CDU Hamburg Kongresi'nin sonucu: Merkel gitti, dönemi (şimdilik) kaldı.
Dün Hamburg'da yapılan Hıristiyan Demokrat Birlik partisi CDU'nun 31. Olağan Kongresi'nde, partinin 18 yıllık başkanı ve 13 yıllık başbakan Angela Merkel'in yerine geçecek kişiyi belirlemek için delegeler seçim sandığına gitti.
Dün Hamburg'da yapılan Hıristiyan Demokrat Birlik partisi CDU'nun 31. Olağan Kongresi'nde, partinin 18 yıllık başkanı ve 13 yıllık başbakan Angela Merkel'in yerine geçecek kişiyi belirlemek için delegeler seçim sandığına gitti.
1001 Gece Masalları'nı andıran 1001 delegenin üç aday arasında Merkel sonrasını seçme konusundaki oylaması, öngörüldüğü gibi, Annegret Kramp-Karrenbauer'ın "zaferi" ile sonuçlandı.
Die Welt gazetesinin "Merkel'in son zaferi" olarak değerlendirdiği kongre sonucunu, Spiegel Online "Merkel hanedanlığı" şeklinde niteledi.
Deutsche Welle'nin baş editörü İnes Pohl, "CDU artık iki kadın tarafından yönetilecek" derken ne kadar gerçekçi ise, "Merkel başbakan kalıyor" cümlesini öznel temennisi mi yoksa nesnel karşılığı olan bir saptama olarak mı yaptığı pek anlaşılamıyor.
Birinci turda elenen üçüncü aday Jens Spahn'dan pek söz edilmese de, 2040 yılı CDU zirvesi açısından "marka olarak" kendisini bu kongrede gösterdiğine vurgu yapan Frankfurter Allgeimeine yazarı Berthold Kohler, CDU'nun sanıldığı kadar yekpare bir bütünlük taşımadığının da altını çiziyor.
Zürih merkezli bir başka Almanca gazete, Neue Zürher Zeitung, partide işlerin hiç de iyi gitmediğinin altını çizerek, "son halk partisinin son şansı" olarak nitelediği kongreyi ve Annegret Kramp-Karrenbauer'ın işlevini riskli görerek, "Annegret Kramp-Karrenbauer, partinin moralini yüksek tutmak için pek fazla zamana sahip değil" değerlendirmesinde bulunuyor.
ORTADA BİR ZAFER YOK
Aslında bir "zafer"den söz edilemez.
Henüz üç hafta öncesine kadar Merkel'in bizzat işaret ettiği Annegret Kramp-Karrenbauer'ın CDU Genel Başkanlığı'nı çantada keklik olarak görenlerin sayısı çoğunluktaydı. Oysa Kramp-Karrenbauer birinci turda dahi seçilemedi. İkinci turda da Friedrich Merz ile arasındaki oy farkı yalnızca 35 ve yüzde 3,5.
17 yıl boyunca partiye uğramamış Friedrich Merz'in iki aylık "kampanya" ile CDU Genel Başkanlığı'nı kaçırması, asıl üzerinde durulması gereken unsur gibi görünmekte. Kaldı ki, Federal Meclis Başkanı ve CDU'nun kudretli ismi Wolfgang Schäuble'nin iki gün kala oyunun rengini açıklayarak, Merz'i işaret etmesi anlamlı. Wolfgang Schäuble, Alman siyasetinde de CDU içinde de herhangi bir aktör değil. Bir zamanlar Merkel'in sağ kolu olduğunu belirtmekte yarar var.
Bundan dolayıdır ki, Annegret Kramp-Karrenbauer'ın işi zor... Spiegel Online, "CDU'da bölünme tehlikesi reeldir" diye değerlendirme yaparken, Viyana merkezli Der Standar gazetesi, "Kramp-Karrenbauer derin bölünmüşlük içindeki partiyi miras aldı" başlığı ile hiç de haksız değildir.
CDU Kongresi'nin sonucu açık ki şudur: Merkel sonrası değil, Merkel'in koltuğuna gelecek kişi belirlendi. Yani Merkel gitti ama dönemi hâlâ iktidarda.
NEREYE KADAR?
Sosyalist Junge Welt gazetesi CDU kongresinin sonucunu, "statüko kazandı" değerlendirmesiyle gördü. Haklı bir değerlendirme.
Alman emperyalizminin amiral gemisinde statüko kazandı. Ancak ucu ucuna kazandı. Merz kazanmış olsaydı, Alman emperyalizmi daha az statükocu ancak daha Amerikancı bir çizgiye oturacaktı. Fark büyük değil. Merz'in soluğu Kramp-Karrenbauer'ın ensesinde.
Sermayenin büyük krizi, sermayenin partilerinde de krize yol açtı. CDU delegeleri, eski güzel günlerdeki istikrara oy verdi. Gelecek onları ürkütüyor çünkü.
Ancak böyle bir dünya yok artık!
Kriz bacayı sardı. "Mini Merkel" olarak adlandırılan Annegret Kramp-Karrenbauer'ın 2021 seçimlerine dek parti şefi olarak kalıp kalmayacağı hiç de garanti altına alınmamıştır.
Alınamaz da.
Merkel gitti, ama dönemi (şimdilik) kaldı.
Tevfik Taş / SOL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder