25 Ekim 2021 Pazartesi

Kupon vatan - Timur Soykan / BİRGÜN

 Türkiye’den sonra ‘yavru vatan’ da mafya-siyaset-devlet üçgeni bataklığıyla yüzleşiyor. KKTC’yi sarsan, siyasilere ait olduğu iddia edilen videoların kamera arkasında milyarlarca dolarlık yasadışı bahis gerçeği var. Kıbrıs merkezli bahis baronlarının en büyük pazarı ise Türkiye. Yılda 50 milyar TL’lik bu karanlık pazarın kiri daha çok su kaldıracak.


Ersan Saner - Halil Falyalı - Veysel Şahin

Sedat Peker’in videolarında eserlerini sergilediği Mario Puzo’nun kitabından yönetmen Francis Ford Coppola’nın uyarladığı kült film Baba’nın ikincisinde efsanevi bir sahnedir: Devrim öncesi Küba’da Michael Corleone, Havana’daki otelin terasında diktatör Batista’nın ortağı mafya lideri Hyman Roth ile oturur. Roth’un doğum günüdür ve üzerinde Küba haritası olan pasta gelir. Küba haritası parçalanarak mafya liderlerine servis edilir.

Bu sahne; bugün video skandallarıyla çalkalanan KKTC’yi aklıma getiriyor.

YILLARDIR BİRİKEN İRİN PATLIYOR

Devlet kanalı TRT’de mücahitlerin ‘Barış Harekatı’ öncesindeki kahramanlıklarının anlatıldığı ‘Kıbrıs’ isimli dizi yayınlanırken bugünün gerçekleri sosyal medyada KKTC siyasilerinin rezaletleriyle ortaya çıkıyor. Onlarca yıldır ada haritasını paylaşan karanlık güçlerin biriktirdiği irin patlıyor. KKTC’de kumarhane ve bahis siteleri sahibi Halil Falyalı’nın tutuklanmasından bir gün sonra siyasilere ait olduğu iddia edilen videolar Sedat Peker ile bağlantılı ‘Deli Çavuş’ isimli Twitter hesabından paylaşıldı. Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve kısa süre önce başbakan olan Ersan Saner’e ait olduğu iddia edilen görüntüleri, iktidar ortağı Demokrat Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Tözün Tunalı’ya ait olduğu iddia edilen kayıtlar izledi.

MAFYANIN ARKA BAHÇESİ

KKTC bu hale nasıl geldi?

- Uluslararası toplum tarafından tanınmadığı için dünyadaki yaptırımlardan azade olan KKTC’yi Türkiye’deki mafya, kontrgerilla arka bahçesine çevirdi.

- Susurluk Çetesi’nin vatansever maskeli uyuşturucu kaçakçıları, mafya tetikçileri adada cirit attı. Derin devlet faaliyetlerini anlatan Kutlu Adalı’yı 1996 yılında katlettiler.

- 1998 yılında Türkiye’de kumarhaneler yasaklanınca KKTC, kumar ve kara para adasına da dönüştürüldü. Mafya adaya kök saldı.

- İnternetten kumarın dünyada yaygınlaşması ise KKTC’deki bazı kumarhane sahiplerine milyarlarca dolarlık bir kapıyı araladı. Türkiye’de 2007’de İddaa dışında yasaklanan çevrim içi kumar adada serbestti. Kumar ve bahis sitelerine lisanslar dağıtıldı.

- Tek adam rejimindeki Türkiye’de devletin yargı, yasama organları yok edilirken mafya devletleşmişti. Kara para ve terörün finansmanında dünyanın gri listesine düşecek hale gelmişti.

- Türkiye’deki tek adam vesayeti, seçimlere açık müdahalelerle yavru vatanın üzerine de çöktü. AKP iktidarının desteklediği KKTC’deki siyasilerin finansörlerinin yasadışı bahisçiler, kumarhane sahipleri, uyuşturucu kaçakçıları olduğu konuşuluyordu.

Şimdi…

Video skandallarıyla bu pislik ortalığa saçılıyor.

İddiaya göre; videoların kamera arkasında milyarca dolarlık yasadışı sanal bahis ve uyuşturucu kaçakçılığı pazarı var.

Elbette…

Halil Falyalı’nın KKTC’de kumarhanesinden 1,7 milyon TL çalan bir çalışanı alıkoyup işkence yaptığı iddiasıyla tutuklanmasından sonra bu görüntülerin ortaya çıkması bir rastlantı değil.

YASADIŞI BAHİS SİSTEMİ

Önce…

Yasadışı bahis sisteminin nasıl işlediğine bakalım:

Bilişim teknolojisindeki gelişmelerle internetten bahis ve kumar oynamak devasa bir pazar haline geldi. Kumarhanelerin yasak olduğu Türkiye’de internetten İddaa tekeli dışında bahis ve kumar oynatılması 2007 yılında yasaklandı. 83 milyon nüfuslu ülkede getirilen yasak, yavru vatan KKTC’de serbest bırakılırsa ortaya çıkacak sonuç malumdu. Kumarhane sahipleri çevrim içi bahis ruhsatı aldı ve oradan yasadışı bahse yöneldiler.

Yasadışı bahiste, spor kulüplerine pay, vergi gibi ödemeler olmadığı için yasal bahislerden çok daha yüksek oranlar veriliyor. İnsanlar daha yüksek oranlı kazanç vaat ettiği için yasadışı bahse yöneliyor.

Kıbrıs’taki yasadışı bahis organizasyonlarının büyük pazar olan Türkiye’ye uzanması da uzun sürmedi. Kendi kullanıcı panellerinin şifrelerini Türkiye’deki elemanlarına veriyorlar ve internet sitesinde yurt içi ve yurt dışı bahisler açabiliyorlar. Bundan sonrası devasa bir örgütlenme modeli. İsimlerine GSM hattı aldıkları binlerce kişiye bir miktar para ödeyerek banka hesapları açtırıyorlar ve bu hesapları sitelere tanımlıyorlar. İnternet bankacılığına açılan bu hesaplarda GSM hatlarına gelen mesajlarla onayladıkları binlerce banka işlemi yapabiliyorlar. Para trafiğini gizlemek için de şirketler kuruyorlar. Ayrıca İddaa bayilerinin kuytularında yasadışı bahis oynanan bölümler oluşturuluyor.

VALİZLER DOLUSU PARA İSTİFLENİYOR

Şebekeler, bu büyük organizasyonda birbirinden haberi olmayan elemanlarına, rezidanslarda yasadışı ofisler kiralıyor. Sık sık adres değiştiren bu ofislerde bahis işlemleri onaylanıyor. Bahis ve çevrim içi kumarda kasanın kazancı çok sayıda hesapta gezdikten sonra şebekenin elemanları tarafından nakit olarak çekiliyor.

Valizlere doldurulan milyonlarca lira Türkiye’nin çeşitli kentlerinde rezidanslarda kiralanmış dairelere istifleniyor. Bu paralar, panel sağlayıcılara, organizatörlere elden ya da döviz bürolarından ulaştırılıyor.

Bugün…

MASAK raporuna göre; Türkiye’de yasadışı bahis oynayanların sayısı en az 5 milyon.

Ve sıkı durun…

Yasadışı bahis oynanan para: en az 50 milyar TL.

Bu; sadece 382 bin nüfuslu Kıbrıs’ı değil, Türkiye’deki dengeleri bile etkileyecek miktarda kara para anlamına geliyor.

Bugün KKTC’yi sarsan videoların kamera arkasında bu paranın gücü duruyor.

FALYALI’NIN İNTİKAMI

Videoların kaynağı olduğu iddia edilen Halil Falyalı’yı mercek altına alalım.

Türkiye onu Sedat Peker’in ifşasından sonra tanıdı. Sedat Peker’in iddiasına göre; yasadışı bahis ve uyuşturucu ticaretinin önemli bir aktörü olan Halil Falyalı, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın kumar bağımlısı oğlu Erkam Yıldırım’ı bir şantaj kasetiyle avucunun içine almıştı. Erkam Yıldırım’ın Venezuela’ya gidip yeni kokain rotaları oluşturmasını istemişti. KKTC’yi sarsan videolardan sonra Erkam Yıldırım’ın bir şantaj görüntüsü olduğu iddiasının daha inandırıcı hale geldiğinin altını çizmek gerekiyor.

KKTC’de kendine ait marinası bulunan otel ve kumarhane sahibi Halil Falyalı’nın sosyal medya hesabını, Kıbrıs ve Türkiye’den siyasilerle fotoğrafları dolduruyor. Bazı siyasi partileri ve liderlerini finanse ettiği konuşuluyor. Küçük oğlunun garajındaki onlarca ultra lüks otomobille çektirdiği video da internette son sürat dolaşıyor.

Servetinin boyutu şöyle anlaşılabilir: Halil ve kardeşi Hüsnü Falyalı, İngiliz Premier Lig takımı Fulham’ı satın almak için 100 milyon sterlin teklif etti. Bu satış gerçekleşmedi.

‘GAZETECİLER ŞANTAJ YAPTI’

Halil Falyalı, Türkiye’de 2007 yılında yasadışı bahse yönelik düzenlenen ‘Game Over’ ve 2016 yılındaki ‘Handikap’ operasyonlarında şüpheliydi. Sedat Peker’in iddialarından sonra Halil FalyalıCüneyt Özdemir’in sorularını yanıtladı. İddiaları yalanladıktan sonra Türkiye’den bazı gazetecilerin benzer iddialarla kendisine şantaj yaptığını, para istediğini öne sürdü. Şöyle dedi:

“… ver 10 bin dolar, ver 20 bin dolar, ver 50 bin dolar videonu kaldıralım. Ver 150 bin dolar bir daha seni yazmayalım’ falan. Birçok gazeteci bunları söyledi.”

Halil Falyalı isim vermedi. Arşivlerde yandaş Cem Küçük ve Ersoy Dede’nin 2020 yılında Halil Falyalı hakkında yasadışı bahis ve uyuşturucu suçlamalarını içeren köşe yazıları var. Bir gün arayla yayınlanmış bu yazılarda yeni bir operasyonun kapıda olduğu anlatılmıştı ama nedense böyle bir operasyon yapılmadı. ABD’de ise 2016 yılından beri Halil Falyalı hakkında uyuşturucu suçlamasıyla bir soruşturma yürütülüyor. Bu davada döviz büroları üzerinden uyuşturucu parasının transferini yaptığı iddiası var. Bu soruşturma nedeniyle KKTC dışına çıkamıyor.

BAHİSÇİNİN 780 MİLYON DOLARLIK SERVETİ

Elbette adadaki yasadışı bahis sisteminin tek sahibi Halil Falyalı değildi. Hatta ondan daha büyük olduğu iddia edilen, eski ortağı Veysel Şahin vardı. Türkiye’de onun başında olduğu yasadışı bahis örgütüne 2017’de operasyon yapılmış ve onlarca kişi yakalanmıştı. Hakkında kara para aklama, suç örgütü kurma, kumar oynatma gibi pek çok suçlama olan Veysel Şahin, KKTC’de olduğu için tutuklanmamıştı. Ancak anlaşılamayan bir biçimde 2017 yılında hastalanan babasını ziyaret için özel jet ile Türkiye’ye geldi ve tutuklandı. Veysel Şahin’e bazı emniyet ve yargı mensuplarının rüşvet karşılığı tutuklanmama garantisi verildiği, ancak bu planın tutmadığı öne sürülüyor.

Veysel Şahin’in tespit edilebilen mal varlığı 780 milyon dolardı. Silivri Cezaevi’ne konulduğu ilk iki ayda 103 avukat ziyaretine gelmişti. Daha sonra bunların bazılarının rüşvete aracılık için kendisini ziyaret ettiğini öne sürecekti. Büyükçekmece Adliyesi’ndeki asliye ceza mahkemesinde yargılandı. Tutukluluğuna itirazı inceleyen Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi skandal bir tahliye kararı verdi. İki adamı Metris Cezaevi’nden bırakılan Veysel Şahin, Silivri Cezaevi’ndeki işlemleri uzadığı için kurtulamadı. Saatler sonra aynı mahkeme kendi kararını iptal etmişti. Tahliye kararını veren hâkimler daha sonra yargılanacak ve mahkûm edilerek meslekten ihraç edileceklerdi. Onlarca yıl hapis cezası alan Veysel Şahin ise halen cezaevinde.

Kıbrıs’ta Halil Falyalı ve Veysel Şahin’in yanı sıra Yaşam Ayavefe’nin yasadışı bahis baronu olduğu iddiaları gündeme geldi. Diğer isimler gibi onun hakkında da hayırsever işadamı haberleri internette bolca yer kaplıyor, Halil Falyalı ile bir dönem ortak, Veysel Şahin ile hasım olduğu iddiaları var.

ARKALARINDA RUS OLİGARK MI VAR?

Yaygın bir başka iddiaya göre ise; bu isimlerin tamamı büyük Rus bahis baronlarının ortakları. Sedat Peker ifşalarından sonra Türkiye’de ortaya çıkan oligark bağlantılarının küçük adada da olması elbette şaşırtıcı olmaz.

Peki, Sedat Peker, Kıbrıs’ı sarsan büyük skandala neden dahil oldu? Neden videoları yayınlattı? Sedat Peker bunun nedeninin kendisi hakkında geçen hafta mahkemece kabul edilen iddianame olduğunu söylüyor. Sedat Peker’e yöneltilen suçlamalardan biri KKTC’de yasadışı bahis işi yapan Eray Kenanoğlu’nun bacaklarından vurulmasını azmettirmek. Eray Kenanoğlu, iddianameye detaylı şekilde konulan ifadesinde Sedat Peker’in KKTC’de yasadışı bahis işine dahil olduğu öne sürülüyor. Sedat Peker, Kıbrıs’taki siyasilerin kendisini bu suça bulaştırmaya çalıştığını, kumpas kurduğunu iddia ederek videolarla intikam aldığını savunuyor. Halil Falyalı’nın elinde olduğu iddia edilen videoların Sedat Peker’in eline nasıl geçtiği konusunda ise bir bilgi yok. Videoların KKTC’den Türkiye’deki siyasilere uzanacağını Sedat Peker ima etmişti. Video depremi devam edeceğe benziyor.

***

SEDAT PEKER’DEN İDDİANAME AÇIKLAMASI

Sedat Peker hakkında iddianameyi bu köşede haberleştirmiş ve TV ile YouTube kanallarında anlatmıştım. Avukatları aracılığıyla Sedat Peker’den kendisini zan altında bıraktığıma dair tepkili bir açıklama geldi. Meslek ilkeleri gereği yanıtlarını aktarıyorum:

Cahit Çetin cinayetini azmettirme suçlamasıyla ilgili:

“İddianameye göre ben bu cinayeti işletmişim. Bu cinayeti yaptırma sebebim, daha önce Ergenekon davasında sanık olan Oğuz Bulut’la yan yana hücrelerde kalmışım. Benim sağ kolummuş. Daha sonra genç bir erkek çocukla bir kısım görüntüleri kamuoyunda çıktı diye bu şahsa kızıp iki rekat namaz kıl, sonrasında yakışanı yap demişim (bu bölüm doğru).

Cahit Çetin de benim en yakın adamlarımdanmış. Sonra bir travestiye evlenme teklif etmiş. Ben de Oğuz Bulut olayından sonra bu olay da itibar kaybına yol açar diye ‘bu şahsı öldürün’ demişim. Bu hikâyeye nereden bakarsanız ilkokul bilgi birikimine sahip olanlar bile gülerler.

Birincisi, Oğuz Bulut benim sağ kolum değil, Sivas Ülkü Ocakları Başkanı, Ergenekon davasının sanığı, devlet memuruydu. Benimle beraber hiçbir zaman yargılanmadı. 50 senelik hayatımda hiçbir zaman herhangi bir olayda isimlerimiz yan yana gelmedi.

Cahit Çetin denen şahıs benim yaptığım mitinglere gelen 20-30 bin kişiden bir tanesiydi. Mitinglerde benimle beraber resim çekilmiş. Bunun haricinde HTS kayıtlarına bakıldığında benimle yapmış olduğu hiçbir telefon görüşmesinin olmadığı ya da haricen yan yana gelmediğimiz ortadadır. Yani benim yakın çevremden olan birisi değildir.

Ben bu olayı gazeteden “Sedat Peker hayranı silahlı saldırıya uğradı” diye öğrendim. Başka da bir bilgim yok. Vuranları tanımam. Ne telefon görüşmem ne de yan yana gelmişliğim yok.

Bu cinayet 4 sene önce olmuş. Benim hükümetin ve İçişleri Bakanı’nın aleyhine videolar yayınlamamdan sonra iddianameye dönüşüp benim de ismimin bu dosyaya eklenmesi sizce mantıklı mı? … Diyelim ki böyle bir şahıs var ve Cahit Çetin ona evlenme teklif etmiş, Allah aşkına bu onu ilgilendirir. Ayrıca biz ailece yemeğe gittiğimiz zaman o mekanlarda şarkıcılık yapan transseksüel birey olan şarkıcılarla sohbetimiz, resimlerimiz vardır. Bunlar basına da yansımıştır. Sadece transseksüel bir bireye evlenme teklif etti diye ben neden öldürttüreyim. Siz böyle bir manyaklık duydunuz mu? Bu suçlamayla ilgili dosyada bir tane maddi delil var mı? Yok.

Kıbrıs’ta Eray Kenanoğlu’nun silahla yaralanmasına azmettirdiği iddiası:

Eray Kenanoğlu isimli şahsın kendi anlatımlarının haricinde bir tane maddi delil var mıdır, bu olayı benim yaptırdığıma dair? Olay olduğunda dosyada benim ismim hiç yok. Daha sonraları Halil Falyalı’yla uğraşmaya başlamam üzerine bir türlü ismim üç buçuk sene önce olmuş bu olaya dahil ediliyor… Savcılığın ifadesinde yasadışı bahis yapan kişi olarak tanımlanan Eray Kenanoğlu, ifadesinin ardından yasadışı bahis suçundan neden tutuklanmamıştır? Ayrıca Halil Falyalı’nın kardeşiyle Eray Kenanoğlu’nun birçok konuda ortaklık yaptıklarını bütün Kıbrıs bilmektedir.

Kasap Döner’e çöktüğü iddiası:

Abdullah Süngü diğer iki Sarıtaş ailesinden olan kişiyle bu şirketi kurdular. Abdullah Süngü ailece tanıştığımız bir insandır. Babası Cumhurbaşkanı’mızın ve Erbakan Hoca’nın çevresinden olan bir insandır. Ayriyeten çok zengin bir iş adamıdır.

Kasap Döner battığı zaman babasından kendisine kalan birçok mülkü verip borçlarını temizlemeye çalışan bir kişidir.

İşin enteresan yanı, geriye dönüp çok düşündüm. Ben Abdullah Süngü’nün Altunizade taraflarındaki kendi özel yazıhanesine gittim ancak bahsedilen o beş katlı genel müdürlük binasına ben hiç gitmedim. Siz oraya gittiğime dair bir HTS kaydı gördünüz mü? Bir taraftan televizyonda diyorsunuz ki 30 senedir derin devletin içinde olan Sedat Peker, Türkiye’nin en zenginlerinin çoğunun arkadaşı olan Sedat Peker bir yerlere çökmeye karar verdi, ancak çökecek yerler bulamadı bir köfteciye bir de dönerciye çöktü öyle mi?

Gebze’deki bir iş insanından 1.5 milyon dolar tahsilat yaptığı iddiası:

Şu an tam ismini hatırlayamadığım, soyadını Benli olarak hatırladığım kişiden temlik karşılığı alacağım var. Gebzeli olduğunu öğrenince Gebze’nin eşrafından olan Gebzespor’un başkanına ricada bulundum, ‘bu arkadaşı çay içmeye getirir misiniz’ diye. Kendisine söyledim: ‘Bu benim alacağım, ben paramı alırım’ dedim. Şahsın ifadesinde de söylediği gibi, çay ikram edip yolcu ettim.

‘ÖZEL EKİP KURULDU İDDİASI’

Timur Bey ben çocuk değilim. Türkiye’yi yöneten ve birçok ülkede de söz sahibi olan bir yapıya tek başıma savaş açmaya karar verdiysem, geride hiçbir defom olmadığı için buna cesaret edebildim. Bu dosya için özel olarak başlarına Mardin’den getirilen bir emniyet amiri ve 14 kişilik özel yapı neden oluşturuldu? Bu memurları kim seçti? Tahkikat sonuna kadar bu memurlara her ay 2 bin 500 dolar neden para verildi? Bu paranın devletten resmi bir çıkışı yok. Devlet memuru sadece maaşını alır. Ekstra bir masraf ortaya çıkarsa da müdürlükten bu parayı yazıyla talep eder. Bu çalışma sistemi ancak mafyada olur.

Timur Soykan / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder