Her balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi?
İstanbul’un en değerli yerlerinden olan Teşvikiye Mahallesi’ne yapılan ve her bir katta havuzun bulunduğu lüks konutlar büyük tepki çekti. DAP Yapı’nın inşa ettiği ‘Nişantaşı Koru’ sitesinde havuzlu dairelerin fiyatı 250 milyon lirayı buluyor.
Peki, normalde havuz inşası için bile ciddi izinler gerekirken her kata havuz yapan DAP Yapı’nın bu rezaletine kimler göz yumdu, izin verdi?
Aslında Teşvikiye Mahallesi sakinleri bu projeye karşı yıllarca mücadele ettiler. DAP Yapı bir çok kişiye ‘hakaret davaları’ açtı. Ve nihayet pandemi dönemini fırsat bilip Nişantaşı Koru sitesini bitirdi. Ancak olay bununla sınırlı değil. Bu iş tepeden tırnağa bir rezaletler zinciri.
O ARSA ÜNİVERSİTENİNDİ
Burası Marmara Üniversitesi’ne ait bir kampüstü. Büyük bir yeşil alana sahipti. Ayrıca bir kısmı Ihlamur Kasrı ile sınır olmasından dolayı koruma alanı içindeydi. Üzerine bölgenin tek deprem toplanma alanıydı.
İşte bu milyar dolar değerindeki rant kaynağı önce bir protokol ile üniversitenin elinden alındı. Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Maliye Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve TOKi arasında 2016 yılında imzalandı.
O dönem 15 Temmuz darbe kalkışmasının yaşandığı karışık günler, DAP Yapı’ya bu rantı vermek için fırsat görüldü. Çünkü şehir merkezindeki askeri alanlar Emlak GYO ve TOKİ’ye devredilmeye başlandı.
BÖLGENİN EN DEĞERLİ ARAZİSİ NASIL SATILDI?
İşte Marmara Üniversitesi’nin “eğitim birimlerinin aynı yerde olması” bahanesi ile en değerli arazisi, Milli Savunma Bakanlığı’nın Maltepe’deki Kenan Evren Kışlası içindeki arazi ile takas edildi.
Üniversitenin arazisi daha sonra TOKİ’ye devredildi. TOKİ de hale ile araziyi 1.7 milyar liraya DAP Yapı’ya sattı. Emlak GYO-DAP Yapı ortaklığında burası inşa edildi.(https://cdn.halktv.com.tr/media/2025/10/ssstwitter-com-1759751502165.mp4)
DAP YAPI'YA 10 KAT İZNİ ÇIKTI
Ardından 2018’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı imar planı rezaletleri başladı. Bölgenin imar statüsü ‘üniversite eğitim alanı’ olmaktan çıkarılıp konut ve ticaret alanına çevrildi.
Bölgede en fazla 6 katlı binalar varken, DAP Yapı’ya 10 kat izni verildi. Ihlamur Kasrı’ndan dolayı koruma altında olan bölümün de statüsü değiştirildi. Projede kağıt üzerinde geniş bir yeşil alan ve park bırakılması gerekirken orası da küçültüldü. Deprem toplanma alanı olmasını ise kimse umursamadı.
Kısaca ne deprem korkusu ne milyonlarca insanın ev kirasıyla boğuşması ne de eğitim umurlarında olmadı. DAP Yapı büyük bir vurguna imza attı.
/././
Erdoğan’ın arkadaşına yeni sözleşme
Yıllardır tartışma konusu olan ‘felaket projesinin’ önü açıldı. Zeytinburnu’nda, Kazlıçeşme miting alanına komşu, deniz kıyısında kalan son devasa yeşil alanda deniz doldurularak mega yat limanı, AVM, lüks konut ve otel yapılacak. Proje, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imam hatipten dostu Mehmet Emin Erkan’a ait. Ortağı ise Londra’da yeni kurulan Monismon Holding’in sahiplerinden Yunanistan vatandaşı Saja Jabbar Mutar Mutar.
Aslında proje yeni değil. 18 yıl önce ihalesi yapıldığında büyük tartışmalara yol açtı. Sebebi hem bölgeye vereceği tahribat hem de ihalede yaşanan siyasi kayırmacılıktı.
2006 yılının Aralık ayında düzenlenen ihalede yaklaşık 400 bin metrekare kara, 600 bin metrekare de deniz dolgusu olmak üzere 1 milyon metrekare yat limanı kurulup işletilmesi için 49 yıllığına kiralandı.
İhaleyi Rönesans-Koçhan Ortak Girişim Grubu kazandı. Yıllık kira bedeli 14 milyon dolardı. Koçhan’ın büyük ortağı ise o günlerde epey tartışma yaratmıştı. Bu kişi, Erdoğan’ın imam hatipten yakın arkadaşı olan Erkan İnşaat’ın sahibi Mehmet Emin Erkan’dı.

İşportacı olarak başladığı ticaret hayatında inşaatla sıçrama yapmıştı. Özellikle Çamlıca’da diktiği villalar ve lüks konutlar gündem olmuştu. İhaleyle ilgili bir diğer tartışma konusu ise sözleşmeyi onaylayacak olan Maliye Bakanlığı’nın koltuğunda o günlerde Kemal Unakıtan’ın oturmasıydı. Unakıtan ile Erkan komşuydu.
İhale onaylandı ancak TMMOB, kıyı boyunca yeşil alan bütünlüğünün bozulduğu, deniz dolgusu vb. gerekçelerle Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planına dava açtı.
Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi. Proje hukuki süreçler, izinler, davalar derken gecikti. Bu sefer 2 Mayıs 2018’de Turizm Bakanlığı sessiz sedasız yeni imar planını onayladı. TMMOB bir kez daha planı yargıya taşıdı. Ama 2021 yılında Danıştay’dan onay çıktı.
İşte uzun süredir ses seda çıkmayan bu devasa kompleks, şimdi yeniden gündeme geldi. Üstelik yeni ortaklar, yeni sözleşme ve daha düşük bir kira bedeli ile…
Projeyi yapacak olan Ataport Turizm Gayrimenkul Yatırım İnşaat AŞ. geçen Temmuz ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne başvurdu.
İsteği şuydu: Danıştay’daki dava sebebiyle dondurulan sözleşmenin, Covid salgını da gözetilerek 2025 yılı sonunda başlatılması ve kira bedelinin de bu tarihten sonra geçerli olması. Ayrıca geçen sürede İBB’nin arazinin bir kısmına park yapması sebebiyle kendilerine tahsis edilen bölümün azaldığı, dolayısıyla kira bedelinin de yeniden belirlenmesi.
Diğer talebi ise ihaleyi alan ortak girişim grubunun değiştiği, dolayısıyla sözleşmedeki yeni tarafın yüzde 20 paya sahip Erkan İnşaat ile yüzde 80 paya sahip Saja Jabbar Mutar Mutar’ın olmasıydı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü de süreyi 2021’den başlatmayı ve yeni ortaklığı kabul etti. Ayrıca 49 yıllığına kiralanan alan için de toplam kira bedeline 295 milyon lira olarak belirledi. Yani bugünkü kurla kira, ilk ihaledeki bedelin yarısına indirildi.
Böylece İstanbul’un nadir kalmış yeşil alana sahip bir kıyı bölgesi daha, üstelik denize de dolgu yapılarak betona gömülmesinin yolu açılmış oldu.
Bahadır Özgür /halkTV
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder