Maaş zammını belirleyen TÜİK Başkanı damat kontenjanından koltuğuna oturdu. Kayınpederi Tayyip Erdoğan’ın piyes arkadaşı. TÜİK başkanı da o piyesin içinden fırlamış bir karakter.
Son yıllarda en çok tartışılan kurumlardan biri olan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) mevcut başkanı Erhan Çetinkaya, koltuğuna Sait Erdal Dinçer’in görevden alınmasının ardından oturdu. Çetinkaya, Malatyalı. Bilkent Endüstri Mühendisliği bölümü çıkışlı. TÜİK’ten önceki tek görevi BDDK’da. O kuruma bir ara başkan yardımcısı olarak atandı. Bilinen başka bir görevi yok. Yani kökten bir AKP memuru. Üstelik TÜİK’in en istikrarlılarından biri. Zira ondan önce TÜİK’e ne başkan ne personel dayanıyordu.
Erhan Çetinkaya’dan önceki koltuk hareketleri ilginç. Göreve 2 Mart 2021 tarihinde atanan Dinçer, 10 ay 27 gün görevde kalabildi. Dinçer’den önce koltukta Ahmet Kürşad Dosdoğru oturuyordu. 15 Şubat 2021 tarihinde göreve vekaleten atanan TÜİK kökenli Dosdoğru, sadece 15 gün koltukta oturabilmişti. O da görevi Muhammed Cahit Şirin’den devralmıştı. Emine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Elif Esen’le evli olan Şirin, 22 Mayıs 2020 ile 15 Şubat 2021 tarihleri arasında TÜİK Başkanı olarak görev yaptı. Emine Erdoğan nikah şahitleriydi. Şirin’den önce koltukta Yinal Yağan oturuyordu.
Koltukta oturanlar sık sık değişiyor ama TÜİK’in merkezine oturduğu tartışmalar değişmiyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının tartışmalı olduğu iddia ediliyor ki en önemli faaliyeti de bu. Yani temel görevini hakkıyla yerine getirmeyen bir devlet kurumundan söz ediyoruz. Tartışmanın bir nedeni de açıkladığı oranların tam iktidarın istediği gibi olması. Bu oranlar işçinin, emeklinin ve memurun maaşlarına ne oranda zam yapılacağına da karar vermek anlamına geliyor çünkü. Son olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kuruma yapmak istediği ziyaret de kapıya kilit vurularak engellenmişti.
Kayınpeder torpilli
Adı sanı duyulmamış bir memurun TÜİK’in başına getirilmesi AKP döneminde şaşırtıcı işlerden değil. Yine de bu atamaların arkasında başka bir ilişkiler ağının saklı olduğu biliniyor. Örneğin TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya, AKP’li Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner’in damadı. Yani son başkanın torpili Emine Erdoğan’dan değil Tayyip Erdoğan’dan. Çünkü kayınpeder Aydıner Tayyip Erdoğan’ın bilinen en önemli ilk gençlik arkadaşı.
Çetinkaya, 2016’da Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner’in Kızı Sümeyra Aydıner’le evlendi. Gelin Sümeyra Aydıner Bayrampaşa Kızılay Kadın Kolları Başkanı. Kadın kollarının en önemli etkinliği Belediye Başkanı Atilla Aydıner’i ziyaret etmek ve onu etkinliklerinde ağırlamak. Belediye ile Kızılay müthiş bir uyum içinde çalışıyor. Sonra bu uyuma BDDK ve ardından TÜİK de dahil oldu. Bayrampaşa sultanlığı evlilik yoluyla sınırlarını genişletmişti.
Atilla Aydıner ile Tayyip Erdoğan arasındaki eskilere dayanan yakın ilişki bir fotoğraf paylaşmasıyla ortaya çıktı. Fotoğrafta Başkan Aydıner’in genç bir asteğmenken kendisini ziyarete gelen arkadaşı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte görünüyordu. Askerlik fotoğrafı çektirmekten hoşlanmayan Erdoğan asker ziyaretinde fotoğraf çektirmeyi ihmal etmemişti.
Böyle olur Milli Görüş sanatı
Anlattığına göre Rizeli genç Atilla Aydıner hızlı bateristmiş. Altın mikrofon yarışmasına katılmış, kurduğu “Sefiller Dans ve Şov Orkestrası”yla düğünlere renk katmış, Aksaray'da büfecilik yapmış. İstikbal için müziği bırakıp ağabeyine özenerek Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne girmiş. Ağabey tarikatlara yakın bir tip, o da yolunu Milli Görüş taraflarına düşürmüş, gençlik kollarında siyasi faaliyete başlamış. Tayyip Erdoğan’la tanışması orada. Birlikte bir tiyatro grubu kurmuşlar, turneye çıkmışlar. Tiyatro dediği Milli Görüş propagandası yapan kötü piyeslerden ibaret. Kendisi de teyit ediyor bunu, “Tayyip Bey'le çok güzel piyesler hazırladık ve Türkiye'nin her yerinde oynadık. Başbakan çok iyi tiyatrocudur. Ama bir süre sonra tiyatroyu da bıraktık” diyor.
O oyunlardan birini Erdoğan yazıp yönetmiş. “Kızıl Pençe” isimli bir kitaptan uyarlamışlar, adı Mas-Kom-Yah. Bu tuhaf ad aslında Mason, Komünist, Yahudi sözcüklerinin kısaltması. Piyes, Milli Görüş’ün değişmez düşmanlarını konu ediniyor yani.
Kayınpeder Aydıner o günleri şöyle anlatıyor: “Biz 1975 yılında Milli Selamet Partisi’nin Gençlik Kolundaydık. Başbakan da (RTE) Gençlik Kolu Başkanı’ydı. O dönemde heyecanımız çoktu, siyasete yön veriyorduk. Çok aktiftik ve arkadaşlarla bir tiyatro kurmaya karar verdik. 1975’de tiyatroyu kurduk. Tiyatrodaki arkadaşlarımızın çoğu teşkilattan olan, üniversite ve lisede okuyan arkadaşlarımızdı. Sahaflardan bir eser bulduk. Orjinal ismi ‘Kızıl Pençe’ydi. Kitap 1970-1980 arasındaki üniversite olaylarını çok iyi yansıtan bir eserdi. Biz eserin ismini değiştirdik. ‘Mas-kom-yah’ yaptık. Provaları Tepebaşı Gazinosu’nda yaptık. Yönetmenliğimizi Başbakan Erdoğan yaptı… Ankara’dan yani Necmettin Erbakan’ın önünde oynamak üzere çağrıldık. Çok önemli konuklarımız vardı. Başbakan Necmettin Erbakan, Hasan Aksay, Şevket Kazan, Oğuzhan Asiltürk gibi ve büyük alkış aldık.”
O piyesten bir ebedi belediye başkanı ve bir de tek adam Cumhurbaşkanı çıktı. İkinci kuşak ilk kuşağa dayanarak devlete yerleşti. Şimdi, nasip olursa, ortamı üçüncü kuşağa hazırlıyorlar. Oğullar, kızlar, damatlar, yeğenler, eş dost akrabalar saltanatı hükmünü sürdürüyor artık. Ülkede bakıp gördüğünüz bütün kuralsızlıkların ve ölçüsüzlüklerin arkasında Milli Görüş gömleğiyle oynanmış o oyun var. AKP iktidarı Mas-Kom-Yah piyesinin kötü bir kopyasından ibaret.
TÜİK başkanı da o piyesin içinden fırlamış bir karakter. Liyakati var mı yok mu, işinin ehli mi değil mi önemli değil. Zaten konu da bu değil. Parti Devleti olması gerektiği gibi işliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder