25 Mart 2019 Pazartesi

Suriye'de zafer hediye edilen PKK'nın 2019 planı. - Cahit Armağan Dilek

Trump, 19 Aralık 2018'de "IŞİD'i yendik, Suriye'den askerlerimizi çekiyorum" dedi. Sızdırılan haberlerde saatlerden günlerden bahsediliyordu. Biz de daha o ilk saatlerde "bu bir yalan, psikolojik operasyon, çekilme yok olsa olsa bir sonraki safhaya yönelik yeniden konuşlanma yapacaklar" dedik.

Rusya da temkinliydi. "İzleyeceğiz ama çekilecek havası yok daha önce de böyle şeyler söylediler" dedi.

Ama uluslararası kamuoyu sarsıldı, beklenti içine girdi. Türkiye'deki iktidar en büyük beklentiye girenlerdi. "Trump iyi, çevresi kötü. Trump'ı biz ikna ettik, bizim dediğimize geldi, çekiliyor, yerini de bize bırakacaklar" dediler.

Günler haftalar geçti. ABD bilinmezliğe büründü. Derken 19 Şubat 2019 günü Trump, "IŞİD'in elindeki toprakların tamamı alındı, teyit edilmesini bekliyorum, 24 saat içinde açıklama yapacağım" dedi. Yaklaşık bir hafta geçti. Şubat sonunda ABD kaynaklı sızdırılan haberlerde, "IŞİD'in elindeki toprakların yüzde yüzü alındı" dediler. Ama bunu Trump'tan duyamadık.

ABD takvimiyle 20 Mart günü Trump eline aldığı, göreve geldiğindeki durum ile güncel durumu gösteren Suriye haritalarıyla ortaya çıktı, IŞİD'in işinin bittiğini söylüyordu. Beyaz saray sözcüsü de, ertesi gece IŞİD'in Suriye'de kontrol ettiği toprak kalınmayacağının açıklanacağını bildirdi.

Sonuçta ertesi gün YPG kontrolündeki SDG, Suriye'de IŞİD'e karşı zaferini ilan etti, IŞİD'in kontrol ettiği toprak parçası kalmadığını açıkladı.

Trump'ın zafer ilan edip asker çekeceğiz dedikten sonra ha bu gün ha yarın diye üç ay uzata uzata Nevruz'a denk getirilen bir zafer açıklaması yaptırıldı. Nevruz'a denk getirilmesinin özellikle PKK/YPG için anlamlı olduğunu söylemeye gerek yok. Yeniden canlanma, yeni safhaya geçiş, çifte bayram.

Nitekim YPG de öyle yaptı. Hem de zaferlerini askeri bando ile kutladılar. Askeri bando gösterisi aynı zamanda ben düzenli orduyum mesajıdır.

Nevruz günü PKK/YPG'ye IŞİD zaferi ilan ettirip onları Batı nezdinde kahraman yapıyorlar. Ama oyun planı gereği peşinden IŞİD tehdidi halen geçmedi, Irak ve Suriye'de binlerce IŞİD'li var diyorlar.

IŞİD lideri Bağdadi halen ortada yok. Muhtemelen yeni terör türevleri için örneğin IŞİD 2.0 için hazırlıyorlar. Hal böyleyken bu nasıl zafer derseniz SANAL ZAFER derim.

YPG'nin zafer açıklamasına ilişkin ABD'den Dışişleri, Pentagon, CENTCOM vs'den gelen açıklamalar Suriye'deki oyunu deşifre ediyor.

PYD/YPG'nin IŞİD'e karşı zaferini takdir edip, hayranlıklarını şükranlarını ifade eden, zaferin ana aktörünün PKK/YPG olduğunu öne çıkaran açıklamalar bunlar. Benzer açıklamalar Fransa ve İngiltere'den de geldi.

Şimdi sırada Batı'nın sözde kahramanı PYD/YPG'nin Suriye siyasi sürecine sokulması, işgal ettikleri yerlerin özerkliğinin yeni Suriye anayasasına yazdırılması var. Bunun için de Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin Suriye'ye adım atmasını önleyecek ABD güdümünde Fransa-İngiltere-Almanya'nın kontrol edeceği Körfez ülkelerinin asker-lojistik desteğinde güvenli bölge tesisi gerekiyor.
Ekonomik krizdeki Türkiye'nin elindeki kozların bertaraf edildiği bir dönemde gündeme gelen güvenli bölgenin alt yapısının oluştuğu ve 31 Mart seçimleri sonrasında hayata geçirileceği artık gün gibi ortada.

Suriye'de bunlar olurken, PKK'nın Türkiye'de de yeniden harekete geçtiğini görüyoruz. Yetkililer "Türkiye'de PKK'nın eylem yapamaz hale geldiğini, nefes almadığını, teröristlerin başını inlerinden çıkaramadığını" söylüyor. Türkiye içinde manzara böyle olsa da bu PKK'nın gerçek durumunu yansıtmıyor. Yansıtmadığı gibi PKK'nın sahada yaptıklarının görülmesi de engellenmiş olunuyor.

PKK 2012 sonlarından itibaren ağırlık merkezini Suriye kuzeyine kaydırdı. Müzakere sürecini de bunun için ortaya attığı görüldü. PKK'lı elebaşlarının 2018 yılı değerlendirmeleri ve 2019 yılı stratejilerine ilişkin açıklamaları PKK'nın 2019 yılını yeniden yapılanma, teknoloji ve havacılık yılı ilan ettiğini gösteriyor.

Bu ne demek? Sahadaki gelişmeler, teknolojik gelişmeler dikkate alınarak teşkilat, eğitim, konuşlanmalarını değiştirmek demek. Suriye'de elde ettiği kazanımları anayasal garantiye aldıktan sonra yeniden Türkiye'ye yönelmek demek.
İşte önceki gün IŞİD'e karşı ilan edilen sanal zaferi, bunun ABD-Batı tarafından kutsanmasına bu açıdan bakın.

Teknolojiyi kendi amaçları doğrultusunda en hızlı biçimde kullananlardan biri de terör örgütleridir. IŞİD buna örnek. PKK'nın da ondan aşağı kalır yanı yok. Zaten birbirlerine öğretiyorlar, aktarıyorlar da. 2019'da teknoloji ve havacılığı öne çıkaracağım diyen PKK'nın birçoğu kamuoyuna yansımayan Hakkari ağırlıklı sınıra yakın yerlerde askeri birliklere drone saldırıları yaptığı görülüyor. Son haftalarda da bu saldırılar sıklaştı.

Hatta daha önce bu köşede yazdığımız gibi sürü drone saldırıları bile yaptı. Bunlar yüksek teknoloji gerektiren terör örgütlerinin yeteneklerini aşan işler. Hal böyle olunca, PKK'nın bu saldırılarının ardında kimin olduğunu söylemek hiç de zor olmayacaktır.

Türkiye'yi yönetenler seçim kazanma adına karşı seçim ittifaklarını terörle bağlantılı göstermeye uğraşacaklarına gayretlerini PKK'nın sinsi planlarını çökertmeye yöneltsinler.


Cahit Armağan Dilek / YENİÇAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder