'Erol Evcil’in hayatı dolandırıcılık işleri ve operasyonlarla geçti. Her defasında yakalandı, her defasında salındı. Çıkınca yine sahtecilik yaptı, hiç vazgeçmedi.'
"Demir çelik piyasasını manipüle ederek fiyat istikrarını bozduğu, sektördeki firmaları devre dışı bıraktığı, kurdukları paravan şirketler üzerinden 105 milyarlık sahte faturayla kamuyu 25 milyar zarara uğrattığı ifade edilen firmalara yönelik" Ankara merkezli 29 ilde eş zamanlı bir operasyon düzenlendi. Yakalananlar arasında 1990’lı yılların ünlü “iş adamı”
Erol Evcil (Erol Eşrefoğlu) de vardı.
Erol Evcil’in hayatı bu tür dolandırıcılık işleri ve operasyonlarla geçti. Her defasında yakalandı, her defasında salındı. Çıkınca yine sahtecilik yaptı, hiç vazgeçmedi. Çift isimle anılmasının sebebi de bir sahtecilik girişimi nedeniyle. Turgut Özal’a yakın iş adamı Cavit Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar'la 1991 yılında tekstil sektörüne adım atan Evcil daha sonra zeytin ihracatı işine girdi. Ama askere gitmesi gerekiyordu. Bu sorununu çözmek için Mudanya Asliye Ticaret Mahkemesi'ne soyadını değiştirmek üzere başvuruda bulundu. Mahkeme 1994’te tarihinde Evcil soyadının Eşrefoğlu olarak değiştirilmesine karar verdi. İki soyadlı Erol böyle oluştu.
Son yakalanmalarından biri 2013 yılında. O yıl MİT ve polisin ortak operasyonuyla yakalandı, sorgulandı. Nesim Malki cinayeti ve Türkbank ihalesinden Alaattin Çakıcı, Yavuz Ataç ve Mehmet Ağar'la ilişkilerine kadar pek çok konuda sorular soruldu. Haberlere göre Malki cinayetini Bursa'daki “ülkücü” mafyaya işlettirdiğini itiraf etti, MİT eski görevlisi Yavuz Ataç'la Çakıcı'yı o tanıştırmıştı. Mehmet Ağar'la sadece dosttular.
2000’li yılların başında adı Alaattin Çakıcı ile birlikte anılıyordu. Evcil, Alaattin Çakıcı ile birlikte Kanal 6’nın Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a devri için bu ticarete müdahil olmuştu. Silahlı adamları gönderdiler. Çakıcı’nın adamlarından Mükerrem Selçuk eyleme geçemeden yakalandı. Çakıcı'nın talimatıyla, Mehmet Ağar, Cavit Çağlar, Şevki Yılmaz ve Mehmet Kurt’a suikast düzenleme hazırlığı içinde olduğu iddia ediliyordu. Ama asıl hedef Kanal 6'nın eski sahibi Mehmet Kurt’tu.
Sonuçta Kanal 6 tekrar Ahmet Özal'a geçti. Devir parasını Hayyam Garipoğlu'na ödettiler. Garipoğlu da böylece hem bacağından vurulmaktan kurtuldu hem de Evcil-Çakıcı çiftine borçlarını ödemiş oldu.
Çakıcı Mehmet Ağar’ın hedefte olduğu iddiasını derhal yalanladı, Mehmet Ağar ağabeyine böyle bir terbiyesizlik yapmayacağını açıkladı. Zaten Ağar olayların tam ortasındaydı, onsuz yürümüyordu işler. Adı olaya sehven karıştırılmıştı.
Sabıkası çok ama yatarı yok
Peki kim bu her kirli taşın altından çıkan Erol Evcil?
İlk yakalanması askerlikten, asker kaçağı olduğu için yargılandı ve 1997’de iki ay cezaevinde kaldı. 1994-97 yılları arasında İş Bankası'ndan aldığı usulsüz kredilerle adını duyurdu. 1997'de Çakıcı'nın adamları tarafından kurşunlanan borsacı Adil Öngen'in vurulması olayına adı karıştı. Evcil'in, batık kredilerinin bulunduğu Türkbank'ı satın almasına karşı çıktığı için Öngen'i vurdurttuğu ileri sürüldü. Çaldığı paralar arttıkça devlet içindeki etkisi de artıyordu. Çakıcı'yla birlikte MİT'teki atamalar için kulis yaptığı bile iddia ediliyordu. Evcil'in yaklaşık 2 trilyonluk borcu nedeniyle Nesim Malki'yi öldürttüğü öne sürüldü. Evcil'in bu iş için Bursa'da yeraltı dünyasının önde gelen isimlerinden Burhanettin Türkeş ve Oğuz Işıklı'yı kullandığı iddia edildi. Bursa eski Valisi Orhan Taşanlar ve eski Emniyet Müdürü Ahmet Demir, Evcil'le ilişkileri nedeniyle cinayetin çözümünü zorlaştırmakla suçlandı.
1997'de Orta Doğu ve Balkanlar'ın en büyük entegre zeytin fabrikasını kurduğunu söyleyen Evcil'in adı “Zeytin Kralı”na çıktı. Bir sürü fabrika kuruyordu çünkü Alaattin Çakıcı'nın araya girmesiyle istediği bankadan istediği miktarda krediyi alabiliyordu. Bankalar Evcil’e vermeye o kadar alıştırılmıştı ki, Türkbank'ın iş adamı Korkmaz Yiğit tarafından satın alınma girişiminden önce Evcil'e 12,5 milyon dolarlık döviz kredisinin yanı sıra 1,5 trilyon liralık da dövize endeksli kredi verdiği belirlendi.
Nesim Malki cinayetini azmettirdiği gerekçesiyle 1999'da Bursa'da bir villaya düzenlenen operasyon sonucu yakalandı. Suçunu itiraf etti, Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'ne konuldu. 2000'de Türkbank ihalesine fesat karıştırmak iddiasıyla yargılandığı davada tahliye edildi. Malki cinayetini azmettirmek verilen cezası da 2020 yılında tamamlandı, tahliye oldu. Aradan geçen iki yılda vakit kaybetmeden yine işe koyulmuştu.
Soruşturmadan Gülben Ergen çıktı
1999’da Erol Evcil'e ait 18 ayrı şirketin muhasebeciliğini yürüten Bayram Bozdemir yakalandı. Poliste verdiği ifadesinde, Evcil'in ilişkilerini, Nesim Malki öldükten sonra yaptıklarını ve şirketlere giren paranın akışını anlattı. Bozdemir, “Şirketimiz 1996 -97 yıllarında büyük sıkıntı içerisine girmişti. Malki'nin öldürülmesi olayından sonra tekrar şirketlerimizin gelir durumu iyiye giderek maddi yönden rahatladık. Fakat bunun nasıl sağlandığını bilmiyorum” dedi.
Bolca para gönderilenler arasında şarkıcı Gülben Ergen de vardı. Ergen, Evcil’in sevgilisiydi. Evcil'in talimatıyla Ergen'e düzenli olarak milyarlarca lira gönderiliyordu. Bozdemir ayrıca, Evcil'le ilişkisi nedeniyle görevinden alınan Bursa Emniyet eski Müdürü Ahmet Demir'in kızına burs için 200 milyon gönderdiğini belirtti. Evcil bir yandan çalıyor bir yandan dağıtıyordu.
Gülben Ergen, Erol Evcil ile 1995 yılında Bursa’da çalışırken tanıştı. Erol Evcil’in adı Nesim Malki cinayetine karışınca tüm ilişkileri gibi bu ilişkisi de ortaya çıktı. Onu da gözaltına aldılar. Sorgucularına “Ben kendisinden korkuyordum, bu nedenle ayrılamadım” dedi. Paranın hüküm sürdüğü bu dünyada alıp satmanın suçu yoktu. Ergen’in korkudan ayrılamadığını söylemesine rağmen yıllar sonra katıldığı bir programda, Evcil’in yakalanmadan önce kendisiyle evlenme planı yaptığını anlattı.
Halil Falyalı cinayetinde de onun adamları vardı
Bu yılın başında Halil Falyalı suikastının tetikçisi olduğu gerekçesiyle yakalanan Veysel Sare, kendisi ve diğer tetikçi Musa Çiçek'i Kuzey Kıbrıs'a “Erol Abi için” diyerek Erol Evcil'in yakın koruması Cengiz Şener'in gönderdiğini söyledi. Veysel Sare de daha önce 2 yıl Erol Evcil’in korumalığını yapmıştı.
Kuzey Kıbrıs'ta beş yıldızlı otel, kumarhane ve çeşitli sektörlerde şirketlerin sahibi olan Falyalı 8 Şubat 2022 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucunda ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Sedat Peker'in iddialarına göre Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım ve Mehmet Ağar adadaki uyuşturucu ticaretinin merkezinde yer alıyordu. Bu uyuşturucu ağının para trafiği Halil Falyalı tarafından yürütülüyordu. 1990’lı yılların karanlık ekibi AKP’li yıllarda da işlerini engelsiz yürütüyordu.
(ORHAN GÖKDEMİR-SOL)
***
İşte Erol Evcil’in çöktüğü 4 büyük demir çelik tesisi (SOL)-28/06/2022
Gözaltına alınan Erol Evcil’in bugüne kadar 4 büyük demir çelik devine çöktüğü ortaya çıktı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmada aralarında,
Erol Evcil’in liderliğini yaptığı 3 örgüte yönelik operasyon yapılmış 250 kişi gözaltına alınmıştı.
“Demir Yumruk” adı verilen operasyonda şüpheliler demir-çelik sektörünü manipüle ederek kamuyu 25 milyar lira zarara uğratmakla suçlanıyor.
Aile, tesise bir daha giremedi
Halk TV'den Dinçer Gökçe'nin haberine göre, Erol Evcil’in, ticaret hukuku üzerine uzmanlığıyla bilinen ünlü bir avukat desteği ile ele geçirdiği en büyük tesislerden biri İzmir Bornova’da bulunan Cer Çelik AŞ… Sanayici Rıza Kerim Tanyeri ve çocuklarına ait olan Cer Çelik, yaptığı yenileme yatırımları sonrası mali darboğaza girdi. Bu süreçte ilk olarak ünlü avukat ile temasa geçen aile, sonrasında Erol Evcil ile tanıştı. Evcil ve ünlü avukat ikilisi, aile üyelerinden bazılarını yanına alarak dev tesisin içine girdi. Davalara karşın, Tanyeri ailesinin ikinci kuşak temsilcilerinden Zeki Tanyeri bir daha tesisi geri alamadı.
Değeri 300 milyon dolar
Evcil ve avukat ikilisinin Ay-Can Yatçılık üzerine aldığı dev tesisin değeri ise şimdilerde 300 milyon dolar. İkili, makineleri satılan tesis arazisine 5 bin konutluk bir proje yapmayı planlıyor.
En büyük 500 sanayi kuruluşu arasındaydı
Erol Evcil’in ele geçirdiği bir diğer tesis ise Hatay’da bulunan Nursan Çelik oldu. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde olan Nursan, mali sıkıntıya girince üretimini durdurmuştu. Dev tesis ile bir süre sonra Erol Evcil ve ekibi ilgilenmeye başladı. Kısa süre sonra Nursan da Evcil’in kontrolüne geçti.
Aile üyeleri yönetimde
Sivas Demir Çelik de Erol Evcil’in denetimine giren bir diğer büyük tesis. Şimdilerde Sider unvanı olan tesiste çalışan yüzlerce kişi bir süre önce işten çıkarılmıştı. Özelleştirme dalgasına kurban edilen Sivas Demir Çelik’i işleten şirketin yönetiminde Erol Evcil’in yakınları bulunuyor.
Sahibi öldürüldü
Erol Evcil’in adamları tarafından ele geçirilen İzmir Aliağa’daki Say Metal’in sahibi Sezai Rahmi Özden ise öldürülmüştü. Özden’in 1980’li yılların ortasında temelini attığı şirket zaman içinde önemli bir büyüme kaydetmişti. Özden’i öldüren kişiler fabrikalardan birini Erol Evcil’e vermiş, ikinci fabrikayı ise üzerlerine geçirmişti.
Ne vergiye ne sigortaya ödeme yaptı
Bu arada, Erol Evcil’in kontrolünde bulunan tüm demir çelik tesisleri aynı zamanda en çok vergi bulunan şirketler listesinde. Söz konusu tesisleri kontrolüne alan Evcil’in vergi, SGK primi gibi kamuya yapılması gereken ödemeleri yapmadığı kaydediliyor. Evcil’in el koyduğu tesisler nedeni ile binlerce kişi de işsiz kalmıştı. İşçiler, paralarını alamadıkları gerekçesi ile eylem yapmıştı.
***
Paravan şirketlere operasyon: Erol Evcil dahil 250 kişi gözaltında (SOL)
Demir çelik sektöründe paravan şirketler üzerinden sahte faturalarla kamuyu 25 milyar lira zarara uğrattığı söylenen firmalara yönelik operasyon yapıldığı belirtildi.
Demir çelik piyasasını manipüle ederek fiyat istikrarını bozduğu, sektördeki firmaları devre dışı bıraktığı, kurdukları paravan şirketler üzerinden 105 milyarlık sahte faturayla kamuyunu 25 milyar zarara uğrattığı ifade edilen firmalara yönelik Ankara merkezli 29 ilde eş zamanlı “Demir Yumruk” operasyonu düzenlendi.
İHA'nın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın operasyonunda şu ana kadar Erol Eşrefoğlu’nun (Evcil) da aralarında olduğu 3 ayrı kişi "örgütün lideri" olarak gözaltına alındı. Ayrıca 250 kişi daha gözaltına alınırken işlemlerin devam ettiği öğrenildi.
Başsavcılık "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık", "rüşvet" ve "213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" suçlarından soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 10 ay boyunca teknik takip yapıldığı ifade edildi.
Söz konusu kişilerin demir çelik piyasasını manipüle ederek fiyat istikrarını bozdukları, sektördeki diğer firmaları devre dışı bırakarak tekel olmaya çalıştıkları, sahte fatura düzenleyerek 3’üncü şahıslar üzerinden kurdukları paravan şirketler aracılığıyla haksız kazanç sağladıkları belirlendi. Firmaların düzenledikleri 105 milyar liralık sahte fatura ile kamuyu 25 milyar lira zarara uğrattıkları da tespit edildi.
Ankara merkezli aralarında İstanbul, Hatay, İzmir, Adana ve Kocaeli illerinin de bulunduğu 29 ilde eş zamanlı operasyonda 840 ekip, 2100 personel, 250 vergi müfettişi ve MASAK personeli görev aldı.
374 kişi hakkında gözaltı kararı bulunurken, şu ana kadar 250 kişi gözaltına alındı. 14 fabrika, 850 adreste arama ve elkoyma işlemleri devam ediyor.
***
Halil Falyalı cinayetinde Erol Evcil ayrıntısı(SOL)-21/02/2022
Halil Falyalı suikastının tetikçilerden Veysel Sare, kendisi ve diğer tetikçi Musa Çiçek'i Kuzey Kıbrıs'a "Erol Abi için" diyerek Erol Evcil'in yakın koruması Cengiz Şener'in gönderdiğini söyledi.
Halil Falyalı suikastını organize etmekle suçlanan ve 11 gündür İstanbul Emniyeti’nde gözaltına tutulan Söylemez Kardeşler Çetesi’nin lideri Mustafa Söylemez, susma hakkını kullandı.
Halil Falyalı suikastıyla ilgili yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Suikast soruşturmasında gözaltında tutulan kişi sayısı 16. Gözaltındakiler biri de Söylemez çetesinden Mustafa Söylemez.
Birgün gazetesinden Timur Soykan'ın haberine göre; Mustafa Söylemez’in sorgusunda önce etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabileceği, bilgi vermesi halinde cezasında indirime gidileceği anlatıldı.
İfade tutanağında polis şu tespitleri yaptı:
“Bahse konu cinayetin Mustafa Söylemez ve Mehmet Faysal Söylemez liderliğindeki çıkar amaçlı silahlı suç örgütünün faaliyetleri kapsamında gerçekleştirildiği, olaya iştirak eden şahıslardan Cengiz Şener ve Ömer Tunç adlı şahısların örgüt yöneticisi oldukları, Veysel Sare, Musa Çiçek, Abdurrahim Çelik, Ender Yıldız, Celal Birol, Cemil Önal, Yusuf Güneş, Gürsel Erkaya adlı şahısların örgüt üyesi, Ahmet Naim Memiş, Metin Süs adlı kişilerin ise örgüte üye olmamakla birlikte yardım ve yataklık eden şahıslar oldukları değerlendirilmiştir.”
Bu tespitler aktarıldıktan sonra polis, Mustafa Söylemez’e “Çıkar amaçlı silahlı suç örgütü kurmak, yönetmek, üye olmak, örgüt faaliyetleri kapsamında tasarlayarak kasten öldürme iddialarıyla aşağıda tarafınıza yöneltilecek sorular doğrultusunda ifadenizi vermek istiyor musunuz?” şeklinde soru sordu.
Mustafa Söylemez'in soruya verdiği yanıt ise şöyle:
“Tarafıma okumuş olduğunuz hususları ve iddiaları anladım. İsnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum. İsnat edilecek suçlamalarla alakalı olarak yasal hakkım olan susma hakkımı kullanmak istiyorum. Bu nedenle şube müdürlüğünüzde ifade vermek istemiyorum.”
‘Erol Evcil'in adamları' iddiası
Yeni Şafak gazetesinde yer alan bir iddiaya göre; gözaltındaki isimlerden Cengiz Şener’in, Erol Evcil’in yakın adamı olduğu tespit edildi.
Aynı habere göre; tetikçi Veysel Sare de ifadesinde daha önce 2 yıl Erol Evcil’in korumalığını yaptığını söyledi.
Veysel Sare, cinayet öncesinde Erol Evcil’in koruması Cengiz Şener’in kendisi ile irtibata geçtiğini “Erol abin için” diyerek Musa Çiçek ile birlikte tekneyle Kuzey Kıbrıs'a gönderdiğini söyledi.
***