Evler önemlidir...
Okullar kadar evlerde öğrenilenler de hayatı biçimlendirir.
O yüzden çocuklarınıza evlerinizde doğru bildiğiniz her şeyi bir bir anlatın.
Hayalleriniz kadar hayal kırıklıklarınızı da...
Geçmişe özleminizle birlikte geleceğe dair endişelerinizi de.
Bugünü her şeyiyle anlatın onlara...
Dünün ve yarının yanı sıra.
Hukuktan bahsedin, laiklikten ve çağdaşlıktan ve her geçen gün daha da uzaklaşılan uygarlıktan.
Çocuk oldukları için sakınıp saklamayın onlardan gerçeğin sertliğini.
Aksine gerçeklerin mutlak gücüyle besleyin gelişmekte olan zihinlerini.
Ki kafalarının içini korkularla doldurarak onları kendi neferleri yapmaya çalışan sisteme direnmeleri gerektiğini erkenden bilsinler.
Gitmek zorunda kaldıkları devlet okullarında kendilerini nelerden sakınacaklarını öğrensinler.
İşaret edilenin değil doğru olanın peşine düşsünler.
Okullarda onlara öğretilen 15 Temmuz safsatasının aslının ne olduğunu...
Dini bayramların milli bayramlara neden üstün tutulduğunu...
Evrim teorisinden neden bu denli korkulduğunu...
Öğretmenlerin neden sınıflara artık besmeleyle adım attığını...
Din derslerinin neden zorunlu olduğunu...
O derslerde çocukların kafalarına neler neler sokulduğunu...
İktidardakilerin yeni neslin aklıyla nasıl oynamaya çalıştığını...
Sınav sisteminin hangi hesaplarla değiştirilip durduğunu...
Baştakilerin geleceğe dair nasıl korkunç hayaller kurduğunu...
Hepsini anlatın evlerde çocuklarınıza.
Bilimden, laiklikten ve hukukun üstünlüğünden bir dinmiş, bir ahlakmış gibi bahsedin onlara.
Başlarına gelenin ne olduğunu bilerek büyüsünler.
Sahip çıkmaları gereken değerleri iş işten geçmeden öğrensinler.
Okuduklarını, duyduklarını kendi akıl ve vicdan terazilerinde ölçüp biçmelerini tembihleyin onlara.
Akılcı olmayı ve bilimsellikten şaşmamayı öğütleyin.
Gerçek ahlak nedir iyice belletin.
Devrimlerden bahsedin.
İyilerinden ve kötülerinden ve her devrimin eninde sonunda başına gelebileceklerden.
Barbarlardan bahsedin ve uygarlardan.
Nasıl bir karşıdevrimin hedefinde olduklarının bilincini aşılayın çocuklara.
Bu olağanüstü zamanda...
Çocuklarınıza ülkenin başına gelmekte olanları bu açıklıkta anlatmazsanız...
Onları sizden tek tek çalacaklar.
Ve kendi kirli çuvallarına dolduracaklar.
İktidardakiler...
Yeni nesillerin beynini yıkamayı başardıkları gün, Cumhuriyeti de ülkeyi de gerçekten yıkacaklar.
Bugün bu ülkede laikliğe küfredenler ve Cumhuriyetten nefret edenler ve rejimi değiştirmeye ant içenler...
Hepsi eksikliklerle, aksaklıklarla dolu olsa da laik bir sistemin ilke ve devrimlerine fazlasıyla bağlı görünen bir eğitim anlayışında okudular.
Ama evlerinde bambaşka hayallerle ve itirazlarla, dogmatik inançlarla bilendiler.
Kendilerini sistemin önerdiği o çağdaş dünyaya hiç ait hissetmediler.
Bu dirençle nihayetinde iktidara yükseldiler.
Eğer bu kaos ortamında çocuklarınızı kaybetmek istemiyorsanız...
Siz de kendi bilimsel ve tarihsel gerçeklerinizle ve akılcı bir zihinle bileyin çocuklarınızı...
Mesela şuradan başlayın anlatmaya:
Bir zamanlar çalıkuşu kimdi...
Ve kim bugün çocukların üzerinde kanat çırparak uçan şu akbaba.
Mine Söğüt / CUMHURİYET
Okullar kadar evlerde öğrenilenler de hayatı biçimlendirir.
O yüzden çocuklarınıza evlerinizde doğru bildiğiniz her şeyi bir bir anlatın.
Hayalleriniz kadar hayal kırıklıklarınızı da...
Geçmişe özleminizle birlikte geleceğe dair endişelerinizi de.
Bugünü her şeyiyle anlatın onlara...
Dünün ve yarının yanı sıra.
Hukuktan bahsedin, laiklikten ve çağdaşlıktan ve her geçen gün daha da uzaklaşılan uygarlıktan.
Çocuk oldukları için sakınıp saklamayın onlardan gerçeğin sertliğini.
Aksine gerçeklerin mutlak gücüyle besleyin gelişmekte olan zihinlerini.
Ki kafalarının içini korkularla doldurarak onları kendi neferleri yapmaya çalışan sisteme direnmeleri gerektiğini erkenden bilsinler.
Gitmek zorunda kaldıkları devlet okullarında kendilerini nelerden sakınacaklarını öğrensinler.
İşaret edilenin değil doğru olanın peşine düşsünler.
Okullarda onlara öğretilen 15 Temmuz safsatasının aslının ne olduğunu...
Dini bayramların milli bayramlara neden üstün tutulduğunu...
Evrim teorisinden neden bu denli korkulduğunu...
Öğretmenlerin neden sınıflara artık besmeleyle adım attığını...
Din derslerinin neden zorunlu olduğunu...
O derslerde çocukların kafalarına neler neler sokulduğunu...
İktidardakilerin yeni neslin aklıyla nasıl oynamaya çalıştığını...
Sınav sisteminin hangi hesaplarla değiştirilip durduğunu...
Baştakilerin geleceğe dair nasıl korkunç hayaller kurduğunu...
Hepsini anlatın evlerde çocuklarınıza.
Bilimden, laiklikten ve hukukun üstünlüğünden bir dinmiş, bir ahlakmış gibi bahsedin onlara.
Başlarına gelenin ne olduğunu bilerek büyüsünler.
Sahip çıkmaları gereken değerleri iş işten geçmeden öğrensinler.
Okuduklarını, duyduklarını kendi akıl ve vicdan terazilerinde ölçüp biçmelerini tembihleyin onlara.
Akılcı olmayı ve bilimsellikten şaşmamayı öğütleyin.
Gerçek ahlak nedir iyice belletin.
Devrimlerden bahsedin.
İyilerinden ve kötülerinden ve her devrimin eninde sonunda başına gelebileceklerden.
Barbarlardan bahsedin ve uygarlardan.
Nasıl bir karşıdevrimin hedefinde olduklarının bilincini aşılayın çocuklara.
Bu olağanüstü zamanda...
Çocuklarınıza ülkenin başına gelmekte olanları bu açıklıkta anlatmazsanız...
Onları sizden tek tek çalacaklar.
Ve kendi kirli çuvallarına dolduracaklar.
İktidardakiler...
Yeni nesillerin beynini yıkamayı başardıkları gün, Cumhuriyeti de ülkeyi de gerçekten yıkacaklar.
***
Hepsi eksikliklerle, aksaklıklarla dolu olsa da laik bir sistemin ilke ve devrimlerine fazlasıyla bağlı görünen bir eğitim anlayışında okudular.
Ama evlerinde bambaşka hayallerle ve itirazlarla, dogmatik inançlarla bilendiler.
Kendilerini sistemin önerdiği o çağdaş dünyaya hiç ait hissetmediler.
Bu dirençle nihayetinde iktidara yükseldiler.
Eğer bu kaos ortamında çocuklarınızı kaybetmek istemiyorsanız...
Siz de kendi bilimsel ve tarihsel gerçeklerinizle ve akılcı bir zihinle bileyin çocuklarınızı...
Mesela şuradan başlayın anlatmaya:
Bir zamanlar çalıkuşu kimdi...
Ve kim bugün çocukların üzerinde kanat çırparak uçan şu akbaba.
Mine Söğüt / CUMHURİYET