Bir zamanlar bana “dinozor” diyenler, “İslam düşmanı” olduğumu ilan ederek Aydın Doğan’a şikâyet edenler, şimdi televizyonlarda benim düşüncelerimi, sözlerimi tekrarlıyorlar. Aferin ve helal olsun! Bir gün gelecek “Ortak Akıl” ve “Devlet Aklı”nı yanlış kullananlar da kullanmaktan vazgeçecekler. Eminim! Yanlışını düzeltmek ayıp değildir.
***
İşini zamanında yapmayla ilgili atasözleri aradım: Bugünün işini yarına bırakma; Vakit nakittir; Demir tavında dövülür; Terazi var tartı var her şeyin bir vakti var.
Bunlar bireylerin kendileriyle ilgili atasözleri. Bir başkası: “Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde gelmez.”
Bunlar bireylerin kendileriyle ilgili atasözleri. Bir başkası: “Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde gelmez.”
Ama sorumlu insanların yapmaları ve eylemeleri gerekli ve zorunlu işlerle ilgili zaman ve mekân sınırlaması var. Örneğin 6. Filo karşıtı gösteriler (1969); işçilerin 15-16 Haziran 1970 şanlı yürüyüşü; Gezi Parkı Direnişi; Kılıçdaroğlu’nun Ankara İstanbul uzun yürüyüşü tam zamanındadır.
18 yıllık iktidarı süresince AKP’nin Cumhuriyet ve devrimlerine karşı yaptığı darbeler var: Tevhidi Tedrisat Kanunu’na aykırı olarak imam hatip okullarının yaygınlaşması; liyakate bakılmaksızın bu okul mezunlarının her göreve getirilmesi; Kuvvetler Ayrılığı’nın yok edilmesi; R.T. Erdoğan’ın Tek Adam (Başyüce) olması için yapılan hamleler, oynanan oyunlar ve daha niceleri. Bunlara karşı 17 yıl boyunca susup şimdi bir şeyler çiziktirdiğin için kabarıyorsan, sana ne denir ey gazeteci, ey yazar? Parti kuruyorsan?
***
Ahmet Davutoğlu, “Seçim neticeleri sonrasında, büyük hüzün yaşıyorum. Bunun hesabını veremeyip dönüp, bizim haklı eleştirilerimizi bölünme çabası içinde göstermek isteyenler bilmeli ki biz bu kitleler bölünmesin diye başbakanlık makamından ayrıldık. Devlet makamını bir trol çetelerinin tuzaklarına mahkûm edenlere karşı 3 yıl sustuk. Eğer işler iyi gitmiş olsaydı kıyamete kadar susardık” demiş.
Bay Davutoğlu stratejik sığlık icabı, 3 yıl susmuş, kendi itiraf ediyor. Demek ki 3 yıl AKP’ye biat ve Türkiye’ye ihanet etmiş. Ülkeyi yıkıma götüren işler iyi gitmiş olsaymış kıyamete kadar susacakmış... Arkadaş istediğin kadar sus, ama önce Suriye’de yediğin nane için şehit ailelerinden ve vergi mükellefi halktan özür dilemek zorundasın!
Bay Davutoğlu stratejik sığlık icabı, 3 yıl susmuş, kendi itiraf ediyor. Demek ki 3 yıl AKP’ye biat ve Türkiye’ye ihanet etmiş. Ülkeyi yıkıma götüren işler iyi gitmiş olsaymış kıyamete kadar susacakmış... Arkadaş istediğin kadar sus, ama önce Suriye’de yediğin nane için şehit ailelerinden ve vergi mükellefi halktan özür dilemek zorundasın!
***
Fıkıh noktasında âlim ve muallim olan ve Türk tipi reislik rejiminin mucidi hörmetli Burhan Kuzu’nun patentli icadının bir yıllık uygulaması karşısında saçını başını yolduğunu sanıyordum, içimden “Guzu gardaş yetiş imdade” diyordum. Bizimki meğer iftihar ediyormuş, bakın ne diyor:
“Bir modelin oturması bir yılla ölçülecek bir şey değil. Ben Amerika başkanlık modelinin tarihini biliyorum ve 40 yılımı bu konuya vermişim.Başkanlık modeli, bir ülke için yararlı olduğuna mutlak inandığım bir model. Bir sene geçti aradan; ama ‘aksaklık ve eksiklik oldu, eski modele dönelim’ gibi son günlerdeki laflar, özellikle İstanbul seçiminden sonra ediliyor. Bu eleştirileri doğru bulmuyorum.”
“Bir modelin oturması bir yılla ölçülecek bir şey değil. Ben Amerika başkanlık modelinin tarihini biliyorum ve 40 yılımı bu konuya vermişim.Başkanlık modeli, bir ülke için yararlı olduğuna mutlak inandığım bir model. Bir sene geçti aradan; ama ‘aksaklık ve eksiklik oldu, eski modele dönelim’ gibi son günlerdeki laflar, özellikle İstanbul seçiminden sonra ediliyor. Bu eleştirileri doğru bulmuyorum.”
Bay Kuzu, Amerika başkanlık modelinin ezbere bildiğini iddia ediyor, ama ABD modeli yerine AKP’ye Osmanlı Sultanlık rejimini kakaladığı ayın on dördü gibi ortaya çıktı.
***
İster dâhi olsun ister sırılsıklam budala, 21. yüzyılda bu ülkeyi bir kişi tek başına yönetemez. Soluğu, aklı, bilgisi ve imgelem gücü (varsa bile) bu yükün altında ezilir. Bir yıllık önlenemez bozgun bunu kanıtladı. Yeni parti kurmaya kalkışanların da pay sahibi olduğu ortak akıl (yani biat ettikleri akıl) ülkeyi iflas noktasına getirdi. AKP’nin ve Erdoğan’ın her eyleminde onların da sorumluluğu var. Başta akıl hocası Bay Kuzu olmak üzere, Çankaya noteri Abdullah Gül, dostu düşmana çevirme ustası Davutoğlu; özgürlük ve hukuk sevdalısı (!) Ali Babacan etüve girmeden önce mübaşirlik ve gardiyanlık yaptıkları Ergenekon davasının hesabını vermek zorundadır.
Özdemir İnce / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder