25 Ağustos 2021 Çarşamba

Saklanan Sayıştay raporu - Murat Ağırel / Yeniçağ

 

Sayıştay'ın görevlerinin ne olduğunu herhalde anlatmama gerek yok.

Osmanlı'dan bu yana halkın vergilerinin doğru harcanıp harcanmadığını denetleyen en köklü devlet kurumlarımızdan bir tanesi…

Şayet bir kamu zararı var ise yargı sürecini başlatır ve tahsilini gerçekleştirir. Usulsüzlük, yolsuzlukları tespit eder ve yargı yoluna başvurur.

Ancak gelin görün ki diğer kurumlarımız gibi Sayıştay'da da bir yozlaşma söz konusu. Görevini tam olarak yerine getirmiyor ya da getiremiyor.

Bunu Sayıştay raporları kaynak alınarak kitap yazmış ve raporlar hakkında yüzlerce makale yazmış biri olarak özellikle söylüyorum.

Katıldığım birçok program ve panelde Sayıştay raportörlerinin hazırlamış olduğu raporların kamuoyu ile paylaşılmadığını dile getirmiş ve yine bu köşeden yazmıştım.

Bu söylediklerimin adeta doğruluğunu kanıtlayan bir gelişme yaşandı.

Anlatayım...

Sayıştay, 2017 yılında yapmış olduğu bir denetime ait bir rapor hazırlıyor ancak bunu ne TBMM'ye ne de kamuoyuna sunuyor. Raporda yer alan bilgiler ise adeta skandal.

Bu örtbas olayını ortaya çıkaran kişi ise CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz…

Yavuzyılmaz raporları baz alarak gizlenen veya açıklanmayan birçok bilgiyi de kamuoyu ile paylaşıyor ve TBMM'ye soru önergesi veriyor.

Son verdiği bilgi tüyler ürpertici olduğu kadar çok üzücü. Rapora ulaştım, inceledim.

Raporda yer alan bilgileri özetleyerek, madde madde aktarıyorum:

- Yapılan incelemelerde ithal ilaçların gümrükten giriş fiyatlarının takip edilmediği, depocu giriş fiyatının gümrükten giriş fiyatı olarak kabul edilmesine rağmen bu ilaçların gümrükten gerçek giriş fiyatlarının ne Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından ne de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bilinmediği tespit edilmiş.

Haliyle 41 firmanın 2017 yılında ithal ettiği ilaçların gümrükten giriş fiyatları, var olan kayıtlarla karşılaştırılmış.

Görülmüş ki…

- Yapılan incelemede söz konusu ilaçların gümrükten giriş fiyatı ile izin verilen nihai satış fiyatları arasında yüzde 4530 (yazıyla dört bin beş yüz otuz) kâr bulunduğu tespit edilmiş.

- TİTCK tarafından gümrükten giriş fiyatı olarak kabul edilen fiyatlar (depocu giriş fiyatı) ile ilaçların gümrükten gerçek giriş fiyatları karşılaştırıldığında ise TİTCK'nın gümrükten giriş fiyatı olarak kabul ettiği fiyatlar ile ilaçların gerçek girişleri arasında yüzde 3747'yi (yazıyla üç bin yedi yüz kırk yedi) bulan farklar olduğu görülmüş.

İnanılır gibi değil.

Devam ediyor.

Sayıştay denetçisi 12 ilacı ithal eden firmaların izin verilen satış fiyatı ve bu ilaçların gümrükten giriş fiyatlarına ilişkin bir tablo yayımlamış.

Mesela tabloda verilen firmaların ithal edildiği firma ve ithal eden firmanın yüzde 90'ı aynı firma.

Takeda adlı bir firma 281 Kutu Nınlaro 2,3 Mg 3 kapsül adlı ilacı CLINIGEN adlı bir firmadan ithal ediyor. Gümrük Giriş fiyatı 468,56 TL, Türkiye satış fiyatı ise 21 bin 693 TL. aradaki fark yüzde 4530

Amgen adlı bir firma Blıncyto 38,5 McgLıyofılıze Toz İçeren 1 Flakon (10 ML) ilaç ithal ediyor. İlacın Gümrük giriş bedeli 160,68 TL. Türkiye satış fiyatı 6 bin 862 TL. Aradaki fark yüzde 4271

Abbvıe adlı firma VIEKIRAX 12,5/75/50 mg 56 Film Kaplı Tablet 12184 adet ithal ediliyor. Gümrük giriş fiyatı 2668,06 TL. Türkiye satış fiyatı 33 bin 996 TL.

Bitmedi.

Teva İlaç, Boractıb 3,5 Mg Iv/Sc Enjeksiyonluk Çözelti için Toz 1 Flakon adlı ilaçtan 10 bin 166 adet ithal etmiş. Gümrük giriş bedeli 53 TL. Türkiye Satış fiyatı 1369,48 TL.

Sandoz adlı firma Ebataxel 300 mg/50 Ml IvInfuzyon için Konsantre Çözelti içeren 1 Flakon adlı ilaçtan 11523 adet ithal etmiş. Gümrük giriş bedeli 73,33 TL. Türkiye satış fiyatı 700,14 TL

Korkunç rakamlar.

Bu ilaçların büyük çoğunluğu kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar. Bu ilaçlar zaten pahalı. Kârlarındaki çok küçük bir farkın bile hastanelere ve SGK'ya çok büyük maliyetler getireceği raporda vurgulanmış.

Bakın bir ilacın izin verilen satış fiyatı 55,33 TL. Fiyat küçük gibi duruyor değil mi? Bu ilacın gümrük giriş fiyatı 2,37 TL. Kâr marjı yüzde 2235 ve tüketim miktarı 511 bin 162 kutu. 26 milyon TL fazla ödeme demek…

Resmen insan hayatını hiçe sayan, onur ve ahlakı ayaklar altına alan bir düzen.

Raporda altı çizilen durumlardan biri de söz konusu ilaçların gerçek bedelinin daha yüksek olduğu ancak KDV'den kaçınmak amacıyla firmaların gümrük beyanlarında bu bedelleri düşük gösterdiği yönünde.

Ancak bu kabul edilse bile ürünlerin gümrük vergisinden istisna olduğu, ithalatta sadece damga vergisi yüzde 8 KDV ödenerek bu ürünlerin ithal edildiği belirlenmiş.

59 firmanın 2017 ithalatı incelenmiş. Ancak gerekli kodlar Ticaret Bakanlığı'nın bilişim sisteminde yer almaması nedeniyle eşleştirme yapamamış bile…

İncelemeler sonucunda Sayıştay "yapısal sorunlara" işaret etmiş. Sağlık sisteminin çökme ihtimali uyarısını yapmış.

Akıl alır gibi değil.

İnsanlar bu ilaçlara ulaşamadıkları için ölüyorlar.

Devlet ise yıllardır bu kirli düzeni seyrediyor. Üstelik seyretmekle kalmayıp tespit raporu saklanıyor.

O paralarla nasıl huzurlu bir hayat sürebilirsiniz ki, anlamıyorum…

Murat Ağırel / Yeniçağ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder