Çevre Bakanlığı’dan seçim öncesi tarihi koya marina kararı (MUSTAFA SARIİPEK-SÖZCÜ)
Muğla’nın Marmaris ilçesinde tarihi ve kültürel miras içeren Karacasöğüt koyunda yapımı durdurulan marina inşaatı için Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı bölgenin 1'inci derece arkeolojik SİT alanı tescil işlemleri süresini beklemeden inşaata devam kararı verdi. Projeyi MUÇEV Limited Şirketi yapacak.Muğla'nın Marmaris ilçesinde tarihi ve kültürel miras içeren Karacasöğüt koyuna yapılması yılan hikayesine dönen marina inşaatında çevreciler bölgenin 1’inci derece arkeolojik SİT alanı tescil işlemleri başlatmasına rağmen Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı süreci beklemeden inşaata devam kararı verdi. Projeyi MUÇEV Limited Şirketi yapacak. Çevre aktivistleri, konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.
“SEÇİMDEN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ, BU NEYİN ACELESİ?”
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
* “Karacasöğüt Koyu'nda, Bodrum Sualtı Müzesi uzmanlarının tarihi eser tespiti ve bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesi için resmi süreci başlatmış olmaları bile Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı'nı(ÇŞİD) ikna etmedi. Bakanlık yasaya aykırı hareket edip 25 Nisan tarihli MUÇEV İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı ve ÇED sürecini tescil işleminin sonuna ertelemedi. Karacasöğüt Koyu'nda MUÇEV Ltd. Şti.'nin marina kapasite arttırma projesi için verilmiş ÇED gerekli değildir kararı mahkemece iptal edilmişti.
* İptal kararının ardından projeden vazgeçilmemiş ve ÇED sürecini başlatmıştı. Marmaris Kent Konseyi, MUÇEP ve Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi, Karacasöğüt Koyu'nun Gökova ÖÇK bölgesinde yer alması, endemik ve nadir türlere ev sahipliği yapması nedeniyle marina kapasitesinin arttırılmasına karşı Karacasöğüt yaşayanları ile birlikte mücadele veriyordu. Bu amaçla SAD-AFAG ile Karacasöğüt Koyu'nda canlı türlerinin durumu ve müsilaj varlığını tespit için yaptığımız dalış sırasında tarihi eser varlığını belgeledik.”
“SUALTI MÜZESİ UZMANLARININ GÖRÜŞÜ DİKKATE ALINMADI”
Durumun dilekçe ile bildirildiği Bodrum Sualtı Müzesi uzmanları tarihi eserleri yerinde inceleyip, eserlerin tescili ve bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmesi için resmi süreci başlatmasına rağmen bunun dikkate alınmadığı belirtildi. Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
* “Mevzuat gereği bu aşamadan sonra konuyla ilgili tüm kurumların, 2863 sayılı kanunun madde 4, madde 5 ve madde 9 bağlayıcılığında bahsi geçen yerleri koruma zorunluluğu doğmuş olması gerekiyordu. Dolayısı ile ÇŞİD Bakanlığı'nın 25 Nisan tarihinde MUÇEV yat limanı için yapacağını ilan ettiği İDK toplantısını derhal ertelemeli ve ÇED sürecini tescil işlemi sonuçlanıncaya kadar durdurmalıydı.
* Ekoloji Birliği, Marmaris Kent Konseyi, MUÇEP ve Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi'ni temsilen dahil olduğumuz MUÇEV Marina Genişletme projesi İDK toplantısı başlamadan söz isteyip, Bodrum Su altı Müzesi’nin yazısını komisyona sunarak bu toplantının yapılmaması gerektiğini, yasaların bunu emrettiğini söyledik.”
“YAKLAŞIK İKİ SAAT BOYUNCA BU KONUDA ISRAR ETTİK”
Görüşme sırasında sundukları Bodrum Su altı Müzesi’nin görüş yazısı yanında bakanlığa, Muğla Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nün tarihi eserler ile bölgenin 1’inci derece arkeolojik sit alanı tescil işlemlerini başlattığını açıklayan kurum görüşünün ulaştığını da öğrendikleri de belirtilerek şöyle denildi:
* “Bakanlık bu resmi belgelere rağmen 2 skandal gerekçe ile ÇED sürecini işleteceğini ifade etti. Her iki evrakta süreci durdurun kelimesi yazmıyor. ÇED olumlu kararı herhangi bir şeye izin verme anlamı taşımaz.
* Bakanlık yetkilileri kararlarının o kadar arkasında duramaz haldeydiler ki ‘isterseniz firma size, tescil işlemi tamamlanıncaya kadar inşaat yapmayacağına dair noterden taahhüt versin' teklifinde bulundular.
* Noteri garantör olarak gören, gücünü ve iradesini şirketlere teslim etmiş bir bakanlıkla kamu yararı, kültürel mirası koruma üzerine konuşacak bir şey kalmadığı için ÇED sürecinin durdurulması talebimizi içeren dilekçeyi vererek bakanlıktan ayrıldık. Hukuki haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağımızı, mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi ifade etmek isteriz.”
(MUSTAFA SARIİPEK-SÖZCÜ)
2. Abdülhamit tarafından yaptırılan Beşiktaş’taki Orhaniye Kışlası sınırları içindeyken 2018 yılında azınlık vakfına devredilen, Musevi Mezarlığı’nın ve Yıldız Parkı’nın ortasında kalan 19 bin metrekarelik arazi, tarihi sit koruması iptal edilerek konut imarına açıldı.Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul Beşiktaş'ta Yıldız Parkı'nın yanında bulunan ve “doğal sit alanı” koruması altındaki eski kışla arazisinin imar planlarını onaylayarak itirazlar için askıya çıkardı. Plan açıklama raporunda yer alan bilgilere göre üç parselden oluşan 19 bin metrekarelik arazi, Yıldız Parkı'ndan Palanga Caddesi ile ayrılıyor.
Arazinin kuzeydoğusunda Ortaköy Musevi Mezarlığı bulunuyor. Parsellerinde birinde de tarihi çeşme mevcut. Arazi mevcut planlarda “askeri alan” olarak işaretliydi ve Orhaniye Kışlası sınırları içindeydi. Orhaniye Kışlası, 2. Abdülhamid döneminde Yıldız Sarayı'nı korumak amacıyla inşa edilmişti. Uzun süre silahhane olarak hizmet verdi. 1979 yılına kadar muhabere kışlası olarak kullanıldı, 1979 yılından sonra Merkez Komutanlığına devredildi.
KANUN KAPSAMINDA VAKFA DEVREDİLDİ
Kışla içinde kalan hazineye ait iki parsel ve mülkiyeti İBB'ye ait bir parsel, Vakıflar Kanununun geçici 11. maddesi kapsamında Ortaköy Astvazazin Meryemana Ermeni Kilisesi Mektebi ve Mezarlığı Vakfı adına 2012 yılında tapuya tescil edildi. İstanbul Merkez Komutanlığı tarafından 2018 yılında da arazi vakfa teslim edildi.
DOĞAL SİT ALANI OLDU, TARİHİ SİT İPTAL EDİLDİ
Kışla sınırları dışına çıkarılan parseller, “Yıldız Sarayı Tarihi ve Doğal Sit Alanı” sınırlarında yeniden düzenlemeye gidildiği sırada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2021 yılında aldığı karar ile “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tescil edildi. İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 14 Haziran 2022 tarihli kararıyla ise parseller tarihi sit alanı sınırından çıkarıldı. Planlama alanı tarihi sit sınırları dışında ancak doğal sit sınırları içinde kaldı.
Tescilli silahhane binası5 KATLI BİNALAR DİKİLECEK
Parsellerin vakıf mülkiyetine geçmesi ve alınan sit kararları nedeniyle yeniden plan yapılması gerekliliği ortaya çıktı. Askıya çıkan yeni planda arazinin 13 bin 452 metrekaresi gelişme konut alanı oldu. Tescilli kültür varlığı olan silahhanenin bulunduğu bin 483 metrekarelik alan; sosyal kültürel tesis alanı olarak belirlendi. Bu alanlarda inşaat oranı 1.50, yükseklik 5 kat olarak belirlendi. Arazinin; 2 bin 235 metrekaresi park, 2 bin metrekaresi de yol için ayrıldı.
İBB UYARDI: İNŞAAT ORANI VE YÜKSEKLİK ARTTI
Plan teklif ile ilgili görüşü sorulan İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, toplam inşaat alanının 26 bin 260 metrekare arttırıldığını belirledi. İnşaat oranının ve bina yüksekliklerinin çevre yapılaşma koşullarına göre çok yüksek olduğu belirtilerek bölgeye ek nüfus ve trafik yükü getirileceğine dikkat çekildi. Kültür varlığı olarak tescilli binanın bulunduğu parselde 5 kat olacak şekilde yapılaşma önerilmesinin tescilli binanın önüne geçerek arka planda kalmasına sebebiyet vereceği vurgulandı.
TARİHİ SU YOLLARI VE ÇINARLAR BULUNUYOR
Alandan tarihi Hamidiye ve Taksim Suyolları yolları geçiyor. Planlama alanı ve içinde bulunduğu bölge yüksek tehlikeli deprem bölgesi içinde yer alıyor. Alan, kızılçam ve doğu çınarı ağaçları ile kaplı.
(Özlem Güvemli/SÖZCÜ)
/././
Eski tuğla fabrikası arazisinde tartışmalı imar değişikliği (Özlem Güvemli-Sözcü)
Bahçelievler’de 27 bin 602 metrekarelik eski Ateş Tuğla Fabrikası’nın arazisine yapılacak inşaat projesi için planlardaki “konut” imarına, “ticaret” de eklendi. Değişikliğe karşı çıkan İBB birimleri, satın alındığında “konut” imarına sahip parselin sonrasında “ticaret+konut” fonksiyonuna dönüştürülmek istenmesinin hem emsal teşkil edeceğini hem de eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. Yapılacak inşaatın yüksekliğinin bölge silüetini bozabileceği uyarısı da yapıldı.
Bahçelievler’deki Ateş Tuğla Fabrikası arazisi, iş insanı Ali Ağaoğlu tarafından 2010 yılında lüks bir site projesi yapılmak üzere satın alınmıştı. Ağaoğlu, araziyi kısa süre sonra elden çıkardı. Tapu bilgilerine göre arazinin yarısı 2013, yarısı da 2017'de satış yolu ile Esta İnşaat Sanayi Lojistik ve Dış Ticaret A.Ş'nin mülkiyetine geçti.
İnşaat hazırlıklarının başladığı 27 bin 602 metrekarelik arazinin mevcut planlarda “konut” olan imarının, çevresindeki konut amaçlı kullanımlarının çok fazla olması, ayrıca yakın çevrede ticari faaliyetlerin hizmet verme potansiyelinin bulunması nedeniyle “ticaret+konut” olarak değiştirilmesi teklif edildi. İBB'ye sunulan teklif dosyası ocak ayı meclis oturumlarında gündeme alındı.
“TRAFİK YÜKÜ VE ULAŞIM TALEBİ ARTAR”
Teklifle ilgili görüşü sorulan Ulaşım Planlama Müdürlüğü, ticaret fonksiyonunun bölgedeki ulaşım taleplerini arttırarak ulaşım sistemini olumsuz etkileyeceğinden planı uygun bulmadı. İBB Planlama Müdürlüğü de plan teklifi ile zemin katların ticaret, üst katların ofis ya da konut olarak tercihli kullanıma açıldığını bu nedenle öncelikle ulaşım ve trafik etüdünün yapılması gerektiğini vurguladı.
“EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI”
Mevcut planlarda konut alanı fonksiyonunda kalan parselin yarısının bu imar şartlarında iken satış yolu edinildiği ve sonrasında “ticaret+konut” fonksiyonuna dönüştürülmek istendiğine de dikkat çekilerek teklifin emsal teşkil edici olduğu ve planların eşitlik ilkesi aykırı olduğu kaydedildi.
“YÜKSEKLİK BÖLGE SİLÜETİNİ ETKİLER”
Planda 45.50 metre olan yükseklik sınırının 15 kat olarak değiştirilmesi de uygun bulunmadı. İmar Yönetmeliği'ne göre ticaretin de yapılabildiği karma alanlarda bir katın tabanı ile tavanı arasındaki yüksekliğinin 6 metreye kadar çıkabildiği aktarılarak bu durumda teklif ile mevcut plandaki 45.50 metre yükseklik sınırının aşılabileceği, emsal değişmese de nihai yapı yüksekliğinin aşılacağı ve bölge siluetini etkileyebileceği belirlendi.
Ayrıca ticari fonksiyonlar nedeniyle hareketli nüfus yoğunluğunun artacağı, plan bütünlüğünün bozulacağı vurgulandı. Ancak plan değişikliği AKP-MHP grubunun oyları, CHP-İyi Parti grubunun muhalefeti ile meclisten geçti.