AKP'li Lütfi Elvan, "Türkiye'mize, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, partimize yine dışarıdan, o gelişmiş ülkelerden saldırılar var. " dedi.
Bu sözler, seçimden önceki son yazımda incelemeyi düşündüğüm konuyu öne almamı sağladı. Elvan, "gelişmiş ülkelerden gelen saldırı"dan bahsediyor. Hangi gelişmiş ülkeleri kastettiği ise "Bize şunu söylüyorlardı Avrupa'da. 'Bizim seçimlerimize karışmayın.' diyorlar. Biz sizin seçiminize karışmıyoruz ama sen de Türkiye'ye karışmayacaksın." sözlerinden belli ki Batı Avrupa ülkeleri...
Peki ABD'nin tutumu nedir? ABD'nin tutumunu, birkaç gün önce CIA'nın beyin takımından Henry Barkey açıkladı ve "Menbiç Erdoğan için seçimler yüzünden önemliydi, ABD Erdoğan'a bir hediye verdi" dedi. Kandil'e yönelik operasyonlara ABD'nin ses çıkarmaması da bu politikanın parçası...
***
ABD ne istiyor peki? ABD, Büyük Orta Doğu Projesi'nin en kritik hedefi olarak bölgede Hopa Limanı'ndan Süleymaniye'ye kadar uzanan büyük bir Kürdistan devleti kurmak istiyor. Suriye'nin kuzeyinde, Fırat'ın doğusunda 60 bin kişilik PKK/PYD ordusunu bunun için kurdular. Fırat'ın Batısı, yani El Bab ve Afrin bölgesinde Türkiye'nin operasyon yapmasına bu sebeple ses çıkarmadılar. Zaten bu bölge, BOP haritasında da Büyük Kürdistan'ın dışında kalıyor! Hatta bazı Amerikan belgelerinde Türkmen bölgesi olarak geçiyor!
El Bab ve Afrin, Erdoğan'ın, kaybettiklerini kazanmasına yetmedi, Menbiç desteği verdiler, Kandil desteği verdiler... Bunlar da yetmiyor ama seçime daha bir hafta var!
Asıl sorun şu ki, ABD, sadece iktidar bloku değil, muhalefet bloku üzerinde de aynı hedefe yönelik havuçlar kullanıyor. Abdullah Öcalan'ın son projesi olarak takdim edilen, aslında ABD projesi olan "konfederasyon modeli"ni muhalefet üzerinden hayata geçirebilmek için de alternatif düzenlemeler yapıldı. Aday listelerinde ve seçim söylemlerinde bile buna göre ayarlamalar yapıldı.
Dikkat ederseniz, hiçbir parti ve hiçbir aday bu konuya girmiyor! HDP bile girmiyor!
Kek tartışması daha önemli görülüyor! Kimse, Türkiye'ye dayatılan "Türk-Arap-Kürt konfederasyonu" modeli konusunda konuşamıyor!
Binali Yıldırım ise "Bu FETÖ niye verilmiyor biliyor musunuz? Bazı şeylerin ne olduğu ortaya çıkacak, bundan endişe ediyorlar, onun için vermiyorlar." diyor!
FETÖ verilirse, 15 Temmuz'un ne olduğu da ortaya çıkacak, 17-25 Aralık öncesi, AKP-FETÖ ilişkileri ortaya dökülecek, daha da önemlisi ABD'ye verilen siyasi tavizler mahkeme tutanaklarına geçecek!
***
Modelin hayata geçirilmesi için, Türk halkını da ikna etmek gerekiyor elbette. Bunu sağlamak için Türkiye'ye Suriye ve Irak'tan toprak katıyor gibi göstererek, millî duyguları kabartmak, böylece aynı havucu halka da yedirmek istiyorlar. "Yeni Osmanlı" diye propaganda ettikleri budur. Sürecin sonunda ise her biri özerk veya federe olan devletçiklerin plebisitle Türkiye'den koparılması planlanıyor. Bunun için Türkiye'nin nüfus yapısı üzerinde oynamaları gerekiyordu. 4 milyon Suriyeli yeterli olmadı, iki milyon daha gönderecekler!
Evet, seçim sonuçlarını ekonomik durum ve bu konudaki projeler belirler ama Türkiye'nin parçalanmasını öngören Büyük Orta Doğu Projesi'ni uygulayan, bunun için Türkiye'nin tapusunu bile değiştiren iktidara karşı bir alternatif proje geliştirildi mi?
***
Zahide Uçar'ın yazdığı gibi, "AKP, üretimi, tarım ve hayvancılığı, yerli tohumu bitirdi, ülkeyi ve vatandaşı borç batağına düşürdü, milleti kutuplaştırdı, birbirine düşmanlaştırdı. Ege'de Türk adalarını Yunanistan'a teslim etti. Kıbrıs'ta tam bir teslimiyet var. Ülkenin alt yapısını 70 milyar dolara sattı, sömürgelerde bile çıkarılamayacak bir maden yasası çıkardı, İslâmı itibarsızlaştırdı ve Londra'daki dünya faiz lobisine teslim oldu"
Millet İttifakı, bu konularda güvence verebilirse, AKP iktidarı silinir gider.
Arslan Bulut / YENİÇAĞ
Bu sözler, seçimden önceki son yazımda incelemeyi düşündüğüm konuyu öne almamı sağladı. Elvan, "gelişmiş ülkelerden gelen saldırı"dan bahsediyor. Hangi gelişmiş ülkeleri kastettiği ise "Bize şunu söylüyorlardı Avrupa'da. 'Bizim seçimlerimize karışmayın.' diyorlar. Biz sizin seçiminize karışmıyoruz ama sen de Türkiye'ye karışmayacaksın." sözlerinden belli ki Batı Avrupa ülkeleri...
Peki ABD'nin tutumu nedir? ABD'nin tutumunu, birkaç gün önce CIA'nın beyin takımından Henry Barkey açıkladı ve "Menbiç Erdoğan için seçimler yüzünden önemliydi, ABD Erdoğan'a bir hediye verdi" dedi. Kandil'e yönelik operasyonlara ABD'nin ses çıkarmaması da bu politikanın parçası...
***
ABD ne istiyor peki? ABD, Büyük Orta Doğu Projesi'nin en kritik hedefi olarak bölgede Hopa Limanı'ndan Süleymaniye'ye kadar uzanan büyük bir Kürdistan devleti kurmak istiyor. Suriye'nin kuzeyinde, Fırat'ın doğusunda 60 bin kişilik PKK/PYD ordusunu bunun için kurdular. Fırat'ın Batısı, yani El Bab ve Afrin bölgesinde Türkiye'nin operasyon yapmasına bu sebeple ses çıkarmadılar. Zaten bu bölge, BOP haritasında da Büyük Kürdistan'ın dışında kalıyor! Hatta bazı Amerikan belgelerinde Türkmen bölgesi olarak geçiyor!
El Bab ve Afrin, Erdoğan'ın, kaybettiklerini kazanmasına yetmedi, Menbiç desteği verdiler, Kandil desteği verdiler... Bunlar da yetmiyor ama seçime daha bir hafta var!
Asıl sorun şu ki, ABD, sadece iktidar bloku değil, muhalefet bloku üzerinde de aynı hedefe yönelik havuçlar kullanıyor. Abdullah Öcalan'ın son projesi olarak takdim edilen, aslında ABD projesi olan "konfederasyon modeli"ni muhalefet üzerinden hayata geçirebilmek için de alternatif düzenlemeler yapıldı. Aday listelerinde ve seçim söylemlerinde bile buna göre ayarlamalar yapıldı.
Dikkat ederseniz, hiçbir parti ve hiçbir aday bu konuya girmiyor! HDP bile girmiyor!
Kek tartışması daha önemli görülüyor! Kimse, Türkiye'ye dayatılan "Türk-Arap-Kürt konfederasyonu" modeli konusunda konuşamıyor!
Binali Yıldırım ise "Bu FETÖ niye verilmiyor biliyor musunuz? Bazı şeylerin ne olduğu ortaya çıkacak, bundan endişe ediyorlar, onun için vermiyorlar." diyor!
FETÖ verilirse, 15 Temmuz'un ne olduğu da ortaya çıkacak, 17-25 Aralık öncesi, AKP-FETÖ ilişkileri ortaya dökülecek, daha da önemlisi ABD'ye verilen siyasi tavizler mahkeme tutanaklarına geçecek!
***
Modelin hayata geçirilmesi için, Türk halkını da ikna etmek gerekiyor elbette. Bunu sağlamak için Türkiye'ye Suriye ve Irak'tan toprak katıyor gibi göstererek, millî duyguları kabartmak, böylece aynı havucu halka da yedirmek istiyorlar. "Yeni Osmanlı" diye propaganda ettikleri budur. Sürecin sonunda ise her biri özerk veya federe olan devletçiklerin plebisitle Türkiye'den koparılması planlanıyor. Bunun için Türkiye'nin nüfus yapısı üzerinde oynamaları gerekiyordu. 4 milyon Suriyeli yeterli olmadı, iki milyon daha gönderecekler!
Evet, seçim sonuçlarını ekonomik durum ve bu konudaki projeler belirler ama Türkiye'nin parçalanmasını öngören Büyük Orta Doğu Projesi'ni uygulayan, bunun için Türkiye'nin tapusunu bile değiştiren iktidara karşı bir alternatif proje geliştirildi mi?
***
Zahide Uçar'ın yazdığı gibi, "AKP, üretimi, tarım ve hayvancılığı, yerli tohumu bitirdi, ülkeyi ve vatandaşı borç batağına düşürdü, milleti kutuplaştırdı, birbirine düşmanlaştırdı. Ege'de Türk adalarını Yunanistan'a teslim etti. Kıbrıs'ta tam bir teslimiyet var. Ülkenin alt yapısını 70 milyar dolara sattı, sömürgelerde bile çıkarılamayacak bir maden yasası çıkardı, İslâmı itibarsızlaştırdı ve Londra'daki dünya faiz lobisine teslim oldu"
Millet İttifakı, bu konularda güvence verebilirse, AKP iktidarı silinir gider.
Arslan Bulut / YENİÇAĞ