PISA bakanlık eliyle manipüle mi ediliyor?-Cem Özkeskin-Türkiye yurt genelinde liselerdeki eylemlerle çalkalanırken, normalde rastgele belirlenmesi gereken PISA sınavına girecek öğrenci listesine MEB'in müdahil olduğu, OECD kurulunca seçilen öğrencilerin MEB tarafından özel bir programla sınava hazırlandığı öne sürüldü.
PISA, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) tarafından düzenlenen, katılımcı ülkelerdeki 15 yaş grubu öğrencileri sınava tabi tutarak 3 yılda bir ülkelerin eğitim seviyelerini ortaya koyan bir program. Türkiye 2000’de başlatılan PISA programına 2003’te dahil oldu. 2025 programı ise 15 Nisan itibarıyla başladı, 15 Mayıs’a dek sürecek. Programa Milli Eğitim Bakanlığı tarafından müdahale edildiği, belirlenen öğrencilerin dijital akademik portal üzerinden sınava özel olarak hazırlandığı iddia edildi. Sözcü TV’ye konuşan eğitim kaynakları MEB’in bu yöntemle PISA’yı yani OECD verilerini manipüle ettiğini öne sürdü. Türkiye 2003’te 72 ülkenin katıldığı PISA programında “okuma becerileri”nde 35, “matematik okuryazarlığı”nda 33 ve “fen alanı”nda 33. Olmuştu. 2006’da başlayan gerilemenin zirvesi 2015’te ortaya çıktı. Türkiye yine o dönem 72 ülkenin katıldığı programda sırasıyla 50, 50 ve 54. sıralara geriledi. Araştırmaya 5.895 öğrenci katıldı. Matematik, fen ve okuma becerileri alanlarında Türkiye’nin puanları 12 yılın en düşük seviyesini gördü. Rapor Türkiye’nin eğitimde 12 yıl geri gittiğinin bir kanıtıydı.
2015 SONRASI OECD YÖNETMELİĞİ PARAMPARÇA MI EDİLDİ? PISA 2018’in nihai uygulaması öncesinde MEB, taşra teşkilatını harekete geçirdi ve araştırma öncesinde okul müdürleri için bilgilendirme çalışması yürüttü. Seçilen okullarda Matematik, Fen Bilimleri ve Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerine yönelik seminer oluşturuldu. Bakanlık, araştırmaya katılacak öğrencilerin de önce farkındalık düzeylerinin artırılmasını, sınava katılım ve motivasyonları için de okullarda gerekli tedbirler alınmasını istedi. Ayrıca düzenlenecek her türlü toplantı ve seminerde PISA’dan bahsedilmesi istendi. Araştırmaya katılacak okullarda müfredatın yanı sıra öğretmenlerin PISA’da yayınlanmış sorular üzerinde çalışması ve soruların derslerde öğrencilerle paylaşılması talimatı verildi. Eğitim kaynaklarının iddiasına göre manipülasyon da tam bu dönemde başladı. MEB 2018’de sınavlardan önce bir dijital portal oluşturdu. Böylece sınava girecek öğrencileri önceden hazırladı. Sonra da seçilen öğrencilere PISA sınavına kadar o portal üzerinden geçmişte çıkan, gelecek sınavda çıkması muhtemel sorulara hazırlanma imkanı verildi. Yani OECD yönetmeliği paramparça edildi.
PANDEMİ BİLE TÜRKİYE'DE EĞİTİMİ GERİYE GÖTÜRMEMİŞ(!) Çarpıcı sonuçlardan biri de 2022 PISA’da ortaya çıktı. Bu kez 81 ülkenin katıldığı programda Türkiye “okuma becerileri”nde 36, “matematik okuryazarlığı”nda 39 ve “fen alanı”nda 34. sıraya yükseldi. Türkiye’nin bu verilere çocukların okula devamlılığında zorlandığı, eğitimin zaman zaman tamamen durduğu, uzmanların “Covid-19’u yaşayan nesilde büyük bir müfredat eksikliği var”diye uyarılarda bulunduğu pandemi döneminde ulaşması oldukça dikkat çekti. PISA YÖNETMELİĞİNE UYULMUYOR MU? Programda Türkiye’yi temsil edecek okul ve öğrenciler OECD tarafından önceden belirleniyor. OECD MEB'e bağlı okullardan 15 yaş grubu öğrencilerin listesini talep ediyor, ardından o gruptan PISA programına alacağı öğrencileri seçiyor. Buraya kadar her şey normal. Bundan sonra devreye MEB'in yönetmeliği delen programı giriyor. Zira diğer OECD ülkelerinde 2 ay önce belirlenen öğrenci listesi öğrencilerle sınava 1 hafta kala paylaşılıyor. Ancak Türkiye'de liste açıklanır açıklanmaz belirlenen öğrenciler hazırlık sürecine sokuluyor. Öyle ki birçok okuldaki PISA tanıtım afişlerinde öğrencilerin fotoğrafları bile bulunuyor. Eğitim kaynakları MEB’în PISA’yı bir olimpiyat rekabetine dönüştürdüğünü belirtti. PISA sürecinde OECD’nin en önemli şartlarından biri tam olarak manipüle edilmemiş ortalama eğitim verilerine ulaşılabilmesi. Öyle ki OECD’nin resmi internet sitesinde “PISA, okullar ve okullardaki öğrencilerin örneklenmesinde katı teknik standartlar uygular. PISA okullarındaki öğrenciler, okuldaki tüm 15 yaşındaki öğrencilerden oluşan bir listeden rastgele seçilir." ibaresi bulunuyor. İDDİALAR DOĞRULANIRSA TÜRKİYE PROGRAM DIŞI KALABİLİR OECD’nin bu koşulu ihlal eden ülkelere yaptırım hakkı da bulunuyor. Eğer iddialar doğrulanırsa Türkiye PISA programından çıkarılmakla dahi karşı karşıya kalabilir. ***
Milletin parasını milyon milyon yutan bahçe -Deniz Ayhan-
Kayseri’de Erdoğan’ın adını taşıyan millet bahçesi için bugüne kadar 301 milyon TL harcama yapıldı. Kayseri’de 2020 yılında yapımına başlanan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde ne çalışmalar bitiyor ne de harcama bitiyor. 1 milyon 260 bin metrekarelik alanda inşa edilen Millet Bahçesi için 2020’de TOKİ tarafından 100 milyon 900 bin TL harcandı. Ardından Kayseri Büyükşehir Belediyesi, mutfak sanatları merkezi için 16 milyon 238 bin, yeme içme mekanları için 6 milyon 648 bin, Skate Park Kaykay Pisti için 1 milyon 175 bin, soyunma odası için 2 milyon 248 bin 240, kütüphane için 55 milyon 360 bin, kent müzesi için 46 milyon 723 bin TL’lik sözleşme imzaladı.(MALİYETİ 301 MİLYON TL OLDU) 2022’de ise yöresel lezzetler yapım ve eğitim merkezi inşaatı için de 44 milyon 888 bin TL ödendi. Bahçeye 23 Kasım 2023’te 54 adet dekoratif direk alındı, bunların maliyeti ise 1 milyon 420 bin TL oldu. 10 Kasım 2022’de BMX (özel yapım bisiklet) parkuru için 10 milyon 364 bin 400 TL ödendi. Parkurun projesi, start kapıları, pistlerin hazırlığı için toplam ödenen tutar 21 milyon lirayı buldu. Parkurun boyanması için 25 Mart 2025’te 1 milyon 443 bin TL ödendi. Parkın toplam maliyeti de 301 milyon TL’ye yükseldi. ***
'Normal doğum' pankartına Sivasspor'un yıldız isminden yanıt
Süper Lig'de Pazar günü oynanan Sivasspor- Fenerbahçe maçında açılan, "Doğal olan normal doğum" pankartına tepkiler devam ederken; Sivasspor'un yıldız ismi Rey Manaj sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Kendi adıma bütün kadınlardan özür dilerim, sizin bedeniniz ve sizin kararınız" dedi.
Sivassporlu futbolcular, Sağlık Bakanlığı’nın “Doğal Olan Normal Doğum" kapsamındaki pankartını taşıdı. Pankartta "Tıbbi olarak zorunlu olmadığı sürece sezaryen doğal olarak değildir" ifadesi kullanılırken Sivasspor'un yıldız ismi Rey Manaj sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Birkaç gündür birçok kadın takipçimden mesaj aldım, maç öncesi taşıdığımız pankarttan dolayı ve ne yazıldığı hakkında bir bilgim yoktu. Kendi adıma bütün kadınlardan özür dilerim, sizin bedeniniz ve sizin kararınız" dedi. ***
Limak, erteleme taktiğini İspanya’da da uyguladı -Melih Sadıkoğlu-
Barcelona’nın stadı Camp Nou’nun yenileme inşaatının ilk etabı 29 Kasım’da sona erecekti bitmedi. Belediye meclisi, Türkiye’deki gibi işçilerin 24 saat çalışmasına izin vermedi, risk önleme konusunda çok daha katı tedbir istendi. Limak, her gün için 1 milyon Euro ceza ödeyecekti, o tazminatı da ödemedi.
Devletten en çok ihale alan isimlerin başında gelen Limak Holding Onursal Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye’deki köleliğe benzer işçi hakları ve cılız iş güvenliği tedbirleri ile İspanya’daki sıkı çalışma koşullarını karıştırınca, Barcelona Spor Kulübü ile yaptığı anlaşmaya uyamadı. Bu sebeple ödemesi gerektiği ceza tutarı olarak hesaplanan 150 milyon Euro’yu da ödememek için yeni yollar aradığı belirtiliyor.
Barcelona Yönetim Kurulu, Ocak 2023’te klübün stadyumu Camp Nou’nun yenileme inşasını sürpriz bir şekilde Nihat Özdemir’in sahibi olduğu Limak Holding’e verdi. Limak Avrupa’da stat inşaatında güçlü şirketler arasında yer almamasına rağmen 900 milyon Euro’ya işi aldı. İnşaat zamanında sona ermezse geç kalınan her gün için Limak, Barcelona’ya 1 milyon Euro ceza ödeyecekti. Hedef, kulübün 125’inci yıl dönümü olan 29 Kasım 2024’te yeni Camp Nou’nun ilk etabının hazır olmasıydı. Aradan geçen zamanda inşaat bitmediği gibi zemine çimler bile serilmedi.(TEKNİK SORUN BAHANESİ) Marca Gazetesi, 14 Nisan itibarıyla Limak’ın Barcelona’ya ödemesi gereken gecikme cezasının 77 milyon Euro olduğunu yazdı. Barcelona, stadına mayıs ayına kadar dönmezse sözleşmedeki ceza miktarı 150 milyon Euro’yu aşacak. Türkiye’de de iktidardan aldığı birçok ihaleyi yetiştiremeyen Limak, bu projeler için ikame ihaleler açtırarak cezadan yırtıyor, hatta üstüne yeni ödemeler bile alıyordu. İspanya’da da ceza ödememek için yeni yollar bulduğu belirtildi. Zira Limak’ın ceza ödemesi için gecikmeden şirketin sorumlu olduğunun açıkça ispatlanması gerekiyor. Limak, malzeme ve istenilen inşaat hızını sürdürmek için gerekli iş gücünü sağlama ile projede yaşanan teknik sorunları gecikmenin gerekçesi olarak gösterdi. Stadın tamamlanma tarihleri karşılıklı mutabakatla değiştirildi. İnşaat bittikten sonra Barcelona, Limak’ın başlangıçta planlanan teslim tarihlerine uyulmamasından ne ölçüde sorumlu olduğunu daha ayrıntılı olarak inceleyecek.
***
SÖZCÜ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder