanın yerine ulaşmadığı aşikâr. Kendi cemaatince "aforoz" edildiği resmi açıklamayla duyurulan bu kişinin, artık jet - ski'siyle enginlere doğru yol alıp uzunca bir süre samimi Müslümanlar'ın yaşamından çıkması zorunlu oldu.

Akbelen ormanları

Kamuoyunu yakından ilgilendiren Muğla'daki Akbelen Ormanları meselesi, seçim sayesinde farklı sürece evrildi.

AKP'nin adayı Aydın Ayaydın'ın girişimiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akbelen'le ilgili daha önce verdiği yapılaşma iznini seçim vaadi olarak iptal etti. Karar, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Ancak, seçimde işler yolunda gitmedi, AKP adayı seçimi kazanamadı. Umarım, kurtulan ağaçlar için yeniden "yapılaşmaya izin" kararı çıkmaz. Ayaydın, aracılık yaptığı seçim vaadiyle başkanlığı kazanamadı ama en azından hayırlı bir işe katkıda bulundu.

Seçimin faturasını kim / kimler öder?

Siyaset dışında bundan sonra yaşanacaklara geldi sıra.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önünde sonunda partisinin yaşadığı 31 Mart hezimetinin hesabını kesecek.

Ama partideki siyasilerden, ama bürokrasiden.

Siyasette yaşanacak fatura konusunda az çok tahminler var ama faturanın ödeneceği asıl bölüm bürokrasi kanımca.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimin ardından bazı bakanları değiştireceği zaten bir süredir kulislerin en önemli gündem maddesi.

Sonbahara kalmadan -eğer Erdoğan'ın aklında başka bir siyasi manevra yoksa- bürokraside, özellikle İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı kadrolarında değişim yaşanır.

Bugünlerin ayak seslerini yansıtan 2019'daki yerel seçimlerden sonra yaşananlar henüz unutulmadı. Beş yılda beş milyon oy kaybeden AKP'nin içinde bulunduğu tablodan ilk etkilenecek olan bürokratlar valiler ve kaymakamlar olacak hiç kuşkusuz.

Emniyet ve jandarmadaki kolluk güçlerinin yöneticileri mercek altına alınacak. Sonrasında adliye var tabii ki. Peşinden yatırımcı kurumların üst yönetim kadrosu derken kışa kadar yeni ekipler iş başı yapar.

Emniyet Genel Müdürü, destek gezisinde!

Yeri gelmişken bir parantez de mevcut Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız için açayım. Bu ülke, seçim desteğine giden Emniyet Genel Müdürü'nü de gördü nihayet. "Olmaz" denilen işlerden bu. Ama Ayyıldız, teamülü yıkan yaklaşımla, Giresun'un Piraziz'de aday olan yakını için bizzat ilçeye giderek "arkasındayım" görüntüsünü verdi.

Ayyıldız'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimden önceki son İstanbul mitingini izlemek üzere yanında Güvenlik Dairesi Başkanı Maksut Yüksek'le birlikte özel olarak kente gittiğini hatırlatayım.

Piraziz'de aday Mahmut Esat Ayyıldız, CHP'li rakibini büyük farkla geçti. Belediyeyi CHP'den alıp AKP'ye kazandırdı. Ancak, Genel Müdür'ün ayağı uğurlu olsa gerek, merkezdeki belediye de farklı oy oranıyla AKP'den CHP'ye geçti!

Yeni başkanlar dikkat!

2019'daki seçimi muhalefet ya da diğer şekliyle CHP'den kazanan belediye başkanları, beş yıl boyunca devletin denetim sistemi ile epeyce mücadele etti. Özellikle İçişleri Bakanlığı, CHP'li belediyelere sürekli müfettiş gönderdi.

Şimdi CHP'den yeni seçilen belediye başkanları da yakın zamanda müfettişlerce tanışacak doğal olarak!

Özellikle imar ve alım satım ihalelerinde işlerini sağlam yaparlarsa kalemleri kılıç kadar keskin müfettişlerden kolay kurtulurlar. Aksi halde işin sonu hakim karşısında biter. Ki yakın zamanda bunun örnekleri de mevcut.

Benden söylemesi!

(T24)


1 Nisan 2024 Pazartesi

soL GÜNDEM - 1 NİSAN 2024 -

 Ne gördük? 31 Mart seçim sonuçlarının ipuçları 

Türkiye, beklenmedik bir seçim sonucuyla karşılaştı. soL, bu sonuçlara dair ilk tespitlerini paylaşıyor.

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nin sonuçları, Türkiye’de hemen kimsenin öngörmediği şiddette bir iktidara tepki tablosunu ortaya koydu.

Verilerin ayrıntılı analizi, önümüzdeki günlerde daha ince ve net dersler çıkarılmasını sağlayacak. soL, sonuçlara dair ilk gözlemlerini derledi.

Seçmen “CHP’yi istiyoruz” değil, “AKP’yi istemiyoruz” saikiyle hareket etmiş görünüyor. Seçimler uzun zamandır en heyecansız sürece tanıklık etti. Ortada bir CHP rüzgarı yoktu. CHP’nin kendisi dahi bu tabloyu beklemiyordu. Seçmen, ülkedeki ağır yoksulluğun faturasını iktidara kesti ve AKP karşısındaki en büyük rakipte karar kıldı. CHP’yi hiç sindiremeyen tepki, Yeniden Refah Partisi’ne yöneldi. soL’un ilk incelemeleri, AKP seçmeninin sandığa gitmemesinin de sonuçta rolü olduğuna işaret ediyor, ancak bu noktada daha ayrıntılı bir analiz şart.

CHP’nin solundaki partiler “olası alternatif” olmayı başardıkları yerlerde başarı elde ettiler. Hozatlı’da SOL Parti’nin, Samandağ’da TİP’in belediyeyi kazanması, Defne’de TKP’nin yarışı az bir farkla kaybetmesi, meselenin CHP’nin siyasi ve ideolojik duruşuna destekten ziyade, seçmenin kazanacağına inandığı seçeneklere yöneldiğine işaret etti.

CHP “kazandı”, ama hangi CHP? Dün akşam Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun tepkileri, partideki hizipleşmeyi bir kez daha gözler önüne serdi. İmamoğlu, kendisini CHP’nin esas lideri olarak gösterme çabasını sürdürdü. CHP programına değil AKP’ye tepkiyle verilen oyların yarattığı başarı CHP’yi konsolide etmekten ziyade, parti içi mücadeleyi kızıştırabilir.

Erdoğan erken seçime karşı ön almaya çalışıyor. Tayyip Erdoğan’ın gece geç saatlerde yapabildiği konuşmada “Şimdi Türkiye’nin önünde çok değerli dört yıl var, gereksiz tartışmalarla vaktimizi heba etmeyelim” demesi, ortaya çıkan tablonun derhal bir erken seçimi gündeme soktuğunun teyidi oldu. AKP, yeni bir plan yapmak zorunda.

İktidarın ilk denemesi Irak-Suriye hattı olacak. Erdoğan seçim sonrası kutlama için bulunduğu İstanbul’dan hemen ayrıldı, Ankara’da çok geç bir saatte konuşana kadar çok sayıda diplomatik temasta bulundu. Konuşmasında Filistin’den ziyade, “güney sınırındaki terör oluşumları”ndan bahsetti. AKP orta vadeli yol haritasını çıkarana kadar gündeme sokulacak ilk konu, Irak’ta PKK’ye karşı atılmak istenen adımlar olacak. Erdoğan bu ay Irak’ı ziyaret edecek. Türkiye, Irak ordusuyla ortak operasyon yapma kanalını zorluyor. Bu konunun ayrıntıları, önümüzdeki günlerde soL’da derinlemesine analiz edilecek.

- “Türkçüler yükselişe geçiyor” tezinin çöktüğü çıkarsaması doğru olmayabilir. İlk sonuçlar, Zafer Partisi başta olmak üzere Türkçü odaklara verilen oyların da çok düşük kaldığına işaret ediyor. Bu da AKP’ye kesilen faturanın en güçlü alternatife yönelmesiyle bağlantılı. Ancak bu fatura, hızla AKP’yi aşarak düzenin kendisine karşı hale gelebilir. Böylesi bir arayış, düzen dışı partiler kadar, düzen karşıtıymış gibi popülist söylemlerle hareket eden partileri de ilgi odağı haline getirebilir.

DEM Parti’deki çatlak iki eğilim açıkça göründü. DEM Parti’de batıda oyların kime verileceği noktasında parti içinde iki ayrı eğilim göze çarpıyordu. Sonuçlar, DEM Parti seçmeninin de genel eğilime uyarak, AKP’yi cezalandırmak üzere en büyük alternatife yöneldiğini gösteriyor. 

Kürt sorununun çözümü için Erdoğan’a yatırım yapanlar boşa düştü. Seçimlere giden süreçte Kürt ulusal hareketinden birçok etkili isim, AKP’yle yeni bir çözüm süreci başlatılması niyetini ortaya koyan açıklamalar yapmıştı. Seçim sonuçları, bu eğilimin temel dayanaklarından olan “bu işi yapabilecek güçteki tek aktör AKP” tezini ortadan kaldırdı. AKP, başka meselelerden önce kendi meselesini çözmeye çalışacak.

“Altılı masa”nın arkasındaki ideolojik tercih çöktü. CHP’yi “başarıya taşıyan”, sonuçta kendi kurduğu oyun değil, AKP’ye duyulan tepki oldu. Altılı masanın diğer aktörleri silindi. Ancak buradan, “sağcılarla iş tutulmasına gerek yokmuş” sonucuna varmak da kolay değil, zira bizzat kendisi sağcılaşmış bir CHP bu kadar oy aldı.

Taşıma seçmen operasyonu kısmen başarı kazandı. Olay, seçim günü doğu illerinde yüzlerce kolluk kuvvetinin okullara yığılmasıyla görünülürlük kazandı, ancak göz göre göre geldi. soL, 13 Ocak’ta yaptığı haberde, Kars’ta tespit edilen taşıma seçmen sayısını 4 bin olarak duyurmuştu. 2019 seçimlerinde HDP, 1238 oy farkla belediyeyi kazanmıştı. Şu anki sonuçlara göre MHP, Kars’ta DEM’den 3 bin 300 oy fazla almış görünüyor. Şırnak’ta da benzer bir durum var. 2019 seçimlerinde AKP taşıma seçmen operasyonunu Şırnak’ta denemiş, taşınan kolluk kuvveti sayısı kadar farkla seçimi kazanmıştı. Bu seçimde de 2 bin 500 oy farkla AKP önde görünüyor. Taşıma seçmen operasyonuna muhalefet aylar öncesinden direnmeliydi.

Lütfü Savaş vakası ayrıntılı olarak analiz edilmeli. Lütfü Savaş’ın adaylığı konusunda CHP hep “anketlerde kazandığı görülen tek aday Savaş” gerekçesini öne sürmüştü. Ortaya çıkan tabloya bakılırsa, hiç beklenmedik illerde kazanan CHP, Hatay’da da başka bir adayla seçimi alabilirdi. Lütfü Savaş’ta ısrar edildi, Savaş’a tepkilerin de payıyla Hatay’da seçimi AKP kazandı. Savaş’ın yeniden aday gösterilmesi ve seçim sürecindeki kirli operasyonları, önümüzdeki günlerde masaya yatırılması gereken konulardan biri. Buradaki inceleme hem CHP’nin tutarlı ve öngörülü bir politika sonucunda bu sonucu elde etmediğini, esas olanın CHP’ye rağmen tepkilerin burada toplandığı gerçeği olduğunu ortaya koyabilir hem de Lütfü Savaş’ın bağlantılarının ortaya çıkarılmasına ışık tutabilir.

                                                         /././

AKP sarısında beklenmedik azalma: Harita ne anlatıyor?

31 Mart yerel seçimleri sürpriz sonuçlar doğurdu. 1 Nisan öncesi beklenmeyen tablo bize neleri anlatıyor?

Katılım oranının yüzde 76,26’ya düştüğü 2024 yerel seçiminin sonucunda 1977’den sonra ilk defa CHP ilk parti oldu. Hiç beklenmeyen bir haritayla karşı karşıya kalındı. AKP sarısının yanı sıra iller farklı farklı renklere büründü. 

Sahada 17 bakanla seçim çalışması yürüten, yer yer AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı sürece rağmen AKP yerel yönetimlerde hiç beklemediği bir sonuçla karşı karşıya kaldı. Yerel-Merkez ikilemi üzerinden seçmene şantaj yapıldı, taşıma seçmenlerle halkın iradesine müdahale edildi.

Belki de son zamanların en heyecansız seçime hızla göz atalım. CHP kazandığı büyükşehir sayısını da şehir sayısını da arttırdı. 47 yıl sonra Amasya’yı kazanan CHP; kesin olmayan sonuçlara göre Kütahya, Uşak, Manisa, Balıkesir, Bursa gibi illeri sürpriz bir şekilde kazandı.

Eski ittifak ortağı İYİP ise siyaset sahnesinden silindi. İYİP’in tek belediyesi Rasim Arı’nın aldığı Nevşehir oldu. Arı eski AKP belediye başkanıydı. Oylarında inanılmaz bir düşüş yaşayan, uzun zamandır da krizlerle boğuşan İYİP’in böylece fişi çekilmiş oldu. İYİP Genel Başkan Yardımcısı Bilge Yılmaz hem istifa etti hem de Akşener’e çağrı yapıp “istifa et” dedi. 

Hakan Peker İYİP’ten, Davut Güloğlu YRP’den girdiği seçimi kaybetti. Seçimin kaybedenlerinden biri popçular oldu.

Doğu illerinde DEM Parti kayyım atanan yerleri büyük çoğunlukla geri alcak gibi duruyor. AKP Kürt seçmenden beklediği oyu alamamış gibi görünüyor. 

Yeniden Refah Partisi yüzde 5,64 oy alarak hedeflediği Urfa ve Yozgat’ı kazandı. Gelecek seçim için dikkatleri çekecek bir oy oranına yükselen YRP’nin gelecek seçimlerde barajı geçip geçemeyeceği artık ciddi bir soru.

Öte yandan kurulduğundan beri hiç kaybetmediği hatta neredeyse yüzde 40’ların altında düşmediği Soma’da AKP kaybetti, CHP kazandı.

İliç’te de AKP-MHP arasında gidip gelen yönetim bu sefer MHP’de kaldı. Meydana gelen patlamada maden şirketiyle AKP’nin ilişkisi ve Binali Yıldırım’ın rolü etkili oldu. 

Yandaş medya “yerel seçim abartmamak gerek”, “önemli olan seçim genel seçimdi” naraları atarken direksiyonu da yavaş yavaş diplomasiye kırarak “dünyada güçlü Türkiye” vurgusunun altı çizilmeye yönelik bir çaba gözlemleniyor. Zira seçim sonuçları beklediklerinin aksine açıklanınca İran Cumhurbaşkanı, Hollanda Başbakanı, Özbekistan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanlarıyla peş peşe telefon trafiği gerçekleştirdi.

Bu beklenmeyen sonuç yeni bir durumu doğurabilir. CHP’nin kendisine rağmen elde ettiği bu sonuç, erken seçimin habercisi olacak mı? Bu sorunun cevabını zaman gösterecek.

                                                     /././

Okuyan: Sessiz tepki oyları CHP'de toplandı, AKP zorlanacak, erken seçim gündeme gelebilir

Kadıköy'de karşılaştıkları ilginin sandığa yansımadığını belirten Kemal Okuyan, Defne'de başa baş devam eden yarışın henüz sonuçlanmadığını söyledi.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, erken yerel seçim sonuçlarını soL TV’de değerlendirdi. 

Fatih Mehmet Maçoğlu’nun aday olduğu Kadıköy’de beklentilerinin altında oy aldıklarını kaydeden Okuyan, bu durumun CHP’nin Türkiye genelindeki yükselişiyle beraber değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Okuyan’ın değerlendirmesi şöyle:

“CHP’nin özellikle büyükşehirlerde elde ettiği oy oranı hesaba katıldığında Kadıköy’de bu kadar yüksek oyla belediyeyi kazanması şaşırtıcı değil. Kendi açımızdan neden bu kadar düşük oy alındı Kadıköy’de, bunun muhasebesini yapacağız. 

Türkiye’de bu seçimlerde bir sessiz tepki ortaya çıktı. Son genel seçim sonrası kötüleşen ekonomik durum, insanların AKP’ye dönük çok olumsuz bir değerlendirme içerisinde olduğunu ortaya çıkartıyor. Oyun büyük partilerde toparlandığını görüyoruz. CHP’nin belki de tarihinin en yüksek oylarından birini aldığını görüyoruz. 

'Sokaktaki ilgi sandığa yansımadı'

CHP’nin her zaman ciddi bir seçmene sahip olduğu Kadıköy’de oylar CHP’ye kaydı. Türkiye’deki genel eğilim buraya da yansıdı. Biz bu değerlendirmeyle yetinecek değiliz. Neden büyük beklenti yarattık, sokakta inanılmaz bir ilgi vardı çalışmalarımıza, ciddi biçimde örgütlendik de bu süreç içerisinde. Ama sandığa hiçbir şekilde yansımadı. Bunun nedenlerini değerlendireceğiz. 

Oyların genel olarak CHP’de toplandığını görüyoruz. Örneğin Altılı Masa’daki partilerin yok olma noktasına geldiğini görüyoruz.”

'Son sandık sayılana kadar Defne'de yarışın parçasıyız'

Defne’de seçim sonuçlarının henüz netleşmediğini belirten Okuyan, başa baş geçen seçimde yüksek bir oy aldıklarını, hâlâ sandık başında olduklarını aktardı.

“Bizim elimizdeki verilere göre çok az farkla CHP önde. Burada da çok ilginç bir tablo var. Defne’de belediye başkanlığında oylar CHP ve TKP’de toplanmış durumda. Türkiye genelinde gördüğümüz eğilim Defne’de de geçerli. Diğer üçüncü dördüncü partilerin oyları çok düşük. Henüz daha sandıkların tamamındaki oyları işleyebilmiş durumda değiliz ama elimizdeki verilere göre sandıkların yüzde 85’inin açıldığı binin biraz üzerinde bir fark var iki parti arasında. Kapanmayacak bir fark değil. Sonuna kadar değerlendirme içerisinde olacağız. Gerçekten üzülürüz bu oranlarla Defne’de seçimi kaybedersek. Oylarımızın peşinde olacağız, sandıkların başında duruyoruz. Yüksek bir oy aldık. Beklediğimiz bir şeydi bu. Başa baş geçeceğini öngörüyorduk. Bu noktadan sonra kaybedersek buna üzüleceğiz ama mücadelemize tabi ki devam edeceğiz. Defne’de bizim açımızdan şu an seçim bitmiş değil. Son sandıklar sayılana kadar Defne’deki yarışın parçasıyız.”

Ortaya çıkan tablonun CHP ile sol arasındaki ilişkiye dair bazı ipuçları verdiğini kaydeden Okuyan, “CHP ile çok fazla iç içe geçen bir görüntü verdi sol. TKP buna karşı hem mücadele etti, hem bunun dışında durdu, durmaya devam edecek. Madem sol CHP’ye yancı gibi duruyor o zaman CHP’ye oy veririm tercihi gerçekleşmiş gözüküyor” dedi.

'Dört kişiyi çok konuşacağız'

Merkez Komite toplantısının ardından kapsamlı bir değerlendirmenin kamuoyu ile paylaşılacağını söyleyen Okuyan’ın seçimlere ilişkin genel değerlendirmesiyse şöyle:

“Şu anda Türkiye’nin önümüzdeki döneminde 4 kişiyi çok konuşacağız. AKP’nin üstünde bir desteği var Erdoğan’ın ama AKP içerisindeki gerilim artacaktır. Hakan Fidan gibi isimlerin önemi artacaktır. Belki AKP içerisindeki Numan Kurtulmuş’la daha Amerikancı diye tanımlanan ekibin sesi daha fazla çıkabilir. Muhalefet cephesinde İmamoğlu ve Yavaş çok ciddi güç kazandı. Bir de şimdi CHP olgusu var. Partiler önemsizleşiyor, kişiler ön plana çıkıyor diyoruz ama uzun zaman sonra ilk kez bu kadar yüksek bir oy oranı elde eden CHP var. CHP’nin Türkiye’de muhalefet diye tanımlanan tablodaki oyların önemli bir bölümü topladığını görüyoruz. 

'Bu sonuç erken seçim gündemini yaratacaktır'

Artık Türkiye’de 4-5 yıl seçim yok denemez. AKP istediğini yapsın Türkiye’de erken seçim olasılığı bir gün öncesine göre çok yükseldi. Bu oylarla AKP’nin önümüzdeki dönemi rahat geçirmesi çok zor. Yakında seçim yok demek artık zorlaştı. Bu seçim sonucu Türkiye’de bir erken seçim gündemini yaratacaktır. 

Bu tablo büyük ölçüde Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin başarısıdır. Bunun nedenlerini yalnızca toplumsal tepkilerle açıklayamayız. İmamoğlu merkezli büyük bir kampanya yürütüldü. Bunun arkasında büyük sermaye gruplarının olduğunu defalarca söyledik. Bu söylediklerimiz gerçektir. Erdoğan sonrası Türkiye’de sivrilmiş bir lider olarak İmamoğlu öne çıkmıştır. İmamoğlu’nun yükselişi CHP’yi yükseltmiştir. 

AKP’nin gerilemesi toplumun bir psikolojik eşiği aşması anlamına geliyor. Ama ortada yeni bir sermaye, yeni bir emperyalizm projesinin topluma yerleştirilmekte olduğunu söyleyebiliriz.”

                                                    /././

Maçoğlu'ndan açıklama: 'Eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelemizi sürdüreceğiz'

TKP Kadıköy Belediye Başkan adayı Maçoğlu, "Önümüzdeki süreçte de ülkenin her yerinde eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelemizi sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.

Resmi olmayan seçim sonuçlarına göre Kadıköy Belediyesi'ni CHP kazandı.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Kadıköy Belediye Başkan Adayı Fatih Mehmet Maçoğlu, seçimlerin ardından açıklamada bulundu.

Sosyal medya üzerinden paylaşımda bulunan Maçoğlu, "İlk günden beri bizi yalnız bırakmayan, güler yüzü ile bize kapısını açan Kadıköylülere, yanımızda olan tüm dostlarımıza çok teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.

Maçoğlu'nun açıklamasının devamı şöyle:

"Mevcut durum gösterdi ki iktidar yönetemiyor. Önümüzdeki süreçte de ülkenin her yerinde eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelemizi sürdüreceğiz."

                                                    /././

TKP: Partimiz az bir oy farkı ile Defne Belediye Başkanlığını kazanamadı

TKP, "Partimiz başa baş giden bir süreç sonucunda az bir oy farkı ile Defne Belediye Başkanlığını kazanamadı" açıklamasında bulundu.

Türkiye Komünist Partisi (TKP), baş başa giden süreç sonucunda az bir oy farkı ile Defne Belediye Başkanlığını kazanamadığını açıkladı.

TKP tarafından yapılan açıklamada, "Ayağa kaldırılmayı bekleyen bu ilçede birbirinin elinden tutmuş ve yalnızca kendisine değil tüm ülkeye umut vermiş Defnelilerle birlikte mücadelemize devam edeceğiz" denildi.

Sosyal medya üzerinden yapılan açıklama şöyle:

"Partimiz başa baş giden bir süreç sonucunda az bir oy farkı ile Defne Belediye Başkanlığını kazanamadı.

Aylardır Defne’de kazananın halk olması için büyük bir özveriyle çalışan değerli adayımız, yoldaşımız Hizam Hasırcı’ya ve belediye meclisi adaylarımıza; olağanüstü bir faaliyet yürüten Türkiye Komünist Partisi’nin Defne’deki üye, gönüllü ve dostlarına; kalbi Defne halkı ve TKP ile atan tüm yurttaşlarımıza, aydınlarımıza teşekkür ediyoruz.

Defne’de daha yapacak çok işimiz var. Ayağa kaldırılmayı bekleyen bu ilçede birbirinin elinden tutmuş ve yalnızca kendisine değil tüm ülkeye umut vermiş Defnelilerle birlikte mücadelemize devam edeceğiz."

(soL)